Colinmccay
Yönetici
- 27 Haz 2009
- 6,995
- 11,977
Afyonkarahisar'a 132 km mesafede düz alanda kurulmuştur. 1991 yılında ilçe olmuştur. Afyonkarahisar-Denizli karayolu üzerindedir.
Çevre höyüklerde bulunan parçalardan tarihinin Lidyalılara kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Bugün ilçemizde Koca höyük ve Küçük höyük diye bilinen iki höyük ile Öküzviran ve Kocaviran isminde iki örenyatağı vardır.
Hititler, Yeni Hitit devrinde Şuppiluliuam (MÖ.1380-1345) zamanında Ege'den Akdeniz'in doğu kıyılarına kadar uzanmış ve Ön Asya'nın en güçlü imparatorluğunu kurmuşlardır.
Evciler ilçesinin, MİRA KUVALYA KRALLIĞI'nın yıkılışından sonra Seha Irmağı Krallığı'na katıldığı ve bu krallığın elinde çok kısa bir süre (40-50 yıl) kaldığı söylenmektedir. Yörede Lidyalılar, Hititler, Frigler, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yaşamışlardır. Önemli tarihî bulgular ve kalıntılar, mezar, Terra, Codta ve lâhit gibidir.
Ege bölgesinin İç Batı Anadolu ile Göller Bölgesi arasında yer alır. Bir başka deyişle; İç Anadolu yaylasının Ege kıyılarına açılan bölgesindedir.
İlçe, Evciler ovasının orta kısmında kurulmuş olup, bu düzlük saha kuzey kısmına doğru yükselmektedir. Ovanın kuzey kenarı Bozdağ tepeleri ile çevrilmiştir. Ovanın batısında Maymun Dağı, kuzey doğusunda ise Büyük Menderes, Işıklı Barajı ve Akdağ bulunmaktadır.
Evciler, kuzeyden Denizli'nin Çivril (40 km), doğudan Dinar(26 km), güney batıdan Dazkırı(21 km) ilçeleriyle komşudur. Deniz seviyesinden yüksekliği 981 m'dir.
İlçede genellikle karasal iklim görülür. Fakat Işıklı Barajı ile Acıgöl'ün iklimi biraz daha yumuşattığı bilinmektedir.
İlçeye ulaşım hem karayolu, hem de demiryolu ile yapılmaktadır. İlçe jeolojik olarak çok hafif meyilli bir morfoloji göstermektedir. İlçenin 2000 genel nüfus sayımına göre nüfusu 9.486'dır. Bunun 5.139'u ilçe merkezinde yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 235 km²'dir.
İlçede 5 ilköğretim okulu, 1 ortaöğretim okulu bulunmaktadır. 4 adet ilköğretim okulunda taşımalı sistem uygulanmaktadır. Toplam 1166 öğrenciye 76 öğretmenle eğitim verilmektedir. İlçede okuryazarlık oranı % 98-%100'dür.
İlçedeki 2 Sağlık Ocağı, 1 Sağlık Eviyle halkımıza sağlık hizmeti verilmektedir. İlçemizde, faaliyet gösteren 2 spor kulübü olup, 1 semt sahası bulunmaktadır. İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zayıftır. Koruların dışında orman yoktur.
Bütün boş alanlar ekilidir. Nadas sistemi uygulanır. İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve dokumacılığa dayanır. Küçük höyük ve Büyük höyük civarında sulu tarım, diğer alanlarda ise kuru tarım yapılmaktadır. En çok yetiştirilen tarım ürünleri buğday, arpa, susam, haşhaş, ayçiçeği ve şeker pancarıdır. Sebze ve meyvecilik gelişmemiştir. Çünkü toprağın yarım metre derinliğinden sonra başlayan "kist" ağaçların gelişmesini engellemekte ve iki sene sonra kurutmaktadır.
Evcilerde ticarî amaçlı olarak süt üreticiliği, tavukçuluk, az da olsa küçükbaş hayvancılığı yapılmaktadır. İlçede 1 adet süt ve süt mamulleri işleyen 5 ton süt işleme kapasiteli mandıra ile 1 adet 20 ton/gün kapasiteli süt toplama merkezi bulunmaktadır. Ayrıca 1 adet 20 ton/gün kapasiteli un fabrikası bulunmaktadır.
İlçe ve ilçeye bağlı köy, kasabalarda Belçika, Almanya, İsviçre, Fransa ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde çalışan kayda değer sayıda işçi ailesi bulunmaktadır.
Tarihi
Evci (İsim ve Sıfat):
v Tatil günlerini evinde geçiren.(Türkçe Sözlük)
v Bir aşiret, boy ismidir.
Evci Aşireti ile ilgili olarak Ali Rıza YALMAN, Cenupta Türkmen Oymakları adlı eserinde şu bilgilere yer vermektedir.
“Evci, Demirci, Kuşçu gibi isimler alan obacıklar Türkmen Boyları’nın içinde Yamak ismiyle sanat ve görev almış olanlarıdır.”
Çadır konusunda da; “Topak Evi bütün aşirete Evciler Oymağı ismindeki bir oymak hazırlar.”
Evciler (İsim)
v Evci Aşiretinden olanların yerleştikleri yerlere verdikleri isimdir.
“Anadolu’ya gelen Türk Aşiretleri, iskan edildikleri yerlerde kendi isimleri ile köyler teşkil etmişlerdir.” (Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu. Prof. Dr. Fuat Köprülü)
Araştırmacı Yazar Süleyman GÖNCER de Afyon İli Tarihi adlı eserinde;
“Oğuz kuruluşunda geri hizmetleri yapan kabileler, yamaklar vardır.
Şu köy adları bunlardandır:
Demircili, Göveççi, Cebeciler, Dikici, Kağnıcılar (Karacaahmet köyünde), Evciler, Okçular, Tabaklar, Darıcılar, Davulcu, Kupuzcu, Serban, Deveci, Başmakçı, Sakalar ...... Onyedi köy ve mevki.”
Diyerek, Cenupta Türkmen Oymakları adlı eserin sahibi Ali Rıza YALMAN ile aynı düşünceleri paylaşmaktadır
TARİHİ
Evciler ve çevresinde ki ilk yerleşmeler, kesin olarak bilinmemekle birlikte, ele geçen eserlerin incelenmesi sonucunda Cilalı Taş devrinde başladığı tahmin edilmektedir. Günümüzde hala olduğu gibi korunmuş bulunan Kocahöyük adı verilen ve yapay olduğu anlaşılan tepede taştan yapılmış, kesici ve delici aletler, topraktan yapılmış eşya parçaları bulunabilmektedir. Ayrıca, 1970’li yıllara kadar höyüğün doğu tarafında büyük bir zincirin bulunduğu anlatılmaktadır. Tarıma açılmış olan bu alanda, hala tarla aralarında (Anlıklarda) mermer sütun parçaları görülmektedir.
Evciler ve çevresinde tarih boyunca bir çok devlet hakimiyet kurmuştur. Hakimiyet kuran ilk devlet Hitit (Eti) Devleti’dir. (M.Ö. 1800- M.Ö. 1200 tarihleri arasında) O dönemde önemli bir yerleşim alanı olarak görülmektedir.
M.Ö. 1200-700 yılları arasında Hitit Devletine son veren Frigler’in bölgeye hakim olduğu görülmektedir. Bu dönemde yerleşim yerinin adı Lampe olarak görülmektedir.
Frig Devleti’nin yıkılmasından sonra (M.Ö. 700- M.Ö. 546 yılları arasında) bölgeye Lidyalılar hakim olmuştur. Bu dönemden günümüze ulaşan ilk para örneklerine rastlanmaktadır.
Lidyalıları bölgedeki hakimiyetine son verenler (M.Ö. 546), doğudan gelen Persler’dir ve bu hakimiyetleri M.Ö. 333 yılına kadar devam eder.
M.Ö. 333 yılında Pers hakimiyetine son veren Büyük İskender bölgeyi Helen topraklarına katar. M.Ö. 30 yılına kadar devam eder.
M.Ö. 30 yılında Roma İmparatorluğu’na geçen bölge, Roma İmparatorluğu’nun parçalanması üzerine Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’na bağlanır. Öküz Ören denilen mevkide kurulmuş olan yerleşim yerinde yapılan kazılarda Roma ve Bizans dönemlerinden kalma eserlere rastlanmaktadır. Bu eserlerden Roma yazıları bulunan bir mermer taş Çaybaşı Camii’nin batı köşesinde ki duvarında bulunmaktadır. Bir diğeri, caminin hemen yanı başındaki Aloların Dibek denilen taştır ve yine Roma yazılarına sahiptir. Bir takım eserler de (Topraktan yapılmış kaplar ve kandiller vb.) Belediye tarafından koruma altına alınmıştır. Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu’nun bu hakimiyeti Türklerin Anadolu’yu fethine kadar devam etmiştir.
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve kısa sürede Anadolu bir Türk Yurdu haline getirilmiştir. Evcileri kuranlar da bu dönemde, diğer bütün Türk boyları gibi Anadolu’ya gelmişler ve yerleşmişlerdir. Ancak, bölge 1. Haçlı Seferinden sonra Bizans İmparatorluğu tarafından geri alınmıştır.
1176 Miryokefalon Savaşı’ndan sonra ise kesin olarak Türk hakimiyetine geçmiştir. Birçok tarihçi, Miryokefalon Savaşı’ndan sonra 200.000 çadır Türkmen’in Büyük Menderes havzasına yerleştiğini belirtmektedir. Bu yerleşenler içerisinde Evciler’i kuranlarında olduğu muhakkaktır.
Evciler’in kuruluşu konusunda çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Evci Aşireti bölgeye geldiğinde ilk defa Dinar’ın Yapalı Çerkezi denilen yere yerleşmiştir. Ancak, burası bataklık olduğu için hem kendileri hem de hayvanları sivrisineklerden zarar görmüşlerdir. Bunun üzerine kimilerine göre Bozdağ, kimilerine göre de bugünkü Gökçek’in olduğu alana yerleşmişlerdir. Ovada hayvan otlatan çobanlardan birinin atının yaz sıcağında bir taş yığınını sürekli kokladığını ve eşindiğini görünce taşları açmışlar ve su kuyusu bulmuşlardır. (Bu kuyunun Kaymakçı lakaplı, Tahsin Kaymağın bahçesinde olduğu söylenmektedir.) Bir müddet sonra gidip gelmekten bıkanların ev yapması ile ilk yerleşme gerçekleşmiştir. Bu yere yerleşenlere diğerlerinin;
“Evcile geliyor. Evcile gidiyor.” demesi ile köyün adı Evciler kalmıştır.
Evciler, ovadaki ilk yerleşmedir.
Bu rivayet, bizi Evciler’in kuruluş yıllarında Akdağ, Bozdağ ve Karadağ arasında yer alan bu bölgede başka bir topluluğun bulunmadığını göstermektedir. Şayet, bu alanda herhangi bir topluluk olsa bu kadar rahat hareket edemezler ve mutlaka bir takım olaylara sebebiyet verirlerdi. Bu olaylarda dilden dile aktarılır, yazılı olmasa da sözlü edebiyatta ki yerini alırdı. Böyle bir durum söz konusu değildir. Yani, Yapağılı Çerkezi, Bozdağ ve Karadağ üçgeninde herhangi bir insan topluluğu bulunmamaktadır.
Evciler’in ilk yerleşme olduğunu gösteren bir diğer önemli kayıtta, toprakları üzerinde Yorgalar (Altınova) ve Akyarma köylerinin kurulmuş olmasına rağmen hala bölgede en geniş topraklara sahip olmasıdır. Yaklaşık 210 km2’lik bir alana sahip olan Evciler merkez ve köylerinde, 75 km2’lik (yaklaşık %36) bir alan Evciler’e aittir.
Evciler gerçekte bir 13. yüzyıl Selçuklu yerleşmesidir. Selçuklu dönemi yerleşmesi olduğunu gösteren önemli deliller bulunmaktadır.
Öncelikle Uluyollar vardır. Uluyol, Selçuklu döneminin ticaret yollarıdır. Ayrıca, çevre köylere ulaşan yollar incelendiğinde Kayı yolu, Bayat yolu, Homa yolu gibi yollar bu gün birer tarla yolu halindedir. Özellikle Homa yolu önemlidir. Homa, Germiyanoğulları Beyliği döneminde ki bir nahiyedir ve büyük ihtimalle Evciler de bu nahiyeye bağlı bir köydür. Homa, bu özelliğini Osmanlı Devleti döneminde de devam ettirmiştir. (XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Lazıkiyye (Denizli) Kazası. Turan GÖKÇE. Ankara.2000) Kütahya Sancağı’na ait olan ve günümüze kadar ulaşmış bulunan Tahrir Defteri’nde Evciler’le ilgili kayıtlara da ulaşılacaktır. Bu döneme ait Osmanlı Arşivlerine ulaşıldığı ve tercüme edildiği zaman Evciler’in kuruluşu ile ilgili kesin bilgilere de sahip olunacaktır.
Bir diğer konu Ulucami geleneğidir. Ulucamiler de genel olarak Anadolu Selçukluları ve Beylikler döneminde yapılan camilere verilmiştir.
En önemlisi de, halkın hala dilinden düşürmediği ve doymak bilmeyen, obur insanlara kullandığı “Eynehan mısın?” sözüdür. Eyne Han Bey, Germiyanoğulları Beyliği zamanında Sandıklı ve çevresinde yaşayan ve bu bölgenin Subaşılığını yapan kişidir. Afyon-Kışlacık ve Sandıklı-Alacamescit köylerinde onun tarafından yapılmış bazı yapıların kitabeleri günümüze kadar ulaşmış bulunmaktadır.(Anadolu Beylikleri. Prof.Dr. İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI)
Ayrıca, bugün Eynegazi ve Eynehan adı altında Afyonkarahisar’a bağlı iki köy bulunmaktadır.
Osmanlı Hükümdarı Yıldırım Beyazıt zamanında, 1390-1402 tarihleri arasında Osmanlı Devleti’ne geçen bölge, 1402 Ankara Şavaşı’ndan sonra Timur tarafından Germiyan Beyliği’ne geri verilmiştir. 1429 yılında ise kesin olarak Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. Bu dönemde Hüdavendigar(Bursa) Vilayeti, Kütahya Sancağına bağlı bir köydür. (Bu durum Evciler’le ilgili bilgilerin yetersizliğinin de sebebidir. Kütahya’ya ait eserlerde bölgeye hakim olunmuştur diye geçiştirilirken, Afyon kaynaklarında yetersiz bilgiden dolayı çok az bahsedilmektedir.
Bölgenin merkezden uzak olması, eşkiyalık olaylarının en çok görüldüğü yerlerden birisi haline getirmektedir. 1683’te İkinci Viyana Kuşatması’dan sonra cepheden kaçan askerler, cezalandırılma korkusu ile Anadolu’ya dağılır ve eşkiyalık olaylarına başlar. Can güvenliği kalmayan Evcilerliler de çevredeki dağ köylerine sığınırlar. 1700 yıllarında bölgeye bazı Türkmen Aşiretlerinin yerleştirilmesi söz konusu olunca geri dönerler. Ancak, Büyük Süleymanlı Oymağı’ndan bir gurup 1702’de Yorgalar’a (Buğralar) yerleştirilirler. (18.yy’da Aşiretlerin İskanı-Yusuf HALLAÇOĞLU)
1853/54 yılına kadar Hüdavendiğar(Bursa) Eyaleti, Kütahya Sancağı’na bağlı olan Evciler ve çevresi bu tarihten sonra Hüdavendigar(Bursa) Eyaleti, Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) Sancağı, Sandıklı Kazası’na bağlanmıştır. (Anadolu’nun Kilidi Afyon. Afyon Valiliği Yayını.2004. Kaynak: B.A.MAD. nr.19505 Sayfa 1-5) Sandıklı’dan sonra, 1874 yılında Geyikler (Dinar) kazasına bağlanan Evciler, 1955 yılında Belediye yönetimine ve hizmetine kavuşmuştur. 1959 yılında Dazkırı’ya bağlanmıştır.
Evciler, 1990 yılında çıkarılan 3644 sayılı kanunla ilçe statüsü kazanmış ve nihayet teşkilatlanmasını tamamlayarak 08 Temmuz 1991 yılında ilçe merkezi haline gelmiştir.
Alıntıdır. No_Name tarafından düzenlenmiştir.
Çevre höyüklerde bulunan parçalardan tarihinin Lidyalılara kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Bugün ilçemizde Koca höyük ve Küçük höyük diye bilinen iki höyük ile Öküzviran ve Kocaviran isminde iki örenyatağı vardır.
Hititler, Yeni Hitit devrinde Şuppiluliuam (MÖ.1380-1345) zamanında Ege'den Akdeniz'in doğu kıyılarına kadar uzanmış ve Ön Asya'nın en güçlü imparatorluğunu kurmuşlardır.
Evciler ilçesinin, MİRA KUVALYA KRALLIĞI'nın yıkılışından sonra Seha Irmağı Krallığı'na katıldığı ve bu krallığın elinde çok kısa bir süre (40-50 yıl) kaldığı söylenmektedir. Yörede Lidyalılar, Hititler, Frigler, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yaşamışlardır. Önemli tarihî bulgular ve kalıntılar, mezar, Terra, Codta ve lâhit gibidir.
Ege bölgesinin İç Batı Anadolu ile Göller Bölgesi arasında yer alır. Bir başka deyişle; İç Anadolu yaylasının Ege kıyılarına açılan bölgesindedir.
İlçe, Evciler ovasının orta kısmında kurulmuş olup, bu düzlük saha kuzey kısmına doğru yükselmektedir. Ovanın kuzey kenarı Bozdağ tepeleri ile çevrilmiştir. Ovanın batısında Maymun Dağı, kuzey doğusunda ise Büyük Menderes, Işıklı Barajı ve Akdağ bulunmaktadır.
Evciler, kuzeyden Denizli'nin Çivril (40 km), doğudan Dinar(26 km), güney batıdan Dazkırı(21 km) ilçeleriyle komşudur. Deniz seviyesinden yüksekliği 981 m'dir.
İlçede genellikle karasal iklim görülür. Fakat Işıklı Barajı ile Acıgöl'ün iklimi biraz daha yumuşattığı bilinmektedir.
İlçeye ulaşım hem karayolu, hem de demiryolu ile yapılmaktadır. İlçe jeolojik olarak çok hafif meyilli bir morfoloji göstermektedir. İlçenin 2000 genel nüfus sayımına göre nüfusu 9.486'dır. Bunun 5.139'u ilçe merkezinde yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 235 km²'dir.
İlçede 5 ilköğretim okulu, 1 ortaöğretim okulu bulunmaktadır. 4 adet ilköğretim okulunda taşımalı sistem uygulanmaktadır. Toplam 1166 öğrenciye 76 öğretmenle eğitim verilmektedir. İlçede okuryazarlık oranı % 98-%100'dür.
İlçedeki 2 Sağlık Ocağı, 1 Sağlık Eviyle halkımıza sağlık hizmeti verilmektedir. İlçemizde, faaliyet gösteren 2 spor kulübü olup, 1 semt sahası bulunmaktadır. İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zayıftır. Koruların dışında orman yoktur.
Bütün boş alanlar ekilidir. Nadas sistemi uygulanır. İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve dokumacılığa dayanır. Küçük höyük ve Büyük höyük civarında sulu tarım, diğer alanlarda ise kuru tarım yapılmaktadır. En çok yetiştirilen tarım ürünleri buğday, arpa, susam, haşhaş, ayçiçeği ve şeker pancarıdır. Sebze ve meyvecilik gelişmemiştir. Çünkü toprağın yarım metre derinliğinden sonra başlayan "kist" ağaçların gelişmesini engellemekte ve iki sene sonra kurutmaktadır.
Evcilerde ticarî amaçlı olarak süt üreticiliği, tavukçuluk, az da olsa küçükbaş hayvancılığı yapılmaktadır. İlçede 1 adet süt ve süt mamulleri işleyen 5 ton süt işleme kapasiteli mandıra ile 1 adet 20 ton/gün kapasiteli süt toplama merkezi bulunmaktadır. Ayrıca 1 adet 20 ton/gün kapasiteli un fabrikası bulunmaktadır.
İlçe ve ilçeye bağlı köy, kasabalarda Belçika, Almanya, İsviçre, Fransa ve Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde çalışan kayda değer sayıda işçi ailesi bulunmaktadır.
Tarihi
Evci (İsim ve Sıfat):
v Tatil günlerini evinde geçiren.(Türkçe Sözlük)
v Bir aşiret, boy ismidir.
Evci Aşireti ile ilgili olarak Ali Rıza YALMAN, Cenupta Türkmen Oymakları adlı eserinde şu bilgilere yer vermektedir.
“Evci, Demirci, Kuşçu gibi isimler alan obacıklar Türkmen Boyları’nın içinde Yamak ismiyle sanat ve görev almış olanlarıdır.”
Çadır konusunda da; “Topak Evi bütün aşirete Evciler Oymağı ismindeki bir oymak hazırlar.”
Evciler (İsim)
v Evci Aşiretinden olanların yerleştikleri yerlere verdikleri isimdir.
“Anadolu’ya gelen Türk Aşiretleri, iskan edildikleri yerlerde kendi isimleri ile köyler teşkil etmişlerdir.” (Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu. Prof. Dr. Fuat Köprülü)
Araştırmacı Yazar Süleyman GÖNCER de Afyon İli Tarihi adlı eserinde;
“Oğuz kuruluşunda geri hizmetleri yapan kabileler, yamaklar vardır.
Şu köy adları bunlardandır:
Demircili, Göveççi, Cebeciler, Dikici, Kağnıcılar (Karacaahmet köyünde), Evciler, Okçular, Tabaklar, Darıcılar, Davulcu, Kupuzcu, Serban, Deveci, Başmakçı, Sakalar ...... Onyedi köy ve mevki.”
Diyerek, Cenupta Türkmen Oymakları adlı eserin sahibi Ali Rıza YALMAN ile aynı düşünceleri paylaşmaktadır
TARİHİ
Evciler ve çevresinde ki ilk yerleşmeler, kesin olarak bilinmemekle birlikte, ele geçen eserlerin incelenmesi sonucunda Cilalı Taş devrinde başladığı tahmin edilmektedir. Günümüzde hala olduğu gibi korunmuş bulunan Kocahöyük adı verilen ve yapay olduğu anlaşılan tepede taştan yapılmış, kesici ve delici aletler, topraktan yapılmış eşya parçaları bulunabilmektedir. Ayrıca, 1970’li yıllara kadar höyüğün doğu tarafında büyük bir zincirin bulunduğu anlatılmaktadır. Tarıma açılmış olan bu alanda, hala tarla aralarında (Anlıklarda) mermer sütun parçaları görülmektedir.
Evciler ve çevresinde tarih boyunca bir çok devlet hakimiyet kurmuştur. Hakimiyet kuran ilk devlet Hitit (Eti) Devleti’dir. (M.Ö. 1800- M.Ö. 1200 tarihleri arasında) O dönemde önemli bir yerleşim alanı olarak görülmektedir.
M.Ö. 1200-700 yılları arasında Hitit Devletine son veren Frigler’in bölgeye hakim olduğu görülmektedir. Bu dönemde yerleşim yerinin adı Lampe olarak görülmektedir.
Frig Devleti’nin yıkılmasından sonra (M.Ö. 700- M.Ö. 546 yılları arasında) bölgeye Lidyalılar hakim olmuştur. Bu dönemden günümüze ulaşan ilk para örneklerine rastlanmaktadır.
Lidyalıları bölgedeki hakimiyetine son verenler (M.Ö. 546), doğudan gelen Persler’dir ve bu hakimiyetleri M.Ö. 333 yılına kadar devam eder.
M.Ö. 333 yılında Pers hakimiyetine son veren Büyük İskender bölgeyi Helen topraklarına katar. M.Ö. 30 yılına kadar devam eder.
M.Ö. 30 yılında Roma İmparatorluğu’na geçen bölge, Roma İmparatorluğu’nun parçalanması üzerine Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’na bağlanır. Öküz Ören denilen mevkide kurulmuş olan yerleşim yerinde yapılan kazılarda Roma ve Bizans dönemlerinden kalma eserlere rastlanmaktadır. Bu eserlerden Roma yazıları bulunan bir mermer taş Çaybaşı Camii’nin batı köşesinde ki duvarında bulunmaktadır. Bir diğeri, caminin hemen yanı başındaki Aloların Dibek denilen taştır ve yine Roma yazılarına sahiptir. Bir takım eserler de (Topraktan yapılmış kaplar ve kandiller vb.) Belediye tarafından koruma altına alınmıştır. Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu’nun bu hakimiyeti Türklerin Anadolu’yu fethine kadar devam etmiştir.
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve kısa sürede Anadolu bir Türk Yurdu haline getirilmiştir. Evcileri kuranlar da bu dönemde, diğer bütün Türk boyları gibi Anadolu’ya gelmişler ve yerleşmişlerdir. Ancak, bölge 1. Haçlı Seferinden sonra Bizans İmparatorluğu tarafından geri alınmıştır.
1176 Miryokefalon Savaşı’ndan sonra ise kesin olarak Türk hakimiyetine geçmiştir. Birçok tarihçi, Miryokefalon Savaşı’ndan sonra 200.000 çadır Türkmen’in Büyük Menderes havzasına yerleştiğini belirtmektedir. Bu yerleşenler içerisinde Evciler’i kuranlarında olduğu muhakkaktır.
Evciler’in kuruluşu konusunda çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Evci Aşireti bölgeye geldiğinde ilk defa Dinar’ın Yapalı Çerkezi denilen yere yerleşmiştir. Ancak, burası bataklık olduğu için hem kendileri hem de hayvanları sivrisineklerden zarar görmüşlerdir. Bunun üzerine kimilerine göre Bozdağ, kimilerine göre de bugünkü Gökçek’in olduğu alana yerleşmişlerdir. Ovada hayvan otlatan çobanlardan birinin atının yaz sıcağında bir taş yığınını sürekli kokladığını ve eşindiğini görünce taşları açmışlar ve su kuyusu bulmuşlardır. (Bu kuyunun Kaymakçı lakaplı, Tahsin Kaymağın bahçesinde olduğu söylenmektedir.) Bir müddet sonra gidip gelmekten bıkanların ev yapması ile ilk yerleşme gerçekleşmiştir. Bu yere yerleşenlere diğerlerinin;
“Evcile geliyor. Evcile gidiyor.” demesi ile köyün adı Evciler kalmıştır.
Evciler, ovadaki ilk yerleşmedir.
Bu rivayet, bizi Evciler’in kuruluş yıllarında Akdağ, Bozdağ ve Karadağ arasında yer alan bu bölgede başka bir topluluğun bulunmadığını göstermektedir. Şayet, bu alanda herhangi bir topluluk olsa bu kadar rahat hareket edemezler ve mutlaka bir takım olaylara sebebiyet verirlerdi. Bu olaylarda dilden dile aktarılır, yazılı olmasa da sözlü edebiyatta ki yerini alırdı. Böyle bir durum söz konusu değildir. Yani, Yapağılı Çerkezi, Bozdağ ve Karadağ üçgeninde herhangi bir insan topluluğu bulunmamaktadır.
Evciler’in ilk yerleşme olduğunu gösteren bir diğer önemli kayıtta, toprakları üzerinde Yorgalar (Altınova) ve Akyarma köylerinin kurulmuş olmasına rağmen hala bölgede en geniş topraklara sahip olmasıdır. Yaklaşık 210 km2’lik bir alana sahip olan Evciler merkez ve köylerinde, 75 km2’lik (yaklaşık %36) bir alan Evciler’e aittir.
Evciler gerçekte bir 13. yüzyıl Selçuklu yerleşmesidir. Selçuklu dönemi yerleşmesi olduğunu gösteren önemli deliller bulunmaktadır.
Öncelikle Uluyollar vardır. Uluyol, Selçuklu döneminin ticaret yollarıdır. Ayrıca, çevre köylere ulaşan yollar incelendiğinde Kayı yolu, Bayat yolu, Homa yolu gibi yollar bu gün birer tarla yolu halindedir. Özellikle Homa yolu önemlidir. Homa, Germiyanoğulları Beyliği döneminde ki bir nahiyedir ve büyük ihtimalle Evciler de bu nahiyeye bağlı bir köydür. Homa, bu özelliğini Osmanlı Devleti döneminde de devam ettirmiştir. (XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Lazıkiyye (Denizli) Kazası. Turan GÖKÇE. Ankara.2000) Kütahya Sancağı’na ait olan ve günümüze kadar ulaşmış bulunan Tahrir Defteri’nde Evciler’le ilgili kayıtlara da ulaşılacaktır. Bu döneme ait Osmanlı Arşivlerine ulaşıldığı ve tercüme edildiği zaman Evciler’in kuruluşu ile ilgili kesin bilgilere de sahip olunacaktır.
Bir diğer konu Ulucami geleneğidir. Ulucamiler de genel olarak Anadolu Selçukluları ve Beylikler döneminde yapılan camilere verilmiştir.
En önemlisi de, halkın hala dilinden düşürmediği ve doymak bilmeyen, obur insanlara kullandığı “Eynehan mısın?” sözüdür. Eyne Han Bey, Germiyanoğulları Beyliği zamanında Sandıklı ve çevresinde yaşayan ve bu bölgenin Subaşılığını yapan kişidir. Afyon-Kışlacık ve Sandıklı-Alacamescit köylerinde onun tarafından yapılmış bazı yapıların kitabeleri günümüze kadar ulaşmış bulunmaktadır.(Anadolu Beylikleri. Prof.Dr. İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI)
Ayrıca, bugün Eynegazi ve Eynehan adı altında Afyonkarahisar’a bağlı iki köy bulunmaktadır.
Osmanlı Hükümdarı Yıldırım Beyazıt zamanında, 1390-1402 tarihleri arasında Osmanlı Devleti’ne geçen bölge, 1402 Ankara Şavaşı’ndan sonra Timur tarafından Germiyan Beyliği’ne geri verilmiştir. 1429 yılında ise kesin olarak Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. Bu dönemde Hüdavendigar(Bursa) Vilayeti, Kütahya Sancağına bağlı bir köydür. (Bu durum Evciler’le ilgili bilgilerin yetersizliğinin de sebebidir. Kütahya’ya ait eserlerde bölgeye hakim olunmuştur diye geçiştirilirken, Afyon kaynaklarında yetersiz bilgiden dolayı çok az bahsedilmektedir.
Bölgenin merkezden uzak olması, eşkiyalık olaylarının en çok görüldüğü yerlerden birisi haline getirmektedir. 1683’te İkinci Viyana Kuşatması’dan sonra cepheden kaçan askerler, cezalandırılma korkusu ile Anadolu’ya dağılır ve eşkiyalık olaylarına başlar. Can güvenliği kalmayan Evcilerliler de çevredeki dağ köylerine sığınırlar. 1700 yıllarında bölgeye bazı Türkmen Aşiretlerinin yerleştirilmesi söz konusu olunca geri dönerler. Ancak, Büyük Süleymanlı Oymağı’ndan bir gurup 1702’de Yorgalar’a (Buğralar) yerleştirilirler. (18.yy’da Aşiretlerin İskanı-Yusuf HALLAÇOĞLU)
1853/54 yılına kadar Hüdavendiğar(Bursa) Eyaleti, Kütahya Sancağı’na bağlı olan Evciler ve çevresi bu tarihten sonra Hüdavendigar(Bursa) Eyaleti, Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) Sancağı, Sandıklı Kazası’na bağlanmıştır. (Anadolu’nun Kilidi Afyon. Afyon Valiliği Yayını.2004. Kaynak: B.A.MAD. nr.19505 Sayfa 1-5) Sandıklı’dan sonra, 1874 yılında Geyikler (Dinar) kazasına bağlanan Evciler, 1955 yılında Belediye yönetimine ve hizmetine kavuşmuştur. 1959 yılında Dazkırı’ya bağlanmıştır.
Evciler, 1990 yılında çıkarılan 3644 sayılı kanunla ilçe statüsü kazanmış ve nihayet teşkilatlanmasını tamamlayarak 08 Temmuz 1991 yılında ilçe merkezi haline gelmiştir.
Alıntıdır. No_Name tarafından düzenlenmiştir.