Akbaba Dergisi 1961 Sayı 463 ( 26 Ocak 1961 )

[murtaza5]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla.​

 

[Levent 16]

7 ci sayfada bahsedilen İonesco' nun Gergedan adlı eseri:

 

[Levent 16]

Aziz Nesin'in 4 cü sayfadaki öyküsü Sait Faik ayarında başlıyor ve gene güzel bir üslupla devam ediyor.

 

[Levent 16]

Nimet Arzık'ın bir fıkrasında bahsettiği Galata Köprüsü geçiş müruriyesi:

 

[dedo11]

Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :



Yusuf Ziya Ortaç "Babıali Kavgaları!" başlıklı başmakalesi var.
Dedo11 Yorumu : İlginç bir tesadüf Bu yaz Datça'da tatilde böyle kavgaları konu alan bir kitap okumuştum. Siyasi görüşleri bana tamamen yabancı Tekin Erer'in "Basında Kavgalar" adlı kitabını satırlarını çize çize okumuştum. Onun için Yusuf Ziya Ortaç'ın değindiği kavgaların bazılarını oradan biliyorum.
Asıl ilginç olan ise Yusuf Ziya Ortaç'ın patron olduğunu ama bu patronluğunun alışılagelen patronluğa benzemediğini anlattığı satırlar. Etkilendim doğrusu.
Kendisini kişisel olarak tanımadım. Ama yazdıklarının doğru olduğuna inanıyorum ve okurken içimin burkulduğunu da söyliyeyim...


".... Böylece, başkalarının olmaktan kurtulup, kendi kendinizin olun.
.... Pencere camına çarpan yağmur damlaları bu gece sizi sokağıa çağırıyor. Hemen giyinin, dertlerinizin, sıkıntılarınızın üstüne kapıyı örtüp, kendinizi sokağın karanlığına atın.
Bu yağmurlu gecelerin yalnızlığı severim. Biliyorum, sizin de bir içli yalnızlığınız var. Kendimizi birbirimizle bölüşerek, yalnızlığımızdan kurtuluruz."

Dedo11 Yorumu : Bu satırlar Aziz Nesin'in "Dünya Derdi" başlıklı anlatısında. İnsanların neleri bölüştüğü , neleri tartıştığını göreceksiniz.
Ancak Yazının giriş kısmından aktardığım bu satırlarda benim için vurucu olan benzetiler var.
"Başkalarının olmaktan kurtulup, kendi kendinizin olun." : Bu satırları gerçekleştirmeyi çok isterdim. Ama yapıma ters. Dünyada iki tür insan var bana göre.
1. Tür : Sadece kendi ve çıkarını düşünenler.
2. Tür : Hep başkalarını ( sevdiklerinden ve yakın çevresinden başlayarak genişleyen ) düşünen en fazla kendi çıkarını da bunlarla birlikte uyum içinde ise utana sıkıla düşünenler ( Ne yazık ki ben bu guruptanım. )
"Pencere camına çarpan yağmur damlaları bu gece sizi sokağıa çağırıyor." : Pencereye çarpan yağmur damlaları beni hiç sokağa çağırmaz. Bulunduğum kapalı yer ise oradan çıkmamaya çağırır.
"Hemen giyinin, dertlerinizin, sıkıntılarınızın üstüne kapıyı örtüp, kendinizi sokağın karanlığına atın." : Ah öyle sıkıntıların üstünü örtebilecek kapı olsa da örtsek. Hiçbir kapı insanın sıkıntılarının üstüne örtülecek kadar güçlü ve yalıtkan değil...
"Bu yağmurlu gecelerin yalnızlığı severim." : Yalnızlık bazen güzeldir....
"içli yalnızlığınız" : Aziz usta bu ne güçlü benzetme yahu...
"Kendimizi birbirimizle bölüşerek, yalnızlığımızdan kurtuluruz." :
Özdemir Asaf ne demişti
"Yalnızlık Paylaşılmaz
Paylaşılırsa yalnızlık olmaz."
Yıllar sonra Aziz Nesin'i doğrulayan yukarıdaki dizeleri yazmış...


13. Sayfada çok ilginç bir yarışma var!!!!!!!!!!!


14. Sayfada Ayhan Işık bir fıkra anlatıyor...


28. Sayfada : Bana göre iletişim kazası. Çünkü soruyu tam sormazsanız yanıtı tam olarak almayı haketmezsiniz...
"Bir Portekizli, diğer bir şehirdeki arkadaşına şöyle bir telgraf çekti :
"Lizbon'daki madam Herrera'nın adresini biliyor musun?"
Arkadaşı kendisini aşağıdaki telgrafla cevaplandırdı : "Evet!"



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...