Bir Aile Sırrı (Çeviri & Balonlama)

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Bir Aile Sırrı (Çeviri & Balonlama)
De Ontdekking (Hollandaca)
Un secret de famille (Fransızca)
A Family Secret (İngilizce)

Çıkış Yılı: 2003 (Hollanda); 2009 (Fransa, ABD)
Senaryo: Eric Heuvel
Resimleyen Eric Heuvel
Renklendirme: Hanneke Bons
Çeviri & Balonlama: scanfan
Yayıncı: Uitgeverij (Holl.); Belin (Fr); Macmillan (ABD)
59 sayfa, 160 MB, 2477 px, CBR
Fontlar: Tintin, Verdana (kapaklar); CCWildWords (balonlar);
Segoe Script, Script, Courier New (mektuplar)


52082294984_44493ff2ee_o.jpg

(MediaFire)



Çizgiler 1960 Amsterdam doğumlu Eric Heuvel'in elinden çıkmış. Senaryo da ona ait. 2. Dünya Savaşı sırasında Hollanda'nın Almanlar tarafından işgal edilmesini ve savaş sırasında hem o ülkede hem de dünyada yaşanan dramlar anlatılıyor. "Cesaret ve direnişin grafik romanı" diye alt başlık atmışlar. Didaktik bir anlatımı var. 6 yıl önce bu grafik romanın İngilizcesini sunmuştum. Şimdi de Türkçe çeviri & balonlamasını sunuyorum. Romanda Jeroen adlı bir genç, büyükannesi Helena'nın tavan arasını kurcalarken bir kupür albümü ve günlük bulur. Albümü büyükannesine gösterince o da işgal sırasındaki anılarını torunuyla paylaşmaya başlar. Hikâyeyi dinlerken Jeroen'in dikkatini bir ayrıntı çeker ve bunun üzerine Helena kendi babasının ondan önemli bir sırrı saklamış olduğunu anlar.

"Temiz Çizgi" (Ligne Claire) stilinde çizilmiş. Bu ekolün öncüsü ve yaratıcısı malum Tenten'in çizeri Belçikalı Herge'dir. Ancak bu "Ligne Claire" terimi çok daha sonra, Hollandalı Joost Swarte tarafından 1977'de literatüre sokuldu, Hollandacası Klare Lijn'dir. Herge'den sonra Yves Chaland (Freddy Lombard), Jacques Tardi (Adele Blanc-Sec), Willy Vandersteen (Bob et Bobett), Edgar P. Jacobs (Blake and Mortimer), Jef Nys (Jommeke) ve birçok Fransa-Belçika ve Hollandalı çizerin yanı sıra Vittorio Giardino (Max Fridman) gibi İtalyan, Max gibi İspanyol, Jason gibi Norveçli çizerler de bu ekolü takip ettiler. Hatta bu ekolden İngiliz ve Amerikalı çizerler de var. Ama esas olarak bir Fransız-Belçika tarzıdır ve günümüzde nedense demode bulunuyormuş! Temiz Çizgi'de tarama, gölgelendirme yapılmaz, bütün temiz siyah hatlar aynı kalınlıktadır, gerçekçi arkaplanlar ve güçlü renkler kullanılır. Karakterler ise karikatürize edilmiştir.

Ben bu ekolü çok severim. Temiz Çizgi stilinde çizilmiş bir çizgi roman gördüğümde sanki hep Herge tarafından çizilmiş gibi gelir bana. Hatta yine Herge'nin bizzat çizdiği "Jo, Zette and Jocko"yu yıllar önce ilk gördüğümde "bu ne kadar da Herge'nin çizgilerine benziyor(!)" demiştim, onun çizdiğini bilmiyordum henüz. Hollandalı Eric Heuvel'in bu albümü de ilk bakışta sanki Herge'nin elinden çıkmış gibi geldi bana. Belki de o nedenle hemen sempati duydum. İngilizce kopyaların taramaları berbattı. Fransızca kopyası çok daha kaliteli taranmıştı. Ben de çeviriyi İngilizcesinden yapıp, balonlamayı Fransızca kopya üzerine yerleştirdim. Fransızca bilmemekle birlikte bazen İngilizceye nasıl çevirmişler diye merak edip fransızca balonlardan bazılarının makine çevirilerine baktım. Resmi İngilizce çevirmenin zaman zaman yorum yaptığını farkettim (konuyu kökten değiştiren çok önemli şeyler değillerdi)

Kapakta görülen Alman Ordusu'nun propaganda dergisi "Signal" zamanında çok ünlüymüş. 1940-45 arasında çıkmış. Haber kaynaklarının sadece radyo ve gazeteler olduğu bir dönemde Alman işgali altındaki Avrupa ülkelerinde, Almanya'nın müttefiği olan ülkelerde ve birçok tarafsız ülkede dağıtılıyordu (Almanya içinde resmi olarak pek dağıtılmamış!) 1941'e kadar ABD'de de dağıtılmış. Cepheden taze ama haliyle taraflı haberler veren dergi çok kaliteli kağıda basılıyor ve bol fotoğraf içeriyordu. Her sayının 8 sayfası renkli basılıyordu ki o tarihlerde böyle bir şeye az rastlanıyordu. Tirajı milyonları bulan derginin basıldığı 30 kadar dil arasında sanırım Türkçe de vardı. Bende de bir iki düzine kadar vardı bu dergilerden, bunların kaçı Türkçeydi, şimdi hatırlayamadım. Ayda iki kez basılırmış (bunu da yeni öğrendim). Müttefiklerin de benzer dergileri vardı (galiba birinin adı Victory idi).

Farkedeceğiniz gibi uçlarda dolaşıyorum: daha önce çok az yazısı olan (sözsüz!) Thomas Ott albümlerini çevirip sunmuştum. Buradaki albümdeki balonlarda da aksine öyle çok laf var ki (üşenmedim saydım -diyeceğim ama doğru olmaz, aslında "Word" benim için saydı: 8.100 kelime varmış!) akıcı bir dili olmasına rağmen bir türlü bitmek bilmedi! Tüm Thomas Ott albümlerinde bu albümün bir ya da iki sayfasını dolduracak yazı yoktur! Latife yapıyorum tabii. Sunduğum albümleri sözcük sayısına göre seçmem, hoşuma gittikleri için seçerim. Seçtikten sonra da bazen birden fazla albüme dağılmış olduklarını farkederim ama pişman olmam, çünkü iyi bir seçim yaptığıma inanırım. Bu son paragrafı da öylesine bir dertleşmeye ayırmış oldum.

"19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı"nızı şimdiden kutluyorum.
İyi okumalar dilerim,
Saygılarımla.
 
Son düzenleme:

azizelaziz

Çeviri & Balonlama
11 May 2012
203
6,682
Not: İlk paylaşımlarıma bakıldığında ben de sizin gibi sunum yapmaya çalışıyordum. Ancak, kitap gecikiyor diye sonraları bundan vazgeçtim. Bundan sonraki paylaşımlarımda (tabii siz de müsait olursanız) romanlardaki "önsöz" misali, güzel sunumlarınızı benim kitaplar içinde yapabilirseniz çok sevinirim!
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231
Not: İlk paylaşımlarıma bakıldığında ben de sizin gibi sunum yapmaya çalışıyordum. Ancak, kitap gecikiyor diye sonraları bundan vazgeçtim. Bundan sonraki paylaşımlarımda (tabii siz de müsait olursanız) romanlardaki "önsöz" misali, güzel sunumlarınızı benim kitaplar içinde yapabilirseniz çok sevinirim!


Sevgili "azizelaziz", öncelikle iltifatınız için teşekkür ederim.

Kapakları çeviriye başlamadan önce hazırladığımdan, bunun beni motive ettiğinden ve işi daha zevkle, sıkılmadan kotarmama yardımcı olduğundan bahsetmiştim. Sunum yazılarını da kitabı sunarken yani son aşamada hazırlamıyorum. Çeviriyi yaparken damla damla ortaya çıkıyorlar, buna 'demleniyorlar' da diyebilirim. Başta ne yazacağımı ben de bilmiyorum. Çeviri ilerledikçe sağdan soldan topladığım bazı bilgi kırıntılarını, konuyla ilgili hafızamdaki bilgilerle harmanlayarak bir taslak sunum iskeleti hazırlıyorum. Çeviri ilerledikçe bu iskeletin aralarını doldurup olgunlaştırmaya çalışıyorum. Diyardaşlarıma yanlış bilgi veririm diye korktuğumdan bahsetmiştim. Belki de istemeden bunu yapmışımdır, kim bilir. Bu nedenle harcıalem kaynakların yanı sıra kıyıda köşede kalmış kaynaklara ulaşmaya çalışıyorum (bu bazen Almanca bir akademik tez bile olabiliyor!). Bu arada ben de çok şey öğreniyorum. Sunumu bilgiçlik taslar gibi yazmamaya, bu arada antipatik olmamaya gayret ediyorum, ne de olsa ben de bazı şeyleri araştırırken öğreniyorum. Lüzumsuz uzunluktaki bilgileri kısaltıyorum. Bunlar birer ansiklopedi yazısı ya da akademik yazı olmadığı için dipnot kullanmıyorum. 66 yaşına gelmeme rağmen imla kuralları için hala TDK sitesine vs göz atıyorum (yine de kural hataları yapmışımdır).

Özet olarak bu sunum yazıları çeviri sırasında ortaya çıkıyor. Bir de bazen konuyla ilgili birçok kişinin bilebileceği bir hususu bilerek sunuma eklemiyorum. Bundaki amacım hem yazıyı lüzumsuz yere daha fazla uzatmamak hem de bu eksiği bir cevabi mesajla diyardaşlarımın tamamlamasını beklemek, yani katılım sağlamaya çalışmak. Bazen öyle de oluyor. Çok uzun veya çok kısa yazmak da istemiyorum, son zamanlarda ölçüyü tutturdum sanırım. Bir de muhtelif kaynaklardan öğrendiğim bilgileri oradan kopyala yapıştır şeklinde alıntılamamaya gayret ediyorum, kendi cümlelerimle ve sohbet tarzında aktarmaya dikkat ediyorum.

Kısaca tekrarlarsam sunumlar çeviri sırasında yavaş yavaş oluşuyor ('demleniyor'). Yani hazır, bitmiş bir çeviriye sunum hazırlamam çok zor, güzel de olmaz zaten. Bu durum doğum günü ve vefatlar için yazdığım mesajların ne kadar kısa ve kuru oluşundan anlaşılıyor. Ne yazacağımı bilemem. Bu konuda beceriksizim galiba.

Saygı ve Sevgilerimle.
 
Son düzenleme:

Marcovaldo

Yeni Üye
21 Mar 2022
8
17
Çarpıcı ve öğretici bir hikayesi olmasının yanı sıra; savaşın bağrındaki bir ailenin farklı duygu ve düşüncelerle birbirinden ayrışmasını bize dolambaçsız bir şekilde gösteren bu çizgi romanı bizlerle buluşturduğunuz için çok teşekkür ederim sayın scanfan. Hollandalıların da Endonozya'da insanlara neler yaşatmış olabileceği ile ilgili düşünürken buldum sonra kendimi. Dünya zalim bir yer. Çizgi romanlar ise iyi ki var. Siz de...
 
Son düzenleme:

Dindar Diker

Çeviri & Balonlama
11 Nis 2009
2,444
8,365
İzmir
Adı sanı duyulmadık, ülkemizde yayınlanma olasılığı neredeyse hiç bulunmayan, ustaca seçilmiş bu güzel kitaplarınıza hayranım, üstadım.
Sizin yazılarınızı okurken kitabı da okumuş gibi oluyorum. :)
İlgiyle ve beğeniyle takip ediyorum paylaşımlarınızı.
Çok teşekkürler.
 

pam

Aktif Üye
27 Kas 2009
169
504
Sanki Tenten'nin bir macerasını okuyormuş gibi hızlıca insanı içine alan sonrasında öğretici, sürükleyici ve trajik bir öykü.
2. Dünya savaşında Almanya, Rusya ve Doğu Avrupa cephelerinde neler yaşandığını az çok bilirken Hollanda'da yaşananlar (açlık kışı, batı avrupadaki nazi propagandaları, Hollandalı nazi birlikleri, Endonezya...), savaş yıllarında farklı taraflara savrulup giden aile bireyleri...
Okuduktan sonra arşivime kattığım eserlerden biri oldu. İleride yeniden okur veya okuturum.
@scanfan eline emeğine sağlık. Çok güzel bir çeviri, balonlama ve paylaşım.
Teşekkürler....
 
Son düzenleme:
Üst