Çamlıyayla (Namrun) İlçesi

Colinmccay

Yönetici
27 Haz 2009
6,997
11,636
camliyaylaql2.jpg


Akdeniz Bölgesi’nde, Mersin İline bağlı bir ilçe olan Çamlıyayla, doğuda ve güneyde Tarsus, batıda Mersin, kuzeyde Konya, Niğde illeri ile çevrilidir. Toros Dağlarının uzantılarından Külpet Dağlarının eteklerinde kurulmuş olan ilçe, Mersin ilinin en büyük ve en eski yaylasından biridir. İlçede 2.000 m. yükseklikten sonra ormanların bittiği alanda irili ufaklı on krater gölü bulunmaktadır. Bunların arasında Çini Göl kamp alanı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Masat, Çatak, Saydiya ve Saybaşı Mevkiileri sürekli karlı olduğundan kayak alanıdır ve aynı zamanda da yaz aylarında yayla olarak yararlanılmaktadır. Mersin’e 87 km. uzaklıktaki ilçenin denize yüksekliği 1.430 m.dir. 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre, ilçenin toplam nüfusu 18.964 dür.

EKONOMİSİ

Çamlıyayla’nın ekonomisi, ağırlıklı olarak esnaf gelirlerine dayanır. Küçük atölyelerin dışında büyük gelir getirici bir işletme ve sanayinin bulunmadığı Çamlıyayla'da tarımdan sağlanan gelirler ise kayda değer oranda değildir. İlçe merkezinde hemen hemen terk edilmiş olan ve ancak hobi olarak kendi ihtiyaçları için bahçe, bağ ve sebze yetiştiriciliği yapılır. Tarım ağırlıklı geçim, genellikle Sebil, Körmenlik, Kisecik vb. köylerimizde yapılmaktadır. İlçe merkezinde ise tarımdan sağlanan gelir ise halkın bütçesine küçük bir destek olmaktan ileriye gitmez.

Hayvancılık: Yok denecek kadar azalmıştır. Yerli halktan yörükler kış aylarında dağlardan şehre doğru inerek kozağacı,saybaşı gibi yerlerde sürüleri ile birlikte konaklarlar.Tarım İlçe Müdürlüğünün gayretleriyle sınırlı sayıda sığır besiciliği yapılmaktadır.
Arıcılık: İlçede 60'ın üzerinde aile ise arıcılıkla uğraşmaktadır. Son yıllarda arıcılık sektöründe devlet destekli önemli çalışmalar yapılmaktadır. Sadece arıcılıkla uğraşan ailelerin yanında ek iş olarak arı besiciliği yapan birçok esnaf bulunmaktadır.

Pekmez ve bandırma: İlçemizde üzüm suyundan yapılan bandırma, pekmez, yazma, muska gibi ürünler ayrı bir önem taşır.Çamlıyayla bandırması ve pekmezi emsallerine göre çok daha kalitelidir.Bandırma ve pekmez üretimi aile bütçelerine önemli katkı sağlamaktadır.Bu katkı beklenin çok altındadır. Daha iyi bir pazarlama yapılması halinde daha iyi gelirler sağlanabilir.
Demircilik ve kalaycılık: Demircilik, ilçemizin en eski meslek dalıdır.15-20 sene öncesine kadar en fazla esnaf grubu
demirciler iken ve sanayide sadece demirciler var iken günümüzde bu mesleği yapan iki esnaf kalmıştır.
Her şeye rağmen teknolojiye direnen bu esnaf grubu ilçenin ve civar köylerin tercih ettiği, kazma, balta, çekiç, orak vb. el aletlerinin en kalitelilerini el emeği göz nuru ile yapmaktadırlar.

Kalaycılık ise yine ilçemizin en eski meslek dallarından olup, gelişen teknoloji karşısında direnişini sürdürmektedir.Eskiden sanayide birkaç kalaycı çalışırken, günümüzde bu işi evinin yanında aktif olarak sürdüren bir kişi kalmıştır.
Oya: İlçemizin hanımları yoğun şekilde Namrunla özdeşleşmiş olan İğne oyasını yapmakta ve aile bütçesine katkıda bulunmaktadırlar. Ancak yayladan en fazla 5-10 YTL'ye simsarlar tarafından alınan oyalarımızın büyük şehirlerde 40-50 YTL den alıcı bulması nedeniyle hanımlarımız yetkililerden emeklerine sahip çıkılmasını beklemektedirler.

Kasaplar: Yaylada en çok iş yapan esnafların başında gelir. Özellikle yaylacılar kasaplarda hazırlatılarak fırına verdikleri pirzola, tav, lahmacun vb. gibi yöreye has yemekler için günübirlik yaylaya gelirler. İlçemizde imal edilen sucuklar ise hilesiz, katkı maddesi kullanmadan ve halkın gözü önünde yapıldığı için çok rağbet görür, çoğu zaman kurutmaya fırsat kalmadan satılır.

Marangozlar: İlçemizin ormanlık bir bölgede bulunmasının getirdiği avantaja bağlı olarak ağaçtan faydalanma oranı çok yüksektir. 10-15 sene öncesine kadar bahçelerin etrafındaki çitler, kapıla, evlerin duvar direkleri, taban döşemeleri dahi ağaçtan yapılmaktaydı. Bugün ise orman ürünleri doğrama, mobilya ve arı kovanı malzemeleri yapımında ağırlıklı olarak kullanılmakta olup sanayinin sayısı en fazla olan esnafı marangozlardır.

TARİHİ

İlçemizin bilinen eski adı “Namrun”dur. Bu isim, ilçe olduktan sonra “Çamlıyayla” olarak değiştirilmişse de halen “Namrun” adı da kullanılabilmektedir.

Çamlıyayla, tarihi Namrun Kalesi eteklerinde kurulmuş en büyük en eski yayla yerleşimidir. Toros dağlarının ormanla örtülü yamaçları pitoresk özelliğini koruyan yayla evleri bol güneşli yeşil ortamı, serin havası ile çok sayıda doğal güzelliği bünyesinde barındırır. En önemli tarihi kalıntısı ilçenin kuzey yamacında yükselen tepe üzerinde Namrun Kalesi (Lampron)dir.

Çamlıyayla, Toros Dağları’nın üzerinde 1403 m yükseklikte , Hitit ve Asur dönemlerinde İllibru olarak bilinen Namrun(lampron) Kalesi eteklerinde kurulmuş bir yayla yerleşimidir.İlçe, ormanla kaplı dağları, çeşitli türde yaban hayvanları ile özellikle halk arasında “geyik” diye tabir edilen yaban keçileri ile bilinir.Ormanların bittiği yerlerde görülmeye değer irili ufaklı krater gölleri de mevcuttur.Çevresinde, piknik, dağcılık ve kış turizmi için ideal yerler bulunmaktadır.

İlçeye adını veren Namrun Kalesi,Haçlıların bu bölgeye geldikleri devirlerde ve Selçuklular zamanından başlayarak uzun süre Ermenilerin elinde kalmıştır. Bu dönemde Namrun Senyörü olarak tanınan Oşin’in burada hüküm sürdüğüne dair bilgiler vardır. Oşin 1081 tarihinde askerleriyle birlikte Bizans imparatoru Alaksios’un kumandanı durumundayken bölge Selçuklulara ve daha sonra diğer Müslüman devletlere geçmiştir.1845‘den sonra başlayan Osmanlı-Memluk savaşları sırasında Namrun’u Ali Paşa ele geçirmiştir.Çamlıyayla Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Namrun adı altında bir beldeyken 3644 sayılı kanunla Tarsus ilçesinden ayrılarak, 27 Ağustos 1991 tarihinde ilçe olmuştur.

İlçenin yerleşim tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte ilçeye adını veren Namrun Kalesi, Haçlıların bu bölgeye geldikleri devirlerde ve Selçuklular zamanından başlayarak uzun süre Ermenilerin elinde kalmış, bu devrede Namrun Sinyörü olarak tanınan Oşin'in burada hüküm sürdüğüne dair bilgiler mevcuttur.Oşin'in 1081 tarihinde askerleri ile birlikte Bizans imparatoru Alaksios'un kumandanı durumundayken, bölge Selçuklulara ve daha sonra diğer Müslüman devletlere geçmiştir.1845 'den sonra başlayan Osmanlı Memluk savaşları sırasında Namrun'u Ali Paşa ele geçirmiş, 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra bir nahiye merkezi olarak idari taksimat içindeki yerini almaya başlamıştır.Namrun, 1990 yılından sonra ilçe olarak teşkilatlanmış ve “Çamlıyayla” adını almıştır.

GÜNÜMÜZE KADAR GÖREV YAPMIŞ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ

1-Ahmet IŞIK (1955-1960)
2-Rıza AKAY (1960-1963)
3-Kemal EROĞLU (1963-1967)
4-Kemal ÇATAK (1967-1968)
5-Sabri ETRAL (1968-1971)
6-Ali SEKİTMEZ (1971-1973)
7-Mehmet AKIN (1973-1981)
8-Ramazan YILMAZ (1981)
9-Halil Ziya UYGUR (1981-1984)
10-Mehmet AKIN (1984-1994)
11-Mustafa Ahmet ÇATAK (1994-1999)
12-Mehmet AKIN (1999-2004)
13-Yusuf ÖNCALIR (2004-.......)

GÜNÜMÜZE KADAR GÖREV YAPMIŞ KAYMAKAMLARIMIZ

1-Kaan PEKER (1991-1992)
2-Akgün ÇORAV (1993-1994)
3-Metin KUBİLAY (1995-1998)
4-M.İlker HAKTANKAÇMAZ (2000-2001
5-Zekai ERDEM (2002-2002)
6-Aslan AVŞARBEY (2002-2004)
7-Fatih KOCABAŞ (2004-2005)
8-Aslan AVŞARBEY (2005-2006)
9-İbrahim ŞEKER (Vali Yrd.) (2006-…)

NAMRUN KALESİ

kalech9.jpg


Çamlıyayla'nın en önemli tarihi kalıntısıdır. İlçenin kuzey yamacında yükselen tepe üzerindeki Namrun Kalesi’nin günümüzdeki yuvarlak burçlu yapısı ortaçağdan kalmadır. Hititler ve Asurlar zamanında “ illibru” olarak bilinen kale, Haçlılar'ın, Anadolu Selçukluları’nın, Kilikya Ermeni Krallığı'nın daha sonra da Karamanoğulları Beyliği ve Osmanlı Devleti’nin yönetimine girmiştir. 1854'den sonra başlayan Osmanlı Mısır savaşları sırasında, bir süre Mısır egemenliğinde kalmıştır.Başka Bir Kaynaktan alınan tarihçe bilgileri ise şöyledir: İlçenin yerleşim tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte ilçeye adını veren Namrun Kalesi, Haçlıların bu bölgeye geldikleri devirlerde ve Selçuklular zamanından başlayarak uzun süre Ermenilerin elinde kalmış bu devrede Namrun Sinyörü olarak tanınan Oşin'in burada hüküm sürdüğüne dair bilgiler mevcuttur. Oşin'in 1081 tarihinde askerleriyle birlikte Bizans imparatoru Alaksios'un kumandanı durumundayken bölge Selçuklulara ve daha sonra diğer Müslüman devletlere geçmiştir. 1845 'den sonra başlayan Osmanlı Memluk savaşları sırasında Namrun'u Ali Paşa ele geçirmiş. Çamlıyaylanın ilk yerlerşimi bu kalenin etrafında başlamıştır. Günümüzde de yerli halk, kışın yine bu bölgede yoğunlaşır.Bu bölgedeki halkın geneli yazları bağ evlerine taşındığından yazları bu bölgedeki nüfusta değişim olur. Namrun Kalesi’ne kalenin eteğindeki “köy” denilen bölgedeki eski okul ve lojmanların yoldan veya Turistik Oteli’nin bahçesinden yaya olarak çıkılır.

PAPAZIN BAHÇESİ

papazinbahceht0.jpg


Papazın bahçesi, Çamlıyayla'nın en çok ziyaret edilen mesire yerlerinden biridir. Çakırlı boğazından Fakılar köyüne ayrılan yolu takip ederek stabilize bir yoldan ya da ilçenin batısındaki Toroslara çıkılan yolun Bokluboyun mevkiinde aşağıya ayrılan yoldan gidilir. Papazın Bahçesi, Çamlıyayla’nın çarşı merkezine 13 km mesafededir.27 virajla Berdan Çayı’nın bir kolu olan Karageçit Irmağı’nın seviyesine inilir. Kış mevsiminde yağışlar nedeniyle yolun çok zarar görmesine rağmen, bu bölgede Orman İşletme Müdürlüğü’nün koruma ve dikim alanları bulunması, Çamlıyayla Belediyesi’nin içme suyu pompaları ve alabalık yetiştirme havuzları bulunduğu için yol devamlı olarak araç trafiğine açıktır. Berdan Çayı’nın bir kolunun gözü buradaki çınar ağaçlarının altından çıkar ve ilçeye özgü kırmızı benekli doğal alabalık (mercan) yaşar. Vadi içerisinde muhteşem ağaçlar ve şelaleler arasında belediyeye ait alabalık yetiştirme havuzları, mesire yerleri ve hizmet binaları bulunmaktadır. Bahçeden ilerisi orman koruma sahası olduğu için geçiş kontrollü olarak verilmektedir. Papazın Bahçesi’nde belediyeye ait havuzlardan alabalık satışı yapılmaktadır. Ayrıca olta ile amatör balıkçılıkta yapılabilir.Çamlıyayla’ya gelip de Papazın Bahçesi’ni görmeden gitmemenizi tavsiye ederiz.

ANA ARDIÇ

Ana Ardıç, ilçemizin en yaşlı ve büyük ardıç ağacıdır.Ağaç, zamanla bölgeye adını vermiştir. Çamlıyayla ilçe merkezinin batısında Papazın Bahçesi’nden gidildiği zaman 30 km uzaklıkta, Koz Pınarı mevkiindedir. Çamlıyayla’dan kuzeye doğru yaklaşık 20 km kadar gidildiğinde Bolkar Dağları eteğinde ve Kadıncık vadisinin kuzeyinde Ana Ardıç’a ulaşılır. Ana Ardıç, bir tarih ve tabiat anıtıdır. Bugün 1107 yaşında, 22 metre boyunda ve 3,5 metre çapında Türkiye’deki ender ağaçlardandır. Malazgirt zaferini yaşamış olan bu ağacımızın bulunduğu yerden Kadıncık vadisinin harika yeşil ve sarp manzarasını izlemek bambaşkadır. Eski yıllarda bu ağacın dalında 50 arı kovanı bulunduğu söylenmektedir. aşkadır. Ağacın çevresini on kişi rahatlıkla çevirdiği halde gövdeyi kapatamamaktadır. Bu asırlık ardıcı görmeden Çamlıyayla’dan ayrılmamanızı tavsiye ederiz.

SİNAP KALESİ

Namrun Kalesi’nden sonra ilçenin ikinci büyük tarihi yapısıdır. İlçenin kuzey doğusunda yer alır.Namrun Kalesi’nin arka kısmında kalan Sinap Kalesi’nin ilçenin çarşı merkezine uzaklığı 5 km mesafede olup, Çayırekinliği’nde mevkiinde yolun kenarındaki levhanın gösterdiği yoldan ayrılarak arabayla kalenin yanına kadar gidilebildiği gibi, kale deresinden patika yollarla yaya olarak da gidilebilir.Kale içerisindeki kemerler ve kale burçları kısmen yıkılmış olup kemerlerde sandal ağaçları ve çalılar yetişmiştir. Kalenin ön cephesindeki kapıdan girilerek burçlarına kadar çıkılabilir. Kalenin güneyinde bulunan sinap çeşmesinde 4 mevsim içme suyu bulunmakta olup kale ve çevresi piknik için çok uygundur.

ÇİNİ GÖL

Çamlıyayla’nın en özel ve en tanınmış gölüdür.Bolkar Dağları’nda yer alan buzul göllerinin en önemlisidir. Çamlıyayla sınırları içerisinde yer alan, 2500 metre yükseklikte bir krater gölü olup, 25.000 m2’lik yüz ölçüme sahiptir. Ölçülebilen derinliği 100 metrenin üzerindedir. Dipten kaynadığı sanılıp, siyaha çalan lacivert bir rengi vardır. Derinliğinden dolayı halk arasında “dipsiz” ismiyle de anılmaktadır.Suyu içmeye elverişlidir. Çini Göl’ün görülen doğal güzelliği haricinde, turizme bir diğer katkısı, gölün kenarında dağcılar için kamp alanının yer almasıdır.Çini Göl’ün bulunduğu mevkiide bu gölden hariç irili ufaklı 9 krater gölü mevcuttur. Çini Göl, Toros Dağları’na yolunuz düşerse mutlaka uğramanız gereken bir doğa harikasıdır.


BAŞTEPE

Baştepe, Çamlıyayla’nın çarşı merkezine 13 km mesafede olup, tepede Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait görkemli bir yangın gözetleme kulesi bulunmaktadır.Çarşıdan Turistik Dağ Oteli’nin altındaki yoldan Mercimek ve Kozağacını takip edilerek gidilir. Stabilize ve düzgün bir yolu bulunmaktadır.Kış aylarında genellikle karlı olduğu için taşıtla ulaşım zordur. Yazları ise orman ağaçlarının tüm türlerini görebileceğiniz bir mesire yeridir. Kulede yaz aylarında sürekli bekçi bulunmakta; yol, kulede bitmekte ve su bulunmamaktadır.Kuleden Namrun Kalesi, Cehennemdere vadisi ve Torosların büyüleyici manzarasını seyretmek için mutlaka gitmenizi tavsiye ediyorum.Ama yanınızda mutlaka yeterli miktarda su götürmeyi ihmal etmeyiniz.

KOZAĞACI

Kozağacı, Çamlıyayla’nın ilçe merkezine oldukça yakındır.Baştepe yolu üzerinde bulunan bölge ardıç, ladin, çam gibi ağaçların bir arada bulunduğu bir yerdir.Kozağacı, yerli halkın ve dışarıdan gelen ziyaretçilerin yakınlığı ve güzelliği ile çok tercih ettiği bir mesire yeridir.Bölgede bulunan bir oluk, piknikçiler su ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca bu bölgede yıllar önce yerleşmiş olan yerli yörüklerin evleri bulunmaktadır.

PAMUKLUK BARAJ GÖLÜ

Tarsus çayının önemli bir kolu olan Cehennemderesi, çıktığı noktadan sonra değişik isimlerle anılır. Sebilde Cehennemderesi, Körmenlik ve Kisecik civarında Pamukluk, Sarıkavak ta Canderesi ve daha sonra Keşbükü Irmağı isimleriyle anılır. Bu ırmağın Çamlıyayla sınırları içerisindeki kısmı Körmenlik köyünün alt kısmında olup, Çamlıyaylaya 14 km mesafededir.Irmak üzerine Pamukluk Baraj Gölü yapılmış olup biriken sular buradan kanallarla Kisecik köyü aşağısındaki Hidroelektrik Santralına taşınır. Hem göle hem de santrala araçla ulaşım olanağı vardır.Turkuaz renkli baraj gölünün etrafında piknik yapmaya uygun alanlar mevcut olup, göl sazan balığı avlamak isteyenler içinde uygundur.

KÖMÜR OCAĞI GÖLÜ

İlçemize en yakın mesire yerlerindendir.1980’li yıllarda MTA tarafından tesbit edilen linyit kömürü yatağı bir süre işletilmiş ve büyük çoğunluğu açık havzada olmak üzere geniş bir sahaya yayılan kömür ocağı şantiyesi 10 yıl süreyle çalıştıktan sonra faaliyeti durdurulmuştur. Maden yatağında çıkan yer altı sularına, bahar aylarında çevreden gelen derelerinde karışmasıyla büyük bir göl oluşmuştur.Çamlıyayla çarşı merkezine 4 km mesfefededir.Hapkapan, Talıç, Altıparmak yolunu takip ederek arabayla gölün kıyısına kadar varabilir ve ailece piknik yapabilirsiniz. Sazlığın oluştuğu göle zaman zaman göçmen kuşlar inmekte ve çevrede oturan doğaseverler tarafından bırakılan balıklar gittikçe çoğalarak üremektedir. Maden yatağının açılmasıyla büyük bir alanda bulunan çam ormanı tamamen kesilmiş ve bunun sonucu olarak da bölgede büyük ölçüde toprak kayması meydana gelmiştir. Gölde biriken su sayesinde Yazları kuruyan hapkapan deresinde Haziran ayına kadar gölden su gitmektedir.

KARAGEÇİT IRMAĞI

Çamlıyayla’ya 23 km, Ankara yoluna 15 km mesafede bulunan Karageçit Irmağı, çok güzel bir mesire yeridir.Toroslar'dan gelen ırmak suyu, oldukça soğuktur.Irmaktan yüzerek, balık avlayarak ya da manzarası ve sesi eşliğinde piknik yaparak istifade edebilirsiniz.Balık yemek istediniz ve kendi balığınızı kendiniz mi tutmak istediniz? Hemen av malzemelerinizi hazırlayın ve ava başlayın.İşler yolunda gitmez ve hiç balık tutamazsanız üzülmeyin.Hemen ırmağın kenarındaki balık çiftliğinden alacağınız alabalıklar sizin bu üzüntünüzü dindirecektir. Bu arada balık avlamak gibi bir niyetiniz varsa giderken avlanma belgenizi yanınıza almayın unutmayın. İyi eğlenceler.

CEHENNEMDERE IRMAĞI

Cehennemdere, Çamlıyayla’ya 17, Sebil’e 12 km mesafede olup Tarsus Çayı’nın önemli bir koludur. Buradan devam eden stablize yol Alayalı kasabasından Mersin’e ulaşır. Bölgedeki Su çatı vadisi, Orman İşletme Müdürlüğü’nün koruması altındadır ve giriş kontrollüdür. Su çatı kesimi, kırmızı benekli alabalık(mercan) türünün yoğun olduğu bir bölgedddir.Ancak bu kesimde uzun bir süredir avlanma yasağı vardır. Cehennemdere’de piknik yerleri, alabalık yetiştirme havuzu ve etrafında meyve bahçeleri mevcuttur. Ayrıca “Manastır” denilen antik bir yerleşim yeri vardır. Balık avlamak ve piknik yapmak istiyorsanız alternatif bir adres olarak aklınızda bulunmasını tavsiye ederiz.

ZEVZEK TEPESİ

Zevzek Tepesi, Çamlıyayla ve Sebil Belediyelerinin mücavir alan sınırında bulunmaktadır. Tepenin arazi yapısı genel itibariyle düzlük olup, tepedeki çam ve ardıç ağaçları arasında Çamlıyayla’yı ve Namrun Kalesi’ni cepheden gören uygun piknik alanları vardır.Tepenin Çamlıyayla çarşı merkezine uzaklığı 4 km’dir. Tepede ayrıca geniş bir şenlik alanı mevcut olup, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Tarsus ve Sebil Belediyelerinin beraber düzenlediği 60-70 bin kişinin katıldığı bir şölen yapılmaktadır.

TOROSLAR ve KIRLAR

Toroslarda ormanın bittiği yerden itibaren başlayan yerler halk arasında “kır” diye tabir edilir. Çamlıyayla’ya ilk içme suyunun geldiği Çatak yolundan gidildiğinde ise, Olucak’tan sonra Yayla gösteren mevki geçilince kırlar başlar. Buralarda Yayla gösteren, Çıkrıcak, Kurudere, Çatak, Bokluboyun, Yarıcak, Sayındibi, Sayınbaşı, Çini Göl, Eğri Göl, Yazıgöl, Göğere, Kapıgöl, vb. isimleri olan kırlar yörüklerin ve arıcıların yazlık konaklama yerleridir. Kozağacı yolundan gidildiğinde Seki ve Yağboluğu’ndan itibaren Meydan’a doğru uzanan kırlar ise, yerli yörüklerin yazlık yurtlarıdır. Kırlarda bitki örtüsü kekik, keven, şalgaba, dağ çayı vb. otsu bitkilerden ibarettir.Kırlar, Çamlıyayla’da arıların, koyunların ve keçilerin en iyi beslendiği ve en kaliteli hayvansal ürünlerin alındığı bölgelerdir. Çamlıyayla’nın merkezinden görünen dağların perde arkasındaki gizemli doğayı keşfetmek istemez misiniz?


Alıntıdır. bakunin tarafından düzenlenmiştir.
 
Son düzenleme:
Üst