"Music, Musique" BD, Comic, GN ....

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,417
16,977
Ankara
Ben bu tematik paylaşım işini sevdim, dostların muhteşem yorumları ile katkıları sayesinde sanat hazinesi oluyor konular.
İlgisi, sadece orada burada duyduğu klasik müzik parçalarının tümünü bulup dinlemek ve kimin hangi eseri olduğunu hatırlamaya çalışmak olan benim için yorumlarınızla bu başlığın bir hazine olacağından eminim.

cuctc9dobrto7bs5g.jpg



(Sadece tek sayı mevcut, internette başka sayı bulunmuyor)​
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,173
6,950
Değerli @Osidi 'nin paylaşmış olduğu Giuseppe Verdi'nin biyografisini görünce, hafızam beni yanıltmıyorsa 1970'lerin sonlarında Hasan Pulur'un bir köşe yazısında olsa gerek, okumuş olduğum bir olay geldi aklıma. Hasan Pulur veya bir tanıdığı bir araştırma için Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının zengin plak arşivine gitmiş. Arşivin müdürü olan şahıs plakları gösterirken, kimi plakların üstündeki etikette "G.Verdi" yazısını gösterip, "Bakın," demiş "insanlar ödünç aldıkları plakları geri getirince, biz de üzerlerine etiket yapıştırıp geri verdi anlamında G. Verdi yazıyoruz." Demem o ki, o yıllarda da liyakata -şimdiki kadar değilse de- pek dikkat edilmiyormuş!
Değerli @Osidi üstadım, tek kelimeyle müthişsiniz! Emekleriniz ve paylaşımcılığınız için minnet ve şükran duygularımı sunuyorum.
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,038
6,063
Çok teşekkürler Sn. @Osidi . Arşivinizden ilginç müzik konulu çizgi roman paylaşımlarıyla , her zamanki gibi , bizlere ve de diyar arşivi birikimine katkıda bulundunuz yine. Üstelik konumuz "Müzik "Geçmişte bu konuda , diyarımızdan çizgi romanlar indirdiğimi hatırlıyorum. En yakın zamanda Yunan Müziğinden başlayarak geçmişe doğru uzandığımızda ; Erkin Koray, 1970 lerin rock grupları , Beethoven ilk aklıma gelenler. Sn. @Osidi 'nin paylaşımlarına baktığımda , yine "dev" konuları görüyorum.

Verdi mesela , Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze gelmek gerekir diye düşünüyorum.

Leonard Cohen ise , izlediğim filmi kısa süre ara vermeme neden oldu !!

Leonard Cohen denilince , derin anlamlı şarkı sözleri , kötümser mi kötümser yapısı tabii ki önemli özellikler . Ama , aklıma gelen , şarkı sözleri , unutulmaz müzikleri eşliğindeki video görüntülerinin yanında , üç şey var.

İlki ''Murphy Kanunları '' !!
Kötümserliği ile ilgili soruya , '' kötümser dediğiniz aslında , yaklaşan bulutlara bakıp yağmur yağacağını düşünenin kötümser sayılması gerektiğini söyleyip , kendisinin ise sırılsıklam olduğunu belirtmesi, bana bu konuyu düşündüren !!! Zİra , Murbhy Kanunlarında bilindiği gibi şöyle bir madde geçer.
'' Her şey kötü gidiyorsa , merak etme daha da kötü olacaktır. Zira , her gündüzün bir gecesi vardır !! '' Murphy'nin de kendisini iyimser gördüğü belirtilir , tıpkı Leoanrd Cohen gibi !

İkinci şey , '' Çizgi Diyarı''mızın özelliğiyle uyumlu. Değerli çizerimiz Umut Sarıkaya'nın efsane Leonard Cohen karikatürleri !! Bir ara çok takılmıştı , ünlü şarkıcıya .

Üçüncü konu ise yine çizim üzerine ; ünlü illustrasyon sanatçımız Sadi Güran'ın , sanatçıyı konu alan çizimleri.

Şüphesiz bu saydığım maddeler , şarkıcının bir filozofçasına yazıp söylediği , şarkı sözleri yanında , adeta '' devede kulak '' ! Her bir şarkısının derin olduğunu söylemek mümkün . Hele ölmeden önce , söylediği son şarkısı ; '' Hallelujah '', ya da videosunu kaç kez tekrar izlediğimi hatırlamadığım , Al Pacino'nun kör bir kişiyi canlandırdığı videodaki '' Dance Me to The End Of Love '' !

Bu gece , gördüğüm Philippe Gerard'ın çizgi roman albümü , sevdiğim sanatçı hakkında , yine ilginç bir çalışma. Sanatçının eser hakkında teşekkür ettiği kişiler arasında bir isim dikkatimi çekti ; Gaetan Akyüz . kim acaba ? Cohen'in yakın çevresinden biri olmalı.

Çok teşekkürler Sn. @Osidi . Bu arada , değerli dostum @Calligrapher 'in aktardığı, Verdi hakkındaki güzel anekdotu da keyifle okudum.
 
Son düzenleme:

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,173
6,950
Bu gece , gördüğüm Philippe Gerard'ın çizgi roman albümü , sevdiğim sanatçı hakkında , yine ilginç bir çalışma. Sanatçının eser hakkında teşekkür ettiği kişiler arasında bir isim dikkatimi çekti ; Gaetan Akyüz . kim acaba ? Cohen'in yakın çevresinden biri olmalı.
Casterman Yayınevinde BD editörü olarak görev yapıyormuş. Tarih ve yayıncılık eğitimi almış. Meşhur Angoulême Uluslararası Çizgi Roman Festivali'nde 7 yıl boyunca sanat yönetmeni olarak görev yapmış. Soyadından anlaşıldığı üzere, muhtemelen babası bir Türk, ki tipi de benziyor. :)
 

Calligrapher

Onursal Üye
5 Nis 2021
1,173
6,950
Bu arada, değerli @Osidi üstadın paylaştığı eserlerden inceleme şansı bulduğum Carmen'e dair kısaca birkaç şey söylemek isterim. Bilindiği üzere, Fransız besteci Georges Bizet'nin dört perdelik operası Carmen, müzik dünyasının en sevilen ve en çok icra edilen eserlerinden biri. Konusu Güney İspanya'da geçiyor, ateşli çingene Carmen ile onun büyüsüne kapılıp mesleğini ve nişanlısını terk eden asker Don José'nin düşüşünün öyküsünü anlatıyor. Don José'yi baştan çıkaran Carmen, sonradan gönlünü boğa güreşçisi Escamillo'ya kaptırır. Don José, uğruna herşeyden vazgeçtiği kadını bir başkasına kaptırmayı onuruna yediremez. Operanın 1. perdesinde Carmen'in söylediği Habanera ve 2. perdede Escamillo'nun söylediği Toreador Song (Boğa Güreşçisinin Şarkısı) opera tarihinin en bilinen ve sevilen aryaları arasındadır. Carmen, ilk yıllarda Fransız kamuoyunda pek ilgi görmemiş, ancak sonradan uluslararası alanda beğeni toplayınca Fransa'da da vazgeçilmez operalardan biri haline gelmiş. Fakat ne yazık ki, Bizet hayattayken eserinin başarısını görememiş (henüz 37 yaşındayken hayatını kaybetmiş).
Çizgi romana gelince... Goletto'nun kıvrak çizimlerini ve renklendirmesini çok beğendim. Kanaatimce eserin atmosferini çok başarılı bir biçimde yansıtmış.
Değerli @Osidi üstada bu nitelikli paylaşımından dolayı sonsuz teşekkrlerimi sunuyorum.

Efsanevi soprano Maria Callas'ın Habanera yorumu:

 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,038
6,063
Uzun yıllar , Rock Müziği hem eserleri hem de tarihi ve ülkemize yansımaları açısından vaktimi aldı. Bu nedenle, Türk ya da yabancı bestecilerin klasik müzik eserleri , üniversite yıllarımda hafta sonlarında , sonrasında da , rock müziği konserlerinden kalan zamanlarda ilglendiğim konu olmuştur. Yani , değerli dostlarıma göre dezavantajlı sayılırım. Ama , klasik müzikte ilgi alanlarım yok değil. Konunun ülkemiz açısından tarihi , çizgi romanlara yansıması gibi alanlar , klasik müzik ile ilgi odaklarım olmaya devam etti.

Sn. @Osidi 'nin açtığı konulara baktığımda '' dev '' olarak nitelemem boşuna değil. Zira , daha önce olduğu gibi klasik müzik konusu özelinde de , her bir paylaştığı eserin , beni ve değerli dostları sohbet ortamına çekim gücü bulunuyor !! Üstüne bir de , @Calligrapher , @İnanna Salome , @kemalettin gibi dostların birikimleri dahilinde , çağrışımlarının açtığı ilave konuları eklemlendiğini düşünürsek , bizler konuları değil de konuların bizleri ,diyarımızın karanlık ortamlarına çektiğini hissetmekteyim !! ( Klasik Müzik konusuna , aslında Viktorya Dönemi Karındeşen Jack Cinayetlerinden geldiğimiz unutulmamalı !!! )

Konum öncelikle , yine Sn. @Osidi 'nin paylaşımından hareketle bu kez Verdi . Okuduğum kaynaklardan , Türkiye'de Verdi eserlerinin sahnelenmesi 1800'ler dönemine rastlıyor . Sahnelenen yerler tiyatrolar .Bu konuda İstanbul'da üç tiyatroya rastlıyorum. Bosko , Naum ve de Gedik Paşa tiyatroları. ( Dostlar buradan tiyatro tarihine atlar belki de diye , hafif bir ürkme durumu da oluşmadı değil !! ) Ama , Verdi'nin bestelediği ünlü Macbeth'in Türkiye'deki ilk prömiyeri Naum tiyatrosunda yapılıyor. Ama , çok daha önemli bir özellik var. Verdi'nin opera eseri il Trovatore'nin ilk oyununun seyircileri arasında padişah Abdülmecit de bulunmuş. Final bölümü sonlandıktan sonra , Padişah Abdülmecit iki oyuncuya takdirlerini belirtmiş. Birçok Verdi eseri 1800'lerin İstanbul'unda sahnelenmiş. Verdi'nin eserlerinin sahnelenmesi konusunda Naum Tiyatrosu'nun çok önemli rol oynadığı belirtiliyor. Ne yazık ki ,İstanbul o dönemlerde yangınlarıyla da ünlü. Nitekim. 19. yy. sonlarına doğru Naum ikinci kez yanınca bu tür etkinliklerden uzaklaşmış.

Ulu önder Atamız , kültürel anlamda her alana olduğu gibi müzik alanına da verdiği önem biliniyor. En başta bugünkü Cumhurbaşkanlığı Senfoni orkestrasının kuruluşunu sağlamış. Konservatuarın kuruluşunu sağlamış , o zamanki bestecilerimize operalar yazdırmış. ‘La Traviata’ operasının Türkiye prömiyeri, Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) tarafından 18 Nisan 1954 tarihinde yapılmış. İlk gösteriminde seyirciler arasında Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de bu gösteride, salondaki yerini almış.

Verdi'nin çizgi roman sayfalarında da yer aldığını görüyoruz. Bu konuda , ilk aklıma gelen Pierre Firsano'nun Othello'su. Diyarımızda @scanfan tarafından paylaşılan çizgi romanın kapağında bir açıklama bulunuyor. Bu çalışma Shakepeare'e değil de onun Verdi tarafından bestelenen operasına dayanıyor. Konunun Shakespeare uyarlaması olarak manga dahil bir çok çizgi romanı var , ama kapaktaki açıklama çok ilgimi çekmişti. Ama, @Osidi 'nin ünlü besteci hakkındaki İspanyol Adolfo Usero tarafından yapılan çizgi roman da, konuyla ilgili güzel bir çalışma. Usero'nun çizgilerini her zaman beğenmişimdir. ( Sanatçının Gimenez ile fotoğrafını görünce , sanatının gücü hakkında yanılmadığımı görmüştüm. )

Tüm bu yazdıklarımdan sonra , değerli dostum @Calligrapher 'in iki sihirli kelimesi , bizleri bir başka konuya yönlendirecek gibi ;
Maria Callas . Başlı başına bir efsane ! Tabii , Leyla Gencer'i de unutmamalıyız derim. Belki Callas konusunda , @Osidi başta olmak üzere , dostlar , çizgi roman paylaşımıyla bizi bu konuya da yönlendirebilir diye düşünüyorum. Sn. @Osidi 'ye paylaşımları , dostlara da katkıları nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum.
 
Son düzenleme:

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,038
6,063
* Repertuarından ödün vermedi , yüksek kültür ile popüler kültürü birleştirdi
* Son derece yüksek kariyerinin ezici baskısı sonucu kalp krizi ile , henüz 53 yaşındayken yaşamı sonlandı.

Maria Callas hakkında çok şey yazıldı . Ama , yukarıdaki iki cümle bence büyük sanatçının hem sanat kariyerini , hem de yaşamını özetliyor.
'' Diva '' lakabı , son zamanlarda niteliğini kaybetse de , bence gerçek divaydı. Annesi tarafından keşfedilen müthiş bir yetenek .
1950'lerden itibaren sesinin gücünü kaybetmeye başlayınca , kimileri suçun kaynağı olarak vücudundaki hormonal değişiklikleri gösterdi , kimileri de ondaki kilo kaybını öne sürdü.
Türkiye'ye de gelmişti . Ama , onun için uzun anlatıma gerek olduğunu sanmıyorum.
Dostum @Calligrapher 'in paylaştığı Callas yorumu , kelimelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.

Sn. @Osidi 'nin arşivinden , yine değerli bir eser çıktı. Gaspard Njock'un renkli kareleri , divaya yakışan bir eser oluşturmuş.Teşekkürler @Osidi . Müzikli gecelerimiz , arşivinizden çıkan eserlerle daha bir güzel oldu. Sağ olun.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
252
1,593
* Repertuarından ödün vermedi , yüksek kültür ile popüler kültürü birleştirdi
* Son derece yüksek kariyerinin ezici baskısı sonucu kalp krizi ile , henüz 53 yaşındayken yaşamı sonlandı.

Maria Callas hakkında çok şey yazıldı . Ama , yukarıdaki iki cümle bence büyük sanatçının hem sanat kariyerini , hem de yaşamını özetliyor.
'' Diva '' lakabı , son zamanlarda niteliğini kaybetse de , bence gerçek divaydı. Annesi tarafından keşfedilen müthiş bir yetenek .
1950'lerden itibaren sesinin gücünü kaybetmeye başlayınca , kimileri suçun kaynağı olarak vücudundaki hormonal değişiklikleri gösterdi , kimileri de ondaki kilo kaybını öne sürdü.
Türkiye'ye de gelmişti . Ama , onun için uzun anlatıma gerek olduğunu sanmıyorum.
Dostum @Calligrapher 'in paylaştığı Callas yorumu , kelimelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.

Sn. @Osidi 'nin arşivinden , yine değerli bir eser çıktı. Gaspard Njock'un renkli kareleri , divaya yakışan bir eser oluşturmuş.Teşekkürler @Osidi . Müzikli gecelerimiz , arşivinizden çıkan eserlerle daha bir güzel oldu. Sağ olun.
Yıllar önce Ankara'da, Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ayten Gökçer'in fevkalade Maria Callas yorumunu izlemiş, büyülenmiştim. Doğan Hızlan'ın, Ayten Gökçer'in Maria Callas'ı yazısından:
"
Hırçın, demir iradeli, kimi zaman tutkunun bataklığında çırpınan bir Callas.

Ustalar Sınıfı'nı sahneye koyan Cüneyt Gökçer "Maria Callas ve anımsattıkları" yazısında şöyle diyor:

‘‘Bütün yaşamı tutkularının tragedyasıydı.’’
Sanatının kraliçesi, özel yaşamının nedimesi. Anlayan, reddeden, müzik deyince her şeye bembeyaz sayfa açan bir müzik tanrıçası.

Zaman zaman üstten bakan, öğrencilerini küçümseyen, kendisiyle mukayese eden bir öğretmen. Onlara müzikten daha önce hayatı öğretiyor. İkisini nasıl bir arada götürmeleri gerektiğini söylüyor.

En önemlisi... Kişilik, kişilik, kişilik...

Maria Callas değil, kendileri olmalarını. Onun yöntemini anlatıyor, acılarla, göz yaşlarıyla çırpınarak."
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
252
1,593
mn0ogb0kwlcgzlc5g.jpg


"Ben Fado söylemiyorum, Fado benim içimde söylüyor." diyen Fado'nun Kraliçesi Amalia Rodrigues gibi; yorumladığı şarkıları, yaşayan ve yaşatan,acılarla geçen hayatında Lady Day'imiz olarak ışıldayan Billie Holiday.
Kökeni Charles Lynch'in kuralsız infazlarına dayanan "linç" etme; Ku Klux Klan'ın kurulmasıyla sudan bahanelerle siyahilerin ağaçlara asılarak öldürülmesine dönüşüyor.
1939 yılında Abel Merropol, Indiana'da iki siyahinin ağaca asıldığı, halkın onları izleyip hatta poz verdiği fotoğrafı görüyor. Bundan çok etkilenip “Strange Fruit” şiirini yazıyor ve bestelenip şarkı oluyor.

1937'de Afro-Amerikalılar'ın linç edilmesini önleyecek yasa tarası Amerikan Senatosu tarafından gündeme alınıyor ama tasarı kabul edilmiyor. Billie Holiday; korkunç bir linci anlatan Strange Fruit şarkısını, FBI ajanı Harry Ansingler'ın tüm baskılarına rağmen son nefesine kadar söylüyor.
Strange Fruit'un yazarı Abel Meeropol; o dönem New York'ta Afro-Amerikalıların girebildiği tek gece kulübü olan Café Society'te eserin ilk seslendirilişini şöyle anlatıyor:
"Billie Holiday, şarkının en sarsıcı, duygulu ve etkileyici yorumunu yaptı. Onu dinledikten sonra dinleyicilerin koltuğunda rahat oturmaya devam etmesi mümkün değildi. Benim şarkıyı yazma sebebim de tam olarak buydu. Billie Holiday’ın tarzı, şarkının sahip olmasını umduğum acıyı ve sarsıcılığı mükemmelleştirdi. Holiday dakikalarca alkışlandı.”

FBI'ın hapis, kabare lisansını iptal gibi yıldırmalarına rağmen Billie Holiday, Strange Fruit'u söylemekten vaz geçmedi.1959'da hastanede ölüm döşeğindeyken bile tutuklandı ama boyun eğmedi.1978'de Grammy onur listesine alındı.
"Yüzyılın şarkısı." Time
 
Son düzenleme:

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,417
16,977
Ankara
Müzik konulu İngilizce DK kitapları (Composers 2024 baskısı, .pdf ve cbr karışık)
87ye65ospkwa4t35g.jpg








 

karlıova

Yeni Üye
9 Ocak 2019
84
485
@Osidi dostum tematik paylaşım fikri altında yeni açılan başlıklar ve altındaki yorumlar hareket ve derinlik getirdi Çizgi Diyarına. İlgiyle takip ediyorum. Leonard Cohen biyografisi ilk göz atacağım kitap olacak.

Bu başlığa eklenebilecek kayda değer müzik temalı BD'lerden aklıma gelenler bir İspanyol yazar çizer takımından "Sophie'nin baladı". İncelikli, zarif bir çalışma. İngilizcesi de yayınlanmıştı sanıyorum. Bir de Regis Penet'nin Beethoven'i var, forumda Ingilizcesi Balkan dostumuzca paylaşılmıştı.

Sanat temasından devam edersek, müthiş bir period romansı olan Sambre sagasıyla tanınan üstat Yslaire, Fransız edebiyatının en ünlü şairlerinden Baudelaire'in esrarengiz ilham perisi hakkında "Mademoiselle Baudelaire" albümüne imza atmıştı 2021 yılında. Baudelaire, zevk peşinde bohem bir hayat yaşamış, şiirleri zamanında skandal yaratarak yasaklanmış. İlgi çekici bir iş gibi duruyor, okuma listemde.

 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,038
6,063
Son paylaşımızdaki DK serisine ait , ansiklopedik kitaplar , bizlerle paylaştığınız çizgi romanlar kadar ilgimi çekti Sn. @Osidi . Dk yani Dorling Kindersley şirketinin yayınladığı bol resimli , konusuna göre inanılmaz derin bilgiler içeren kitapları hep , çok estetik bulmuşumdur. Zaman zaman , diyarımızda yayınlanan bu kitaplara , bu kez paylaşımınızla Müzik konusuna ait olanların eklendiğini görünce hemen arşivime ekledim.
Ansiklopedik dedim ama , bu kitapların başarılı olduğu bir başka özellik daha var. Hitap ettiği okur kitlesinin yaş aralığının bir hayli geniş olması. Çok teşekkürler @Osidi . Ancak , '' Müzikaller'' kitabında , 2000'li yıllarda detaya inilmemiş sanki.
 
Son düzenleme:

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
252
1,593
@İnanna Salome 'nin hoşuna gideceğini umuyorum. Bulunabilen tek sayı.

z00k6ixdjrorkqw5g.jpg




Harikasınız. Sonunda Peer Gynt çizgi romanına kavuştum. Çıktısını alıp, Peer Gynt'ce düşlerimi boyayacağım. In the Hall of the Mountain King de enfes. Beş defa üst üste dinlemekten kendimi alamadım. Böyle coşkulu eserleri ve ilginç enstrüman kullanımlı eserleri dinlemek yanında orkestrayı&şefi izleyerek yaşamaya da tutkun bünyeyi, ihya ettiniz. Sonsuz teşekkürler.
Peer Gynt kapak atmosferi, ruhuma başka bir güzelliği getirdi.
Goethe dehasını notalarla efsaneleştiren Schubert dehası; Erlkönig.
Animasyonlu Elfking
 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,038
6,063
Çok teşekkürler @Osidi , Müthiş bir paylaşım daha arşivinizden görmüş olduk. Ağırlıklı olarak , 60'ların dünyasına , neredeyse eksiksiz bir bakış. İndirmeye başladım bile !! Efsanevi Woodstock konserinden başlayarak , hepsinin konusu enfes diyebilirim. ( Dile kolay 3 gün boyu sürmüştü . Video kayıtlarını hala izlerim. )
Life dergisi denilince , fotoğraf sanatının akla gelmemesi düşünülemez . Yeri gelmişken dergide görev alan fotoğraf sanatçımız Ara Güler'i saygı ve rahmetle anıyorum.
 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
252
1,593
sfs4s9lktl9e3rh5g.jpg




Harika keşiflerle, muhteşem çağrışımlar yaptıran efsane bir paylaşım.
Bernstein'ın hem piyano hem orkestrasyon yorumu ile Rhapsody in Blue'yu yaşarken, Andrea Serio çizimleriyle mavinin her haline yolculuk yapıyoruz.

İlk altı kare, Yolculuk Günlükleri'ne ışınladı. Camus'nun 23 yaşında, ABD'yi anlamaya ve değerlendirmeye çalışan bir gazeteci gibi gezerken bir yandan da gelecekte kaleme alacağı yapıtları düşünerek notlar aldığı, Yolculuk Günlükleri'ndeki şu bölümler Serio'nun Rhapsody in Blue'suna yazılmış gibi;
"Denizde her zaman derin bir dinginliğe erdim ve şu denizin, bugün dünyanın bütün gözyaşlarını sürüklediği izlenimine kapılsam da, şu sonsuz yalnızlık bana bir an iyi geliyor."
"Ey, bütün yıldızların salındığı ve gemi direklerinin üzerinden kaydığı gecelerin tatlılığı ve içimizdeki şu sessizlik, en sonunda beni her şeyden kurtaran şu sessizlik."

Andrea Serio'nun çizimlerinden o kadar etkilendim ki hemen instagramını takibe aldım. Orada da enfes çalışmalar paylaşmış. Mavinin tonlarının olduğu her eserine bayılırken, algıda seçicilikle Pasolini portresine kalbimi bıraktım.

Vimeo'da da şöyle bir güzellik buldum:

SERIOUSLY / The art of ANDREA SERIO​


Hem harika paylaşımlarla mavi yolculuklara ilham verdiğiniz hem de özel bir sanatçıyı keşfetmemi sağladığınız için sonsuz teşekkürler Sayın @Osidi .

Tabii Rhapsody in Blue muhteşem Ahmet Hamdi Tanpınar'ı da ruhumuza üfledi:
''Dışarda deniz var, gece var. Garip, sessizliği insanın içine yerleşen, bir rüya balığı gibi insanın içinde masmavi kımıldanan gece."

Harikalar Diyarı'na ve çok değerli diyar dostlarına varlıkları için sonsuz teşekkürler.
 

Osidi

Onursal Üye
14 Eyl 2009
1,417
16,977
Ankara
Sanırım , bu eseri indirdikten sonra okurken , fon müziği olarak "Bolero"yu dinleyeceğim. Teşekkürler Sn. @Osidi ( Yanılmıyorsam , tam ritmiyle çalınırsa 16 ya da 17 dakika sürüyordu ! )
"Bolero" bitince "Paranoid" açıp devam edersiniz ......

nbomfa422i6mxb55g.jpg


 

eankara

Onursal Üye
24 May 2010
1,038
6,063
İşte bu müthiş oldu Sn. @Osidi !!!!!!
Anlaşıldı , bu geceyi '' Black Sabbath '' gecesi yapacaksınız !!
Çok teşekkür ediyorum. '' Long Live Ozzy '' derken , paylaşımınızı okuyacağım !!
Çizerimiz Aptullika aklıma geldi , kulakları çınlasın !
Paylaşımınız AC DC'den Van Halen'a çok iyi bir seçki olmuş !
 
Son düzenleme:

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
252
1,593
Hepsi birbirinden güzel paylaşımlar, çok teşekkürler.
Nina Simone'ın Özgürlük anlatışı ilham vericidir; "Korkularından özgürleştiğinde gerçekten özgür olur, her şeyi bambaşka bir gözle görürsün. Hiçbir korkunun esiri olmadığın an hissettiğin duygu özgürlük..."
"It's just a feeling. Freedom is to me: NO FEAR!
I mean really, no fear. That's the only way I can describe it. That's not all of it, but it something to really, really feel . Like a new way of seeing. Like a new way of seeing something."

Sayın @Osidi 'ye ilham verici paylaşımları için AC/DC'nin muhteşem River Plate konserindeki gibi Rock n Roll teşekkürler:
"We don't speak very good Spanish; but we speak Rock n Roll pretty good! Let's Go!

 

İnanna Salome

Aktif Üye
4 Eki 2023
252
1,593
Operadaki Hayalet'in her haline tutkun hatta Operadaki Hayalet maskesini özel günlerde hediye eden bünyem için çok ilham verici bir paylaşım. Çok teşekkürler.
Operadaki Hayalet Müzikali'nin bestecisi Andrew Lloyd Webber'in harika bestesini harika yorumlarla paylaşıp hayaletimize saygılarımızı sunalım:

Sarah Brightman'ın harika yorumu:

Nicole Scherzinger'in, Operadaki Hayaleti canlandıran dört hayaletle efsane yorumu:
 
Üst