scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311

D-DAY 15 - Nasıra Mezhebi (Çeviri/Balonlama)
"D-DAY 15 - The Nazareth Sect" (İngilizce adı)
"JOUR J 15 - La Secte de Nazareth" (Fransızca adı)
Delcourt, 2013, 59 sayfa, 145 MB, CBZ
Fontlar: CCWildWords (balonlar), MyriadPro-BoldCond (kapak)



DDY15_TR_kpk.jpg

(Mega)
(MediaFire)

Fransızca ve İngilizce versiyonlarının kapakları.
DDY15_EN-_FR_kpklr.jpg



"Alternatif tarih" temalı çizgi roman serisinin 15 numaralı albümünün adı "Nasıra Mezhebi", alt başlık ise şöyle: "Yıl 33: Pontius Pilatus Tarafından Affedilen İsa, Müritlerini Tek Bir Tanrı Adına Radikalleştirdi". Serinin diğer albümlerinde olduğu gibi, tarihte bir dönem ve o dönemin olayları değiştirilerek yeniden kurgulanmış.

Bu kez albüm İsa'nın çarmıha gerildiği tarih olan MS 33 yılında açılıyor. O devirde dünyanın hakim gücü Roma İmparatorluğu'ydu. Çok geniş topraklara sahip olan Roma'nın onlarca eyaleti vardı. Bunlardan biri de bugünkü İsrail, Filistin ve Ürdün'ün bulunduğu bölgede yer alan "Judea Eyaleti"ydi (Yahudiye Eyaleti) ve bu eyalet vali "Pontius Pilatus" tarafından yönetiliyordu. Bölgede Yahudi halk çoğunluktaydı ve başlarında Kral Agrippa'nın olduğu Roma'ya bağlı bir Yahudi Krallığı mevcuttu. Yasalara göre Romalı valinin bir Yahudi bayramında, ölüme mahkum edilmiş bir tutukluyu halkın isteği doğrultusunda (oylama yapıyorlardı) affetme yetkisi vardı. İşte bizim albümümüzde halk, gerçek olayların tam tersine davranarak İsa'nın değil de başka bir isyancının (Barabbas'ın) çarmıha gerilmesi yönünde oy kullanıyor. Dolayısıyla da İsa vali tarafından affediliyor. Ancak canı bağışlanan İsa Hristiyanlığı kurmuyor, Yahudilikten de tam vazgeçmiyor fakat onu farklı bir şekilde yorumlayarak kendi mezhebini, yani "Balık Mezhebi"ni kuruyor, müritleriyle birlikte şiddet eylemlerini başlatıyor. Hatta putperest Romalılara uyguladığı şiddetin aynısını, yeni Hristiyan olmuş gruplara da uyguluyor. Terörü Roma'nın merkezinde de sürdürüyor. Nihai amacı "büyük fahişe" dediği Roma'yı yerle bir etmektir, gizli silahı ise formülü bilinmeyen çok yanıcı ve söndürülmesi imkansız sıvı bir maddedir. Bu yoldaki en büyük yardımcısı ise havarilerden "Tarsuslu Pavlus"tur. Bölgede X'uncu Fretensis lejyonu görev yapmaktadır ve albümün kahramanları bu lejyonun eski komutanlarıdır. Burada keseyim ki spoiler vermemiş olayım.

Albümde geçen olayları, yer isimlerini ve tarihi şahsiyetlerin adlarını çevirirken aslına uygun karşılıklar seçmem gerektiğini düşündüm. Çünkü bunların Türkçede bin yıllara dayanan karşılıkları vardı ve onların yerine Batılıların kullandığı adları olduğu gibi kullanmak istemedim. Mesela: Nazareth yerine Nasıra; Jerusalem yerine Kudüs gibi. Bununla birlikte dengeli bir seçim yapmaya da çalıştım. Mecdelli Meryem yerine orijinalindeki gibi Mary Magdalene sözcüğünü kullandım, bizde bu adla da anılıyordu, hem konunun akışına daha uygun olur diye düşündüm. Tarihi şahsiyetlerin sarfettikleri bilindik sözlerin, uzun tiradların Kutsal Kitaptan alınmış olabileceğinden kuşkulandım, araştırdığımda kuşkularımda haklı olduğumu gördüm. Bunları Kutsal Kitabın Türkçesinden orijinal haliyle aktardım. Her konuyu hepimizin bilmesi olanaksız olduğu için bazı açıklayıcı dipnotlar da ekledim. Dinler tarihi (Ortadoğu tarihi) demek biraz da Roma tarihi demektir, bu nedenle Eski Roma'yla ilgili bazı referansları karıştırmak zorunda kaldım. Bununla ilgili birçok terimin bizde karşılığı yok, veya aynen kullanılmış (praetor, prefectus vs gibi). Bunları dipnotlarla da takviye ettim. Aslında Roma tarihi derya gibi bir şey, burada çok küçük bir kısmını görebiliyoruz.

Hristiyan ve Musevi dinlerine gönderme yapan bir grafik roman olduğu için ne olur ne olmaz diye internette şöyle bir bakındım, albümle ilgili olumsuz bir yazıya veya eleştiriye rastlamadım. Bence de sakıncalı bir yanı yok. Zaten olaylar albüm serisinin genel konseptine ("what if") uygun olarak bambaşka bir seyir izliyor, kutsal kitaplarda anlatılan olaylarla albümde anlatılanlar oldukça farklı zaten, birkaç isim dışında fazla benzerlik yok, onların da yaşadıkları olaylar farklılaştırılmış. Gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. Ancak 18 ve 19. sayfalarda sadece iki panelde iki erotik sahne var, pek pornografik sayılmazlar ama yine de sırf bu yüzden +18 ibaresi koydum.

Hırvat kökenli ressam "Igor Kordey"in çizgilerini biraz "Richard Corben"in çizgilerine benzettim, belki de onun için ilginç buldum. Albümdeki mimari ve doğa tasvirleri müthiş. (Heavy Metal, X-Men vs dahil çalışmadığı yer kalmamış bu çalışkan ressamın) arka kapak İngilizce versiyonda yoktu. Fransızcasından aldım. Fransızca çeviremediğim için arka kapaktaki iki küçük paragraf Fransızca olarak kaldı ne yazık ki (pek önemi yok).

Keyifli okumalar dilerim.
Saygılarımla...


 
Son düzenleme:

mustibey

Süper Üye
23 Ara 2010
2,164
4,976
Çok teşekkürler sayın "scanfan" ellerinize/emeklerinize sağlık. Sizi ve serilerinizi büyük bir keyifle izliyorum.
 

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,645
Kasımpaşa
Uzun bir araştırma sürecinden sonra nefis bilgilerle donatılmış bu kitabı ancak scanfan üstat gibi detaycı bir insan hazırlayabilirdi.
Gerçekten Corben çizgileri tadında, şimdi söyle bir okudum çok beğendim.
Bir kez daha okunacaklar listesinde...
Teşekkürler üstat.
Mükemmel bir çalışma.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,851
137,094
Üstadım, harika paylaşım,zevkle okuma imkanı buluyoruz.
Güzel paylaşım ve emekleriniz için teşekkür ederim.
 

Sinan Atik

Yönetici
13 Haz 2011
2,395
6,521
Ankara
En sevdiğim serilerden birisi olan D-Day'in yeni sayısı gelmiş. Hem de çok enteresan bir konuyla. Genel olarak diğer sayıların sağlam hikaye örgüsü bu sayıda da var ise hemen okuma listemin en önüne alıyorum.
Ellerinize, gözlerinize sağlık.
 

Hakan Alpin

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
24 Şub 2015
1,783
15,162
Harika bir seri; muazzam bir çeviri ve performans... teşekkürler, sevgili scanfan.. d-day serisi sayende resmigeçit yapıyor Diyar'da.. ellerine, emeklerine sağlık...
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,352
Roma denilince yaklaşık 2000 sene hüküm sürmüş bir İmparatorluk olduğunu düşünmek büyüklüğünü anlamak için yeterli olacaktır sanırım.Bu değerli çalışmayı bizlere sunan sevgili Scanfan üstadımıza teşekkür ederken konu ile ilgili olarak bir kaç noktayı hatırlatmak istedim.
PONTİUS PİLATUS ;Roma Valisi olarak Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesini o dönemin Hahamları yüzünden yerine getirmek zorunda kalmıştır.Hatta Pilatus'un kızının Hazreti İsa'ya tabi olduğu kendisininde inandığı ancak baskılar yüzünden bu kararı vermek zorunda kaldığı anlatılır.
ÇARMIH :Çarmıh sadece İsa Mesih için uygulanan bir cezalandırma yöntemi değildir.Romalıların işkence metodlarından birisidir.Kişi önce el ve ayaklarından çarmıha çiviyle çakılır.Ardından balyozlarla bütün kemikleri kırılır bunun ardından da ölüme terkedilir özellikle yırtıcı kuşlar ve leşle beslenen hayvanlar tarafından yavaş yavaş yokedilir.
MECİDELİ MERYEM : İsa Mesih'in evlendiği ve çocuk sahibi olduğu iddia edilen kişidir.Hafif meşrep olduğu tövbe ettiği İsa'ya tabi olduğu ve evlendiği rivayet edilmektedir.Hatta Avrupa da bazı Hristiyan tarikatlarda Meryem ve İsa'nın soyundan geldiklerini söyleyen gruplar bulunmaktadır.
PAVLUS : Hristiyanlığın gerçek Peygamberidir.İsa Mesih Rabbın oğlu iken dini o peygamberlik görevini fiilen yerine getiren kişidir.Dahası Nasıralı İsa'nın dinini bozan kişidir dersek yanlış olmaz.
RUM ATEŞİ : Senaryoda yer alan sıvı aslında tam olarak Rum ateşini tasvir ediyor.(Roma ateşi, Grejuva ateşi, Yunan ateşi, Vahşi ateş, Sıvı ateş), kızgın kömür, kükürt ve zift karışımından oluşan ve Peloponez Savaşı sırasında kullanılan bir karışımdır.Rum ateşi ile ilgili alan internetten alıntılanmıştır.Bir nevi molotof kokteyl dersek yanlış olmaz yeni adıyla molotof bombası.
BARABBAS : Roma Valisi Pilatus tarafından affedilen çapulcudur.
NASIRA : Hz.İsa'nın doğduğu kasaba.
HAZRETİ İSANIN BABASIZ OLARAK DÜNYAYA GELMESİ :
Hakkı YILMAZ ın konu ile ilgili görüşlerinden alınmıştır :

Meryem’in cinsiyeti

Aşağıda ayrıntılı olarak vereceğimiz üzere, bize gore Meryem erselik[5] yapıda yaratılmıştır.

Şöyle ki:

– Ali Imran’daki bu pasajda Rabbimizin “Hâlbuki Allah onun doğurduğu şeyi daha iyi bilir” buyurması, aslında Meryem’in kız olmadığının da bildirilmesdir.

-Yine bu pasajda Rabbimizin “Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi.” ifadelerinde Meryem bitki olarak nitelenmiştir (bitkiye benzetilmemiştir). Meryem’in normal bir insan özelliğinden çok, bir bitki özelliği taşıdığını düşündürmektedir. Bir insanın bitki özelliğinde olması Rabbimizin yaratılış kanunlarına ters değildir. Çünkü insanın yaratılış aşamalarından birisi de bitkilik evresidir:

Ve Allah sizi yeryüzünde bitki olarak bitirdi. (Nûh: 17)

Meryem’in daha sonra erkeksiz hamile kaldığı da göz önüne alınırsa, bitki özelliğinde olması onun tıpkı çiçekli bitkilerin çoğunda görüldüğü gibi “erselik” yapıda olduğu, yani vücudunda hem erkek hem dişi üreme organı bulunduğu ihtimalini ortaya çıkarır.

Yine ayetteki “Ve Meryem’e hangisi kefil olacağına kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Onlar tartışırlarken de sen yanlarında değildin” ve “Ve ona Zekeriya’yı kefil kıldı” ifadelerinden Meryem’in Mabede tesliminde sorun yaşandığı, işi kur’a çekerek hallettikleri, sonunda Zekeriya’nın mabette Meryem’in kefili olduğu anlaşılmaktadır.

– Yine bu pasajdaki “ seni âlemlerin kadınlarına seçti” ifadesi ile belirtilen seçkinlik, Meryem’in meziyetleri dolayısıyla diğer kadınlardan üstünlüğünü değil, onun biyolojik farklılığını, fazlalığını, fizikî bakımdan diğer kadınlarla aynı yapıda olmadığını anlatmaktadır.

—Yine bu pasajda “Ey Meryem! Rabbine gönülden kul ol, ona boyun eğ ve rükû edenlerle [rükû eden erkeklerle] beraber rükû et!” demişlerdi.” ifadesinden Meryem’in erkekler arasında, erkeklerin görevini aldığı ve yaptığı anlatılmaktadır. Âyetteki er-Rakiîn ifadesinin müzekker getirilmesi her halde sadece seci’ [kafiye] olsun diye değildir.

– Enbiyâ Suresinin 91. ayetinde de Meryem’e işaret eden zamirler “ehsanet, ferceha, fiyha, cealnaha, ibneha” şeklinde müennes [dişil], Tahrîm Suresinin 12. ayetindeki zamirlerden biri ve bir sıfat, “fiyhi, kanitiyn” şeklinde müzekker [eril], diğeri “ elleti, ehsanat, ferceha, saddegat, rabbiha, kanet.” şeklinde müennes [dişil] olarak yer almıştır.

-Meryem suresinde aşağıda görüleceği üzere Meryem pasajına girerken 16. ayette “Hani o, ailesinden/yakınlarından ayrılarak doğu tarafında bir yere kaçıp gitmişti..” şeklinde nakledilmiştir. Yukarıdaki ayetlere göre Meryem, ehlinden [ailesinden ve yakınlarından] ayrılıp tek başına doğuda bir bölgeye gitmiştir. O dönemde Meryem’in kaç yaşında olduğu ve ehlinden hangi sebeple ayrıldığı konularında herhangi bir bilgi yoktur. Meryem’in ailesini terk etmesinin sebebi olarak “hayız gördüğü için utanmıştı” veya “hamileliği bahanesiyle uzaklaşmıştı” tarzında yapılan yakıştırmalar, ayetin orijinal anlamını bozmaktan başka bir şey değildir.

 

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,044
75,441
hiçbiryerde :)
Çok acı bir tarih dersi. Günümüz Avrupasının
bakış açısı: ne olursa olsun şiddet olmadan
çözüm. Ama tarih bugüne kadar hep tersini
göstermiş ne yazık ki. Teşekkürler üstadım.
 

memogianni

Süper Üye
26 Haz 2011
896
1,849
İstanbul
Alternatif tarih yapıtlarını en az bilim kurgu yapıtları kadar seviyorum. Bildiğimizin dışına çıkıp fikrimizi zorlarken önümüzde yeni fikirler ve ufuklar açarlar. Bu sebeple de D-Day dizisinin gönlümde farklı bir yeri vardır.

Eline sağlık Scanfan üstadım.
 

ALIENRIPLEY

Süper Üye
29 Ocak 2016
1,196
2,105
Bu muhteşem yapıtı tamamlamak için Mediafire link dosyası olarak verirseniz sevinirim.. Ayrıca bu inanılmaz emekleriniz için milyonlarca teşekküler...
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311
Bu muhteşem yapıtı tamamlamak için Mediafire link dosyası olarak verirseniz sevinirim.. Ayrıca bu inanılmaz emekleriniz için milyonlarca teşekküler...

Sevgili "ALIENRIPLEY", MediaFire linkini de alternatif link olarak konunun altına ekledim. İyi okumalar.
 
Üst