Akçaabat

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Karadeniz Bölgesi'nde, Trabzon İline bağlı bir ilçe olan Akçaabat, kuzeyde Karadeniz, doğuda Merkez ilçe, güneyde Maçka, güneybatıda Düzköy, batısında da Vakfıkebir ve Çarşıbaşı ilçeleri ile çevrilidir. İlçe toprakları, dar bir kıyı şeridi ile güneydeki dağlık alanlardan oluşmuştur. İlçe topraklarını Kale Deresi sulamaktadır.

00022024.jpg

İlçenin yüzölçümü 425 km2 olup, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 120.693'tür.

Trabzon'un 15 km. batısında yer alan Akçaabat'ta yerleşimin başlangıcı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber il merkesi ile bütünleşmiştir. Tarihi Çağlarda çınar ağaçlarının çokluğundan ötürü burası Platana veya Pulathane diye anılmıştır. Sonraları ticaretin gelişmesi ve paranın bol olması anlamında Akçaabat adını almıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından Trabzon ile birlikte fethedilen Akçaabat'ta, Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı dönemine ait yapı kalıntılarına rastlanmıştır. Trabzon’a gelen bilginler, gezginler, araştırmacılar, yazdıkları kitaplarda Akçaabat’tan da söz etmişleridir. Xenephon, Ruy Conzales de Clavijo, Evliya Çelebi, P.Minas Bıjiskyan, Charles Texier, Teophile Deyrolle, W.J.Hamilton, Seline Balance bunlar arasında yer almaktadır.

00022025.jpg

1884 yılında ilçe olan Akçaabat’ın, Osmanlı Dönemine ait kaynaklarda şehir merkezi "Pulathane", ilçe geneli ise Akçeabâd" olarak geçmektedir.Doğu Karadeniz Bölgesi’nin tek doğal limanı olan Akçaabat, öncelikle bir liman kenti olarak önem kazandı. Trabzon Limanı yapılmadan önce bölgeye gelen yük ve yolcu gemileri, fırtınalı havalarda Akçaabat Limanı’na kaçmak zorunda kalırlardı. Akçaabat Limanı, tarih boyunca bu yöreye gelen deniz taşıtlarının en güvenilir barınağı olmuştur.

XVI.yüzyılda Trabzon'a bağlı bir nahiye olup, Hızır Çelebi ismindeki bir kişinin 24.000 akçe geçerli zeameti idi. Akçaabat'ta günümüze gelen belli başlı yapılar arasında Eski Cami vardır. Deniz kıyısından 200 m. yükseklikte yer alan bu caminin yazıtı olmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Kare plânlı, orijinalinin kubbeli olduğu sanılan caminin üzeri çatı benzeri bir örtü ile kaplanmıştır. Yanındaki kesme taştan minaresi barok üslupta olup, oldukça itinalı bir işçilik göstermektedir. Caminin yanı başındaki h.1190 (1784-1785) tarihli Mustafa Efendi Çeşmesi bulunmaktadır. Mimari üslubuna dayanılarak caminin XVIII. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Eski Cami'nin doğusunda Akçaabat Dülbinar Mahallesi'nin camisi 1949 yılına kadar orijinal şeklini korumuş, o tarihten sonra betonlaştırılarak tüm özelliğini yitirmiştir.

Günümüz Akçaabat'ı bir liman kenti olmasının yanı sıra tütüncülük, tereyağı üretimi, zeytincilik ve balıkçılığı ile Doğu Karadeniz kıyı kentleri arasında özel bir konumdadır. Ayrıca Akçaabat Karadeniz'in önemli bir gemi ve tekne yapım merkezidir. Akçaabat'ta nüfus, özellikle sahil kesiminde yoğunlaşmıştır. İlçe, hayvancılık alanında gelişmiş olup, hayvansal ürünleri işleyen sanayi tesisleri vardır. Akçaabat’ın kıyıları tabii birer plaj niteliğinde olup, kamp kurmaya uygun yerler vardır. Özellikle Mersin Köyü ve Akçakale Kamping ve plaj için de elverişlidir.

00022026.jpg

Kıyı boyunca uzanan tütün ve zeytin bahçeleri ilçenin doğal görünümüne renk katar. İlçenin bir diğer turistik varlığı da Sera Gölü’dür. Trabzon ile Akçaabat arasında denize dökülen Sera deresi vadisinin sahile 3 km mesafede 1950 yılında meydana gelen bir yer kayması sonucu kapanmasıyla oluşmuştur. Göl ve çevresinin görünmeye değer tipik bir görünüşü vardır.

İlçede günümüze gelebilen eserler arasında; Dürbinar Mezarlık Camisi, Mahalle Camisi, Eski Cami, Yeni Cami, St.Michael Kilisesi (Akçaabat Orta Mahalle Kilisesi), Hagios Michael Kilisesi ve Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Akçakale (Haldandoz Kalesi)

Trabzon’un 18 km. batısında bulunan Akçakale’de denize hâkim bir terasta ilçeye ismini veren kale yer almaktadır. Kalenin 1297–1330 yıllarında İmparator Aleksios II tarafından Selçuklulara karşı korunmak amacıyla yaptırıldığı sanılmaktadır. Trabzon’un fethinden sonra kale yedi yıl daha savunulmuş ve sonra Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Mahmut Paşa tarafından ele geçirilmiştir. Kuşatma sonunda şehit düşen Mahmut Paşa da kaleye gömülmüştür. Osmanlı döneminde onarım geçiren ve bazı yeni ilavelerle genişletilen kale, önemli bir askeri üs olma özelliğini yüzyılımızın başlarına kadar korumuştur.

Moloz ve kesme taştan yapılan kalenin birçok bölümü yıkılmış olmasına rağmen yine de orijinal görünümünden pek fazla uzaklaşmamıştır. Ancak katlar arasının ahşap oluşu bu bölümlerin günümüze ulaşmalarını engellemiştir.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Çalköy Mağarası


00022112.jpg

Trabzon ili Akçaabat ilçesine 30 km uzaklıkta bulunan Çalköy Mağarası Türkiye’nin en büyük mağarası olmasının yanında milyonlarca yıllık sarkıt ve dikitleri, su ve şelalesi ile önemli bir turizm bölgesidir.

Mağara 1 km. uzunluğunda olup, mağara içerisindeki 550 m.lik bölüm yürüyüş parkuru olarak düzenlenmiş ve aydınlatılması yapılmıştır.

Sera Gölü

00021845.jpg

Trabzon Akçaabat ilçe merkezinden 5 km. uzaklıkta bulunan Sera Gölü kıyıdan 4 km. içeride toprak kayması sonucunda oluşmuş bir set gölüdür. Bu gölün boyu 2 km. eni ise 150–200 m. arasında değişmektedir
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Tarihi Akçakale

12. Yy. yapımı olan ve Akçaabat'ın Akçakale beldesine adını veren tarihi kale yıllara meydan okumayı sürdürürken Akçakale ve Mersin kıyıları doğal birer plaj özellikleri ile Trabzon'un yaz aylarında tercih edilen yerlerindendir.

Temmuz, Ağustos aylarında Mersin, Akçakale plajlarında Karadeniz'in masmavi sularında yüzdükten ve güneşlendikten sonra Akçaabat kalesinde tarihi solumak istemez misiniz?

Orta Mahalle

Akçaabat' ın tarihi mahallelerinden biri olan Orta mahalle, Osmanlı dönemi sivil mimarlık örnekleri, sokakları, merdivenleri, duvarları ve çeşmeleriyle tarihi karakterlerini günümüze aktarabilmiþ nadir yerleşim yerlerimizden biridir.

Tarihi dokusu tek-tek evler olarak değil, sokak ve mahalle ölçeğinde bütünlük gösteren bu alan tarihi kentsel bir sit alanıdır.Sit alanı içerisinde geçmiş kültürlerin seçkin ürünlerinden veanıtsal mimarlık örneklerinden olan ST. Michael Kilisesi,Şapel ve günümüzde ilköğretim okulu olarak kullanılan Kilise Okulu yer almaktadır.

Akçaabat Belediyesi tarafından Trabzon valiliğinin de katkılarıyla burada bir çekirdek alan oluşturma ve burayı yeniden turizme kazandırma çalışmaları sürdürülmektedir.

Sivriburun Tepe

İlçemiz Helvacı,Çınarlık,Tütüncüler köylerinin birleştiği noktada, Akcaabat'a hakim bir tepe olan ve güzel manzarasıyla Trabzondan Rize kaçkar daðlarýna kadar uzanan bir alanı gören Sivriburun tepe; Belediyemiz tarafından yapılan bir proje ile truzme kazandırılacaktır. Sivriburun tepe projesinin hayata geçirilebilmesi için ;30 dönümlük bir alan kamulaştırılarak, gerekli çalışmalar başlatılmıştır. İleriye dönük olarak Liman-Orta Mahalle-Sivriburun Tepe-Hıdırnebi ve Yayla kentler irtibatı kurularak, şehrimiz için truzmin öncelikli sektör halini alması hedeflenmektedir.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Trabzon'un 15 km. batısında yer alan Akçaabat'ta yerleşimin başlangıcı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber il merkesi ile bütünleşmiştir. Tarihi Çağlarda çınar ağaçlarının çokluğundan ötürü burası Platana veya Pulathane diye anılmıştır. Sonraları ticaretin gelişmesi ve paranın bol olması anlamında Akçaabat adını almıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından Trabzon ile birlikte fethedilen Akçaabat'ta, Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı dönemine ait yapı kalıntılarına rastlanmıştır. Trabzon’a gelen bilginler, gezginler, araştırmacılar, yazdıkları kitaplarda Akçaabat’tan da söz etmişleridir. Xenephon, Ruy Conzales de Clavijo, Evliya Çelebi, P.Minas Bıjiskyan, Charles Texier, Teophile Deyrolle, W.J.Hamilton, Seline Balance bunlar arasında yer almaktadır.



1884 yılında ilçe olan Akçaabat’ın, Osmanlı Dönemine ait kaynaklarda şehir merkezi "Pulathane", ilçe geneli ise Akçeabâd" olarak geçmektedir.Doğu Karadeniz Bölgesi’nin tek doğal limanı olan Akçaabat, öncelikle bir liman kenti olarak önem kazandı. Trabzon Limanı yapılmadan önce bölgeye gelen yük ve yolcu gemileri, fırtınalı havalarda Akçaabat Limanı’na kaçmak zorunda kalırlardı. Akçaabat Limanı, tarih boyunca bu yöreye gelen deniz taşıtlarının en güvenilir barınağı olmuştur.

XVI.yüzyılda Trabzon'a bağlı bir nahiye olup, Hızır Çelebi ismindeki bir kişinin 24.000 akçe geçerli zeameti idi. Akçaabat'ta günümüze gelen belli başlı yapılar arasında Eski Cami vardır. Deniz kıyısından 200 m. yükseklikte yer alan bu caminin yazıtı olmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Kare plânlı, orijinalinin kubbeli olduğu sanılan caminin üzeri çatı benzeri bir örtü ile kaplanmıştır. Yanındaki kesme taştan minaresi barok üslupta olup, oldukça itinalı bir işçilik göstermektedir. Caminin yanı başındaki h.1190 (1784-1785) tarihli Mustafa Efendi Çeşmesi bulunmaktadır. Mimari üslubuna dayanılarak caminin XVIII. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Eski Cami'nin doğusunda Akçaabat Dülbinar Mahallesi'nin camisi 1949 yılına kadar orijinal şeklini korumuş, o tarihten sonra betonlaştırılarak tüm özelliğini yitirmiştir.

Günümüz Akçaabat'ı bir liman kenti olmasının yanı sıra tütüncülük, tereyağı üretimi, zeytincilik ve balıkçılığı ile Doğu Karadeniz kıyı kentleri arasında özel bir konumdadır. Ayrıca Akçaabat Karadeniz'in önemli bir gemi ve tekne yapım merkezidir. Akçaabat'ta nüfus, özellikle sahil kesiminde yoğunlaşmıştır. İlçe, hayvancılık alanında gelişmiş olup, hayvansal ürünleri işleyen sanayi tesisleri vardır. Akçaabat’ın kıyıları tabii birer plaj niteliğinde olup, kamp kurmaya uygun yerler vardır. Özellikle Mersin Köyü ve Akçakale Kamping ve plaj için de elverişlidir.

Kıyı boyunca uzanan tütün ve zeytin bahçeleri ilçenin doğal görünümüne renk katar. İlçenin bir diğer turistik varlığı da Sera Gölü’dür. Trabzon ile Akçaabat arasında denize dökülen Sera deresi vadisinin sahile 3 km mesafede 1950 yılında meydana gelen bir yer kayması sonucu kapanmasıyla oluşmuştur. Göl ve çevresinin görünmeye değer tipik bir görünüşü vardır.

İlçede günümüze gelebilen eserler arasında;

Dürbinar Mezarlık Camisi
Mahalle Camisi
Eski Cami
Yeni Cami
St.Michael Kilisesi (Akçaabat Orta Mahalle Kilisesi)
Hagios Michael Kilisesi
Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır.


Dürbinar Mezarlık Camisi

Trabzon ili Akçaabat ilçesinde bulunan bu cami, h. 1070 (1659–1660) tarihli vakfiyesinden anlaşıldığına göre, Osman Bin Sadullah tarafından yaptırılmıştır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlarla özelliğinden tamamen uzaklaşmıştır.

Kesme taştan dikdörtgen planlı üzeri çatı ile örtülü yapıdır. Caminin yanında Hacı Salihzade Ali Ağa’nın yaptırmış olduğu medrese yıkılmış ve günümüze gelememiştir.


Mahalle Camisi

Trabzon ili Akçaabat ilçesinde bulunan bu cami h.1222 (1807–1808) tarihli vakfiyesinden öğrenildiğine göre Molla Bekir oğlu Hafız Üzeyir Efendi tarafından yaptırılmıştır. Bu cami daha önceki bir caminin yerine yaptırılmış olup, ilk cami hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.

Kesme taş ve moloz taştan dikdörtgen planlı yapılan bu caminin üzeri çatı ile örtülüdür. Yanında yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Cami mimari yönden özelliğini yitirmiştir.

Eski Cami

Trabzon ili Akçaabat ilçesinde, deniz kıyısında bulunan bu caminin kitabesi günümüze gelememiştir. Yapı üslubundan XVIII. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Bununla beraber yanındaki çeşmenin 1784–1785 tarihli kitabesi bulunmaktadır. Bu çeşme ile caminin bağlantılı olduğu sanılmaktadır.

Günümüzde betonarme olarak yenilenen caminin orijinal yapısı ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bugünkü hali ile kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. İlk yapıdan arta kalan minaresi barok üsluptadır. Özenli bir işçiliği olan minarenin şerefe altı stalaktitli olup, gövde üzerinde de çeşitli süslemeler bulunmaktadır.

Yeni Cami

Trabzon ili Akçaabat ilçesinde bulunan bu cami XX. yüzyılın başlarında halktan toplanan paralar ile yapılmıştır. Akçaabat’ın en büyük camisi olup, dikdörtgen planlıdır. Kesme taştan yapılmıştır.

Bunların dışında Akçaabat’ta Müftü Camisi ile Orta Mahalle Camisi bulunmaktadır. Ancak bu camiler yakın tarihlerde yenilenmiş ve orijinal şekillerinden günümüze hiçbir iz gelemediği gibi kaynaklarda da bir bilgiye rastlanmamıştır.


St.Michael Kilisesi (Akçaabat Orta Mahalle Kilisesi)

Trabzon Akçaabat İlçesi, Orta Mahalle semtinde yer alan bu kilisenin Komnenoslar zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Selina Ballance’nin belirttiğine göre; Komnenos Manuel, Selçuklu ordusunu 30 Ağustos 1332’de yenmiş ve bu zaferi kutlamak amacıyla bu kiliseyi yaptırmıştır. Kilise Rumlar tarafından 1846 yılında onarılmıştır. Bu kilise ilk defa Hamilton tarafından tanıtılmıştır.

Dikdörtgen plânlı, tek nefli olan yapı, kesme ve moloz taştan yapılmış, duvarlar kemerlerle takviye edilmiştir. İbadet mekânının üzeri tonozlarla örtülmüş olup, abside yakın bölümde pandantiflerin taşıdığı yüksek kasnaklı bir kubbe vardır. Apsid içten yarım dıştan köşeli planlıdır. Son Bizans döneminin özgün mimarisi duvar işlemelerinde kendisini göstermektedir.

Kilisenin döşemesi Bizans üslubunda mozaiklerle kaplanmıştır. Ancak bunlar zamanla harap olmuş ve pek az parça günümüze gelebilmiştir.

Kiliseye XIX. yüzyılda bir bölüm daha eklenmiş ve bunun sonucunda uzunluğu daha da genişlemiştir. Bu eklemeler de yapının mimarisinde değişiklikler ortaya koymuştur. Kilise son zamanlarda ev olarak kullanılmış, üzerine beton çatı yapılmış, yerli yersiz yerlere pencereler açılarak giriş değiştirilmiştir.


Hagios Michael Kilisesi

Trabzon ili Akçaabat ilçesi, Orta Mahalle Semtinde Hagios Michael Kilisesi’nin doğusunda bulunan bu kilise aynı ismi taşıdığı kilise ile birlikte yapılmıştır. Geç dönemlerde onarılan bu kilise günümüzde depo olarak kullanılmaktadır.

Kilise moloz taştan tek nefli, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Pencere kenarlarında apsiste tuğlaya yer verilmiştir. Kilisenin güney cephesinden iki girişi olup, bunların üzerindeki tuğla bezemeler bütün yapıyı çepeçevre kuşatmaktadır. Kilisenin üzeri beşik bir tonozla örtülmüştür. Apsisin yanındaki duvarın üzerinde Deisis sahnesine ait olduğu sanılan fresk izleri görülmektedir.

Günümüzde bu yapı evler arasında sıkışıp kalmıştır.


Yaylalar ve Dernekler

Hıdırnebi, Karadağ, Haçka, Işıklar, Büyük Oba,gibi Akçaabatyaylalarının hepsi ayrı bir güzellikte birer doğa harikasıdır.İlkbahar ve yaz başlangıcında yaylalar şenlenir,büyük bir şevk veheyecanla dernekler kurulur.

Yöredeki yayla derneklerinin en görkemlisi her yıl 19-20 Temmuz tarihlerinde (Orak yedisi) Hıdırnebi Kayası'nın arkasında bulunan Argolos çimeninde yapılan Hıdırnebi Şenliğidir. Özellikle yayla turizminin canlandırılması açısından büyük önem taşıyan ve1998 yılında hayata geçirilen Yayla-Kent Projesi ile Hıdırnebi Yaylasının turizm açısından değeri artmıştır. Bu gün Akçaabat merkezinden yarım saat Trabzon'dan 45' dakikalık bir yolculuktan sonra ulaşılanHıdırnebi Yaylası 1700 rakımında doğal güzelliği ve turistik tesisleri ile aranan ve tercih edilen bir tatil beldesidir.

Yeşili, mavisiyle ve her bir yeri birer doğa harikası olan Karadeniz'in mutlaka görülmesi, gezilmesi gereken yerlerinden Hıdırnebi Yaylasına İstanbul'dan uçakla ulaşmayı düşündüğünüzde Trabzon Havalimanından itibaren yapacağınız 45 dakikalık karayolu yolculuğuda içerisinde olmak üzere 2 saat sonra bu düşüncenizi yerine getirmenizve bir doğa harikasını gezmiş olmanın mutluluğunu1700 rakımında yaşamanız mümkün.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Akçaabat'ta Spor

Cumhuriyet ile birlikte 1923 yılında kurulan Akçaabat Sebatspor ; Türkiye'nin en eski ve köklü spor klüplerinden biridir. İdman Sebat Yurdu adıyla kurulduktan sonra 1940 yılında Akçaabat Gençlik adını alan klüp; 1986 yılında aldığı Akçaabat Sebatspor adıyla 13yıl 2.ligde Akçaabat'ı başarıyla temsil etti.1991 yılında beklenmedik bir şekilde küme düşen,ardından büyük bir şevk ve yenilikle 99-2000 sezonuna başlayan ve büyük mücadelelerden sonra şampiyonluğu yakalayan Akçaabat Sebatspor 9 yıllık bir aradan sonra tekrar 2.lige yükseldi.

2000-2001 sezonunda İkinci lig mücadelesinde Play-Off’u üç puanla kaybeden ekibimiz, bir sonraki yıl oluşturulan 2.lig A Grubunda tek ilçe takımı olarak sürdürdüğü başarılı mücadelenin ardından Süper Lige çıktı. Süper ligteki ilk yılında ligte kalmayı başarmanın yanısıra özellikle büyük takımlardan aldığı puanlarla gelecek için camiaya büyük ümit veren Sebatspor süper ligdeki 2. yılından sonra 2. Lig A grubunda mücadelesini sürdürmektedir.
Sadece Akçaabat’ın değil yetiştirdiği sporcuları ile Trabzon ve ülkemizin de spor açısından önemli bir değeri olan Sebatspor'un yanında 1957 yılında kurulan Tütünspor Klübü de şehrin spor hayatına renk katmayı sürdürmektedir.

Akçaabat Köftesi


Şehrin kültürel ve ekonomik yapısı içerisinde, 1945' li yıllarda Orta caddeden başlayan ve tüm ülkeye ve yurt dışına yayılan Akçaabat Köftesi ayrı bir yer tutmaktadır.Haragali (Ali Çolak) ve Eşref Ustanın (Eşref Bal) mangalıyla başlayan, Çolakoğullarının köfte salonuyla duyulan, Cenikli Mustafa (Yılmaz) Recep Durna, Abdullah Komar, Pirali Altun, Bahriyeli Ahmet Serdar ve Şahpazoğulları gibi köfte ustalarının eliyle yayılan, Çolakoğulları ve Abdullah Komarı'ın yetiştirdiği Temel Kolot, Nihat Aydın, Kalkışım kardeşler ve benzeri ustalarımızla ve adınısayamadığımız nice ustaların maharetiyle Türkiye'ye adını duyuran Akçaabat Köftesi ülkemizde yapılan diğer köftelerden farklı ve ayrıcalıklıdır. Maharetli ustalar tarafından yörenin otuyla beslenmiş ineklerin özenle seçilen etlerinin döş, kol ve gerdanıyla bunların karışımından oluşan, sinir ve ekstra yağ bulunmayan etlerinden kıyılarak yoğrulan ve bir gün dolapta bekletildikten sonra Akçaabat'ın temiz ve düzenli lokantalarında köfte ocağında pişirilen ve servis yapılan Meşhur Akçaabat köftesinin tadı bir başkadır.

Not: Benim şahsi tavsiyem Şato Köfte Salonu ya da Cemil Usta'da yemeniz yönündedir.
 

bakunin

Admin
12 Mar 2009
6,645
84,568
NeverLand
Akçaabat'ta Sanat


Odamda çıra yok doğmadı ay da
Gönül fanusunu yakayım Ayşe
İpek saçlarını omzuna yay da
Sana bir saniye bakayım Ayşe

Kaçma benden öyle saadet gibi
Ezelden yıkılmış muhabbet gibi
Ruhumu güneşten bir demet gibi
Göğsünün üstüne takayım Ayşe

Ben bu yerlere geldim geleli
Bağladı sevdanın yasemen eli
Kal bu akşam yine... hep deli deli
Dizinde eriyip akayım Ayşe


Gümüş ve altın bilezik işlemeciliği gibi El Sanatları başta olmak üzere1940'lı yıllar Akçaabat'ını çektiği fotoğraflarla günümüze kadar ulaştıran Zeki Sezgin ve fotoğrafcılık alanında önemli çalışmaları ve sanatsal eserleri bulunan Atilla Bölükbaşı, Ahmet Can Pepe sadece Akçaabat'ta değil bölge de tanınan fotoğraf sanatçılarıdır. Yaptığı eğitim çalışmalarının yanında sanatsal çalışmalarıyla da adından sözettiren Akçaabatlı Ressam Ekrem Kutlu, Müzik Alanında Bölgenin tanınmış ismi TSM Korosu Şefi Salih Kazancıoğlu, Eserleri ve Şiirleriyle tanınan Haydar Gedikli, Miktad Eyüboğlu,Sebahattin Şentürk, Karikatür santınının unutulmaz ismi Harun Yavruoğlu gibi bir kısmı sıralanan yaşayan değerler Akçaabat'ta sanatın her alanında varolan birikimi göstermektedir. Yukarda bir şiiri yayınlanan Eyüp Sabri Lermioğlu'nun yanında Cemal Azmi Tellioğlu, Hasan İzzettin Dinamo,Halit Ağanoğlu, Sebahattin Eyüpoğlu, Muzaffer Lermioğlu ise geçmişte Akçaabat'ın kültür-sanat özelliğini en güzel şekilde yansıtan isimlerden birkaçıdır.
 
Üst