Ev Konserveciliği El Kitabı

[scanfan]

Ev Konserveciliği El Kitabı
Dili: Türkçe
Yazan: Gönül Cengiz (ziraat mühendisi ve gıda teknoloğu)
32 MB, CBR

Ev konserveciliği ile ilgili bu kitapçık, gıda güvenliği ilgili tartışmaların yoğunlaştığı şu günlerde belki daha da değer kazanmıştır. 24 sayfalık bu küçük el kitabı aslında bir cam (kavanoz) üreticisi tarafından promosyon amacıyla çıkartılmış. Kuşe kağıda kaliteli bir biçimde basılmış kitabı bir ziraat mühendisi ve gıda teknoloğu olan Gönül Cengiz hazırlamış. Evde yoğurdunu kendi yapan biri olarak hemen ilgimi çekti ve sizlerle de paylaşmak istedim. Aslında kitap çok uzun yıllardır kitaplığımda duruyordu, ama benim yeni ilgimi çekti, çünkü rafları karıştırırken onu saklandığı köşede dün yeniden keşfettim. Hangi tarihte basıldığı içinde yazmıyor (kaliteli baskısından bu yıl basılmış sanabilirsiniz) oysa önsözünde "gıda ithal etmeyen ve nüfusumuza yetecek kadar gıda maddesi üretebilen birkaç ülkeden biri olduğumuz" ibaresini okuyunca herhalde en az 20 yıllık bir kitapçıktır diye düşündüm!

Gıdalarımızla ilgili hiç endişe duymayacağımız günlere, ve tabii ki takrar gıda ithal etmeyen ülkeler arasındaki yerimizi alacağımız günlere bir an önce kavuşmamız dileği ile, hepinize iyi okumalar. Umarım yararlı olur.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

(Mega)

Önsözde yazılanlar biraz mazide kalmış gibi.

​

 

[yastok82]

Yararlı bir paylaşım. Çizgi roman kitlesinin çoğu erkek olmasına rağmen paylaşman güzel olmuş.

 

[gandor08]

O kadar enteresan bir konuya parmak bastınız ki anlatamam,

Acaba doğal gaz kesilince veya kömür olmayınca, büyük marketler veya marketler olmayınca kaç ta kaçımız ne yapabiliriz.

Yakın zamanda evlerde artık dışardan yemek getirtme de çoklaşırsa şaşırmayacağım.

Ne oldu bizim Anadoluluğumuza, köylülüğümüze, tabiat aşkımıza.

Aslında her şey birbiri ile örtüşüyor. Bizleri birileri birilerinin eline bağımlı yapmaya habire ugraşıyor.

Ve ne yazıkki de başarıyor.

Ben çok derim hanıma, örf adetlerimizi yaşatmamız lazım, bunun yolu her iki cinstende geçiyor.

Yeri gelecek ben çobanlık yapacağım, o sütü sağıp yoğurt yapacak. Ben ekeceğim bir karış bile olsa yerim o konserve yapacak.

Yapılanıda gönül rahatlığı ile yiyebileceğiz.

Teşekkürler.

 

[Beymelikli18]

gerçekten iyi bir konu yararlı bir kitap artık konserve yaparken senin kitaplardan yararlanacaz teşekkür ediyorum

 

[gandor08]

Artvinden sırf köy yüzünden hiç ayrılmak istemiyorum. Bir yandan da başka bir yere gitmek istiyorum.

Ama daha hala köy yaşamından çok büyük zevk alanlardanım. Sıcak köy ekmeğinin arasına terayağını basıp yemek, domatesi salatalığı taze taze tüketmek, eline baltayı alıp odun yapmak (Bu işte hep balta zararlı çıkıyo kırılıyo) çıplak ayakla toprağın üzerinde dolaşmak, daha sonrada yorulunca bir miktar kitap okuyup yün döşek ve yorgana sarılıp uyumanın tadını alamayacağım için büyükşehire hiç gelmek istemiyorum.

 

[Beymelikli18]

Artvinden sırf köy yüzünden hiç ayrılmak istemiyorum. Bir yandan da başka bir yere gitmek istiyorum.

Ama daha hala köy yaşamından çok büyük zevk alanlardanım. Sıcak köy ekmeğinin arasına terayağını basıp yemek, domatesi salatalığı taze taze tüketmek, eline baltayı alıp odun yapmak (Bu işte hep balta zararlı çıkıyo kırılıyo) çıplak ayakla toprağın üzerinde dolaşmak, daha sonrada yorulunca bir miktar kitap okuyup yün döşek ve yorgana sarılıp uyumanın tadını alamayacağım için büyükşehire hiç gelmek istemiyorum.

Sevgili kardeşim madem baltan kırılıyor oduna gderken zagorun baltasını alırsan kırılmaz hem baltası taş gibi hemde dinlenirken kitabınıda okursun

 

[denizkara]

Sadece bu topraklarda değil; hiç bir yerde tarım kalmayacak, max. 50 yıl dostum, eline sağlık.

 

[scanfan]

Sadece bu topraklarda değil; hiç bir yerde tarım kalmayacak, max. 50 yıl dostum, eline sağlık.

Sevgili "fındıkfındık" Batılılar bizim gibi ülkelere GDO'lu tohumları (afedersin) 'kakalarken' kendileri hem organik tarım ürünleri tüketiyor, hem de bir süredir dünyanın tüm orijinal bitki tohumlarını uzun vadeli olarak depolamaya başlamışlar bile. Bunlardan en bilineni Norveç'teki "Svalbard Küresel Tohum Deposu". Soğuk Arktik kuşakta bir dağın altına oyulmuş bir tür güvenli tohum bankası olan bu merkezin diğer bir adı da "Kıyamet Deposu". 2006'da inşa etmeye başlamışlar ve sizin öngördüğünüz bir felakete hazırlanıyorlar gibi. Sevgili "gandor08" gibi düşünüp davrananlar sayesinde bir miktar doğal gıdaya ülkemizde halâ ulaşma imkânı var. Umarım yetkililer bir an önce gerekli tedbirleri alırlar da ülke tamamen organik tarıma geçer. Yoksa...

"Svalbard Küresel Tohum Deposu"

​

 

[gandor08]

Sonırım bizim ülkemizde yanılmıyorsam Kars ve Konyada böyle tohum deposu var diye duymuştum, emin değilim ama bize gdo lu tohumları kakalamadan önce ciddi bağlamda ülkemizde de bu işe ciddi bakılıyordu. Şimdilerde ise boş.

Geçen yıldı sanırım paket domates tohumu aldık ektik ürün namına bi şey yok, kendi ürettiğimiz tohumdan verim aldık.

Birde benim anlamadığım ülkemizde ciddi bağlamda ziraat teknikeri ve mühendisi olduğu halde sahada neden olmadıklarıdır.

Ziraatten meyve fidanı alıyosun tutmuyor, bölgeye ait fidanların aşılaması yapılarak halka dağıtılmasını istiyosun adamlar bir garip garip bakıyorlar sanki bizden iyimi biliyosunuz diye.

Teşviklerden yararlanmak istiyosun siz bu işin altından kalkamazsınız cevabını alıyosun.

Dile kolay 300 milyar hibe teşviğini son 15 günde öğreniyorsun internetten, hayvancılıkla ilgili, yönlendirdim akrabamı aynen sizi bunun evraklarını yapamazsınız cevabını aldılar.

Doğru yapamazlar başvuruyu yapan ilkokul mezunu bir çobandı. Ama ona bu cevabı veren ne yazıkki fakülte mezunu bir mühendisti.

Bende niye sormadın dedim, siz ne işe yararsınız diye?

Tarıma ciddi bağlamda dönmemiz lazım. Organik kelimesi kelimede kalmamalı.

Kurumlar kendi aralarında barışmalı. El birliği halinde neler yapılmazki.

Adamlar bizim yaylalarımızdan götürdükleri toprakla çölü vaha yaptılar bizede şakır şakır pazarlıyorlar.

Yerli malı diyorduk nerde kaç tane yerli malı kaldı?

 

[yeryüzü]

İnsanların gittikçe daha uzun süreler çalıştığı,
ya da daha çok insanın, annelerin de çalışmak
zorunda olduğu günümüzde marketlerdeki
dondurulmuş ürün reyonlarının da gittikçe
büyüdüğü bazılarının gözünden kaçmamıştır sanırım.
Yurdışında sadece dondurulmuş gıda satan bir market
görmüştüm. Konserve olarak mı dondurarak mı
saklamalı, hangi durumlarda hangisi tercih edilebilir
araştırmak lazım