Enflasyon ve Örümcek Adam

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,729
80 ihtilali öncesi ülkemde hayat pahalılığı ve romantik bir fakirlik vardı. 80'lerden itibaren bir şeyler değişmeye başladı daha cafcaflı yaşamaya başladık. Ama hayatla sanki eskiye göre daha şiddetli boğuşuyor gibiydik. Özellikle 83 ve sonrasındaki Anavatan Partisi ve Özal'lı dönemlerde hayat pahalılığı, KDV, enflasyon, paramızın pul olması vs gibi başka başka fakirlik göstergeleriyle de tanış olup bağrımıza bastık. Şimdilerde artık kanıksadığımız 1-2 yıl içinde akaryakıtın fiyatının 2 liralardan 5 liralara çıkması gibi "pek sallamadığımız" yeni dünya düzeninin bu ilginç canavarı, yüzünü ilk kez en iğrenç biçimde 1983-2000 arasında göstermiş. Bütün bunları niye mi düşünüyorum? Örümcek Adam yüzünden!

Yılmaz Çetiner'in sahibi olduğu Bilka Yayınevi, 30 Mayıs 1983'te Örümcek Adam'ın ilk sayısını 100TL'den piyasaya vermiş.
bilkarmcekadamsay003100lira30mays1983.jpg



25. sayıya gelindiğinde (yaklaşık iki yıl sonra) fiyat 120TL olmuş. Mirasçısı olduğu 70'li yılların yayın politikasına göre makul bir artış. Ancak hemen iki ay sonra 27. sayının 150TL'den satıldığını görüyoruz. 20TL'lik artış küçük bir ısınma turuymuş yani.

49. sayıda fiyat 200TL! 71. sayıda 250TL. 73. sayıda fiyat 300TL olmuş. Her iki yılda bir % 100 zam var, ama alıştıra alıştıra... Dönemin siyasetçilerinden pek güzel örnek almış amcamlar.

Bir yılını doldurmadan 83. sayıda % 33'lük artışla fiyat 400TL, akabinde 89. sayıda 500TL yapılmış. Hemen sonraki ay 90. sayıda fiyat hanesinde 600TL'yi görüyoruz. Bu arada 84. sayılardan itibaren künyede Sahibi : Yılmaz Çetiner ismi kalkıyor ve daha önceki künyede Genel Yayın Yönetmeni olarak görünen Samet Koçyiğit, "Sahibi" olarak yeralıyor. Aynı sayılarda künyede Sorumlu Yazı İşleri Md ve Genel Koordinatör : Selim Barlas bilgisini görüyoruz. 92. sayı civarında bu ünvanın karşısındaki isim, O. Mete Bostancıoğlu. 111. sayıdan itibaren Samet Koçyiğit, Tay... pardon tek adam haline geliyor ve künyedeki tek isim olarak kalıyor. Neyse biz konumuza dönelim.

90. sayıda yayının fiyatını 600 lirada bırakmıştık. Sadece dört sayı dayanabiliyorlar, 94. sayıda fiyat 750 lira.

5 sayı sonra 99. sayıda fiyat 900 lira. Mübarek günümüzün akaryakıtı gibi tam gaz devam etmiş.

100. sayıyı da 900 lirayla tamamlayan seri, Aralık 1988'deki 101. sayıda 1000 lira demiş!

8 sayı dayanan dergi Temmuz 1989'daki 108. sayıda 1300 lira Eylül 1989'daki 110. sayıda 1500 lira olmuş. Bundan sonraki artışları liste olarak vermek daha doğru olacak:

Sayı 1 : 100 lira (Mayıs 1983)
Sayı 114 : 2000 lira (Ocak 1990)
Sayı 131 : 2500 lira (Haziran 1991)
Sayı 135 : 3000 lira (Ekim 1991)
Sayı 143 : 4000 lira (Haziran 1992)
Sayı 147 : 4500 lira (Ekim 1992)
Sayı 150 : 5000 lira (Ocak 1993)
Sayı 152 : 6000 lira (Mart 1993)
Sayı 163 : Merhaba beş rakam! 10000 lira (Şubat 1994)
Sayı 169 : 15000 lira (Ağustos 1994)
Sayı 174 : 20000 lira (Ocak 1995)
Sayı 178 : 25000 lira (Mayıs 1995)
Sayı 180 : 30000 lira (Temmuz 1995)
Sayı 183 : 30000 lira (Ekim 1995)
bilkarmcekadamsay18230000liraeyll1995.jpg


83 Mayıs'Inda başlayıp Ekim 1995 arasındaki yaklaşık 13 yıllık yayın macerasında ağ bağımlısı dostumuzun maceralarının fiyatı 100 liradan başlayıp tam 300 (üç yüz) kat artarak 30000 liraya taşınmış. Doğrusu Bilka'yı bu şartlar altında neredeyse 15 yıl mis gibi yayıncılık yaptığı için kutlamak gerek, iyi dayanmış. Ancak kazığı yiye yiye bir tarafları kaşarlanıp artık hissetmeyen ve bu gün hala genişleyerek yemeye devam etmemize rağmen uslanmayan ve dahi daha beter insanları iş başına getiren asıl bizleri kutlamak gerek.

Ey Türk çizgi roman okuru: Ne çekmişsin be!

Selamlar
Lami Tiryaki
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,645
Kasımpaşa
Çizgi romanın böyle faydaları da var, yakın tarihimizin ekonomik panoraması bu kadar net ancak böyle bir örnek ile anlatılabilirdi.. Çocukluğumuzda fasikül 125 kuruş ise hep öyleydi..Aslında bunu yazarken aklıma geldi, o zamanda aynı şeyi yapardı bu çizgi roman basan evleri sayfa sayısı ile oynayıp dururlardı.. Özal döneminde hem sayfa sayısı ile hem de fiyatı ile oynamaya başlamışlardı.. Sevgili üstad yazdıkların hep tatlı izler bırakmakta bende.. Paylaştığın için teşekkür ederim.. Saygılarımla..
 

İskenderunlu

Onursal Üye
29 Tem 2012
5,357
12,892
iskenderun-Hatay
Gerçekten güzel bir yazı kaleme almışsınız..Oyıllarda ilkokul öğrencisi olduğum için kitaplar pahalandıkça bayiden değil de sinema önlerine falan tezgah açan arkadaşlardan okunmaktan eskimiş, yırtık ve sayfaları çoğunlukla eksik kitapları alırdım..Şayet kitap yeni ise fiyatı ona göre pahalı olurdu.Örneğin ağustos 1986'da Zagor bayiide 300 lira tezgah açan elemanlarda 200 liraydı..Her şeye rağmen güzel ve geri gelmez yıllardı..
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,044
75,441
hiçbiryerde :)
Gerçekten güzel bir yazı kaleme almışsınız..Oyıllarda ilkokul öğrencisi olduğum için kitaplar pahalandıkça bayiden değil de sinema önlerine falan tezgah açan arkadaşlardan okunmaktan eskimiş, yırtık ve sayfaları çoğunlukla eksik kitapları alırdım..Şayet kitap yeni ise fiyatı ona göre pahalı olurdu.Örneğin ağustos 1986'da Zagor bayiide 300 lira tezgah açan elemanlarda 200 liraydı..Her şeye rağmen güzel ve geri gelmez yıllardı..

Sizin oradaki tezgahlar pahalıymış,
bayide 300 ise tezgahta 100 falan olmalıymış.
Ben şimdi 25-30 tl'ye satılan kitapları 10 tl'den alıyorum;
ya kampanya veya 2. el bekliyorum genelde.Fiyatı uygun olanları zaten indirimli alıyoruz...

Sevgili Lami Tiryaki keyif ve biraz da üzülerek okudum yazınızı.
Bahsettiğiniz yıllar tam
Özal'ın ekonominin başına geçip,bütün kapıları
yabancı mallara açtığı, bizim de mahalle bakkalını bırakıp
kredi kartlarımızı kullanmaya
ve bankalara borçlanmaya,
bunun normal olduğunu
sanmaya başladığımız yıllar...
Her şeyin renklisi,her şeyin çeşitlisi ülkemize geldikçe,
biz borçlandık,biz borçlanırken devletimiz durur mu o da borçlandı,
hayali ihracat,arpalıklar,ihalelerle istenen kişilerin
olağanüstü zenginleşmeleri,kayıt dışı ekonomi ve
bankacılık sektörünün dünyada eşi benzeri
olmayan karları ile kaynaklarımız kurutuldu.
Biz de üretmeden tüketen,sürekli
borçlanan bir toplum olduk.İşte dış güçler ( iç güçlerle beraber) bunu başardı.
Yoksa her toplumsal harekette,insani taleplerde,öğrenci,işçi ya da gençlik
eyleminde dış güç,gizli güç yok,onu ekonomide arasın isteyenler...
 
Son düzenleme:

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,087
36,745
İstanbul
Bahse konu yıllar ve onu takip edip bugüne kadar gelen yıllar pek çok yeni şeyle tanıştığımız, tüketmenin keyfini(?) sürdüğümüz, her şeye ulaşabildiğimiz (paranız varsa elbette) yıllar oldu. Bu süreci özetleyen kelime herhalde "tüketim" dersek yanlış söylememiş oluruz. Ancak tükettiğimiz şey sadece yediklerimiz, içtiklerimiz, otomobillerimiz, eşyalarımız, vs... değildi. Aklımızı ve vicdanlarımızı da tükettik galiba biraz...

Dur bir dakika; ne diyorum ben? Konu bu değil ki. Ama bana bunları çağrıştırıverdi, ne yapayım. :)

Üstadım her zamanki araştırmacı kişiliğiyle yine ilginç tespitler yapmış. Türkiye'de enflasyon seyrini buradan takip edebilir miyiz, üstadım? Öyleyse iyi bir rehber olur. Yoksa enflasyonun da mı üzerinde zam yapmışlar acaba Örümceklere? Öyleyse Örümcek ve Örümcekseverler ne çekmiş beee?

Ellerine sağlık, üstadım. Keyifle takip ediyorum.
 

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,729
Peki örümcek bu güne kadar aynı şekilde devam etseydi, uzay mekiğimizi satıp son sayıyı mı alacaktık?:D

Dostum şu andaki Spiderman ciltleri 30TL civarı galiba tamfiyatı bilmiyorum. Uzay Mekiği'ni satmana gerek kalmadı şimdilik :) Ya şakası bir yana hakikaten düşündüklerimi tamamlamışsınız, yorumlarınıza teşekkür ederim. Kapaklarımı incelerken bu tür detaylar ister istemez gözüme ilişiyor. Mesela benim için ön kapaklar kadar arka kapaklar da son derece önemlidir. Özellikle retro kapaklar. O zamanlar yayınevleri arka kapaklara sonraki yayınların reklamlarını haberleri, günün moda sanatçı futbol takımı resimlerini koymuşlarki hepsini biraraya getirdiğinizde müthiş tarihi kayıtlara ulaşıyorsunuz. Zamanın magazini anlayışıyla yapılan bu girişimler farkında olmadan belgesellik bilgiler içeren dokümanlar olmuş. Günümüz yayınevleri maalesef arka kapaklar için çok özenmiyorlar. Reklam alanlar hariç arka kapakları tasarlarken öneminin farkında değil gibiler.

İkinci el tezgahları ve piyasası her zaman spekülatif alanlar olmuştur. Bence oradaki tek kriter arz-talep meselesi. Ne kadar eski olursa olsun talep görmeyen bir parça para etmiyor. Oysa ne kadar hasarlı bile olsa 10-15 sayfalık 1001 Roman fasikülleri pahalı gidiyor. Bu eskiden de böyleydi şimdide böyle.

79 senesiydi, Urfa Atatürk Ortaokulu kenarındaki kaldırımda çizgi roman tezgahı işletiyorum. Yaşım 11. Bir an önce parayı kaldırıp yemenin derdindeyim. Nasıl olduğunu hatırlamıyorum tezgahıma Zagor'un ikinci cildi düşmüş. Satışlar bitsin de oturup okuyayım diye düşünüyorum durmadan. Bir ara adamın biri yanaştı "15 lira vereyim bırakır mısın?" dedi. Hiç düşünmeden verdim! Bayilerde ciltler 10 lira civarıydı. Satarken ne kadar değerli bir çizgi romanı sattığımı değil okuyamadan sattığımı düşünüyordum sadece! O ikinci cildi fasikül olarak elde ettim ama cilt olarak bir daha hiç elime geçmedi. Ne günlerdi be!

Selamlar
Lami Tiryaki
 
12 Şub 2010
15,006
543,719
O zamandan bugüne çok büyük değişimler yaşadık.
Zam hep vardı, hala oluyor.
Bugün yayınlanan Örümcek Adam'ın baskı kalitesi ile o günün Örümcek Adam'ı arasında dağlar kadar fark var. Tercümeleri de öyle.
O zamanın yayınevleri ve çizgi roman okurları ile şimdikiler arasındaki fark su birikintisi ile okyanuslar kadar fark var.
O zamanın okuru, ne yazarı ne çizeri tanımaz, ne verilirse onu alırdı.
Şimdiki okur, yaratıcılarının cemaziyelevvelini biliyor, kahramanın öldürülmesini, diriltilmesini, evrenlerini sorguluyor, tepki veriyor.
Yayınevi tembel davranmış, ne gam
Kendi çeviriyor balonluyor, paylaşıyor.
Okurlar birbirlerini tanıyor, iletişim kuruyor.
En önemlisi çizgi roman forumları var, tüm olumlu değişimleri de onlara borçluyuz.
 

Lami Tiryaki

Onursal Üye
21 Nis 2009
513
3,729
O zamandan bugüne çok büyük değişimler yaşadık.
Okurlar birbirlerini tanıyor, iletişim kuruyor.
En önemlisi çizgi roman forumları var, tüm olumlu değişimleri de onlara borçluyuz.

Hocam bu tespitler o kadar değerli ki, bir fırsat bulsam, "Hatıralar" başlığı altında kitaba dönüştürmeyi düşünüyorum. Okur mektuplarıyla başlayan ve piyasaya yön veren oluşumlar o kadar önemli ki. Birlikte çalıştığım yayınevi sahipleri zamanın en etkili internet forumu için "çok önemseniyor biliyorum ama, internetteki bu oluşumlar tüm satışların %1'i bile değil" derlerdi. Ancak yayınlarındaki çoğu yönlenmeyi de o forumları incelemeden yapmazlardı.

Selamlar
Lami Tiryaki
 

vefalı

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
16 May 2009
3,906
72,024
Anekdot çok güzel sevgili lami bunca zam gelirken sayfa sayısıda düşürülmüştü,işte beni en çok üzenlerden bir taneside buydu.
Avcumdaki paranın bazı haftalar gelen zamlara yetmeyip anternatif dergiler aldığımıda hiç unutmuyorum :)
Zaman tüneli anımsatmaların için TEŞEKKÜRLER ediyorum.
 

gruznan

Çeviri & Balonlama
20 Eki 2011
251
913
çok güzel bir çalışma...tabii bizde böyle bir arşiv olmadığından bunu görememiştik...

benim o döneme dair hatırladığım en iyi enflasyon göstergesi gırgır dergisi kapağıydı...

zamlar yağmaya başlayınca gırgır fiyatını özal cinsinden vermeye başlamış en sonunda da kapağı boydan boya özallarla doldurmuştu...

işte o zamanlara ait google'da bulduğum bir kapak...

GIRGIR-19-KASIM-1989-SAYI-898MIZAH-DERGISI-CIZGI__50428615_0.jpg
 

Dindar Diker

Çeviri & Balonlama
11 Nis 2009
2,448
8,399
İzmir
Lami hocam, muazzam bir bilgi paylaşmışsınız.
Bir dönem her çr okurunun çektiği bir çile böyle güzel ifade edilemezdi.
Çok teşekkür ederim.
 
Üst