Conan ve gardrobu...

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Conan konusundaki fikirleriniz John Buscema'ya dayanıyor. Oysa asıl kahraman öyle ayı postuyla, Balat kabadayısı pozunda gezen biri değil... Çizgisi sağlam arkadaşlar Conan'ı bu tasvirlerdeki gibi çizse de biz de neye benzediğini görsek ne hoş olurdu.

1- Kara Yabancı (Tranicos'un Hazinesi) öyküsünde...

" Yabancı, korsanların her biri kadar uzundu ve her ikisinden de daha güçlü kuvvetliydi; oysa cüssesine rağmen yüksek konçlu çizmeler içinde pantersi bir kıvraklıkla hareket ediyordu. Kalçası dar kesimli ipek pantolonla örtülmüş, geniş etekli, gök mavisi ceketi, altındaki açık boyunlu ak ipekten gömleği ve belini saran kızıl kuşağı açıkta bırakıyordu. Ceketinde, gümüş meşe palamudu biçimli düğmeler vardı ve yaldız işlemeli yenler, cep kapakları ve saten bir yakayla süslenmişti. Vernikli bir şapka, neredeyse yüz yıllık, eski moda bir kostümü tamamlıyordu. Belinde ağır bir denizci palası asılıydı.

“Conan!” iki korsan da aynı anda bağırdı; Valenso ve Galbro’nun nefesini kesti bu isim.


2- Kara Sahilin Kraliçesi'nde...

"Çoğu bakımdan bir çocuk gibi saftı; uygarlığın safsatalarına yabancı, doğal bir zekâsı vardı; hakları söz konusu olduğunda kıskanç ve aç bir kaplan kadar tehlikeliydi. Gençlik yıllarında savaş ve maceralarla sertleşmişti. Birçok memleketi gezip tozduğu üstünden başından belli oluyordu. Boynuzlu miğferi altın saçlı Nordheim Aesirlerinin giydiklerindendi; Zırh yeleği ve baldır zırhları en iyi Koth işçiliğiydi, kollarını ve bacaklarını saran hoş örgü zırh Nemedia’dandı; belindeki muhteşem bir Aquilonia kılıcıydı ve gözkamaştırıcı kızıl pelerini Ophir dışında bir yerde dokunmuş olamazdı."


3- Kara Dev öyküsünde...

"Yaklaşan kişi ne bir hırsız gibi sinsi sinsi geliyordu, ne de korku dolu bir yolcu gibi ihtiyatla. Karanlık caddede, usulca yürümekten başka ihtiyacı da arzusu da olmayan biri gibi yürüyordu. Yürüyüşünde gayrı ihtiyari bir çalım vardı, ayak sesleri kaldırımda yankılanıyordu. Bir kandilin yanından geçerken onu açıkça gördü—bir paralı askerin örgü zırh yeleği içinde uzun boylu bir adam. Cesaretini toplayıp pelerinine iyice sarınarak gölgeden çıktı.

“Sa-ha!” kılıç yarıya dek kınından fırladı. Karşısındakinin sadece bir kadın olduğunu görünce durdu ama çevik bakışı muhtemel suç ortakları için gölgeleri araştırarak başının üstünden etrafı dolaştı.

Eli, zırhlı omuzlarına özensizce atılan kızıl pelerinin altından çıkan uzun kabzanın üstünde, Yasmela’ya bakarak durdu. Meşale ışığı baldır zırhı ve miğfer çeliğinde donuk donuk parladı. Daha uğursuz mavi bir ateş de gözlerinde yanıyordu. İlk bakışta Kothlu olmadığını gördü; konuşunca Hyborialı da olmadığını anladı. Bir paralı asker yüzbaşısı gibi giyinmişti. Uygar yabancıların yanı sıra, barbarları da kapsayan birçok memleketten adamlar da bulunuyordu o gözükara birlikte. Barbar olduğuna işaret eden kurda benzer bir hali vardı. Ne kadar vahşi ve suçlu olursa olsun hiçbir uygar adamın gözleri böyle bir ateşle yanmazdı. Nefesi şarap kokuyordu ama ne sendeliyor, ne de kekeliyordu.


4-Demir İblis'ten...

"Şafağın ilk rengi denizi kızıllaştırırken, tek yolcusuyla ufak bir sandal kayalıklara yanaştı. Görülmeye değer biriydi kayıktaki adam. Başına kırmızı bir eşarp bağlanmış, alev rengi bol ipek pantolonu, aynı zamanda sahtiyan bir kındaki palayı taşıyan enli kuşakla tutturulmuştu. Yaldız işlemeli deri çizmeleri, denizciden ziyade bir süvari olduğunu getiriyordu akla; oysa kayığını da ustaca yönetiyordu. Ardına dek açık ak ipekten gömleği, güneşte yanmış, geniş, kaslı göğsünü sergiliyordu."


5-Kara Çemberin Halkı'ndan...


"Dışarıda sesler gümledi, sonra kapı tekmelenerek açıldı ve Conan girdi. Arkasında sabahın gün ışığıyla her zamankinden kocaman geldi gözüne; Yasmina dün gece gözünden kaçan bazı detayları fark etti. Giysileri hırpani değil, temizdi. İşlemeli kındaki bıçağını taşıyan geniş Bakhariot kemeri bir prens giysisine bile yakışırdı. Gömleğinin altında kaliteli bir Turan örgü zırhının ışıltısı vardı."

6-Kızıl Çiviler'den (Alfa'da kazara Kızıl Tırnaklar olarak çevrildi)...

"Sıkı omuzlarla uzun boylu, dolgun göğüslü, iri yapılıydı. Görünüşündeki kadınsılıktan taviz vermeyen sıra dışı bir gücü yansıtıyordu bütün bedeni. Tavrı ve kılığına rağmen tam bir kadındı. Giysileri, şu anki ortamıyla uyumsuzdu. Etek yerine kısa, geniş paçalı, dizlerinin bir el genişliğinde yukarısında sona eren, yıpranmış enli bir ipek kuşakla tutturulan ipekli bir pantolon giyiyordu. Yumuşak deriden cırtlak renkli, konçlu çizmeleri neredeyse dizine dek çıkıyor; düşük boyunlu, geniş yakalı, geniş yenli ipek gömleği de kostümünü tamamlıyordu. Biçimli kalçasının bir tarafında düz, iki ağızlı bir kılıç, diğer tarafında ise uzun bir kama taşıyordu. Kızıl satenden bir şeritle bağlı, dağınık altın saçları, omuz hizasından düz kesilmişti.
...

Düşünceleri, aşağısındaki yaprak hışırtısı tarafından dağıtıldı. Kedi gibi hızla döndü, kılıcına asıldı, sonra da fal taşı gibi gözlerle önündeki adama bakarak kıpırdamadan kaldı.

Güneşte bronzlaşmış teni altında kasları pürüzsüzce çağıldayan, boy pos açısından neredeyse bir devdi bu. Kuşak yerine giydiği enli deri kemer hariç kılığı kadınınkiyle aynıydı. Enli bir kılıçla bir hançer sarkıyordu o kemerden.

“Cimmerialı Conan!” diye bağırdı kadın. “Peşimde ne işin var?”


7-Gwahlur Mücevherleri'nden...

"O, yalçın kayalıklara tırmanmaya alışkın, dağcı bir kavimden geliyordu ve sıra dışı bir güç ve çeviklikte biriydi. Tek kıyafeti, kısa, kızıl ipek pantolon ve pek âdeti olmadığı üzere, kılıç ve hançeri gibi sırtına astığı sandaletleriydi."

 

Makinist16000

Kıdemli Üye
8 Eyl 2010
123
220
Bursa / Osmangazi
İtiraf etmem gerek edebi eserleri pek takip etmiyorum . Lakin o denli iyi tasvirler var ki çocukluğumdan bu yana tanıdığım , bana çizgiyi ve çizgisel anatomiyi sevdiren Conan karakterini hiç bu denli kişisel olarak detaylandıran bir anlatım okumamıştım . Tamam Roy Thomas olağanüstü bir yazar , lakin çizgi ile birlikte gelince sayfalar bir miktar diğer tarafa kayabiliyor ilgi .

Sayın Aksakal . Ellerinize sağlık . Yabancı dile olan hakimiyetiniz ilham verici . Teşekkürler ...
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,731
25,954
ordu-turkey
Ahhh hüseyin ahhh biraz o yetenek ucundan olsa şöyle biraz karakalem çiziktirebilsem neler düşünüyorum da yok mabut vermemiş.Şu yazıyı okuyunca kafamda birşey canlandı amma iş çizmeye gelince......
 

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,734
44,017
denize sıfır
Her pasaj, bir diğerine binmemiş ve orantılı olmuş.
Barbar öyle ilgi çekiyor ki her satırda Aha; hataya bak diyecek gibi bakıyoruz ama ne mümkün.
Aralarında yazılış olarak belki yıllar vardır, ama tarih dersi gibi ince elenmiş kelimeler kullanılmış..
Hüseyin Aksakal zaten hastası olduğumuz barbarı gönlümüzde iyice taçlandırdı.:)
Eline sağlık usta.:)
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Esteban Maroto'nun Kara yabancı için çizdiği bir Conan resmi var. O palamut biçimli düğmeleri, ceketi, şapkayı falan çizmiş. Çok iyi bir tasvirdi bence...
 
Son düzenleme:

ilkhantok

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
6 Ara 2010
1,981
29,028
Mersin
Zannedersem Kara yabancıdaki conan çizimi bu :), en azından google amca öyle diyor :p


conan_in_the_black_stranger.jpg
 
Son düzenleme:
12 Şub 2010
15,006
543,758
Tabii Conan'ın gardrobu yoksul değil.
Conan diğer kahramanlar gibi üniforma giymiyor. Pek çok macerada çok değişik kıyafetleri var. Çizgi romandaki Conan kıyafetlerini derlemek hiç aklıma gelmemişti. İlginç olabilir.
Sevgili Hüseyin Aksakal dostumuz gibi edebiyatçı olmak lazım ki, aklımıza gelsin.
Teşekkürler dostum:)
 

Gulyabani

Yönetici
15 Ara 2010
5,003
22,069
Sarıyer
Ancak Conan'ı ipek pantolon içinde hayal etme gücüne sahip yazarlardan çıkardı zaten bu kadar muhteşem öyküler. Sadece çizgi romanlardan takip ettiğimden baldırı çıplağın biri sanmıştım bizim barbarı, halbuki ince ruhlu ve zevkliymiş kerata!

Bilgilendirici yazı için teşekkür ederim, dostum.
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Sayın İLhan Tok... Evet. Tasvir aynen böyle.. Benim gördüğüm bu değildi ama çok benzeriydi.

Bu arada dostlar.. Tüm metinler Robert. E. Howard'a ait. Yani bu metinler arasında Roy Thomas'a ve çizgi roman evrenine ait bir şey yok. Zaten Roy Thomas hiç Conan romanı veya öyküsü yazmadı.

Edebiyat alanında boy gösteren barbarın, yazarı kim olursa olsun, (ki REH'ten sonra belki yirmi yazar Conan maceraları anlattı) en çıplak hali, bir peştemal veya kasık bağı tabir edilebilecek bir şeydir. Çoğu zırhlı olarak tasvir eder onu. Sadece çizgi romanda ayı postundan bir şey giyiyor ama takdir edersiniz ki, ayı postu peştemal ile üstündeki teknoloji harikası kılıç pek birbirine uymuyor.
 
Üst