Türk film afişlerinde esinlenmeler, benzerlikler

oktayyapıcı13

Onursal Üye
29 Haz 2015
1,367
15,508
7Gis8Dnv_o.jpg
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
235
1,499
1976 tarihli Türk – İtalyan ortak yapımı olan Kara Murat Anadolu Savaşçısı veya Gara Murad Şeyh Gaffar’a Karşı ile bu filmden sonra çekilmiş Gara Murad Devler Savaşıyor isimli filmle birtakım benzerlikler olabilir.
9Gg9oS4N_o.jpg


1976 tarihli filmde Zeynep karakterini Daniela Giordano’nun oynamasına veya Ernst Hofbauer yönetmen olarak isminin geçmesine değil afişlere bir bakalım.

Doktor Fahrettin hücum emrini vermiş bir Kuzeyli komutan edası ile kılıç önde Allah Allah der gibidir, ama Türkiye’deki afiş haricindeki afişlerde solundaki atlıda Arap savaşçı betimlemesi bulunmaktadır ve daha önemlisi atlar arkasında raks halindeki dansçı kızımıza dair bir betimleme bulunmaktadır.

Osmanlı döneminde Türkei’nin hamamları, harem kültürü... gibi egzotikliğiyle İstanbul merkezli bir orientaliste görünümde olması gibi bir egzotik ''danseuse orientale'' nin afişte kullanılması, İstanbul’un 1923 model Modern Türkiye değil de bir Osmanlı görünümündeki hayalet etkisi ile ilgili olabilir. Belki de Fransızların Mısır’ı, İtalyanlar’ın Türkiyesi idi.

İtalyanca isminde belva ismi kullanılmış filmin Mısır’da yayınlanmış afişinde Arapça ve İngilizce birlikte yer almaktadır.

Doktor Fahrettin’nin bir çizgi roman veya çizgi film karakteri gibi oradan buraya pire gibi fırlaması veya paraşüt kullanmadan gökten düşmesi gibi sahnelerden ötürü filmin Almanya’daki adı Karamurat - Sein Kung-Fu ist tödlich olmuştur.

Film ile ilgili tanımlamalar da sorunlar bulunmaktadır:


ama oryantalist etki ile birlikte düşünüldüğünde şu kapak arkası tanımlamalar filme daha uygun olabilir:


Il sovrano Mammaluch ordina ai suoi uomini di andare a riscuotere le tasse da tutti i Paesi a lui sottomessi. Mustafà, governatore della Minchionia, rifiuta di assoggettarsi ai voleri del tiranno e non esita a dimostrargli il suo disprezzo, forte dell''ubbidienza incondizionata del suo popolo. Mammaluch ordina una spedizione punitiva a Minchionia allo scopo di liberare tre suoi ambasciatori tenuti in ostaggio da Mustafà, ma soprattutto per scoprire quale sia il segreto del potere che esercita sulla sua gente. Il sovrano nomina a capo della missione il suo braccio destro, l''intrepido e forte Karamurat. Tra combattimenti, trappole e imboscate Karamurat verrà a capo del mistero della remissività dei Minchioni..

Figüranlarından tutalım da tekniğe ve tabi ki senaryoya, bir saçmalıklar silsilesi olarak anlam taşıyan filmi izleme zahmetinden sonra hakkında hazırlanmış Almanca makale:


Tabi bizim Doktor Fahrettin hemen atarlanıp, '' Taytenik de ne seyrettiniz ulen '' diyebilir. Eskinin tır şoförlerinin '' bizim zamanımızda '' diye başlayan avuntularını hatırlatan bu kabullenememeye kalkan arama gereğinde birkaç şey önemlidir. Öncelikle çevrilen filmlerin toplamını ele alsak Tayteniğin yakınına yanaşabilir mi, hem senaryo hem teknik açıdan...Para para denilebilir.

Öyle mi?

Doktor Fahrettin, Öğretmen Kemal, Yıkılmayan Adam(absürd olsa bile) veya Maden gibi filmleri bir yana duygusal filmlerine kimsenin bir şey dememesine rağmen kalkan olarak kullandığı Kung-Fucu Yeniçerilerin 007’si olarak kendini tanımlamadan önce neden Küçük Kovboy filminden sonra kovboy kapak resimlerine konu olduğunu hatırlamalıdır, Turkish değil Türk işi Jaws(+Papillon’dan çakma sahneler), E.T., Rambo: First Blood, Superman(Rambo alın bandanası da olmuş Kung Fucu bir çaput), Mad Max, Star Wars, Rambo...bunlarda Doktor Fahrettin aranan adam olma nedeni hatırlanmalıdır, Taytenik gibi değil 90 dakikayı aşmış hatta 120 dakikaya meydan okumuş kaç tane Türk işi film olduğunu eminiz Doktor Fahrettin daha iyi bilir, teknik açıdan kusursuz 007’de saçmadır biz de saçmalık yapmış olabiliriz deme cürreti gösterebilir mi bilemeyiz Doktor Fahrettin ama eğer derse eminiz ki saçma olduğu için mi saçmalıklarınıza temel bulmak için 007’den kopya işler yaptınız da İtalya’nın izinde bir arpa boyu diye soru sorulabilir.

Peki, Doktor Fahrettin’in başrol aldığı absürd filmlerine kıyasla misal Turist Ömer Uzay Yolu neden o kadar eleştirilmemekte hatta günümüzde bile beğenilmektedir? Cevap basittir, kendisini – çapını bilerek ciddi olmamak esastır ve kopyacılıkta bir sınır olmasını mizahi bir dille tanımlamaktadır.

Doktor Fahrettin’in İtalyan ortak filmlerinde bakıyoruz Türkiye’de sadece değil nerede vizyona girmişse bir tanıtım kampanya furyası tutturmuşlar...Lobi kartları*, afişler, VHS’ler...Dönemsel olduğu açık bir filme neden bu kadar yatırım yapılmıştır? İşi ve parayı ciddiye aldıklarından olsa gerek ama işte bir Turist Ömer gibi istikrarlı olamamışlar.


*Macaristan’da bile...


CADbGUwX_o.jpg
Kapaklardaki birebir yerleştirmeli "araklama"ları çok iyi yakalamışsınız. Görsel hafızanız sinema tarihçiliğiniz gibi çok iyi. Saptamalarınız da muhteşem. Gerçekten afişler senaryoyu etkilemiş. Araklama silsilesi yaşanmış. Nokta atışı tespit etmişsiniz. Hayranlıkla izledim enfes bir çalışma.
O dönem; filmlerin, duygusallar dahil çoğu senaryosu da benzer araklamaların eseri. İlk aklıma gelen Arım Balım Peteğim filmi Love in the Afternoon'dan "arak". Günümüzde bile çoğu dizide bunu yapıyorlar. Misal Asi dizisi Jane Austen'in Pride&Prejudice'ından feci esinlenmiş. Temel karakterler banko. Bunun benzerini bir de "tribute" yönetmenler yapıyor, Tarantino ve Woody Allen en tanınmışları. Hatta o kadar bütçe ve imkanla George Lucas'ın Akira Kurosawa'dan yaptığı "arak" , Darren Aronofsky'nin Satoshi Kon'dan çaldıkları ve David Fincher'in arakımsı esinlenmeleri düşünülünce gerçekten emeğe büyük saygısızlık. Kurosawa; Lucas,Coppoal ile beraber Kagemusha'da yönetici yapımcılık yaptığı için çok üstelemedi Star Wars'taki arağı ama Satoshi Kon özellikle Aronofsky'e hakkını helal etmeden gitti.
Cüney Arkın ya da Fahrettin Cüreklibatur'un Hollywood jönlerinden apayrı özelliği, figüran kullanmadan, emekle sirklerde öğrenerek aksiyon filmlerini canlandırması. Araklamalardan sorumlu olan da kazanan da yapımcılardır. Aynen dediğiniz gibi parayı önemsemişlerdir.
Cüneyt Arkın'ın filmleri Hollywood filmlerinden çok daha güzel bence. Titanik ya da James Bond'lar kuşe kağıda renkli baskı popüler dergi, Arkın filmleri ise sahafta özenle bulunan saman kağıdına ama manevi değeri çok yüksek kitaplar benim için.
Hiçbir Hollywood jönünü Cüneyt Arkın'a değişmem.
Sadri Alışık'ın Uzay Yolu filmleri bahsettiğiniz gibi her zaman güzel. Onun da tribute yönetmenlik ekmeğini Cem Yılmaz güzel yedi.
O devirlerde o imkanlarla yaptıkları oyunculuklar çok değerli. Yapımcılar sermayenin adamı olduklarından emeğe değil karlarına odaklılar.
Eisenstein'ın Sing Sing'e gidip elektrikli sandalyeye oturmayı bile deneyimleyerek ön hazırlık yaptığı, Theodore Dreiser'in An American Tragedy romanının filmini çekememesine, Viva Mexico filminin kopyalarına yaşarken ulaşamamasına neden olan yapımcılar Orson Welles'in de Lady from Shanghai filmini öyle kırpmışlardır ki filmin içinde Shanghai bağlantısından eser kalmamıştır.
Paranın değil emeğin söz sahibi olduğu günler dileğiyle...
 

smartdark

Yeni Üye
7 Ocak 2021
5
11
Bilgi: bu 70'lerdeki kitap kapağı-film afişlerindeki sanat stili "pulp art" olarak isimlendiriliyormuş. İnternetteki ücretsiz AI ile basit bir deneme yaptım örnek aşağıda, meraklısı olan kendisi ve bizim için fazlasını daha kaliteli şekilde oluşturabilir.

frrrrrrrrrr-MdZt_cover.jpg
cn203vk.PNG
 
Üst