Çizerler ve Çizgi Romanlarda Enteresan Sahneler

[Mehmet Serdar Ateş]

Sahne 8: Poster ya da Afiş Çizimler

Çizgi Roman sanatı diğer sinema, dizi ve roman gibi okuyucuyu, izleyiciyi yani insanları etkileyen özellikli eserler kategorisinde yer alır.

Nasıl yeni bir sinema filmi çekildiğinde kitleleri bilgilendirmek, filmi izlemeye özendirmek için poster ya da Afiş dediğimiz tanıtıcı reklamlar yapılıyorsa ki bu diziler için de geçerlidir.

Aynı şekilde bir çizgi roman karakterinin yeni bir macerası yayınlanacağı zamanda tanıtıcı afişler, posterler çizilir. Sinema ve dizi afişinden farklı olarak çizgi roman afişleri genellikle bizzat çizgi romanının çizeri tarafından çizilir, tasarlanır. Oysa ki sinema afişleri, yönetmen veya senarist haricinde ajanslar, illüstratörler, grafikerler ya da ressamlar tarafından hazırlanır.

Gençlik yıllarımda gördüğüm bazı poster çizimler hala hafızamda yer alır.

Bahadır çizimi vardı, Bahadır şahlanan siyah bir atın üstündeydi.

Yine Tolga’nın bir posteri vardı.

1980’li yıllarda Karaoğlan’ın Televizyon reklamlarındaki posterlerini,
Hala hatırlarım.


Ben de olduğu gibi,
Belki de birçok insanın çizgi roman sevmesinde güzel çizilmiş posterlerin etkisi vardır.





Poster Örneklerine Devam Edelim

 

[tayyare]

Bahadır Boysal adlı çizerimiz, "esinlenme" konusuna ayrı bir kategori daha eklemiş. :Ğ

Bu arkadaşın iki mizah albümü var "Büşra" ve "Sanal Simge" adında:

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Şimdi bu iki albümden bir kaç kareyi yan yana (alt alta) koyalım:

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Çizerimiz "benim bir kitabımı alan nasıl olsa asla başka bir kitabımı almaz" diye mi düşündü acaba?

 

[Mehmet Serdar Ateş]

Çizerler Güzel Bulmuş olmalı ki, birçok çizgi roman çizer bu sahneyi kullanmış

Teks Willerde de rastlamak hiç de şaşırtıcı gelmedi :Z:Z

Yine Teks Willer Sayı 104 sayfa 54

Sayı:443 ten bir adet daha yumruk show

​

 

[Mehmet Serdar Ateş]

Biraz da Çizgi Romanda Romantizm Konuşalım

Biraz da Çizgi Romanda Romantizm Konuşalım

Batı çizgi romanlarında seviyeli bir romantizm vardır. Tommiks ve Suzi arasındaki diyaloglar o zaman da bu zaman da hep ilgilimi çekmiştir.

Suzi'nin küsmeleri, Tommiks'in ona karşı acizliği!!!

Aşk işte, insanda akıl bırakmaz ki,

Bu işin mutfağı olan esseGesse yazar ve çizerleri;
-Yaşça küçük bir kahraman ile gençleri, ruhu genç olanları,
-Konyakçı ile içerleri,
-Doktor ile gerçekçileri,
-Suzi ile genç kızları,
belki de serüvenlere dahil etmişlerdir kim bilir?

Ancak aşağıdaki sahne hiç olmamış,
Çizildiği yazıldığı, yıl dikkate alınınca belki, hani belki denebilir de...
O ne yumruk be koçum!
Hiç mi acımadın kıza!

Bu arada; "KADINA ŞİDDETE HAYIR." diyorum.

Ondan sonra bir naz, bir tafra...
Ooo... Aşık usandırır cinsten diyecektim ki,
Hayddaaaa...

Hemen de barışıverdiler :d :Ğ

İyi de oldu hani...

Sevenler küsemez ki...​

Bu macerayı okumak isteyenler için link >>>

 

[enger66]

Sene 89... Demir Adam'ın 5. sayısı okur çizimlerinin olduğu sayfalar.
Ne ilginçtir ki Bahadır Boysal ve ben aynı pozu çizerek yollamışız. (Diğer tarafta hayali kahramanım Kızıl Ok)...
​

 

[abolardis]

'Kaptan Amerika'ydı sanırım Hakan Alpin bey'in bir çizimi okur sayfasıdındaydı.
Scan etmediğim için paylaşamıyorum.
Ferri'nin yakın plan 'Zagor' çizimlerindeki göz çizimlerini çok etkileyici bulurum.

 

[abolardis]

Kerem ile Aslı,
Leyla ile Mecnun,
Suzi ile Tom.
Çok teşekkür ederim Mehmet bey.
"Kitab-ı Aşk" aşk konusunu çok güzel işler.

 

[Mehmet Serdar Ateş]

Teks Willer Yumruk Şov

Teks Willer Yumruk Şov


Teks maceralarında suçluları, yardımcılarını, yardım ve yatakçılarını konuşturmak için yumruklarını kullanır. Dostu Kit Karson'un ilginç diyalogları ortama ayrı bir hava katar.

Bu arada Teks'in Yumrukları Dünya Ağır Siklet Boks şampiyonu Deontay Wilder gibi hedefi bulan iş gören cinstendir.


İşte derlediklerimden bazıları;

Yumruk Böyle vururlur diyor sanki,

İkisi birden vurur.

Bazen sadece Teks vurur.

İngiliz Soylusuna da vurur

Kızdı mı gözü kimseyi görmez vurur

Vurdu mu adam uçar

Off! O ne vuruş

Eyvah Oda Ne! Ne Oluyor orada!!!

Ve..

 

[GüvenGüven]

Bazen sadece Teks vurur.

Dördüncü banttaki yumruk bana Chuck Norris'in Invasion USA filmindeki şu repliğini anımsattı:

Türkçe anlamı;

"Sana o kadar fazla sağımla vururum ki; bir tane sol yemek için yalvarırsın !"

Tartışmasız, keskin dikkatinizin ve görsel farkındalığınızın meyvesini bütün foruma aşılıyorsunuz. Paylaşımınız için teşekkür ederim Değerli Mehmet Serdar Ateş Üstadım.

 

[gandor08]

Tex in adam dövme sahneleri muazzam, hele camdan uçuşlar, salon kapılarından uçmalar çok şahane.

 

[abolardis]

Tex vesilesiyle üstat Daltas'a olan özlemimizi bir kere daha belirtelim.
Tex konusunda harikalar yaratan bu değerli insanı ne zaman görebileceğiz tekrar ?
Tex'deki Western filmi izler gibi dizayn edilen sahneler ise ayrıca takdire değer.
Mehmet beye çalışmaları için çok teşekkür ederim.
Ama aksiyon sahneleri denilince Conan'ın yeri çok farklı.
Samurayları eğitirken çizilen sahneler gerçekten efsanedir.

 

[bereket]

Güzel bir konudan bahsediliyor... Teşekkür ederim.
Hangi ürün olursa olsun, bir çizgi roman da böyle, ayrıntılarında görülebilir ustasının ustalığı... Ancak, sade ve az çizgilerle verilen ürünlerde görülebilen ustalık ise bir başka durum olsa gerektir... yetenek, sabır, emek... şölen...saygı...

 

[sentooki]

Söz uçar, resim! kalır demiş atalarımız
Resimler de uçmuş görünüyor ama... (Ah!! şu resim barındırma siteleri)
Katkı sunan herkesin eline ve yüreğine sağlık. Teşekkürler.

 

[abboritta]

Söz konusu Tarkan olduğunda Tarkan’da Prince Valiant kökenli göğüste at değil de kurt kafası taşınmasına dair betimlemelere kaynak olduğunu biliyorduk(Aynı bu filmindeki rolüyle James Mason’nun farklı kapaklarda Türk komutan olarka tanıtılması gibi) ama bir konu eksik kalmış.

Tarkan Roma’da atı ve köpeği ile birlikte yürüyüşe çıkmış, ama bu Roma hangi Roma’dır? Kilise kubbesi üzerinde haç yer aldığından Hıristiyan Roma dönemindeyiz anlaşılan. Ama önceki karede Darkan sanki Pantheon önündedir, ama bu yapının solunda bir sütun - dikme ve bu sütun üzerinde melek betimlemesi vardır. Herhalde Siegessäule’den veya Der Himmel über Berlin isimli filmden etkilenmemişlerdir. Hıristiyanlıkta bu betimleme hem melek hiyerarşisi hem de azizlerin konumları ile ilgilidir ama bunu Tarkan görmüş olabilir mi?

Herhalde Lisiyus Kanales denilen herhalde Licisius Crassus’tur ve Stephen Body çizere ilham olmuştur. Herhalde Kurt’da Christopher Plummer’dir. Çizer 75 kuruşluk ilk sayıda neredeyse 19’ncu yüzyıl ev mimarisi ile Roma anlatabildiğinden, Roma sütunları ile Yunan sütunları arasındaki farklılıkları dikkate aldığı düşünülemez ve Roma denildiğinde akla gelebilecek olanları Ben Hur veya The Fall of the Roman Empire gibi filmlerden ödünç almıştır. O zaman ata binen Tarkan’ da Fatih John Wayne’dir(The Conqueror - 1956) dersek tamamen yanlış olmaz.

Öyküdeki mızrak atılan zenci ise olasılıkla Spartacus filmindeki Draba’dır.

Tabi yiğidi görür görmez başkalaşarak soyunan kadınlar kimdir, bilinmez...

 

[gunduz aydın]

aşağıdaki iki kare aynı martin macerasından. birinde martin milletimize nazire yaparken diana bu espriye çok hoş gülüyor. ikincisi ise çok daha nadir, diana üstsüz güneşleniyor.
böyle ilginç kareleri gördüğüm anda telefonla fotoğrafını çekiyorum, o yüzden pek düzgün görülmeyebiliyor ama olsun amaca hizmet ediyor.