Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ken Parker Altın Seri Sayı:39 Geçmişten Gelen Nefret
Ebat: 16 x 21 cm
Sayfa Sayısı: 98
Ken Parker Özel Seri #1'de Marilyn Monroe'yu yâd etmiş olan Giorgio Trevisan, Altın Seri'nin 39. kitabı olan Geçmişten Gelen Nefret'te bir başka sinema efsanesini çizgileriyle yorumluyor:
1930 tarihli Der Blaue Engel'den (Mavi Melek) sadece Dietrich'i değil, rol arkadaşı Emil Jannings'i de ödünç alan macera, bu klasik filmin "Vahşi Batı'daki devamı" niteliğinde...
İhtiyarlık denilen amansız hastalığın insana neler kaybettirdiğine; buna mukabil, genç ve hırslı şerif adaylarının ne ciddi yanlışlar yapabileceğine işte bu kitapta tanık olacağız...
"Beyazlar kökümüzü nasıl kurutuyor, farkında mısın?...Silahlarla değil! Anlaşma dedikleri,büyük beyaz kağıtlar üzerindeki küçük siyah işaretlerle!...Üzerinde başka işaretler bulunan başka kağıtları derleyip,adına kitap diyorlar.
Unutmamak için, önemli şeyleri kitapların içine koyuyor ve kendi yaşam biçimlerine ait kayıtları böyle tutuyor beyazlar.Kazanan yaşam tarzı da onlarinki...Senin gibi gençler,eşit koşullarda mücadele edebilmek için o işaretleri öğrenmeli!"
Amerikan iç savaşı ile efsanevi altın şehirlerin ne alakası var demeyin: Berardi'nin kurduğu ve Mantero'nun kaleme aldığı öykü, aralarında yüzlerce yıl bulunan iki "kayıp medeniyet"e dair göndermeler eşliğinde, üstelik, okurun merakını kurcalayan esrarengiz olaylarla dolu bir takip içinde akıp gidiyor.
Cora Simmons ve dadısı Rosie, görkemli bir yaşam tarzının temsilcileri... Tıpkı bir zamanlar İspanyol komutan Cortéz'in peşine düştüğü altın şehirler gibi... Sahi, efsanin ardında bir gerçek mi gizli?
Konu:
Ken Parker şimdi Yuma Yolunda!
Berardi'nin öyküsündan hareketle Mantero'nun yazdığı senaryo, Arizona - New Mexico hattında, Gila Nehri civarlarında geçiyor. Yüksek tempolu, silah seslerinin eksik olmadığı bir soygun ve muhbirlik meselesi var ortada.
Fakat, maceranın derinliklerindeki en çarpıcı vurgu, 19. yüzyıl sonlarında dünya gündemine düşmüş evrim teorisine de referanslar içermesi. Charles Darwin'in çığır açan bulguları ekseninde sosyal hayata bakışın da değişmesi, insanlar arası rekabete de bir “seçilim süreci” olarak bakılması, Ken Parker ile Bob Durango arasındaki diyaloglarda özellikle dikkat çekiyor.
Sağ gösterip sol vuran ince manevralarla dolu senaryo, finale doğru peş peşe ortaya çıkan sürprizlerle vahşi batı efsanelerini de kucaklıyor.