
Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Samsun İline bağlı bir ilçe olan Alaçam, batısında Sinop, güneyinde Vezirköprü ilçesi, doğusunda Bafra ilçesi ve kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Küre Dağları ilçe topraklarını engebelendirmektedir. Karadeniz kıyılarına doğru bu dağlar Karadeniz’e dökülen birçok dere ve çay ile parçalanmıştır. Düzlükler daha çok bu çay ve derelerin vadi tabanlarında yer almaktadır. Bafra Ovası ilçenin kuzeydoğusunu kaplamaktadır.
İlçe topraklarını Taşkelik Deresi ve Uluçay sulamaktadır. İl merkezine 75 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 632 km2.dir. Deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 30 m .olup, sahil uzunluğu 78 km’dir. Toplam nüfusu 13.100’dür.
İlçede Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir.Yazları serin, kışları soğuk ve yağışlı geçer.
İlçe ekonomisi genel olarak tarıma dayalıdır. Bunun yanında hayvancılık ve balıkçılık da yapılmakta olup, tarım ürünlerinin başında tütün, buğday, çeltik, fındık ve mısır üretimi gelir. Ayrıca her türlü sebze ve meyve yetiştirilip, hayvancılıkta büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Çok eski bir tarihe sahip olan Alaçam’da ilk yerleşimin MÖ.1000’lere değin Hititlerin, daha sonra da Friglerin egemenliği altında kaldığı sanılmaktadır. MÖ.546’da Persler tarafından işgal edilmiştir. Antik Çağda ismi Zalekhos (Zalikhos) olan yöre, MÖ.V.yüzyılda Atinalılar, MÖ.IV.yüzyılda önce Persler daha sonrada Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir. M.Ö.331 yılında Büyük İskender’in hakim olduğu yöre daha sonra Seleukosların hakimiyetine girmiştir. MÖ.III.yüzyıl başlarında kurulan Pontus Devleti’nin egemenliği altına girmiştir. MÖ.I.yüzyıl ortalarında Romalıların hakimiyetine girmiş ve Iustinianus döneminde gelişmiş ve yönetimsel açıdan kent durumuna yükseltilmiştir. 395’de Roma İmparatorluğu’nun Batı Doğu olmak üzere ikiye ayrılmasın ile Doğu Roma (Bizans)toprakları içinde kalmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bazı Türkmen boyları buraya yerleşmiş ve Danişmendli Beyliğinin hakimiyeti altına girmiş ve adı Tralköy olarak değiştirilmiştir. Danişmendliler, Bizanslılar ve Anadolu Selçukluları arasında birkaç kez el değiştiren yöre, XIII.yüzyıl başlarında kurulan Trabzon İmparatorluğunca yönetilmiştir. Pontuslularla Anadolu Selçukluları arasında çekişmeye neden olan yörenin adı Selçuklular zamanında Uluköy olarak değiştirilmiştir. XIV.yüzyıl ortalarında Eretna Beyliğinin, daha sonra da Kadı Burhanettin Devleti’nin egemenliği altında kalmıştır. 1398’de Osmanlıların eline geçen samsun ve yöresi , Ankara Savaşı (1402) sonrasında, Timur yönetimi sırasında Taveddinoğulları, Kubadoğulları ve Candaroğulları arasında paylaşılmıştır. Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1428’de kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Şemseddin Sami Kamusü’l-Âlam’da Alaçam’dan “Trabzon vilayeti Canik Sancağına bağlı Bafra kazasının nahiyesi” olarak söz etmektedir.
Cumhuriyet döneminde önceleri Bafra ilçesine bağlı bir bucak iken 1944 yılında İlçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Alaçam’ın güneyindeki kale kalıntısı, Sivritepe, Elçitepe, Dedetepe ve diğer Höyükler, Aşağı Cami (1515), Yeni Cami (Şadi Bey Cami) (1303), Medrese (1897) bulunmaktadır. Ayrıca İlçenin 2 km. kuzeyindeki kumsal, çınar, kavak ve taflan ağaçlarından oluşan güzel koruluğu ile Geyikkoşan mesire yeri yer almaktadır.
Zalekos, Leontopolis (Alaçam)
Zalekos adının doğru biçimi, Ramsay’a göre Zalikhos’tur. Bugün Alaçam Suyu denilen dere de bu isimle anılmaktaydı.
Kent adının daha sonra, Leon adlı Bizans İmparatorlarından birinin adını yaşatmak için Leontopolis olarak değiştirilmiştir. Kentin, Zalikhos/Alaçam Suyu vadisinde olduğunu da Ramsay söylemektedir. Kiepert’in araştırmalarına dayanan Codex Kültür-Atlas haritasında da bu İlkçağ kentinin yeri olarak bugünkü İlçe merkezi Alaçam gösterilmiştir.

Alaçam’da ilk yerleşimin MÖ.1000’lere değin Hititlerin, daha sonra da Friglerin egemenliği altında kaldığı sanılmaktadır. MÖ.546’da Persler tarafından işgal edilmiştir. Antik Çağda ismi Zalekhos (Zalikhos) olan yöre, MÖ.V.yüzyılda Atinalılar, MÖ.IV.yüzyılda önce Persler daha sonrada Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir. M.Ö.331 yılında Büyük İskender’in hakim olduğu yöre daha sonra Seleukosların hakimiyetine girmiştir. MÖ.III.yüzyıl başlarında kurulan Pontus Devleti’nin egemenliği altına girmiştir. MÖ.I.yüzyıl ortalarında Romalıların hakimiyetine girmiş ve Iustinianus döneminde gelişmiş ve yönetimsel açıdan kent durumuna yükseltilmiştir. 395’de Roma İmparatorluğu’nun Batı Doğu olmak üzere ikiye ayrılması ile Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde kalmıştır.

Alaçam’da Sivritepe, Elçitepe, Gökçebogaztepe ve Dedetepe höyükleri bulunmaktadır. Sivritepe, Dedetepe, Gökçebogaztepe’de Hitit dönemine ait yerlesmeler tespit edilmistir. Gökçebogaztepedeki kazılar 1955 yılında yapılmıştır. Ayrıca Sivritepe de yapılan kazılarda MiletosluIara (Miletliler) ait olduğu sanılan çanaklar, çömlekler bulunmuştur. Ayrıca kentten günümüze Ortaçağdan kalma bir kaleye ait parçalar gelebilmiştir.
Geyikkoşan

Geyikkoşan, Samsun/Alaçam'a 2 km uzaklıkta bulunan bir mesire yeridir. Geyikkoşanda her sene Hıdırellez günü (6 Mayıs) şenlikler yapilmaktadır. Bu senliklerde Türkiye genelinden amatör ve milli güreşçiler davet edilerek yağlı güreş müsabakaları düzenlenir. Bu şenliklerin nedeninin 600 yıllık bir efsaneye dayandığı söylenmekte.

Geyikkoşan Baba Türbesi
Efsaneye göre; Geyik Baba isminde bir arap ordusu komutanı 6 Mayis'ta tüm işlerini bırakarak o mevkide koyun, kuzu, inek cinsinden hayvanları kestirerek fakir halka ziyafet verirmiş. Deniz kıyısında bulunan bu koruluk içinde Geyik Baba türbesi bulunmaktadır. Geyikkoşan sahili, temiz kumsalı, çınar, kavak, taflan ağaçlarından oluşan koruluğuyla denize girmek için ideal bir ortamdır.