Bir öykü (MUHAMMET ALİ CLAY)..

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,742
45,491
denize sıfır
Chicago'da üretilen Schwinn bisikletleri, her çocuğun rüyasını süslerdi. 1895 yılında, bir Alman göçmen Ignaz Schwinn tarafından üretilen bisikletlerin çoğu da çocukların hayallerinde kalırdı. Son derece pahalı bu bisikletleri yoksul ailelerin oturduğu semtlerin sokaklarında görmek olanaksızdı. 1942 yılının 17 Ocak günü, tabelacı Marsellus'un bir oğlu gelir dünyaya. Çocuğa Cassius adı koyulur. Marsellus kılı kırk yararak kazanmaktadır geçim parasını. Çok geçmeden, Schwinn bisikletleri Cassius'un da hayal dünyasındaki tahtına oturur. Tabelacı Marsellus, 12 yaşına giren oğluna aldığı armağan ile evlerinin bulunduğu sokağa girdiğinde, çocuklar da ardına takılır. Çünkü, Cassius'un armağanı bir Schwinn bisikletidir! Kentucky'de, yoksulların yaşadığı semtte bir Schwinn bisikletinin ömrü çok olamaz. Cassius'u karakolda gözyaşları içinde görürüz! Bisikletinin çalındığını anlattığı polis memuru Joe Martin'e şunları söyler, hıçkırıklara boğularak: "Eğer o hırsızı yakalarsam kimse elimden alamayacak. Onu sabaha kadar kırbaçlayacağım!" Martin, çocuğun hayatını değiştirecek bir teklif sunar: "Bak evlat, benim bir boks salonum var. Oraya git ve boks öğren. Hırsızı yakalayınca da kırbaçlamak yerine bir güzel pataklarsın." 1960'da, Roma Olimpiyatları'na katılacak ABD boks takımı seçmelerinde görürüz, 18 yaşındaki Cassius'u. Olimpiyat takımına seçilse de buna sevinemez. Çünkü, Cassius uçaktan çok ama çok korkmaktadır. Hayatının bu en önemli spor organizasyonuna katılmak istese de uçak korkusu onu nakavt eder ve takımdan çekilir. Ne var ki, onun dünyanın en iyi boksörü olacağına inanan antrenörleri sabah akşam dil dökerler kapısında. Sonunda Cassius, uçağa binmeye ikna edilir. Ama bir şartı vardır!.. ABD boks takımını Roma'ya götüren uçakta tüm sporcuları koltuklarını arkaya yatırmış görürüz. İçlerinde biri var ki uçağa bindiği ilk andaki gibi dimdik oturmakta ve kaskatı kesilmiş şekilde ileriye bakmaktadır. Şartı gerçekleşen Cassius'tur elbette bu yolcunun adı. Genç boksörün sırtında uçağa binmek için ortaya sürdüğü şart, yani paraşüt takılıdır! Roma'dan altın madalyayla dönen Cassius, 1964'te hayatının en önemli maçlarından birine daha çıkar. Rakibi, Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu Sony Liston'dur. Bu maçı da kazanan Cassius Clay, 1975'te Müslüman olmaya karar verir ve adını Muhammet Ali olarak değiştirir!. Bir Amerikan askeri olarak Vietnam'a gitmeye karşı çıkan Muhammet Ali'nin elinden unvanı alınarak hapse atıldığında yer yerinden oynar. Protestolar karşısında çaresiz kalan Amerika, geri adım atmak zorunda kalır. Bu olay, dünya barışı adına Muhammet Ali'nin kazandığı en önemli maçtır. Ne yazık ki, onun bu tavrını Amerika'nın Irak işgali sırasında anımsayan çok azdır. Kentucky'nin bir kenar semtinden Schwinn marka o bisikleti çalan hırsız, 12 yaşındaki Cassius'a dünya ağır siklet boks şampiyonluğunun yolunu açtığını elbette bilemezdi. Günümüzde yapılan hırsızlıklar, kimleri, nerelere taşıyor dersiniz!? Zamanınızı çalmadığıma inanarak son sözü hırsızların en büyüğü Al Capon'a veriyorum: "Çocukluğumda Tanrı'ya her gece bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Baktım böyle olmuyor, ben de tuttum bir bisiklet çaldım ve geceleri Tanrı'ya beni affetmesi için dua etmeye başladım!"

Sunay Akın öyküleri
 

trtchr

Aktif Üye
30 Eyl 2009
335
48
Bu maçı da kazanan Cassius Clay, 1975'te Müslüman olmaya karar verir ve adını Muhammet Ali olarak değiştirir!. Bir Amerikan askeri olarak Vietnam'a gitmeye karşı çıkan Muhammet Ali'nin elinden unvanı alınarak hapse atıldığında yer yerinden oynar. Protestolar karşısında çaresiz kalan Amerika, geri adım atmak zorunda kalır. Bu olay, dünya barışı adına Muhammet Ali'nin kazandığı en önemli maçtır.

Sunay Akın öyküleri

Benim hayatımda Muhammed Ali dedince hatırda kalan iki özellik...:)
teşekkürler
 

hakanbi

Süper Üye
3 Şub 2011
517
102
al capon olayı özetlemiş ama kolayına kaçıp çalmış,yüce allah'tan niyaz ederken kendimiz de çaba göstermeliyiz yoksa yattığımız yerden duayla sadece hayallerimizi süsleriz.
 

bereket

Kıdemli Üye
30 Haz 2011
207
180
al capone ve bisiklet...

Al capone nun sözü gerçekten dikkat çekici ve bir insan gerçeğini de yansıtıyor. Duymaz mıyız birinden, belki de kendimizden, şu olsa bu olsa başka bir şey istemem diye. Yalandır aslında bu. İnsan hiç başka şey istemez olur mu? Yaratılışı gereği istemekten kendini alamaz ki. Ama istese de almamayı seçebilir yada gayret edip sabrederek zamanını bekleyebilir. Böylece de insan olmaya devam etmekle kalmaz aynı zamanda manen de olgunlaşır. Böyle yaparak sonu gelmez isteklerinin aslında bir "stop" la karşılaşmasını da sağlar ki hayatı boyunca bu "stop"ları kullanmakla kendini pekçok hatalı duruma karşı da korumuş olur.

Yani; ha deyince olmaz ama helaliyle olursa da tadına doyulmaz...İftar buna örnek değil midir?

Hayırlı bayramalar...Selam ve saygılarımla.
 

timed

Onursal Üye
19 Eki 2009
2,327
10,264
Sabahları üçte kalkıp amarikadan naklen yayınlanan Muhammed Ali - Joe Frizer ünvan maçlarını siyah beyaz televizyonumuzda seyrederdik.
Büyükbeyaz teşekkürler dostum.
 
Üst