
Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Bölümünde, Rize İline bağlı bir ilçe olan Çamlıhemşin, doğu ve kuzeydoğusunda Ardeşen, kuzeybatısında Pazar, batısında Pazar, Çayeli ve İkizdere, güneyinde de Erzurum ili ile çevrilidir.
Karadeniz’e paralel uzanan ve ilçenin güneyinde bir duvar gibi yükselen Kaçkar Dağları ilçenin tümünü kaplamaktadır. Doğu karadeniz Dağlarının en yüksek kesimini burada oluşturan Kaçkar Dağları 2.000-4.000 m.ye kadar yükselmektedir. Kaçkar Dağlarının uzantıları olan Cimil Dağında yükseklik 3.344 m.ye ulaşır. Bu dağları parçalayan Fırtına Deresi, Elevit Deresi ve Palovit Deresi derin vadiler oluştururlar. Kaçkar Dağları üzerinde jeomorfolojik olaylar sonucu oluşmuş bir çok irili ufaklı krater gölleri bulunmaktadır. Büyük Deniz Gölü, Meterez Gölü, Yıldız Gölü, Dönen Gölü, Serincef Gölü ve Kara Göl bunların başında gelmektedir.
Deniz seviyesinden yüksekliği 300 m. ile 700 m. arasında değişen ilçenin yüzölçümü 885 km2.dir. 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre toplam nüfusu 8.206’dır.
Engebeli arazi yapısının ve ikliminin de etkisiyle İlçenin bitki örtüsü, genelde ormanlarla kaplıdır. Dağlık alanlarda kızılağaç, gürgen, meşe, kestane, ladin, köknar ağaçları bulunmaktadır. Alçak alanlarda teraslar halinde çay plantasyonları, narenciye bahçeleri, yeşil otlar vardır.
İlçede Karadeniz iklimi hüküm sürmekte olup, her mevsim yağışlıdır. Sıcaklık kışın -7 dereceye kadar düşmekte, yazın ise 25 dereceye kadar yükselmektedir. Günlük en yüksek sıcaklık farkı 23,6 derece olmaktadır. Yıllık metrekareye düşen yağış miktarı 245 Cm3’ü bulmaktadır.
İlçenin ekonomisi mera hayvancılığına dayalıdır. Sığır ve koyun yetiştirilir. Ayrıca arıcılık yaygın biçimde yapılmaktadır. Kültür balıkçılığı da ilçe ekonomisinde önem taşımaktadır. İlçede tarımsal ürün olarak çay yetiştirilmektedir.
İlçenin İlkçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Tarihi belgelerde Trabzon Rum İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde olduğu belirtilmektedir.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Rize ve çevresi Selçukluların kontrolüne girmişse de daha sonra Trabzon Rum Devleti buraya yeniden hakim olmuştur. Yavuz Sultan Selim tarafından 1509’da Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir.
Çamlıhemşin’in eski adı Vicealtı olup, Cumhuriyetin ilanından önce 1922 yılında askeri kontrol amaçlı karakol merkezi oluşturulmuştur. 1953 ’de Ardeşen ilçe olunca, Vicealtı Çamlıca adı ile bu ilçeye bağlanmıştır. 1955’de Belediye teşkilatı kurulan Vicealtı’nın ismi 1957 yılında Çamlıhemşin olarak değiştirilmiş ve 1960 yılında da ilçe konumuna getirilmiştir.

İlçede günümüze gelebilen eserler arasında; Şenköy Camisi, Aşağı Çamlıca Köyü Camisi, Yolkıyı Köyü Camisi, Güney Mahalle Camisi, Şenyuva (Cinciva) Köprüsü, Köprüköy Köprüsü, Kaptanpaşa Köprüsü, Kaptanpaşa Buzlupınar Köyü Köprüsü, Zil Kalesi, Kale-i Bala (Yukarı Kale) ve Sivil Mimari Örnekleri bulunmaktadır. Ayrıca ilçede Ayder Kaplıcaları ve piknik alanları bulunmaktadır.
Zil Kalesi
Rize ili Çamlıhemşin ilçe merkezinin 15.km. güneyinde, Fırtına Deresi Vadisi’ne hâkim noktada, deniz seviyesinden 750 m. yükseklikte, kıyıdan da 40 km. içeridedir. Dere yatağına hâkim bir kayanın tepesinde bulunan bu kale çevreyi kontrol amacıyla yaptırılmıştır. Kalenin kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Bölgenin tarihini araştıran Prof.A.Bryer kale ile ilgili hiçbir bilgi edinememiş ve dağlar arasındaki geçitlere egemen olan bir derebeyi tarafından yaptırılmış olabileceği görüşündedir. Prof.Dr.Semavi Eyice’ye göre, yöredeki derebeyi hakimiyeti Osmanlı İmparatorluğu zamanında da sürdürülmüş, asi Tuzcuoğullarının, Trabzon Valisi Hazinedaroğulu Süleyman Ağa ve devlet kuvvetleri ile çarpışmasına kadar, 1840’lı yıllara kadar kullanıldığını ileri sürmüştür.

Kale düzensiz bir kaya kütlesinin en yüksek kesiminde ve düzgün bir plana sahip olmayacak şekilde yerel moloz taştan yapılmıştır. Kalede tarihlemeye yardımcı olacak herhangi bir bezemeye de rastlanmamıştır. Kalenin kuzey yönündeki girişine batı yamacındaki bir yol ile ulaşılmaktadır. Kale üzeri beşik tonozlu bir dehlizi olan kapının iç tarafında, tepenin kuzey kısmında kademeli teraslar halinde yapılmıştır. Bu teraslar fazla yüksekliği olmayan duvarlarla birbirlerinden ayrılmıştır. Tepenin güney ucunda birbirine bitişik iki mekân asıl kale bloğunu oluşturmaktadır. Düzensiz planı olan bu bölümlerin kale muhafızlarının barınakları olduğu sanılmaktadır. Duvarlardaki kiriş izlerinden bu mekânların ahşap döşemeli katları olduğu da anlaşılmaktadır. Bu mekânın yanında muntazam dikdörtgen planlı, batı ve doğu yönüne uzanan daha küçük bir mekân vardır. Bu mekânın kaleye ait bir şapel olduğu düşünülmüş ise de bunu doğrulayacak bir kanıta rastlanmamıştır. Ayrıca bir şapelde bulunması gereken apsis ise burada yoktur. Yalnızca kapı girişinin karşısında, batıda içerisi nişli bir girintili hücre bulunmaktadır.
Kalenin güney ucu duvarla çevrili bir iç kale görünümündedir. Bunun batısında dışarıya doğru taşan dikdörtgen burcun başkule olduğu sanılmaktadır. Bu kulenin de düzgün bir planı yoktur. Ancak bütün kaleye ve çevreye hâkim bir durumdadır. Duvarları 1-5-2 m. kalınlığındaki başkulenin zemin katından başka, ahşap döşemeli dört katı daha bulunmaktadır. Kalenin aydınlatılmazı mazgal delikleri ile yapılmıştır. Ayrıca kulenin üzeri teras şeklinde örtülmüştür.
İç kaleden başka dış surlar ve orta surlar kaleyi çevrelemektedir. Kale duvarları içerisinde dikine uzanan boru yuvalarının da günümüze gelemeyen sarnıçlara ait oldukları sanılmaktadır.
Kale-i Bala (Yukarı Kale)
Rize Çamlıhemşin ilçesinin 40 km. uzağındaki Hisarcık Köyü’nde, yöreye hâkim olan Kale-i Bala’nın bazı kaynaklarda ismi Varoş Kalesi olarak geçmektedir. Başhemşin ve Tatos geçitlerine hakim olan bu kalenin bir kitabesi bulunmamaktadır. Bununla beraber, yapı üslubundan Zil Kalesi ile beraber XIV.-XV.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Ayrıca XVI.yüzyıla tarihlenen Osmanlı dönemine ait Tahrir Defterlerinde burada görevli bir Dizdar ve 40 askerin bulunduğu öğrenilmektedir. Buna göre de kale Osmanlı döneminde de kullanılmıştır.

Kale kesme taş ve moloz taştan, 70.00x25.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olarak yapılmış, duvarlarının kalınlığı 50 cm. ile 1,5 m. arasında değişmektedir. Kalenin doğu, güney ve kuzey kısmı oldukça sarp kayalıktır. Batısı ise daha eğimli bir arazi üzerindedir. Kaleye giriş kuzeybatıdandır. Kaledeki duvar izlerinden batı yönünde kuleleri olduğu anlaşılmaktadır. İç kısımda, doğu duvarına bitişik tonozlu mekân ise oldukça büyük bir sarnıçtır.
Kalenin duvarları oldukça harap bir durumda günümüze gelmiştir.
Ayder Kaplıcaları

Çamlıhemşin’e 12 km uzaklıkta, Kaçkar dağlarının yamaçlarında bulunan Aydar Kaplıcaları deniz seviyesinden 1.350 m. yüksekliktedir. Kaplıcanın suyu 50 derece olup çeşitli rahatsızlıklara iyi gelmektedir. Bunların başında da romatizma gelmektedir. Aydar Kaplıcaların da dinlenme tesisleri bulunmaktadır.