Akbaba Dergisi 1961 Sayı 467 ( 21 Şubat 1961 )

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
365
1,981
6 cı sayfadaki karikatürde bahsedilen Necla Tekinel hakkında:





necla.jpg
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,892
5,365

Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :


Dedo11 Yorumu : Önkapaktan hemen sonra gelen sayfada bir reklam var. 1 MART 1961 de yeni bir gazete çıkıyor. Adı TANİN. TANİN (Günlük Sosyal Halk Gazetesi) tanımlanması ile reklam ediliyor. Ben hiç görmedim ( Gerek yaşımın çok küçük olması , gerekse yaşadığım bucak ( şimdi belde ) ta o tarihte gazete satışının bile bulunmaması nedeniyle ) bu gazeteyi. Bu gazetenin yazı kadrosuna bakarmısınız ? Aziz Nesin, Yalçın Çetin, Melih Cevdet (Anday), Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Sabahattin Eyüboğlu, Nevzat Üstün gazetenin yazarları... Tanin gazetesi ile tanışmadığıma bu adları görünce daha çok üzüldüm.



"...... Eskişehir'de de henüz çatısı alınmamış Opera yıkılmıştı, değil mi?

...... Ya sıvaları deniz kumiyle yoğurulmuş ıslak duvarlı apartımanlar?...
.......
Kim der ki bu sarsak yapıların ustaları, işçileri şu Süleymaniyeyi, şu Sultan Ahmed'i kuranların torunlarıdır?"
Masal gibi dinliyoruz şimdi : Eskiden bir malın sağlamlığını, haslığını övmek için "Türkten aldım" derlermiş. Türk işi, Türk pazısı kadar kuvvetliymiş! İşte hisarlarımız, işte camilereimiz, işte çeşmelerimiz, hamamlarımız, köprülerimiz!...

Beş günlük yol çöker, beş haftalık bina yıkılır, beş yüz yıllık ecdat eserleri dimdik ayakta durur."
Bu satırlar : Yusuf Ziya Ortaç'ın "Sayın Hırsızlarımız!" baş makalesinden...

Dedo11 Yorumu : Lütfen siz de bu satırları okuyunuz ve şöyle uzun uzun bir düşününüz... Neden , neden, neden ...?


"Şimdi de başımıza bir Helvacı Baba derdi çıktı. Dirilerden artık umutlarını kesen birtakım zavallılar, Şehzadebaşı camiinin avlusundaki gelişi güzel bir mezara "Burası Helvacı Baba türbesidir!" diye akın akın gelip heva bırakıyorlarmış.

En yetkili din adamları, hocalar, müftüler;
-- Burası herhangi bir mezardır. Helvacı Baba diye biri yoktur! Diyorlar, ama kiseye anlatamıyorlar.

Bir gece yarısı polisler, kimse görmeden bu mazarı toptan kaldırıp başka yere götürmüşler, yine olmamış. Ziyaretçiler bu sefer mezarın yerine geliyorlarmış."
Bu satırlar Aziz Nesin'in "Deli Olmayınca Veli Olunmaz!" başlıklı yazısından.
Dedo11 Yorumu : Sizler de çevrenizde böyle "türbe" , "yatır" ... vb. denilen yerlere çok rastlamışsınızdır. Hani içkici birinin bardak kırdığı yere İstanbul'da "Bardakçı Baba" yatırı denmesi , Muğlanın bir ilçesinde yıllardır yatır muamelesi yapılan mezarın bir bizans askerinin mezarı olduğu .... Say say bitmez. Hiçbir şey bulunmasa ille bir şey dilenecek ya ağacın dalına , çitlere bez bağlamalar , kilit asmalar , ev resmi , koca resmi ... çizip asmalar... Hiçbir yer bulunmazsa bir kiliseye gidip "Dilek Dilenmeler" ( ağır oldu biraz ama öyle ) ...
Hiç düşündünüz mü neden oluyor bunlar... Bunun kutsallıkla ilgisi yok... İnançla ilgisi var. Neye inanma ? Saçma sapan ilersiz tutarsızlığa , mantıksızlığa inanma ile ilgisi var. Yani "İnanma" ile ilgisi var. Çünkü inanan kişi akıl süzgecini, deneyim süzgecini, deney süzgecini , bilimsel yöntemi bırakır sadece "İNANIR" sadece "İNANIR"... İnanmada "Sebep sonuç ilişkisinin yeri yoktur." , İnanmada "Nedensellik yoktur". Zanneder ki "İstersem o istediğimin önkoşulları olmadan kendiliğinden olur." , "Çok yalvarırsam isteklerim olur." ... Gerçkele bağı kopmuştur "İNAN KİŞİNİN"... Düşünün emek vermek , istediğinen oluşması için gereken koşulları oluşturmak için çaba , emek , yardım vb... yok ... En emeksiz, en çabasız yol sadece "İSTEMEĞE" , "DİLEMEĞE" , "SÜREKLİ YALVARMAK ... YALVARMAK..." ve Bunların olması için "BEKLEMEK"... İNANAN KİŞİNİN yaptığı iş budur... Başka şey yoktur...

İşin püf noktası : Neden böyledir? Bu insanları oluşturan koşullar nedir? Bunu da siz dürüstçe, bana hiddetlenmeden , kızmadan lütfen bir düşünün. Bir sivrisineğin bataklık ( veya sivrisineği oluşturacak koşulların varlığını yaratacak başka ortamlar ) olmadan oluştuğunu gören var mı?...



8. Sayfada : Adnan Veli "Zam var Zam..." başlıklı anlatısında bir gazete patronu maaş zamı için zam yapılacakların ( sadece kendince zamı hakedenlerin ) Muhasebecisi ile birlikte listesini oluşturmaya çalışıyor. Bakın bakalım ne oluyor.



12 ve 13. Sayfada : Hüseyin Korkmazgil'in "Erkek Olan Sır Taşır" başlıklı anlatısında "sakın başkasına söyleme" gibisinden uyarılarla anlatılan bir sırın ne hale geldiğini göreceksiniz...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...



 
Üst