Çizgi Roman'ı Ticarete Dönüştüren Zihniyet!

[enger66]

Bu zihniyet var oldukça hiçbir alanda yol katedemeyiz.
Çizgi Roman Okurları Derneği'mizin çıkardığı 50 sayfalık bu dergiyi Nadir Kitap'ta satışta gördüm.
Üstündeki fiyatı görünce pes doğrusu dedim.
​

 

[atlas364]

yuh yani :

 

[melih_]

Suç duyursunda bulunulması gerekir.

 

[sekonme]

Nadir Kitap gibi satış siteleri, sahafçılığı ve kültürünü tamamen bambaşta bir yöne taşıdı anlaşılan. Baskısı henüz tükenmiş bir kitabı, sanki 60 yıldır basılmıyormuş, bir daha basılmayacakmış ve sanki antika değeri varmışcasına 3-4 misli fiyata satmaya başlayıveriyorlar. Carl Sagan'ın bir kitabında buna rastladım, bir arkadaşım piyasada bulamadığı için buradan 90 lira gibi bir bedele satın almak zorunda kaldı. Kitap ise zaten yazar popüler olduğu ve kitabın baskısı tükeneli ancak 1 yıl olduğu için haliyle yeniden basıldı ve raflarda 25 liraya yer bulmuştu (şu an 19 YTL).

İşte bunun adı sahafçılık değil fırsatçılıktır. Yayınevleri bir yandan korsancılıkla uğraşırlarken, bu gibi karaborsacılara bir şey diyemiyor mu? Kitabı ücretsiz pdf olarak online yayınlayanın hemen tepesine binebiliyorlar, ama yeri adresi muhatabı belli bu fırsatçılara birşey yapılamıyor mu?

Kusura bakmayın epey dolmuşum Herkese iyi günler.

 

[gandor08]

Nadir Kitapta satışa çıkaran sahaf kim bakmak lazım, sahaf o fiyattan fiyat istemiş.

Nadir kitapta değeri fazla olması gerekirken düşük olan kitaplarda var.

Aynı kitap 50 tl iken 10 tl de olabiliyor. Bence nadir kitabı değilde nadir kitapta satışa çıkartanları sorgulamak gerek.

 

[gandor08]

Aynı kitaptan 2 kitap var biri 50 biri 100 lira alan olurmu olur, yerse piyasasının en güzel kullanıldığı bir ülkede yaşıyoruz.

 

[can amca]

İkinci El satışlar maalesef karaborsaya girmiyor. Dolayısı ile bu satışı karaborsacılık olarak görmemek lazım. Eğer tekil bir satış ise. Yok bu satıcı ÇROD'den bunları topluca alıp sonra böyle yüksek fiyattan satıyorsa o zaman sıkıntı.

Sonuçta "Mal müşteriye satılır" diye bir laf var. Doğrudur.

Örneğin ben bir koleksiyoncu olarak kendimden hep şu örneği veririm. Kara Murat dergisinin tanesinin 2-3 TL'ye satıldığı dönemlerde (Daha NK yoktu, GG zamanları) tüm seride tek eksik fasikülüm kalmıştı ve yıllarca bulamamıştım. Birisi o zamanın fiyatı ile 5 TL'den açık arttırmaya koyup 15 TL "Hemen al" fiyatı koymuştu. Bir daha bulamam diye 15 TL bastırıp almıştım.

Burada sıkıntı olan ÇR gibi takipçisi ve ürünü dar olan bir piyasada "tesadüfen" bir ürünün fiyatı gerçek ederinin çok çok üstünde gidince suni olarak fiyatların yükselmesi ve bunun referans alınması. Yukarıdaki örnek benim için özel bir durum olduğundan bu parayı bir kere verdim. Ama satıcılar yanlış yorumlayıp. "Vay demek bunun piyasası bu imiş" yorumu ile fiyatları anlamsız yükseltiyorlar.

NK'da izlemeye aldığım ama fiyatı gerçek ederinin iki-üç katı olan kitaplar var. Satıcı ile indirim yapması için temasa geçmeme rağmen burunlarından kıl aldırmıyorlar. Nerede ise iki yıldır kitap satılmıyor ama satıcı "tok" olunca kitap bana, ben kitaba bakıp duruyorum. Biliyorum ki ben bu parayı verip alırsam ve ileride, Allah göstermesin, ihtiyaçtan satmaya kalkarsam bu parayı verecek benim gibi bir "enayi" bulunmaz.

Diğer bir sorun da ÇR ile ilgisi olmayan bir sahafın eline geçen birkaç ÇR'ı bilgisizliğinden ötürü çok matah bir şey sanıp abuk sabuk fiyatlar koyması. Daha geçen sene çıkmış, kitap satış sitelerinden %20-40 arası indirimle "0" kondisyonda alabileceğin kitapları üzerindeki fiyattan satışa koyuyorlar. Komik oluyor.

Neyse konu uzar daha ama içimdekini dökmüş oldum bu arada.

 

[gandor08]

Satışta olan kitabın aynı şekilde bilgisizlikten dolay nk daha fazla olduğunu da görebiliriz.

 

[gurcansarı]

tabii bir de şu açıdan bakmak lazım ç.r.o.d. ce hazırlanmış bir materyal 100 tl gibi bir fiyatla satışa sunuluyor. bu da ne kadar kaliteli ve özgün bir şey ortaya koyduğumuzu gösterir.

 

[AhmetCanal35]

Bence de satılmasında bir sıkıntı yok. Gayet normal bir durum. Çünkü ben de 1 ay sonra yeni basımı çıkacak olmasına rağmen bir kitaba 110 TL verdim (Yeni basımı Alfa eski basımı Kabalcı olmasından dolayı. Asla pişman değilim ).

Aslında sadece satanı eleştirmemek lazım. Mevcut düzen bu şekilde kurulmuş. @can amca'nın da dediği gibi birisi bir fiyattan koyuyor ve herkes onun üstüne koyuyor ama asla altına inmiyor. Bu düzeni değiştirmek çok zor.

Ayrıca sahaf kültürü öleli çok uzun zaman oldu. Artık her yer fırsatçı ya da fiyat bilgisi olmayanı kekleyebileceğini sanan ... kaynıyor ne yazık ki. Bu konu da haklı olabilirsiniz. İzmir için konuşmak gerekirse sahafta ikinci el kitap 15 TL iken sıfırı 20 TL olabiliyor. Bkz. Kıbrıs Şehitleri sahafçıları. Çok doluyum bu konuda :'(

 

[kuriboh]

Bence de satılmasında bir sıkıntı yok. Gayet normal bir durum. Çünkü ben de 1 ay sonra yeni basımı çıkacak olmasına rağmen bir kitaba 110 TL verdim (Yeni basımı Alfa eski basımı Kabalcı olmasından dolayı. Asla pişman değilim ).

Aslında sadece satanı eleştirmemek lazım. Mevcut düzen bu şekilde kurulmuş. @can amca'nın da dediği gibi birisi bir fiyattan koyuyor ve herkes onun üstüne koyuyor ama asla altına inmiyor. Bu düzeni değiştirmek çok zor.

Ayrıca sahaf kültürü öleli çok uzun zaman oldu. Artık her yer fırsatçı ya da fiyat bilgisi olmayanı kekleyebileceğini sanan ... kaynıyor ne yazık ki. Bu konu da haklı olabilirsiniz. İzmir için konuşmak gerekirse sahafta ikinci el kitap 15 TL iken sıfırı 20 TL olabiliyor. Bkz. Kıbrıs Şehitleri sahafçıları. Çok doluyum bu konuda :'(

Herkes dolu, tencerenin kapağını açmaya gelmiyor.:'''(
İnsanların amacı ne ki, koleksiyoncu olmama rağmen o fiyata almam ben.

 

[odenat]

Herkes dolu, tencerenin kapağını açmaya gelmiyor.:'''(
İnsanların amacı ne ki, koleksiyoncu olmama rağmen o fiyata almam ben.

Sonuçta sayın Can Amca'nın dediği gibi bir ürünün fiyatını müşteri belirler. Bundan 5 sene önce Denizler kitabevinde 1825 basımı 4 ciltlik Histoire de Bas-Empire kitabına 200$ ödedim. Bu fiyat şu anda yüksek gözükebilir ama o dönemde hiç düşünmeden verdim aldım çünkü bu kitabı bir daha bulmama imkan yoktu. Sizin yüksek fiyatlı dediğiniz bir kitap benim için normal gelebilir, ya da fiyatı yüksek bulurum ancak benim için önemlidir alırım. Bunun tersi sizin için de geçerli tabii ki. Çoğu koleksiyoncu ve sahaf da bu durumda bir müşteri bekliyor. Amaç da o.

Size bir anımı anlatayım; 2012 senesinde Strasburg'da özel bir açık arttırmaya katıldım. Benim ilgilendiğim ürün 18. yy'dan kalma bir büyü kitabıydı. Ben de en azından benim için ciddi bir miktar ayırmıştım. Bilirsiniz, bu tarz açlık arttırmalara herkes katılamaz, katılmak için de bir miktar avans yatırmanız gerekiyor.(ayrıca birçok açık arttırmaya parayla bile katılamıyorsunuz, tanıdık lâzım) 20.000 Euro'dan başlayan açık arttırma 295.000 Euro'ya bitti. Dolayısıyla, bir kitaba bu paralar verilir demeyin, neler neler veriliyor. Alın bakın Blueberry çizgiromanının tek bir orijinal sayfası 5.000 eurodan gidiyor. Tenten'in orijinal çizimlerine rastlarsanız 100000 eurodan gider

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[haziran]

İşin sıkıntılı yanı işi sadece çizgi roman satmak dışında olan sahaflarda çizgi romanda olmuyor neden diye sorduğumda açık arttırma sitesine gönderiyorlarmış dükkandan değil oradan al mantığı

 

[abolardis]

Herhangi bir şeyin ticari değeri olması o şeyi değerli kılar.
Max Weber dinin ticarileşmesini bile çok olumlu görür.Benzer bir konuda daha önce kişisel düşüncelerimi dile getirmiştim.
Kısaca ben çok olumlu görüyorum.
Çizgi Roman keşke ülkemizde ticarileşse sorun zaten ticari değerinin olmaması.
Sektör haline gelemediği için ülkemizde yerli yayınların ruhuna el fatiha okundu.
Bir kaç çizerin çabaları ile ancak belirli bir döneme kadar tutunabildi.
Tam olarak Kültür haline bile gelebildiğini söylemek çok zor.
Halen gizli , halen çocuklar için , halen bir hobi olmaktan öteye gidemedik maalesef.
Umarım ticari değeri olurda bizi müşteri olarak gören bir kaç şirket tekrar çizgi roman basmaya başlarlar.
Kar etmediğini düşündüğüm bir kaç yayınevi dışında maalesef durum ortada 85 Milyon insanda topu topu 500 kişi çizgi roman satın alıyorsa bu işte bir tuhaflık sizce de yok mu ?
Yada çok çok kötü bir tablo değil mi ?
Oranlarsanız ihmal edilebilir bir veri ortaya çıkar ki olsa da olur olmasa da.
Mizah dergilerinin tirajı ne kadar bilmiyorum.Belki onlarda bu rakamlar biraz daha yüksektir.
Örnek vermek gerekirse ülkemizde sizce ne kadar tarih kitabı basılmıştır ?
Yada antropoloji ile ilgili olarak kaç adet basılı kitap vardır ?
Yoga konusunda kaç adet yayın bulunmaktadır ?
Parapsikoloji konusunda ne kadar Türkçe yayın bulabiliriz ?
Sayının azlığı sizleri şaşırtmasın.
Bir kaç elin parmaklarını inanın geçmez.

Bu hal ve ortamda sorun fiyatı değil bence durumun vehameti.

 

[MehmetAliB.]

Nadirkitap uyanıklarının yapmadığı şaklabanlık yok. Yapılan uyanık geçinmeye bu kadar olumlama yapıldığını görünce kendimi bir an çizgi roman baskısının 10.000, 100.000 basıldığı ülkede sandım. Üstelik çizgi romanların ücretsiz paylaşıldığı bir platformda bunu görünce güldüm, müstehaktır diyesim geldi.

 

[enger66]

100 lira değer biçilmesiyle okurun aklıyla dalga geçildiği ortada olmasına rağmen, bunu savunanların olması ne garip değilmi...
Ahmet Kocaoğlu`nun itiraf niteliğinde bir lafı vardır:“Sağımız solumuz adım başı işkembeci köfteci pilavcı kafeci ama biz çizgi roman dükkanı açtık, karın doyurur mu doyurmaz ama biz açtık”... Ekmek peşinde koşan kıt kanaat geçinen vatandaşın aklıyla nasıl dalga geçilir?
Açık artırmalar, müzayedeler tam kapitalist sistemin yani güçlünün yanındadır ve tam avrupai işidir.
Ki burada açık arttırmalık bir durum yok...
Satıcının satış politikası insanlarla dalga geçme üzerinedir. Yoksa ürünü satacağından değil... Satmayacaktır da bir kenarda duracaktır....

​

 

[toxine]

100 lira değer biçilmesiyle okurun aklıyla dalga geçildiği ortada olmasına rağmen, bunu savunanların olması ne garip değilmi...
Ekmek peşinde koşan kıt kanaat geçinen vatandaşın aklıyla nasıl dalga geçilir?
Açık artırmalar, müzayedeler tam kapitalist sistemin yani güçlünün yanındadır ve tam avrupai işidir.
Ki burada açık arttırmalık bir durum yok...
Yayınevinin satış politikası insanlarla dalga geçme üzerinedir.​

1. Katılıyorum, gariptir.

2. 100 liraya alan olur mu? Bu balık tutmaya benzer, oltayı atar,
beklersin. Diyelim ki 20 liralık bedeli olan bir şeyi 100 liradan satmaya
çalışıyorsun. Biri çıkıp alırsa beş taneden alacağın kârı bir taneden
alırsın. Çok satmak mı kolay, az satmak mı? Ne de olsa her şeyin bir
alıcısı vardır ya da almak için bir nedeni? Bazı şeyler bazı kişiler için
paha biçilemezdir, satın alır.

3. Arz talep meselesi: (ekonomiden pek anlamam ama maksat
muhabbet...) Mesela her yerde yetişen bir ot olsun, sen toplamaya
üşenirsen ve biri de toplar, hazırdan sen satın alırsan üstüne basıp
geçtiğimiz sıradan bir otun bir bedeli olur. Eğilip toplayabildiğin bir avuç
ota para verirsen ticari zekâya sahip birileri de satar. Sonra bunun
arkası da gelir. Madem para verenler var başkaları da toplamaya
başlar. Olay zamanla alışıldık hale gelir, yadırganmaz.

4. Önce insan para kazanmak ister, ekmek parası. Sonra saha fazla
para kazanmak ister, ek iş yapar. Bu olay 100 lira kazanma meselesi
değil, ekstradan 100 lira kazanma meselesi, zaman (beklemek) mesele
değil. Fazla uğraşmadan kazanma meselesi. Parası (işi), imkânı ve ticari
zekâsı olan ve para kazanmak isteyenlerin işi.

5. Devir para kazanma devri değil, köşeyi dönme devri. Parası [işi
(güvencesi)] olan kişi, ekstra işlerle saplantısı olan bir alıcısı olur
mantığıyla bir köşede bir şeyler pazarlıyor.

6. Kapitalist sistemin oyunları basit ama etkilidir. Açık artırmalar,
müzayedeler büyük balık tutmak içindir. Küçük balık karın doyurur,
büyük balık hem karın doyurur hem de artanı satılır. Karın doyurmak kıt
kanaat geçinenlerin işi. Hem karın doyurmak hem de satmak ticari
zekâya sahip olanların işi.

Alırsan bu durumu değiştiremezsin, almasan da pek değişmez.
​

 

[gandor08]

Doğru eseri alsanda değişmez almasanda.

Sonuçta satışta kalacak. Birileri görecek beğenecek veya beğenmeyecek. Sistem işleyecek.

Biz ne konuşursak yazarsak yazalım 100 lira 100 lira olacak.