MİLLİYET GAZETESİ ARŞİVİ

cizgicicocuk

Çeviri & Balonlama
9 Haz 2016
328
3,726
Malesef Türkiye'de gazete arşivlerine internet üzerinden ulaşım konusunda büyük bir eksiklik var. Ne gazeteler ne de kütüphaneler üzerinden dijital erişim konusunda en ufak bir çaba harcanmıyor. Arşivi olan gazetelerinde kullanıcı ara yüzü çok çok kötü hazırlanmış (örneğin Milliyet).
 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,877
5,145

Sayın Yilmaz1963 ;


Beni mahvettin Yılmaz1963 , Bu gazeteler hakkında yazsam sunduğun gazetelerin tüm sayfalarından fazla yazacağım... Oldu mu şimdi..???

İlk olarak ne yapalım 1986 yılının Milliyet Gazetesini diye sakın kafanızdan geçirmeyiniz.
Ancak Bu tarihli Milliyet Gazetelerine göz atınca ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz.

Bakın 1986 yılının 7 Aralık tarihli Milliyet Gazetesinde bakınız neler var...

-- Evren, Özal ve Aral çayı tartıştı
Zirvede radyasyon...

Dedo11 Yorumu : Bilmem anımsayan varmıydı Çernobil felaketinin ülkemizdeki etkilerini... Cunta Başı Kenan Evren , Özal ve Aral ve tüm Darbeciler ve Tüm ANAP'lılar tutturmuştu "Çayda Radyasyon yok" vb.
Oysa onurlu bir kurum vardı. Yaptığı analizlerde çayda kabul edilebilirliğin çok ama çok üstünde olduğunu açıklamıştı. Tüm iktidar ANAP iktidarı ve Başta Kenan Evren olmak üzere tutturdu "HAYIR!!!!!! RADYASYON YOK!!!!!" ve adeta "Yaptığımız analizlerde çayda radyasyon var. Hem de kabuledilebilir miktadın çok üstünde bir oranda." diye açıkladı. Tekrar iktidar ve darbeci diktatör adeta tehdit edercesine tersini savundu. Ancak analiz yapan kurum onurluca bilimsel bulguların savundu. Bu kurum Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ydi (ODTÜ) ....


-- Ecevit, 12 Eylül dönemini itham etti : "Süleymancılar korundu" ......
Dedo11 Yorumu : Son dönemlerinde sapıttığı halede Ecevit yukarıdaki sözleriyle bir gerçeği söylüyor.
Çünkü ben 12 Eylül Darbesi sırasında ben Tuzla Piyade Okulu'nda Asteğmendim. 25-30 gün ayağımızdan botlarımız çıkmadı. Fırtına-1 , Fırtına-2 ..... vb hareketlerinde tim komutanıydım... Gözlerimle şahit oldum.
Ayrıca ben sürekli şunu söylemişimdir özel yaşamımda
"Bakınız Türk Ordusunun Jandarması "Ali Nesin'in Matematik Köyünü" basıyor kapatıyor , bazı bölümlerini yıktırıyor ( imar izinsiz yapıldı diye ).. Peki can alıcı soru : Siz hiçbir dönem ( 12 Eylül Dikta döneminde dahi ) hiç bir tek "Işık Evi"nin basıldığını duydunuz mu?...."
Bu konuda daha fazla yazmayayım , yoksa......


-- 4 bilim adamı değerlendirdi : "
Politikacılar dini kullanıyor"


Daha neler var neler .........




İşin doğrusu "yılmaz1963" bilerek mi yaptı yoksa bir tesadüf mü sunduğu Milliyet Gazetesi sayıları bir harika...



Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...





 

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,877
5,145

Sayın yilmaz1963 ;




Milliyet (Halk Gazetesi) (1990.02.21) -21s (Secim bitti zam geldi-Melih Asik-sansur) :


Erdal İnönü (SHP Genel Başkanı) : "Bu hükümetin yapacağı bir şey yoktur. Zam yapıp, enflasyon arttı diyor. Enflasyon arttı diye tekrar zam yapıyor. Başka çareleri kalmadı."

İbrahim Yetkin (Ziraatçiler Derneği Başkanı) : "Üreticiyi yok ettikten sonra, şimdi de tüketiciyi yok etmeye yöneldiler. Bu kez hançer halkın sırıtına sokuldu."

Dedo11 Yorumu : Erdal İnönü ve İbrahim Yetkin bu sözlerini AKP iktidarına ve Erdoğana söylüyorlar. Ama diyeceksiniz ki Dedo11 ; 1990 Yılının Şubat ayının 21 günlüklü Milliyet Gazetesi. Üstelik Erdal İnönü şimdi diye yaşamıyor ki. Ben de size : "Bu kanınızdan o kadar emin olmayınız. Okuyun hak vereceksiniz." diyorum...




"Gelincik Erol, 17 yaşında dil bilen, zeki , şipşirin bir kızımız... Kısa bir süre önce hukuk fakültesinde öğrenciliğe başladı... Gelincik'in üniversiteye ilk adamını atışı son derece güzel ve ilginç olmuş... Nasıl mı? Annesinden dinliyoruz :

"İlk gün kızımı fakülteye ben götürdüm. Bizi, fakülte dekanı karşıladı, odasına davet etti. İkramda bulundu. Sonra da kızıma seslenerek şunları söyledi :
Bayan Erol, fakültemiz sizi aramızda görmekten büyük bir mutluluk ve kıvanç duymaktadır. Siz artık hukuk camiamızın değerli bir üyesisiniz. Her zaman yanınızda olacağız. Kısa bir süre önce katledilen büyük hukukçu Sayın Muammer Aksoy da camiamızda yetişmiştir. Onunla sonsuz gurur duyuyoruz. Aynı gururu sizinle de duyacağımızdan eminim."
Anne Erol, titreyen bir ses tonuyla bunu anlatırken, aynı karşılşmaya ilişkin bir diğer anısını da şöyle dile getiriyor :
"Bu nazik karşılama bizi son derece duygulandırmıştı. Kızımla ilgili sayın dekana bir-iki şey söylemek istedim. Ancak sayın dekan bana, Bayan Erol, kızınız şu anda üniversiteye başlamış bir öğrencidir. Kendisini kanıtlamış bir değerli gençtir. İzin verirseniz, kendisini bize kendisi anlatsın."

"Haydi canım, kadın abartmış. Böyle hukuk fakültesi, böyle dekan bizde nerede?" diyeceksiniz herhalde..."

Dedo11 Yorumu : Yazıyı burada kesip sizce hangi üniversitenin Hukuk fakültesinde böyle çağdaş ve ilgili yönetim var diye soracaktım. Ancak böyle yapmayıp yazının devamını aşağıya alıntılamaya devam ediyorum :
Yazıya devam :

"Haklısınız. Bu güzel , bu anlamlı, bu incelik dolu karşılama Türkiye'de olmamış zaten. Karşılamayı yapan Viyana Hukuk Fakültesi Dekanı... Olayı bize aktaran da Konsolos Bilge Erol.
Avrupa'da üniversiteye ilk adımını atan öğrenciyi dekan karşılıyor. Bizde ise , bu işler ne yazık ki, hala Çevik Kuvvet'in yetkisinde..."

Bu satırlar Melih Aşık'ın "Pencere / "Hoş geldin kızım" başlıklı yazıdan...

Aynı bölümden bir aforizma :

İFTİ-HAR
Ekonomimizle ne kadar İNTİHAR etsek azdır...



Milliyetin bu günlüklüsünün 12. sayfasında ( Kültür-Sanat Sayfası ) :
"Şehir Tiyatroları'nda müzikal oyun

Resimli Osmanlı Tarihi
Turgut Özakman'ın yadığı oyun izleyenleri tarihe geri götürüyor."


Dedo11 Yorumu : Turgut Özakman'ın bu eserini Ankara'da AST ( Ankara Sanat Tiyatrosu ) izlemiştim. Keşke olanak olsa da tüm yurtaşlarımız izleyebilse... Belki bir gün tekrar sahneye konur da insanlar izleyebilir... Olağanüstü bir eser. Buradan Turgut Özakman'a selam olsun , toprağı bol olsun...






Milliyet (Halk Gazetesi) (1990.02.22) -20s (fareleri oldurmek-sansur) :

"Göz göre göre ölüme gittiler

Olmaz böyle şey!
Fareleri öldürmek için Yeşilada feribotunu ilaçlayan altı görevliden üçü siyanürden öldü."

Bu satırlar Gazetenin 1. sayfasındaki başlıktan. Yazının devamı 9. sayfada ise "Fare gibi öldüler" başlığı var...

Dedo11 Yorumu : Sizi gidi sizi Atatürkçü Laikler yani dinsizler !!!!!! Bilmez misiniz bunların hepsi "Kader Planında vardır." siz kul olarak nasıl böyle olumsuz ve eleştirel yaklaşırsınız. Bir punduna getirle Milliyet vb. gazeteler satın alına ve YANDAŞ BASIN YARATILA... Sizi gidi dinsiz Lakçiler sizi....


Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim..
 
Üst