Erdemli İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,638
img232mx3.jpg

Akdeniz Bölgesi’nde, mersin İline bağlı bir ilçe olan Erdemli, doğuda Mersin Merkez ilçe, batıda Silifke, kuzeyde Karaman ili ve güneyde Akdeniz ile çevrilidir. İlçe toprakları Akdeniz kıyısı boyunca uzanan dar bir ova şeridinde yer almaktadır. Bu ova şeridinin hemen arkasında dik bir duvar gibi yükselen Orta Torosların önemli kollarından Bolkar Dağları yükselmektedir. Bu dağ şeridi Akdeniz kıyısına paralel ve düzgün sıralar halinde uzanmaktadır. Bolkar Dağlarının en yüksek kesimi, ilçe toprakları içerisinde Yıldız Doruğu’dur (3.134 m.). Sedir ormanları ile kaplı olan bu dağ kütlesi aynı zamanda akarsularla parçalanmıştır. Bu akarsuların en önemlileri de Sorgun Çayı (Alata), Limonlu Çayı (Lamas)’dır. Bu akarsuların taşıdığı alüvyonlar kıyı boyunca 5-8 km. genişliğinde kesintisiz uzanan bir kıyı şeridini oluşturmuştur. Mersin’e 35 km. uzaklıktaki ilçenin, deniz seviyesinden yüksekliği 3 ile 5 m. arasında değişmektedir. Yüzölçümü 2.131 km2 olup, toplam nüfusu 142.355’tir.

İlçede Akdeniz İklimi hüküm sürmekte olup, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılıman ve yağışlı geçer.

İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılık, turizm ve küçük sanayie dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, dağlık ve yaylalık alanlarda buğday, arpa, nohut, kaynak sularının etrafında şeftali, elma, kiraz; dalgalı arazide ise antepfıstığı, üzüm, zeytin ve incir üretilir. Bağların ve bahçelerin kenarlarında armut, erik, kayısı, vişne, ayva, badem, dut yetiştirilir. Rüzgar almayan sıcak kesimlerde de muz yetiştirilir. Turunçgillerin çoğunluğunu da limon oluşturur. Ayrıca ilçede sebze de yetiştirilmekte olup, sera sebzeciliği son yıllarda yaygınlaşmıştır. Ormancılık ilçenin önemli geçim kaynaklarındandır. Dağlık kesimlerde hayvancılık ön planda gelmektedir. Daha çok küçükbaş hayvan beslenir. Kıyı kesimlerinde balıkçılık yapılır. Erdemli’nin geleneksel el sanatlarından olan dokumacılık yapılmakta, köylerde sepet örülmektedir. İlçenin 2 km. uzağındaki Erdemli Çamlığı turizm yönünden ilçeye gelir sağlamaktadır.

İlçede yetiştirilen turunçgillerin ve muzların ambalajlama tesisleri, hızar, dokuma ve konfeksiyon atölyeleri ile un değirmenleri bulunmaktadır.

Erdemli isminin XV.yüzyılda İç Anadolu’dan geldiği sanılan Erdemoğulları isimli bir Türkmen aşiretinden kaynaklandığı sanılmaktadır.

Tarihçesi

Yörenin tarihi ile ilgili yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber yöreye Hititlerin, Perslerin, Makedonyalıların, Seleukosların, Romalıların, Bizanslıların, 1448’de Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından Karamanoğulları topraklarına katılmıştır.

İlçe sınırları içerisinde Eliaussa Sebaste (Ayaş) ve Korikos (Kız Kalesi) antik kentleri ve Kanyteleis (Kanlıdivane) ören yeri bulunmaktadır. Silifke-Mersin ana yolu üzerinde, bugünkü Ayaş’ın olduğu yerdeki Elaioussa antik kenti, Helenistik dönemde, MÖ.II.-I.yüzyılda kurulmuş, en parlak dönemini de Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yaşamıştır. Burası da liman kenti ve zeytinyağı ihraç limanı olarak kullanılmıştır. Elaioussa’nın kuruluş yeri, İlkçağda, kıyıya çok yakın bir ada durumunda idi. M.S.74 yılında Vespasianus’un, son Kommagene Kralı IV.Antiokhos’un kızı İotape ile kocası Alexandros’a bağışladığı, bir adadan oluşan küçük bir krallık olabileceği sanılmaktadır. Sebaste kenti ise, Elaioussa’nın hemen bitişiğinde kurulmuştur. Kurucusu ise Arkhelaos idi. O sıralarda Elaioussa, yönetim örgütü açısından kent sayılmıyordu ve Elaioussa Adası, Sebaste kentine bağlı bir arazi içerisindeydi. Daha sonraları iki kent birleşerek Elaioussa Sebaste olarak tanınmıştır. Geç Orta Çağ sonlarında Korykos kenti gelişmeye başladıktan sonra Elaioussa Sebaste önemini yitirmiştir.

erdemliiiiro9.jpg


Yörede Roma ve Bizans döneminde yoğun bir yerleşim olmuştur. Korykos’un nekropol alanında ortaya çıkan eserler Mö.IV.-I.yüzyıllar arasında önemli bir yerleşim olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda bu kent Kilikya bölgesinin önemli bir limanı olduğundan sürekli el değiştirmiştir. MÖ.IV.yüzyılda Seleukos Nikator Silifke kentini kurarken burasını da egemenliği altına almıştır. Yöre MÖ.72’de Roma egemenliğine girmiş, bu dönemde tarım alanında büyük gelişme göstermiş ve zeytinyağı ihraç merkezi olmuştur. Bizans döneminde sürekli Arap istilalarına uğradığından kentin etrafı surlarla çevrilmiştir. XIII. Kilikya Ermeni kralları burasını ticaret limanı olarak kullanmıştır.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra yöre bir süre Selçukluların egemenliğinde kalmış, ardından Selçuklulardan kaçan Ermeniler buraya göç etmişlerdir. Ermeni Krallığı’ndan sonra Karamanoğulları Beyliği yöreye hakim olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in Karamanoğlu Beyliği’ni ortadan kaldırmasından sonra 1461’de Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Mısır Hidiv’inin Osmanlı İmparatorluğu’na isyanı sırasında, bir süre onların egemenliğinde kalmış, ardından 1845’ten sonra başlayan Osmanlı-Memluk savaşları sonrasında, yöreyi Ali Paşa yeniden Osmanlı topraklarına katmıştır.

Cumhuriyet döneminde, Silifke’ye bağlı bir köy olan Erdemli, Silifke’nin Yağda bucağı ile Mersin’e Bağlı Elvanlı bucağının birleşmesiyle 1953 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Çatıören Ören Yeri, İmirzeli kent kalıntıları, Kanlıdivane'deki Bizans Bazilikaları, sarnıçları ve

Lamas Köprüsü
Kız (Korykos) Kalesi
Akkale (Tırtar Kale)
Paşa Türbesi
Adam Kayalar bulunmaktadır.

Lamas Köprüsü

Mersin Erdemli ilçesi Lamas (Limonlu) Köyü’nde, Lamas Çayı üzerinde bulunmaktadır. Köprünün kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Yapı üslubundan Karamanoğulları döneminde yapıldığı sanılmaktadır.

Köprü kesme ve moloz taştan dört yuvarlak gözlü olarak yapılmıştır. Köprünün uzunluğu 57.70 m., eni 3.25 m., en büyük kemer açıklığı da 11 m.dir. Köprünün kemer ve tempan duvarları aynı yüzeyde olup, tempan duvarlarına sonraki dönemlerde moloz taşlardan dolgu yapılmıştır. Köprünün ikinci gözü diğerlerine göre daha büyük olup, ikinci ve üçüncü gözler arasına yuvarlak bir tahliye gözü yerleştirilmiştir.

Kız Kalesi (Korykos Kalesi)

00130706ih2.jpg


Mersin Erdemli ilçesinde, kıyıdan 200 m. açıkta küçük bir ada üzerinde yer alan kalenin karşısında M.Ö IV.yüzyılda koloni kenti olarak Kilikia bölgesini ele geçiren Seleukos Nikador tarafından kurulmuş olan Korykos antik kenti bulunmaktadır. Herodotos bu şehrin Kıbrıslı bir prens tarafından kurulduğunu yazmaktadır. Bu şehir M.Ö I.yüzyılda kendi adına sikke bastırmıştır. Korykos liman kenti olmasından ötürü tarih boyunca birçok kez el değiştirmiştir. Romalılar 450 yıl buraya hâkim olmuşlardır. Roma döneminde zeytinyağı ihraç limanı olarak tanınmıştır. Bizanslılar şehrin çevresini Arap akınlarına karşı surlarla çevirmiştir. Ermeni Krallığı bir süre buraya hakim olmuştur.

00130707ox9.jpg


Kale önemli bir liman olan Korykos’u denizden gelebilecek saldırılara korumak amacıyla yapılmıştır. İlk ismi Elousa idi. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılmıştır. Sultan Cem (1459-1495) Rodos Adasına gitmeden önce 1482’de 39 gün burada kalmış, Rodos şövalyeleri ile burada çarpışmıştır.

Kalenin yapılması ile ilgili bir efsane bulunmaktadır:

Korykos'ta yaşayan bir kral kız çocuğu olsun diye gece gündüz Tanrıya yalvarıp yakarırmış. Sonunda dileği yerine gelmiş bir kız çocuğu dünyaya gelmiş. Bu kız büyüyüp gelişmiş, güzelliği ve yardımseverliği ile herkesin sevgisini kazanmıştır. Günlerden bir gün şehre bir falcı gelmiş. Kral onu sarayına çağırmış ve kızının geleceğini öğrenmek istemiştir. Falcı prensesin eline bakınca irkilmiş, ancak bir şey söylememiştir. Kral zorlayınca; "Kralım, kızınızı bir yılan sokacak. Bu yazgıyı hiçbir şey bozamayacak, bunu siz bile engelleyemeyeceksiniz”. Kral, kıza bir şey söylememiş, bunu nasıl engelleyeceğini düşünmeye başlamıştır.Sonunda kıyıya yakın küçük bir adacık üzerinde, beyaz taşlardan bir kale yaptırmaya karar vermiştir. Kaleyi yaptırmış ve kızını buraya yerleştirmiştir. Olan biteni bilmediğinden kral kızı üzülmekte, günden güne erimekteymiş.Günün birinde saraydan kaleye gönderilen bir üzüm sepetinin içinden çıkan bir yılan kızı sokmuş ve öldürmüştür.

Bu efsanenin bir benzeri de İstanbul’daki Kız Kalesi ve Ayasofya’daki karşısında topların bulunduğu bir madeni sanduka için de söylenmektedir.

Kız Kalesinin büyük bir bölümü ayakta durmakta ve Mersin’in sembolü konumundadır. Ada üzerindeki kale oldukça iri yontma taşlardan yapılmış, yer yer de moloz taşlar kullanılmıştır. Kalenin kuzey ve güneyindeki köşelerde sekiz kulesi vardır. Çevresi 192 m uzunluğundadır. Kale iç içe iki surdan meydana gelmiştir.Sur duvarlarının etrafı hendeklerle çevrilmiştir. İçeriye girişi günümüze gelemeyen hareketli bir köprü sağlamıştır. İçerisinde Kral Archelus’a ait saray kalıntısı, su kemerleri, sarnıçlar, kaya mezarları ,lahitler ve Rom döneminde yapılmış taş döşeli yollar bulunmaktadır.

Akkale (Tırtar)

00130708xt8.jpg


Mersin Erdemli ilçesind, Mersin-Silifke karayolu üzerinde,il merkezine 49 km uzaklıta bulunan Akkale denize hakim bir noktada kurulmuştur. Kalenin yapım tarihini belirten bir kitabesi olmamasına rağmen yapı üslubundan M.S III.yüzyıda Roma döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır.

Kale 2-3 katlı bir ana kale ile çevresinde haç planlı iki küçük yapı, sarnıçtan meydana gelmiştir. Duvarları kesme taş ile moloz taştan örülmüştür. Roma döneminde zeytinyağı ihraç limanını kontrol amacıyla yapılmıştır.

Adam Kayalar

adamk1rh3.jpg


adamkayagq6.jpg


00132627jx7.jpg


Mersin Erdemli ilçesinde, Hüseyinler Köyü yakınında Şeytan Deresi Vadisi’nin dik yamaçlarında kayalara oyulmuş bir takım kabartmalar bulunmaktadır.

MS.II.yüzyılda Roma dönemine tarihlenen bu kabartmalar dokuz niş içerisine alınmış olup, on bir erkek, dört kadın, iki çocuk ve bir dağ keçisi figürleri kayalara işlenmiştir. Aynı zamanda nişlerin alınlığına da bir Roma kartalı kabartma olarak yapılmıştır.


Paşa Türbesi

00132243tb0.jpg


Mersin Erdemli ilçesinde bulunan bu türbenin Selçuklulardan Aktaşoğlu Sinan Bey’e ait olduğu kitabesinden anlaşılmaktadır.

Türbe 1220 yılında yapılmış olup, kaba kesme taştandır. Düzgün bir planı olmayan türbenin giriş kapısı kesme taştan dikdörtgen silme içerisine alınmıştır. Bunun içerisinde yayvan kemerli mermer söveli giriş kapısı yerleştirilmiştir.

Türbenin dışarıya açık penceresi bulunmamaktadır. Üzeri yine düzgün olmayan taştan bir külahla örtülüdür.


Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.
 
Son düzenleme:
Üst