[profesör]

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Sevgili Prince, nice yıllara.
Saygılarımla

[erdallll]

Haluk abi bulunmaz iki eseri bizlere getirdin ya ne diyelim inanın canı gönülden teşekkur ederim.Müthiş paylaşımlar bunlar.Şimdi keyifle okuyacağım.Saygılar abi...

[murtaza5]

İlk teşekkür benden üstadım.
Yapdıgınız fedakarlık karşısında bir degil binbirkere teşekkürler.
Çizgi roman tarihine altın harflerle yazılısınız.

[Ayhan Polat]

muthiş paylaşım ne kadar tesekkur etsek azdır

[HACILI]

Harikasınız sevgili Profesör.
Sayın Suat Yalaz ustamızın da dediği gibi...
Şapkadan Alangoya'nın intikamı macerasını da çıkarttınız.
Ellerinize emeklerinize sağlık.

[prince]

Tek kelime ile özetlemek gerekirse; muhteşem!
Çizgi roman tarihinin bilinmezlerinin duayeni Haluk Bey,yine yapmışsınız yapacağınızı üstadım.Başlığı gördüm,hadi canım dedim,yine baktım,baktım.Gözlerim kamaştı bir anda.
Adıma ithaf edilmesi ise ayrı bir onur oldu benim için.Gururlandım,mutlu oldum.Tartışmasız doğum günümde aldığım en nefis hediye oldu benim için.Sevincim büyüdükçe sevincimi tarif edecek sözcüklerim küçüldü,küçüldü miniminnacık kaldı.Yazamıyorum bir şeyler.
Çok teşekkürler üstadım.Biz çizgi roman okuyucuları size o kadar çok şey borçluyduk ki,borcumuz katlanarak artıyor.
Çok sağ olun,Allah gönlünüzden ne diliyorsanız nasip etsin.Sağlık ve mutluluğunuz hiç eksik olmasın...

[leopulp]

Öncelikle Suat Yalaz'ın bulunması çok zor eserlerine yönelik yaptığınız bu titiz çalışma ve paylaşım için çok teşekkür ederim...Ergenliğimden beri Yalaz hayranıyım ve oldum olası Karaoğlan'ın son maceraları ile Alpago tefrikalarının gazete sayfalarında yitip gitmesine hayıflanmışımdır...Paylaşımlar ınız içimi ferahlatmaya ve beni taze tutmaya devam ediyor...

Ben de kendi çapında bir tefrika koleksiyoneriyim ama ne yazık ki zaman içerisinde senelere yayılmış tefrika arşivlerimden telafi edilemez kayıplar verdim, çok değerli bazı numunelerim yok oldu...Buna rağmen elimde kalan kısıtlı sayıdaki örnek ve üniversite yıllarımdan bu yana üniversite kütüphanesinin gazete arşivlerinde yaptığım araştırmalarla bir takım çıkarımlarda bulundum...Bu naçizane çıkarımlardan Karaoğlan ile ilgili olanları sizlerle paylaşmak istiyorum...Bu vesileyle daha kapsamlı bir arşiv çalışmasına şartlar müsaade ettiği takdirde girişilebilir, fikir alışverişinde bulunulabilir...

Kızıl Tuğ'un Öfkesi ve Alangoya'nın İntikamı, benim için hep esrarını korumuş ve hakkında neredeyse hiç bilgi sahibi olmadığım, yalnızca birkaç numunesini gördüğüm Karaoğlan maceralarıydı ve buradaki paylaşımlar sayesinde artık kafamdaki taşlar yerli yerine oturmuş oldu...Bu noktada belirtmek isterim ki, bu birbirinin devamı olan iki macera, aslında Güneş Gazetesi'nin son Karaoğlan tefrikalarından olan ve Yalaz'ın 80'lerde, 30 yıllık bir aradan sonra yeniden ele aldığı ve baştan yazıp çizdiği 2 bölümlük Buzlu Çöller Tilkisi serüveninin devamı olduğunu düşünüyorum...

Bilindiği üzere Güneş Renkli Seri haftalık dergilerde yayınlanmamış, sadece gazetede kalmış renkli maceralar var...Bunların birkaçını Lal Kitap bastı ama kaligrafi yerine dizgi yaparak, fumetti boyuna küçülterek ve siyah beyaz dengesini sağlamak adına kontrastlarla oynamak suretiyle bazı ince çizgi referanslarını yok ederek bastı...Güneş'te yayınlanıp da Lal'in bastığı bu serüvenlerin üç tanesi ;
Delice'nin Dört Kızı
Her Kılıç Bir Kın İçin
Ötügen'in Çağrısı
Hiç basılmayan ve sadece Güneş gazetesi sayfalarında kalan, dergi yahut kitap olmamış (60'lardaki ilk versiyonu hariç) diğer macera ise ;
Buzlu Çöller Tilkisi Bölüm 1
Buzlu Çöller Tilkisi Bölüm 2

Levent Cantek 'in Karaoğlan üzerine yazmış olduğu inceleme kitabındaki görsellere bir kez daha baktım ve orada Güneş Gazetesi için yeniden, en baştan, genişletilmiş ve revize edilmiş olarak yazılıp çizilen Buzlu Çöller Tilkisi' nin renkli olarak paylaşılmış birkaç panel ve tanıtım görsellerinden anladığım kadarıyla ''Kızıl Tuğ'un Öfkesi'' macerasının öncesi ve girişi Güneş Gazetesi'nde yayınlanmış...Sanıyorum sonradan Yalaz ile yolları ayrıldı (sadece tahmin), Yalaz da macerayı Ege'nin yerel gazetesinde devam ettirdi...Bu noktada Ötügen'in Çağrısı ile başlayan, Yalaz'ın Karaoğlan okurlarını fantastik ve mitolojik öğelere, Ön-Türk kültürüne ve mitlerine boğduğu bol şamanik son sagasının bütünlük ve tam macera bazında bölümlemesi şu şekilde diye düşünüyorum ;
Buzlu Çöller Tilkisi (Güneş Gazetesi, 80'lerin ortası)
Buzlu Çöller Tilkisi Bölüm 2 (Güneş Gazetesi, aynı dönem)
Kızıl Tuğ 'un Öfkesi (Yeni Asır, Güneş'ten hemen sonraki dönem)
Alangoya 'nın İntikamı (Yeni Asır, devam)
Hun Mezarı ??? (Yeni Asır, yayınlanmadı sanıyorum)

Bu listeye yönelik kesin bildiğim şu ki Kızıl Tuğ macerasının öncesi Güneş Gazetesi 'nde ve Buzlu Çöller Tilkisi 'nin remake versiyonuyla başlıyor...Burada kurt Albörü ile doğan Delice'nin Uluğ Gökçe tarafından Karaoğlan'a teslim edilişini gördüğümüz gibi macera içerisinde Baybora da yer alıyor ve Mirtil, Alangoya ve Toktoa Bey ile bu remake serüvende karşılaşıyoruz (Cantek'in kitabında paylaştığı görsellere bakarak bu çıkarımda bulunuyorum, zaten Kızıl Tuğ'un Öfklesi serüveninin başlarına bakarsanız Alangoya ile Karaoğlan'ın daha evvel karşılaştıklarını anlayacaksınız)...Emin olamadığım şey ise Yalaz 'ın, Frazetta 'nın Death Dealer tablosuna gönderme yaptığı Buzlu Çöller Tilkisi 2. Bölüm tanıtım sayfasının ardından bu 2. bölümün gazetede yayınlanıp yayınlanmadığı...Acaba Güneş Gazetesi 'nde Buzlu Çöller Tilkisi 1. Bölüm'ün ardından 2. bölüm tanıtımı yapıldı da yayınlanamadan Yalaz'ın ilişkisi gazeteyle kesildi mi, yoksa Buzlu Çöller Tilkisi 2. Bölüm, tanıtım sayfasının ardından gerçekten yayınlandı da Yalaz ondan sonra mı ipleri kopardı bilmiyorum...İlk başta Kızıl Tuğ'un Öfkesi ve devamı olan Alangoya'nın İntikamı serüvenlerinin, Güneş'te yayınlanan Buzlu Çöller Tilkisi'nin tamamen aynısı olduğunu ve Yalaz'ın aynı serüveni ismini değiştirerek Yeni Asır'a verdiğini düşündürecek ortak paneller görmüştüm Cantek'in kitabında ama sonradan Baybora ve Uluğ Gökçe detaylarını gördükten sonra bu fikrimden vazgeçtim...Şundan kesinlikle eminim ki Yeni Asır'da yayınlanan bu iki macera, Güneş gazetesinde yayınlanmış 1 ya da 2 bölüm Buzlu Çöller Tilkisi remake 'inin devamı...

Bulunduğum ildeki üniversite kütüphanesinin gazete arşivinde ne yazık ki Güneş Gazetesi ciltleri yok, o sebeple araştırma yapamıyorum...Vaktiyle başka tefrikaların ve Yalaz'ın Son Osmanlı serisinin yayın çetelesini çıkarmıştım, hatta eski Kaan'lardan numuneler dahi bulmuştum ama esas üzerinde yoğunlaşmak istediğim gazete ciltlerine hiçbir zaman ulaşamadım...O sebeple meraklı dostlar ya da paylaşımı yapan abimiz yolu düşer de Güneş Gazetesi son dönem (80'ler) Karaoğlan tefrikalarının sonu olan (öyle sanıyorum) Buzlu Çöller Tilkisi 'nin sıfırdan çizilmiş son versiyonuyla ilgili bilgi, detay ve görsel örneklerine ulaşabilir, iki bölümünün de yayınlanıp yayınlanmadığını teyid edebilirlerse Yalaz'ın geç dönem Karaoğlan kariyeri üzerine çok önemli bir yol katedilmiş olacağını sanıyorum...

Tüm bu yazdıklarım ve tahmin ettiklerimden sonra Yalaz'ın çizdiği 80'lerin ortasındaki ve ikinci yarısındaki son Karaoğlan maceralarını sıralayalım ;

Buzlu Çöller Tilkisi (1 veya 2 bölüm, Güneş Gazetesi)
Kızıl Tuğ'un Öfkesi (önceki maceranın devamı, Yeni Asır Gazetesi)
Alangoya 'nın İntikamı (önceki maceranın devamı, Yeni Asır Gazetesi)
Hun Mezarı (önceki macera sonunda tanıtımı yapılmakla birlikte yayınlanıp yayınlanmadığı konusunda herhangi bir bilgimiz yok)

Dikey sayfa formatındaki son Karaoğlan serüvenleri sanıyorum bunlar...Takriben 1986'da, Yalaz'ın Yeni Asır ile işi bittikten hemen sonra Sabah Gazetesi süreci başlıyor...1986-88 yılları arasında altyazılı formatta 3 adet macera yazıp çiziyor ve bu 3 macera da 60'lardaki ilk serüvenlerin muhteşem bir şekilde genişletilmiş, detaylandırılmış ve Yalaz'ın olgunluk çağı üslubuyla en baştan yazılıp çizilmiş versiyonları...Sabah Gazetesi 'ndeki bu 3 macera sırasıyla ;

Ötügen'in Üç Atlısı (Altay'dan Gelen Yiğit 'in son versiyonu)
Baybora 'nın Oğlu (60'lardaki aynı isimle)
Semerkand Casusu (60'lardaki aynı isimle)

Teknik anlamda son maceralar bu üçü olmakla birlikte senelerdir elimde Semerkand Casusu altyazılı bantlarının sadece ikinci yarısı bölük pörçük olarak vardı, burada yapılan paylaşım sayesinde o serüveni de çok az eksikle okumuş olduk...

Bu altyazılı serüvenlerden Baybora'nın Oğlu, 90'larda renkli olarak Takvim'de basıldı...Hemen sonrasında ''İpekyolu Katliamı'' isimli bir altyazılı serüven daha yayınlandı ama Çizgi Diyarı 'ndaki Karaoğlan - Semerkand Casusu başlığında bir üyemizin verdiği bilgilerden anlıyoruz ki bu serüven, Semerkand Casusu 'nun küçük bir kısmının derlemesinden ibaretmiş...

Takvim, 2000'lerin başlarına kadar pek çok Karaoğlan son dönem serüvenlerini bastı, aynı sıralarda Yalaz da Sabah Gazetesi 'nde çalışmalarına devam ediyordu (Takvim de Sabah grubu gazetelerindendi)...88'deki son Karaoğlan serüveninin ardından bir süre gazetede düzenli olarak göremediğimiz Yalaz usta, 90'ların başlarından itibaren sonradan 4 kitapta toplayacağı muhteşem yakın tarih belgesel serisine başlamıştı...Çerkez Ethem, Atatürk'e Suikastler, Enver Paşa Efsanesi ve Topal Osman tefrikalarının hemen ardından 1994 yılında Son Osmanlı Yandım Ali serisinin ilk serüveni ''Kurtuluş Savaşı 'nda'' ya başladı ve 2000 senesinin yılbaşı ertesi başlayan ''Orient Express''' e kadar 10-12 civarı Yandım Ali serüveni çizdi...Buna rağmen Yandım Ali'nin ilk macerasının aslında ''Yedi Düvele Karşı'' adıyla 80'lerin ortasında, Yeni Asır'da yayınlandığını yine Yalaz'ın kendi yazılarından öğrenmiştik...Bu noktada Karaoğlan'ın bu gazetede yayınlanıp yayınlanmadığı belirsiz olan Hun Mezarı serüveni harici Yandım Ali de çizmiş olduğuna eminim...Lal Kitap Karaoğlan fasiküllerinden birinde tanıtım sayfası da olacaktı...

Toparlamak gerekirse,

Çeşitli imkansızlıklardan ötürü elimden gelmediği için, olur da denk gelirseniz yukarıda sözünü ettiğim Karaoğlan son dönemiyle ilgili bir sağlama yapabilmek mümkün mü?

Lal 'in dizgi kaligrafi, küçük boy ve siyah beyaz olarak gayet kötü yayınladığı ve asla renkli dergi formatında yayınlanamamış, Güneş Gazetesi sayfalarında kalmış Delice 'nin Dört Kızı, Her Kılıç Bir Kın İçin ve Ötügen 'in Çağrısı serüvenlerinin renkli halleriyle bulunup bir gün forumdaki yerini alma ihtimali mümkün olur mu?

Yine Güneş Gazetesi son dönem Karaoğlan serüveni Buzlu Çöller Tilkisi 'nin de bir gün bulunup, iki bölüm olup olmadığı teyid edilmek suretiyle kayda alınıp paylaşılması ve Yeni Asır Gazetesi 'ndeki devam serüvenleriyle birlikte (ve tabii ki not düşülen Hun Mezarı serüveninin yayınlanıp yayınlanmadığını da teyid ederek) bu son ve en uzun Karaoğlan sagasını çizgi roman tarihimize layığıyla (tıpkı şimdiye kadar yapıldığı gibi) not düşülmesi mümkün olur mu?

Sabah Gazetesi 86-88 yılları arası altyazılı son üç serüvenden ilk ikisi olan Ötügen'in Üç Atlısı ile Baybora'nın Oğlu da bir gün bulunup üçüncü macera Semerkand Casusu'nun yanında yerini alma ihtimali söz konusu olur mu?..

Tüm bunları yazma sebebim, gerek paylaşımı yapan değerli abinin, gerekse paylaşımları bekleyen değerli Karaoğlan tutkunlarını kendi bildiğim kadarıyla Yalaz'ın son dönemine dair aydınlatmaktan ibaretti...Elimden aktif anlamda gelen birşey olamadığı ve şartlar dolayısıyla bulunduğum yeri terkedemediğim, uzun süreli uzaklaşamadığım için bu konuda yalnızca bildiklerimi paylaşarak naçizane önerilerde bulunmaya çalıştım...Buradaki emeklerin ne denli zorlu ve değerli olduğunu bilmekle birlikte bu kadarı bile şükretme ve gayet de abartılarak övülmeye değer nitelikte...Ama layığıyla yayınlanamamış ve gazete sayfalarında kalmış en son ve jübile Karaoğlan serüvenleri için, eski edisyonlarının forumda yer alan taramalarıyla birlikte eksiksiz ve mükemmel bir Karaoğlan külliyatı için sadece detay bazında yol göstermesi umuduyla ve karınca kararınca katkı yapabilme kaygısıyla bu uzun yazıyı yazdım...Sürç-i lisan ettiysem affola...

[savok]

Sevgili Haluk ağabeyim yine bir ilki başardı...
Mükemmel.
Bu arada Suat yalaz ustanın yorumlarını da merak etmiyor değilim.
leopulp üstadın yol gösterici yazısı da çok ilginç, belirtmeden geçemeyeceğim.
Fakat ortalama bir Türk insanı olarak benim için pek de açık değil...
Şimdi ne isterim biliyor musunuz leopulp üstaddan, İlk çıkış sırasıyla tefrika ve dergi olarak yayımlanma yılları ile, tekrarları ile eksiksiz bir kronolojik liste...
Hepinize çok teşekkürler.

[profesör]

Sevgili leopulp dostumuzun tarifsiz lezzetteki yorumunu bir kaç kez okudum, kopyalayıp arşivledim.

Hemen hemen benimle aynı dönemde üye olduğu halde mesaj sayısının sadece 14 olduğunu görünce bir sitem edeyim dedim başlangıçta.
O kadar Karaoğlan paylaşımı yapılmış ama leopulp dostumuz birikimini, bilgisini neden esirgemiş diyecektim.
Ama her satırda, her paragrafta öyle bilgiler var ki, tüm sitem sözleri uçtu gitti.

Başta Çizgi Diyarı olmak üzere tüm çizgi roman forumlarının çizgi romana, çizgi roman severlere sayılamayacak kadar çok katkısı oldu. Skolastik düşünceye sahip kimilerinin korsan, asalak veya başka küçültücü, hor görücü beyanlarının aksine bizzat o kişilerin çizgi roman forumlarını büyük bir dikkat ve sadakatle izlediklerini biliyorum.
Kişi herkesi kendi gibi bilir ya, çizgi roman forumlarını yersiz olarak itham ettikleri şeylerin en başta gelen failleridir bu kişiler; bunu da biliyorum.
Konuyu dağıtmadan, çizgi roman forumlarının (başta Çizgi Diyarı) çizgi roman araştırmacılarına kaynak oluşturan bir platform olduğu tartışmasız bir gerçektir.

Bilgisini, arşivini, taramasını paylaşan, yorum yapan çizgi roman severlerin tamamen çizgi roman sevgisi motivasyonu ile hareket ettikleri malum. Buralarda ticaretin "t" si yok. İndiren, okuyan, arşivleyen tamamen gönüllü çizgi roman severler. Bu çizgi roman severlere yönelik haksız ithamlar, kibir gösterileri beni bu nedenle sinirlendiriyor.
Dağıtmayayım dedim ama iyice dağıttım
Sevgili leopulp'un harika yorumu için yazayım derken bendeniz kendimi dağıttım, özür diliyorum dostumdan.

Dostumun yüreğine bir kaç damla su serpeyim de özür yerine geçsin.
Son bölümdeki dileklerinin tümü ve fazlası, Allah sağlık ve ömür lütfederse gerçekleşecek ve Çizgi Diyarı'nda çizgi roman severlerin, Karaoğan tutkunlarının yararlanmasında, emrinde olacak.

Fazlasından kastım hem leoplup dostumun yorumunda zikredilmemiş olan Suat Yalaz çizimleri de yer alacak; hem de bizzat Suat Yalaz ustanın yorum ve yol gösterici düşüncelerine yer vereceğiz.

Sevgili sali38tr dostumuz gibi Karaoğlan tutkunlarının renklendirme çalışmalarını da bu çerçevede anıyorum.

Sevgili KARAOĞLAN dostumun çalışma ve emekleri, adını tek tek anamadığım tüm diğer dostların katkılarını da...

Tüm bunlar tek tabancanın, yalnız kurtun altından kalkacağı işler değil.
Sessizliğini korumakta direnen Karaoğlan tutkunu tüm dostların değerli katkılarını arzu ediyor, umuyorum. Bir kaç satır yorum bile çok değerli.

[tahsin]

Büyük üstad türk çizgi roman tarihine katkın çizerler kadar büyük olmaktadır. kaybolmuş bu gizli hazineleri çizgi diyarı ailesine ve çizgi roman dünyasına kazandırdığınız için ne kadar şükran duysak azdır. saygılar üstad bütün övgüleri hakkediyorsun.