AKBABA-sayı-25 ( 6 Haziran 1973 )

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,877
5,142


Sayın murtaza5 ;

AKBABA okuma günlüğü ( 18.04.2024 ) : AKBABA OKU(YORUM) :
[ Akbaba Dergisi (1973) Sayi 025 (06 Haziran 1973) -22s (Basmakale-Aziz Nesin) ]


"Yurdumuzda en çok kullanılan cümlelerden biri "Sen karışma!" sözüdür. Başkalarına hesap vermeden, takım oyununa yönelmeden dilediğimiz gibi davranabilme isteği ulusal özelliklerimizdendir nedense.

...........
"Partilerüstü kalalım, kendi partimizi kurmayalım, hiçbir partiyi de desteklemeyelim" demenin anlamı şudur :
-- Birleşmeyelim, ağırlığımızı koymayalım, dağınık ve etkisiz kalalım...
Bu garip tezi savunan kişilerin başlıca gerekçeleri ise şu :
-- Eğer bir partiyi desteklersek o partinin aleti oluruz!
Eğer içtenlikle söyleniyorsa, bu ancak kompleks belirtisi sayılabilecek bir sözdür. Çünkü kimin kime alet olacağı, güç dengesine bağlıdır : İşçiler güçlüyse partiyi kullanırlar, güçsüzse parti onları kullanır.

Her şey artık Türk işçilerinin kimseye alet olmayacak kadar güçlenmiş bulunduklarını gösteriyor."

Bu satırlar Akbaba imzalı "İzin İsteyen Kim?" adlı başmakaleden..
Dedo11 Yorumu : Şimdi bu satırlara bir dalsam başka yazıya yer kalmayacak. Ama değinmesem de olacak gib değil...
1 - "Partilerüstü kalalım, kendi partimizi kurmayalım, hiçbir partiyi de desteklemeyelim"
Bunlara biz "SUYA SABUNA DOKUNMAYAN KİRLİ KALANLAR TOPLULUĞU" diyoruz. Bu tip insanlar aslında YURTTAŞ BİLE OLAMAZ .......
2 - "Eğer bir partiyi desteklersek o partinin aleti oluruz!"
Bu sözlerde doğruluk payı var. Ben buna ekleme bile yapıyorum... Desteklediğiniz partinin tüm olumsuzluklarından, yaptıklarından, yapmadıklarından, yolsuzluklarından, hırsızlıklarından , günahlarından, .... da sorumlusunuz , ona ortaksınız bir yerde... Hele birden çok defa yani birçok seçimde ısrarla kendinize binbir yalan uydurup desteklemeye devam eden için bu yazdıklarım hayda hayda geçerlidir.
3 - "Çünkü kimin kime alet olacağı, güç dengesine bağlıdır"
Bu yargı doğrudur ancak şu koşullarla ;
a) Güçlü olan , bunun bilincine varabilmelidir.
Lenin buna "İşçi sınıfı sadece ve sadece ( bilinçsizce ) bir sınıf olarak kalırsa hiçbir şey yapamaz , oysa mesele kendisi için sınıf olmaktır." derken bunu kasteder.
b) Güçlü olan güçlü olmasının neye bağlı olduğunu bilmelidir... Yani üreticiyim (emekçiyim) güçlüyüm demek yetmez. Bu özelliği birarada olmakla ( örgütlenmekle ) elde edildiğinin de bilincinde olmalıdır. Bu çalışanlar için Sendikal Birlikte , başkaları için ise Demokratik Örgütlerde , derneklerde , partilerde vb. bir araya gelmekle olur...
c) Güçsüz olanın her türlü altadmacasını boşa çıkarmalıdır...
d) Kendine zulüm edene aşık olmamalıdır...
4 - "Her şey artık Türk işçilerinin kimseye alet olmayacak kadar güçlenmiş bulunduklarını gösteriyor."
O dönem böyleydi. Üstüne vazifeymiş gibi o dönemin NATO'nun ordusuna dönmüş Türkiyedeki Ordunun Genel Kurmay Başkanı "Sosyal uyanış ekonomik uyanışın önüne geçti. Bunu önlemeliyiz." demiştir...
5 - Önce 12 Mart Muhtırası ve ardından 12 Eylül Askeri Darbesi ile Emekçilere darebe yapılmıştır. Biliyorum çoğunuz anarşi diyeceksiniz.
Şimdi buna da kısaca değineceğim :
a) Bilindiği gibi Kenan Evren "Bekliyoruz , biraz daha olgunlaşsın öyle harekete geçeceğiz." demedi mi? Neden anarşiyi önlemeyip olgunlaşması bekleniyor?
b) Amerikan Emperyalizminin derin devletindeki generaller neden 12 Eylül Darbesi sonrası "BİZİM OĞLANLAR BAŞARDI." Diye seviniyor.
c) Peki İşçilerin yılda 6'ya çıkmış ikramiyelerini neden yılda 2'ye indirdiniz. Bunun anarşi ile ilgisi nedir?
d) DİSK'i kapatıp binasına el koymanın ( Şu anki Ankara Adliye Binası ) amacı neydi?
e) Türk Dil Kurumunu kapatıp Devletleştirip kendine bağlamanın ( Atatürk'ün bağımsız olmasını istediği için devlet dışında bir kurum şeklinde kurup , mali bağımsızlığı için kendi mirasının belli bir kısmını bağışlamıştı. ) anarşı ile ne ilgisi vardı?
f) Bir gün TV de Türk Dil Kurumunun oluşturduğu Türkçe Sözcüklerden yasak olanların listesini Spiker saymaya başladı. Atası Abdülhamit de bazı kelimeleri yasaklamıştı.
g) Darbeden önce anarşiyi önlemek için Ordunun önünde ne engel vardı ki darbe yapıldı?
h) İşverenler Sendikası Başkanı Halit Narin neden "Şimdiye kadar işçiler gülüyordu. Artık 12 Eylülden sonra İşverenlerin gülme dönemi başlamıştır." demişti...
ı) Sol ve sağ örgütlerin kullandıkları silahların seri numaraları birbirlerini takip ediyordu. Bu ne demek artık siz düşünün...
i) ABD , IMF , Dünya Bankası ve onların uzantısı olan başta Turgut Özal ve bunların işbirlikçilerinin hazırladığı Türk ekonomisini bitirecek ve ABD ve AB ye bağımlı hale getirecek ( bunlar size bir şeyleri anımsazıyor değil mi? ) "24 OCAK KARARLARI"NI Bir askeri darbe olmadan Türk Milletine kabul ettirmek mümkün değildir." dendi mi , denmedi mi? ( 24 Ocak Kararlarının ne olduğunu artık bir zahmet siz araştırınız. )
j) Elimizdeki tek koz ( Avrupa Birliğine girmemizin bile ) olan Yunanistan'ın NATO'ya girmesini neden askeri cunta hiçbir koşul öne sürmeden hemen "EVET" diyerek Türkiyeyi mahvetti ( Bu da size İsveç vb. ni anımsattı mı bilmem ) ...
k) 1950 lerden beri ABD de Pentagonda oluşturulan "Türk-İslam" tezi nihayet Kenan Evren ve Cuntası tarafından "Resmi Tez" olarak kabul edildi.
Say say bitmez...
..........
Bunların anarşiyle ne ilgisi var?


BU SAYIDA OLTAMA TAKILAN KELİMELER ( SÖZCÜKLER ) :

Onlar "tez" diyor , biz "sav" diyoruz...
Onlar "kompleks" diyor , biz "karmaşık" diyoruz...
Onlar "kainat" diyor , biz "EVREN" diyoruz...
Onlar "Galaksi" diyor , biz "Gökada" diyoruz...
Onlar "peyk" diyor , biz "uydu" diyoruz...




***Özel Not : Kenan Evren diktatörü ile Datça'da bir sabah yürüyüşünde ( ben de sabahları yürüyüş yaparım ) karşılaşmıştık. Ona saldırmayı çok düşündüm. Ancak sivil giyimli tıraşlı onlarca kişi tarafından korunduğundan gerçekleştiremedim. Ona şunları söyledim uzaktan bağırarak. "Çok karşısın ya Türke ve Türkçeye... Türk Dil Kurumuna ve onun oluşturduğu sözcüklere karşısın ya... Adını da değiştirsene ... EVREN Öztürkçe , KAİNAT yapsana!!!" Derdest edilip oradan uzaklaştırıldım..





Emeğine ve paylaşım isteğine teşekkür ederim...

 
Üst