AKBABA-sayı-442 ( 1 Eylül 1960 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,876
5,138


Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü : AKBABA OKU(YORUM) :


"AKİS dergisi , 1956 yılında benim düşük Başvekile yazdığım üç mektubu bulmuş, yayınladı."

Dedo11 Yorumu : Diye yazısına başlıyor Yusuf Ziya Ortaç. Eeee yıl 1960 yılının Eylülü. DP iktidardan düşmüş... Lütfen kesin yargıya varmadan. Lütfeden bu yazıyı okuyunuz.
Çocukluk ve ilkgençlik çağımda hep bu tartışmaların ortasında büyüdüm. Bir kısım insanlar , ağabeyler , okuduklarım "Yusuf Ziya Ortaç DP ci , Menderes ci , Bayar'cı" diye eleştiriyordu.Bir kısım insanlar , ağabeyler , okuduklarım "Yusuf Ziya Ortaç CHP'li İnönü'cü" diye eleştiriyordu.
Lütfen yazıyı okuyunuz ve kararı siz verin...


Tiryaki Sözleri'nden ilgimi çekenler :
"Aşk, kalbimizin saygısız misafiridir : Bize sormadan gelir , bize sormadan gider!

Yalanı söküp atmadan hakikati dikmeğe kalkışma : Tutmaz!

İyiliği yalnız iyiler anlar , fenalığı herkes!

Herkes parlamak ister ama tutuşmak tehlikesi olmasa!

Güzel fikir , doğru olmasa bile hoşa gidir.





10. Sayfada : Cafer Zorlu'nun müthiş bir stadyum karikatürü var. Sonuçta bir gol oluyor. Ama ne gol !!!!!!!!!!!!!
Dedo11 Sorusu : Siz bu bilardo gibi gole ne adı verirdiniz ? Bu karikatüre ne ad takardınız ?


Mehmet Nida Tüfekçi, Türk halk müziği sanatçısı. Uzun yıllar TRT'de çalıştıktan sonra Devlet Konservatuvarında öğretim üyeliği yapmıştır. Eşi Neriman Altındağ Tüfekçi ile birlikte hocası Muzaffer Sarısözen'in izinden gitmiş ve Türk halk müziği konusunda Türkiye'nin en önemli isimlerinden birisi olmuştur.
İşte bu Nida Tüfekçi'den bir fıkra :
Yüz lira!

Vakti evvelde Yahudinin biri Kayseri'ye gitmiş. Kayseri'de Yahudilerin barınamadııklarını bildiği , bunu merak da ettiği için Kayserililerle boy ölçüşmek , zeka ve kurnazlığını göstermek niyetindemiş. Bir kahveye oturmuş, bir kaç Kayerili ile ahbaplık kurumuş. Sonra da :
-- Beyler , demiş , sizinle bir bahse girelim. Siz bana bir sual sorun bilmezsem yüz lira vereyim. Ben size sorayım bilmezseniz beş lira verin.
Oturanlardan biri derhal kabul etmiş:
-- Soruyorum , demiş , yerde iki ayaklı havada dört ayaklı... Nedir ?
Yahudi , düşünmüş , bilgisini yoklamış , bulamamış. Tayyare dese olmaz , kuş dese değil. İnsan dese uçmaz.
Çıkarmış yüz lirayı :
-- Al canım , demiş , bilemiyeceğim.
Sonra d a pek tabi sormuş :
-- Kuzum nedir bu?
Kayserili neşeli neşeli gülmüş :

-- Al birader , şu beş lirayı , ne olduğunu ben de bilmiyorum!

Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...






 

Levent 16

Aktif Üye
22 Kas 2011
311
1,615
Ortaç'ın başyazıda bahsettiği karikatürcü Ramiz Gökçe'dir. Mizah dergisini yayınlayan ve devamlı DP yi destekleyen Gökçe’nin DP'nin örtülü ödeneğinden 8 bin lira aldığı Milli Birlik Komitesi’nin 28 Ekim 1960’da DP dönemi’nin desteklediği gazete ve dergileri içeren bir kararnameyi yayınlaması ile ispatlanmıştır. Gökçe 1953 yılında vefat etmiştir.

Mizah dergisinin bu kapağında sözü edilen ve 7 Eylül Kararları olarak bilinen devalüasyon ile 1946 yılında Türk lirası yüzde 40'a yakın değer kaybetmiştir. Kapakta görülen kişi Recep Peker'dir.

ramiz-mizah+dergisi+kapak.jpg
 
Üst