Doktor Kim
Aktif Üye
- 17 Mar 2011
- 309
- 14,513
Benoit Becker (Jean-Claude Carriére) - Ölüm Şatosu
ix.jpg/file)
Çeviren Afif Yesari:
1921'de İstanbul'da doğan, kara mizah türünde 2, takma isimle yazdığı 200 civarında da detektif romanı olan, geçim uğruna binbir çesit işe girip çıkmış, yakın zamanlarda kaybettiğimiz kıymeti kadri bilinmemiş bir edebiyatçımızdır Afif Yesari. Kendi ismi ile yazdiığı romanları Şalter ve Hengame'dir.
Yazar Mahmut Yesari'nin oğludur. Gezici tiyatro topluluklarında ve filmlerde oyuncu olmuş, yönetmenlik yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlanmış, ikisi çeviri olmak üzere kendi adıyla yayınlanan 14 kitabı, senaryoları, radyo oyunları, skeçleri bulunan bu sanatçımızla henüz başlamış tanışıklığım New York halk kütüphanesi yabancı diller bölümü Türkçe eserler raflarında bugün şans eseri Hengame adlı kara mizah romanına rastlamamla oldu. Bu aktardığım bilgiler de kitabın başında bulunan kısa özgeçmişten alınmadır. Afif Yesari yazdığı 200 civarı dedektif romanını Muzaffer Ulukaya takma ismiyle yayınlamış. Aynı zamanda Türkiye'de televizyonda yayınlanmış ilk oyunun yazarı, yönetmeni ve oyuncusu olan Yesari, düşünce tiyatrosu kavramını ilk ortaya atan kişiymiş.
Muzaffer Ulukaya adı altında, özellikle Hadise Neşriyatından yüzlerce Mayk Hammer romanı kaleme almış. Erol bey'in anlattıklarına göre bu Hadise yayınevinin sahibi epey cimri bir adam.. Yerli ressamlara kapak çizdirmeye harcayacak parası yok; o yüzden yabancı dergilerden uygun çizimler bulup kapak yapıyorlar.
Kapağı da Afif Yesari'ye veriyorlar haftasonu; adam çarşambaya kadar gece gündüz demeden o kapağa uygun bir Mayk Hammer romanı döşeniveriyor. Perşembe basılan kitap haftasonu dağıtılıyor..
İşte Afif Yesari böyle bir elinde bir New York haritası, bir elinde bira, yüzlerce Mayk Hammer romanı kaleme almış.. Bir gün mide rahatsızlığı geçirmiş, doktorlar ona içkiyi yasak etmişler. Tutmuş Mayk Hammer'a da bıraktırmış içkiyi..
Gündelik hayatta kendisiyle dalga geçen, gıcık olduğu ahbaplarını da romanda önce güzelce bir tarif eder, sonra Mayk Hammer'a bir temiz dövdürtürmüş, bunu da anlatırmış..
En bayıldığım olay ise, Hammer romanları yazmayı bırakmış olan Mickey Spillane'ye mektup yazması. Adama, "ben senin kahramanına yüzlerce roman yazdım; kimisinin senin romanlardan aşağı kalır yanı da yok; gel şunları ver yayıncına, parayı kırışırız.." demiş. Demiş demesine ama Spillane onu kaale almamış. Herhalde kaçık bir hayranı sanmıştır..

Ben önce bu kitabı da uydurma yabancı adla kendisi yazmış zannettim. Çünkü; nette Afif Yesari yazmış Benoit Becker takma adını kullanmış gibi bir kanaat yaygındı. Ama ben araştırınca çok ilginç bilgilere ulaştım. Böyle bir yazar sahiden varmış. Fransız yazar Afif Yesari'nin Fransa şubesi gibiydi. O da hem roman hem de tiyatro eserleri yazmış. Ayrıca bir çok dedektiflik öyküleri yazmış. Sinema oyunculuğu ve yönetmenlikte yapmış. Sanki Afif Yesari onu kendine örnek almış ve Benoit Becker gibi yaşamaya çalışmış...
Benoit Becker tıpkı Afif Yesari'nin takma adı olan Muzaffer Ulukaya gibi "müstear" yani takma ad. Gerçek adı ise Jean-Claude Carriére...
Yazar aynı zamanda Mary Shelley hayranı olarak bir çok kitaptan oluşan bambaşka kötü karakterli bir Frankenstein yaratığı kitapları serisini yazmıştır.


Yazarın ünlü yazar Umberto Eco'yla birlikte yazdığı ve de Türkçe yayınlanmış bir kitabına rastladım.
Kitabın adı: "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın"
Yazanlar:Jean-Claude Carriere (Benoit Becker), Umberto Eco
"Papirüsten elektronik dosyalara, kitabın beş bin yıllık tarihinde bir yolculuğa çıkıyoruz. İki kitap âşığının, semiyolog, düşünür ve yazar Umberto Eco ile sinemacı ve dramaturg Jean-Claude Carrière'in sohbeti çarpıcı anekdotlarla, hiç duymadığınız ayrıntılarla dolu. Zamanda ve mekânda gezinirken, gerçek kişiler roman kahramanlarına karışıyor, budalalık kutsanıyor; koleksiyoncuların takıntıları, neden bazı dönemlerin çok sayıda şaheser doğurduğu, hafızamızın nasıl çalıştığı, kütüphanelerin nasıl düzenlenmesi gerektiği anlatılıyor. Hatta "tavukların karşıdan karşıya geçmeyi neden bir asırda öğrendiğini" ya da kitabın neden tekerleğe benzediğini böylece öğreniyoruz. Kısacası bu iki çılgın edebiyat tutkunu, her adımda hem şaşırtan hem de bilgilendiren neşeli sohbetlerine bizi de ortak ediyorlar.
Nietzsche'nin deyimiyle "neşeli bilgi" var bu kitapta!"
Jean-Claude Carrière
Yazar
Senarist, dramaturg ve yazar olan Jean-Claude Carrière 1931’de Fransa Colombières’de doğdu. Edebiyat okudu, tarih mastırı yaptı. Ancak resme ve yazmaya olan merakı onu tarihten uzaklaştırdı. İlk romanı Lézard 1951’de çıktı. Kısa ve uzun metrajlı filmler çekti. On dokuz yıl Buñuel’le çalıştı. Einstein, Lütfen başta ABD olmak üzere birçok ülkede ilgi gördü. Carlos Saura’nın yönettiği Buñuel ve Hz. Süleyman’ın Masası adlı filmde rol aldı. Akıl Defteri adlı oyunu Devlet Tiyatroları tarafından oynanan Carrière, Cyrano de Bergérac filminin senaryosunu yazdı, Tatil Günleri (karikatür, 1972), "Mahabharata" (1991), "Sinemanın Gizli Dili" ve "Zamanların Sonu Üstüne Söyleşiler "(2000) adlı kitapları Türkçeye çevrildi.
Einstein, Lütfen
Jean-Claude Carrière
Çeviren: Yaşar İlksavaş
Kitap Hakkında:
Yazar, senarist ve dramaturg Jean-Claude Carrière, eşsiz bir kurgu ve yer yer şiirsel, sade üslubuyla bizleri ünlü fizikçi Einstein’ın müthiş dehasıyla öngördüğü zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Genç kız, ismi verilmeyen bir Avrupa şehrinde gizemli ve tuhaf bir ofiste Einstein’la karşılaşıyor. İzafiyet teorisi, ışık, zaman ve mekân ilişkisi hakkında konuşuyorlar.
Carrière, Einstein’ın sahip olduğu ünün ve gücün zorluğunu, en büyük düşü olan dünya barışı hayalinin nasıl paramparça edildiğini, fizikçinin ağzından okuyucuya aktarıyor.
Einstein’la ilgili kafalarda cevap bekleyen sorulara, Albert Einstein’ın ağzından cevaplar veriyor.
"Einstein, Lütfen" okuyucuyu, Einstein’ın hayatı ve fikirlerinin izinde sürprizlerle dolu, keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
Ayrıca; Goya'nın Hayaletleri, Akıl Defteri, Sinemanın Gizli Dili kitapları da dilimize çevrilmiş bulunuyor. Yazarın bu kitabını beğenirseniz belki saydığım ülkemizde yayınlanmış diğer kitaplarını da okumak istersiniz diye düşünüyorum. İyi ve keyifli bir okuma dilerim. Zamangezgini.
"Aniden sıçradı...Aşağıda, koridorun sonunda birşey kımıldamıştı. Evet, bundan emindi; geceliğe benzeyen beyaz birşeyin; karanlıkta belirip kaybolduğunu gördüğüne emindi.Bütün gücüyle soğukkanlı olmaya,kendini toparlamaya gayret etti.
Yok canım!.. Gülünç birşeydi bu, insan böylesine koyu bir karanlığa bakınca gözlerinin önünden beyaz şekillerin geçtiğini görür gibi olurdu.
Alt tarafı basit bir göz aldanmasıydı bu!.. İlerledi. Terliklerinin bu derin sessizlikte böylesine berbat bir gürültü çıkaracağını hesaba katmamıştı hiç. Her adım atışıda, kar üzeride yürüyormuş gibi bir çıtırtı yayılıyordu etrafa. Durdu... Neredeydi kibritler? Mutfakta, evet mutfakta ve mutfağa gidebilmek için merdivenleri inip holu geçmesi gerekiyordu. Merdiven başına gelince tabutun hala orada, bıraktığı yerde durduğu düşüncesine kapıldı, dehşet içinde çekine çekine eğilip baktı!.."
Benoit Becker (Jean-Claude Carriére) - Ölüm Şatosu PDF Kağıt Dokulu 6mB:
Benoit Becker (Jean-Claude Carriére) - Ölüm Şatosu PDF Normal 3Mb:
ZAMANGEZGİNİ
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Benoit Becker (Jean-Claude Carriére) - Ölüm Şatosu PDF Normal 3Mb:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.



ZAMANGEZGİNİ
Moderatör tarafında düzenlendi: