AKBABA-sayı-28 ( 27 Haziran 1973 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,877
5,142

Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü ( 19.04.2024 ) : AKBABA OKU(YORUM) :
[ Akbaba Dergisi (1973) Sayi 028 (27 Haziran 1973) -20s (Yaz geldi-Aziz Nesin) ]



"Müjdeler olsun!

Müjde konusunu görmek için hemen çevrenize bakınmayın. Her zaman yeryüzünde olmaz ya müjdelik durum ; bazan da gökte olur.
İşte bu hafta gökte güneş, mevsimlerimizi ayıran köşelerden birini daha döndü. Yılın en uzun gününü yaşadık ve bilimsel, teknik , astronomik açıdan "resmen" yaza girdik."

Bu satırlar Akbaba imzalı "Yaz Keyfi!" adlı başmakeleden.
Dedo11 Yorumu : Bu satırları almamın nedeni bugünlerde de bir mevsim başlangıcında (BAHAR) olmamız.
Bu satırlara itirazım var.
1 - Müjde için hemen çevrenize bakmayın , göğe bak ... türünden ( bu anlama yakın ) bir sözcükle başlanıyor...
Önerim hayran olacağınız , şaşıracağınız , mutlu olacağınız birçok şeye rast geldiğiniz her yere bakınız. Yakına da bakınız , uzağa da bakınız , yere de bakınız , göğe de bakınız , nesnelere de bakınız , kavramlara da baknız , cisimlere de bakınız , kitaptan da okuyunuz ... Yeter ki ; her şeye her şeye "ELEŞTİREL BAKINIZ. AYRIDINA BAKINIZ.. BİLİMSEL BAKINIZ. BİLİMSEL YÖNTEMLE BAKINIZ."
2 - "bu hafta gökte güneş, mevsimlerimizi ayıran köşelerden birini daha döndü" deniyor.
Gökbilim konusunda bu konudaki yanılgı hep sürer gider. Mevsimler Güneşin hareketine bağlı değildir. Dünyamız onun etrafında döner. Üstelik
mevsimlerin en etken nedeni çoğumuzun gözden kaçırdığı DÜNYANIN EKSENİNİN YÖRÜNGESİNE GÖRE EĞİK OLMASI VE ZAMANLA DEĞİŞMESİDİR OLMASIDIR.


"Bilal soluk soluğageldi :

-- Beni çığırmışsın Mustüva emmi, dedi.
-- He ya, seni çığırdım... Almanya'ya gidiciymişsin, he mi? dedi.
-- Öyle oldu Mustuva emmi.

-- Eyi. Eyi olmasına eyi de , yaban illerde gözünü, kulağını açacaksın. Çünkü neden, oralarda anası belli, babası yüzelli insanlar çoktur. Bizim bura insanlarına benzemez onlar. Almanya'ya giderkene sana bir iki öğüt vereyim, dedim."

Bu satırlar Aziz Nesin'in "İlle de Zengin Evin Gölgesi Olacak!" yazısını bir solukta şaşırarak okuyacaksınız...



7. Sayfada Mukadder Özakman'ın kaleminden "Playboy Fantezisi" anlatılıyor...




"Kızgın kumlara basınca ayak tabanlarım dağlandı, top gibi hoplayarak denize zor attım kendimi."

Bu satırlar Nurettin Türker'in "Turistik Yatırım" başlıklı anlatısından...
Dedo11 Yorumu : Bu satırlar beni aldı götürdü ... Nereye ? Datça'ya.......


"
Oydun beni oydun beni
Soğan gibi soydun beni
Gel gel diye el eyledin

Dış kapıda koydun beni."


Bu dizeler Şemsi Belli'nin "Soir de Hakkari" adlı yazısından.
Dedo11 Yorumu : Dün İstanbul Fındıkzade'deki Cuma Pazarına gittim. Pazar fiyatlarını gören Türk vatandaşların ( Yabancılar değil. Malum bu semtte bol miktarda Suriyeli vb. yabancılar çok oluyor. ) yüzlerine baktım sanki yukarıdaki dizeleri söylüyorlardı... Size soru : Sizce kime diyorlardı bu dizeleri?..


PERŞEMBE :

BİR HOVARDALIĞIN HİKAYESİ
"Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer" diyen gazete , beşbuçuk liranın 63 yıllık macerasını bir resimli hikaye tekniğiyle sunmuş okurlarına.
Yararlandık. Yaşımızın gereği bilmediklerimizi de öğrendik.

Bu beşbuçuk lirayla 1910 yılında koskoca bir köşk satın alınabilinirmiş meğer.

1920'de aynı köşkün bir yıllık kirası ödenirmiş.

1930'da bir ailenin bir aylık geçimi sağlanırmış.

Derken değerini yitirdikçe yitirmiş, 1970'te alış gücü bir paket sigaraya inmiş.

1980'de ne olacak demeyin artık. Olacaklar şimdiden belili.
"Nerede o günler" diyerek karşılıklı geçeceğiz ve her halde beşbuçuk liraya aldığımız bir tek sigarayı sırayla içeceğiz!


Bu satırlar Vedat Saygel'in "Yedi Gün" başlıklı yazısından...
Dedo11 Yorumu : Siz de var mısınız paramızın dolarla dansını izlemeye ...
" Türkiye’de 200 TL’lik banknotlar 2009 yılının ilk gününde tedavüle girdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) resmi internet sitesine bakıldığında 2 Ocak 2009 tarihinde 1 ABD dolarının 1,5367 TL’ye tekabül ettiği görülmekte. Döviz kuruna göre yeni çıkan 200 liralık banknotla dolar almak isteyen bir kişi, 2 Ocak 2009 günü tam olarak 130,71 dolar alabiliyordu."
Neymiş Şimdilik en büyük kağıt para birimimizin macerası şöyle :
2 Ocak 2009 da kullanıma sunulan 200 TL 130,71 dolar ediyormuş.
Bu gün (20.04.2024 saat : 11.00 ) 1 Dolar = 32.5004 TL olduğuna göre 200 : 32.5 = 6,1538 dolar.
Günün sorusu :
1 - Sadece sadece ama sadece 200 TL lik kazancımızdan 130 - 6 = 124 dolarımızı kim veya kimler çaldı ? Yineliyorum bu sadece elinizdeki kazancınızdan çalınan miktar. Düşünün bir de tüm kazancınızdan , ama tüm ( geçmişten bugüne , bu günden yarına dek elinize geçecek tüm kazancınızdan ) ne kadar çok dolar çalındığını .
2 - Kişi olarak dolar bazında kaybettiğinizi tüm Türk Vadandaşı sayısı ile çarpın kaç milyarlarca dolar çalındığını hesaplayabilir misiniz? Bu kocaman hırsızlanmış miktarı kaç tıra yükleseniz taşınabilir? ......
3 - Hani "İTİBAR , İTİBAR!!!!" deniyor ya İtibar nedir biliyor musunuz? İtibar bir yerde o ülkenin parasının yabancı paralar karşısındaki değeridir..
4 - Hani "BEKA! BEKA!" diye kandırılıyorsunuz ya ... Gerçek beka sorunu budur....



BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "müjde" diyor , biz "muştu" diyoruz...
Onlar "astronomi" diyor , biz "gökbilim" diyoruz...
Onlar "beka" diyor , biz "varolma sorunu" diyoruz...
Onlar "itibar" diyor , biz "saygı görme, değerli bulunma, güvenilir olma." diyoruz...




Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...






 
Üst