Lami Tiryaki
Onursal Üye
- 21 Nis 2009
- 513
- 3,729
Bütün dünyada ve dahi ülkemizde koleksiyonculuk, nostalji ürünleri, açık arttırmadan antika alıp kulanma da dahil “bazı objelere sahip olma” güdüsü popülerleşmektedir. Plak gibi çizgi roman gibi hobiler bu konuda başı çekenlerdendir. Çizgi roman olsun, plak olsun eski üretimler toplanırken bir yandan da yeni baskıları yapılmaktadır. İyide yapılmaktadır. Ancak bu tür faaliyetleri yaparken ticari tıpkı basım yapmakla “arşiv serisi” yapmak arasında fark vardır. Piyasaya şöyle bir baktığımızda Türkiye’de çok sevilen Zagor, Mister No, Kızılmaske, Gordon gibi bir zamanların oldukça popüler çizgi romanların tıpkı basımları yapılmış tüm eski seriler(bir iki eksiği dışında) tamamlanmış görünmektedir. Peki bunlar arşiv serisi midir? Kesinlikle hayır! Koskoca Zagor Klasik Maceralar serisine ne yaratıcı yazarı Guido Nolitta ne de karakter yaratıcısı illüstratör üstat Gallieno Ferri hakkında tek bir belgesel konulmamıştır. Türkiye’deki geçmiş dönem yayıncıları ve yayınıyla ilgili tek bir editoryal çalışma yoktur. Bu olsa olsa ticari bir tıpkı basımdır. Değersiz midir? Hayır. Eski çizgi romanların tıpkı plak gibi piyasada çok fazla değerlenmesine karşılık okurlara “alınabilir” yeni alternatifler sunmuşlardır. Ellerine sağlık. Ancak bu arada arşiv yapılma ihtimalini de ortadan kaldırmışlardır.
Plak cephesine baktığımızda durumu yurt içi ve yurt dışı olarak ikiye ayırmak lazım. Çünkü yerli plakların dönem baskılarının bir bölümü yurt dşında da hatırı sayılır miktarda basılmaktadır. Guerrssen, Pharaway, Türküola gibi başat firmalar Türk ürünlerinin yanında 60’lardan 70’lerden kalma orta doğu ülkelerinde ve diğer ülkelerde üretilmiş bir dolu plağı yeniden ve çok kaliteli basmaktadırlar. Çoğunlukla bu plakların kapakları orijinal formatı korunarak yapıldığı gibi yeni tasarım güzel kapaklar da yapılmaktadır. Ancak işin en çekici tarafı, kapak içlerine konan ve “inner” (bu lafı kullanmak istemiyorum ama dilimize fena yerleşti... neyse) tabir edilen muhteşem belgelerdir. Firmalar ta Avrupa’nın uzak köeşelerinden kalkıp Türkiye’de 70’lerde müzik yapmış Moğollar gibi devlerin sülalesini araştırmışlar. Detaylı bilgileri plak kapağı içinde koymuşlar. Bizim bile zor bulacağımız 45’lik kapak örneklerini koyuyorlar, ki tadından yenmez. Kamuran Akkor Aranjmanlar plağı için yapılan inner’a insan bakmaya kıyamıyor yahu.
Bizdekilere gelirsek... Bri iki istisna dışında yok bir şey. Kapak kalitesini tartışmamak lazım. Doğruya doğru çok güzeller, kaliteliler. Ancak içerik olarak bakıldığında içlerinde hiç bir şey yok. Neşet Ertaş, Zeki Müren vs bir kaç örnekteki plak kapaklarındaki bir kaç numunelik editoryal çalışma dışında ele avuca gelir bir şey yok. Ülkemizde bu tür bilgilere ulaşılabilecek kaynaklar çok dağınık. Ulaşmak kolay değil. Aydın Tansel konusunda bilgiye ulaşayım deseniz kaç tane kitap geçer elinize mesela?.. Bu açıdan bakıldığında arşivi yapılan bir plağa konulacak minik bir kitapçık ne güzel olurdu. Örnek vermek gerekirse Barış Manço’nun 2023 plağı içindeki kitapçık muhteşemdir. Müslüm Gürses Mutlu Ol Yeter için yapılan yeni kapak editoryal olarak olmasa da tasarım olarak bir harikadır. Ancak Aynı Müslüm Gürses’in Küskünüm plağının eski ve yeni versiyonlarındaki şarkı yazarı isimlerinde farklar vardır. Editörlük çok ciddi mesele vesselam. Bunu yapmak çok mu zordur, çok mu pahalıdır bilmiyorum ama ben aradaki farkı ödemeye çoktan hazırım. Youtube’da yerli plak üretimi ve ilgili müzik konusunda belgesel arıyorum Murat Meriç’in ilaç niyetine Plak Dolabı’ndan başka arşiv çalışmasına rastlamıyorum. Oysa 60’lar, 70’ler ve dahi 80’lerde bu memleketi kasıp kavuran pek çok Anadolu Rock, Pop, Arabesk, Türk Halk Müziği vs yüzlerce sanatçı ve grupları olmuş. Bu insanların eserlerini yeniden basarken arşiv ve koleksiyoncu mantığıyla hareket etmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Barış Manço’nun pek çok albümünü iyi ki yurt dışındakiler basmış diyesi geliyor insanın. Keşke bizde de böyle olsaydı. Mesela Kültür Bakanlığımız bu işlere destek olsaydı. Memleketin uluslararası platformlarda tanınması için ne büyük fırsatlardır bunlar.
Selamlar
Lami
Plak cephesine baktığımızda durumu yurt içi ve yurt dışı olarak ikiye ayırmak lazım. Çünkü yerli plakların dönem baskılarının bir bölümü yurt dşında da hatırı sayılır miktarda basılmaktadır. Guerrssen, Pharaway, Türküola gibi başat firmalar Türk ürünlerinin yanında 60’lardan 70’lerden kalma orta doğu ülkelerinde ve diğer ülkelerde üretilmiş bir dolu plağı yeniden ve çok kaliteli basmaktadırlar. Çoğunlukla bu plakların kapakları orijinal formatı korunarak yapıldığı gibi yeni tasarım güzel kapaklar da yapılmaktadır. Ancak işin en çekici tarafı, kapak içlerine konan ve “inner” (bu lafı kullanmak istemiyorum ama dilimize fena yerleşti... neyse) tabir edilen muhteşem belgelerdir. Firmalar ta Avrupa’nın uzak köeşelerinden kalkıp Türkiye’de 70’lerde müzik yapmış Moğollar gibi devlerin sülalesini araştırmışlar. Detaylı bilgileri plak kapağı içinde koymuşlar. Bizim bile zor bulacağımız 45’lik kapak örneklerini koyuyorlar, ki tadından yenmez. Kamuran Akkor Aranjmanlar plağı için yapılan inner’a insan bakmaya kıyamıyor yahu.
Bizdekilere gelirsek... Bri iki istisna dışında yok bir şey. Kapak kalitesini tartışmamak lazım. Doğruya doğru çok güzeller, kaliteliler. Ancak içerik olarak bakıldığında içlerinde hiç bir şey yok. Neşet Ertaş, Zeki Müren vs bir kaç örnekteki plak kapaklarındaki bir kaç numunelik editoryal çalışma dışında ele avuca gelir bir şey yok. Ülkemizde bu tür bilgilere ulaşılabilecek kaynaklar çok dağınık. Ulaşmak kolay değil. Aydın Tansel konusunda bilgiye ulaşayım deseniz kaç tane kitap geçer elinize mesela?.. Bu açıdan bakıldığında arşivi yapılan bir plağa konulacak minik bir kitapçık ne güzel olurdu. Örnek vermek gerekirse Barış Manço’nun 2023 plağı içindeki kitapçık muhteşemdir. Müslüm Gürses Mutlu Ol Yeter için yapılan yeni kapak editoryal olarak olmasa da tasarım olarak bir harikadır. Ancak Aynı Müslüm Gürses’in Küskünüm plağının eski ve yeni versiyonlarındaki şarkı yazarı isimlerinde farklar vardır. Editörlük çok ciddi mesele vesselam. Bunu yapmak çok mu zordur, çok mu pahalıdır bilmiyorum ama ben aradaki farkı ödemeye çoktan hazırım. Youtube’da yerli plak üretimi ve ilgili müzik konusunda belgesel arıyorum Murat Meriç’in ilaç niyetine Plak Dolabı’ndan başka arşiv çalışmasına rastlamıyorum. Oysa 60’lar, 70’ler ve dahi 80’lerde bu memleketi kasıp kavuran pek çok Anadolu Rock, Pop, Arabesk, Türk Halk Müziği vs yüzlerce sanatçı ve grupları olmuş. Bu insanların eserlerini yeniden basarken arşiv ve koleksiyoncu mantığıyla hareket etmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Barış Manço’nun pek çok albümünü iyi ki yurt dışındakiler basmış diyesi geliyor insanın. Keşke bizde de böyle olsaydı. Mesela Kültür Bakanlığımız bu işlere destek olsaydı. Memleketin uluslararası platformlarda tanınması için ne büyük fırsatlardır bunlar.
Selamlar
Lami