Independenta Tanker Kazası (15 Kasım 1979)

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,577
34,703
İstanbul
50267397967_28cc4d6d0e_w_d.jpg

14 Kasım'ı 15 Kasım'a bağlayan gece saatler 05:30'u gösterirken, Libya’dan aldığı 96 bin tonluk ham petrolü Köstence Limanı'na götürmek için boğazdan geçen 150 bin grostonluk Rumen tankeri "İndependenta", Karadeniz yönünden gelen Yunan kosteri Evriali’yle çarpışır.
Türkiye'nin en karışık dönemlerinden birinde gerçekleşen kazada, Kabataş ve Kadıköy cephesine bakan evlerin camlarının tamamı patlamanın etkisiyle tuzla buz olur. Sahilden uzakta bulunanların bir kısmı depremden; bir kısmıysa ülkenin bulunduğu durum nedeniyle bir dış gücün büyük bir patlama yaptırdığından şüphelenir.
96 bin tonluk ham petrolün aktığı deniz yanmaya başlar. Gemi de tamamen yanar ve kullanılamaz hale gelir. Geminin ölen 43 mürettebatından bazılarının cesedi ilerleyen günlerde yanmış halde kıyıya vurur.
Kopkoyu bir duman bulutu İstanbul semalarını zapt eder. Gökyüzü uzun bir süre mavi yüzünü göstermeyecek, siyaha yakın gri tonuyla gizlenecektir. Deniz canlılarının ve havaya karışan kimyasal çıkışın verdiği zararlar ise olayın sıcağında hemen hemen hiç kimsenin aklına gelmez.
İkinci bir patlamayı düşünmeksizin sahil şeridi insanlarla dolar. Kadıköy/Altıyol'dan bile gözlenebilen kaza Kasım ayında olmasına rağmen sahilden sıcak vurmaya başlar; kıyıda yürüyenler sahilde cam kırıklarına rastlar.
Meydana gelen patlamadan ve sıcaktan dolayı binanın O Linneman adlı ustanın yaptığı kurşun vitraylar da hasara uğrar. 1983'ün sonunda dört dış cepheyle iki kulenin restorasyonu tamamlanır.
Kazanın 22.gününde gemide sıkışan petrol ilki kadar olmasa da yine büyük bir patlamaya yol açar. Tanker bir ay boyunca yanmaya devam ederken söndürme çalışmaları da ağır aksak sürer. Kaza sırasında denizden çekilen sular, römorkorlar aracılığıyla tankerin söndürülmesinde kullanılır.
Zaman geçtikçe her şey normale dönmeye başlar ancak denize akan ham petrol o kadar çoktur ki aylarca bir tabaka olarak Boğaz'da yüzer. Deniz dibinde yaşayan canlıların ölüm oranının %96 olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle İstanbul halkı uzun süre balık yiyemez.
Olaydan sonra İstanbul-Kadıköy, İstanbul-Haydarpaşa, İstanbul-Adalar, İstanbul-Yalova ve Mudanya vapur seferlerinin tümü iptal edilir. Kara yollarındaki sıkışık trafiği engellemek için tüm İETT otobüsleri ile resmî araçlar Anadolu yakasında oturan vatandaşları kentin Avrupa yakasına taşımak üzere görevlendirilmişlerdir.

*Alıntıdır.

50267393257_2dc11d3193_o_d.png
 

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,577
34,703
İstanbul
50266575128_77e0751dca_w_d.jpg


Çocukken kazadan yıllar sonra, bu geminin sadece 2 yada 3 metre yakınında balık tutmuşluğum vardır. O zamanlar kamaralı bir teknemiz vardı, sanırım çevresinde bir balık akımı olmuş olacak ki babam saatlerce çevresinde dönmüş durmuştu. Bana sanki korku filmlerinden fırlamış gibi oldukça ürkütücü gelmişti o zamanlar ve ne zaman bu tankerden bahsedilse aklıma hep o balıkta yaşadığım gerilimli saatler gelir..

Independenta Tanker Kazası (Gırgır / 3 Temmuz 1983 / Sayı 565)

50267429012_b41fbb971f_w_d.jpg
 

tayyare

Yönetici
22 Nis 2019
868
16,201
Ailemin evinden çocukluğumda evimizin arka pencerelerinden boğazı olmasa da Boğaziçi Köprüsünün ayaklarını (bayağı uzakta olmamıza rağmen) görebiliyorduk. Patlama gürültüsü yatağımızdan fırlamamıza denen olmuş, alevler evden neredeyse tüm açıklığıyla görünmüş (tam da köprü bacaklarını gördüğümüz hizada), ailecek ilk tepkimiz "köprüyü havaya uçurdular" olmuştu... Birkaç gün güneş görmeden kalın bir duman kitlesinin altında gidip gelmiştik okula.

Geminin enkazı, yanlış hatırlamıyorsam, 80'lerin sonlarına kadar kaldırılamamıştı.
 
Son düzenleme:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,577
34,703
İstanbul
Geminin enkazı, yanlış hatırlamıyorsam 80'lerin sonlarına kadar kaldırılamamıştı.
Anılarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim üstadım. Gazetede yazdığına göre; enkaz Nisan 1987'de Tuzla'ya doğru çekilmeye başlanmış.

Bu arada 1979'da çekimleri devam eden Kemal Sunal'ın başrolde oynadığı "Korkusuz Korkak" filminin bir sahnesinde de Independenta'nın dumanları görünüyormuş. O filmi sayısız kez izlesem de hiç dikkatimi çekmemişti. Bunu da notlarımız arasına ekleyelim. :)

50268153436_2311b58092_o_d.png
 

GüvenGüven

Süper Üye
19 Ocak 2010
1,093
5,322
Bandırma
Bizimkiler de patlama olduğunda sarsıntıyı ve patlamanın şiddetini Beylerbeyi'nde hissetmişler. Ben yokum tabi o devirde, spatyomda ışığım henüz. O yüzden Independenta Faciası'nı dayımın anlattıklarından aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarıyorum. Her neyse dönelim konuya; patlama gerçekleştiğinde bizimkiler evde toplanmış Papillon/Kelebek filmini izliyorlarmış. (Şimdi Baltimora Üstadım yazınca dikkatimi çekti; ya sabahın beş buçuğunda evde toplanmış, klasik sinema aşkıyla yanıp tutuşan bir ailem var ya da saat konusunda bir tutarsızlık var...) Film dayıma binbir güçlükle yurtdışından gelmiş ve söylediğine göre filme büyük meblağlar ödemiş. Adeta evde gala gecesi düzenlenirken o sırada patlama olmuş. Akıllara ilk gelen şey; Beylerbeyi Sarayı/Boğaziçi Köprüsü ya da Askeri Okul'a terör saldırısı düzenlendiğiymiş...

Herkes patlamanın derdine düşünce o hengamede film makinesi makara sarmış. İnsanlar camda pencerede, film makinesi sarıyor da sarıyor... Sabahın beş buçuğunda bütün Beylerbeyi'nin camda pencerede gecelikle, pijamayla olduğunu düşünüyorum da o günlerde dünyaya gelmemiş olmamda büyük hayır varmış... Papillon da tamiri mümkün olmayacak biçimde hasar görmüş ve film şeritleri çamaşır ipine dönmüş.

Dayım da yıllarca peşinden koştuğu Papillon'un sonunu getiren Independenta'ya intikam yemini etmiş olacak ki; elde kamera hemen her gün yangını görüntülemeye gidiyormuş. Derken yine Baltimora Üstadım'ın yazısına başvurarak; 22. günde gerçekleşen patlama olduğunda dayım yine çekim yapıyormuş.

Dayımda hem yangının hem de 22. günde gerçekleşen ikinci patlamanın 16 milimetre filmleri ve fotoğrafları var. Belki yıllarca peşinden koştuğu Papillon'a doyamadan kaybetmenin acısıyla yıllarca o filmleri gözü gibi sakladı da şimdilerde nerelerdedir... Peşine düşüp burada paylaşacağım dostlar.

Şimdi de video ve fotoğraflara ulaşana kadar gelelim kaza hakkında ulaşabildiğim teknik detaylara:

- Kaza 15 Kasım 1979'da gerçekleşiyor ve kaza saati olarak 04:35 kayda alınmış. Genelde yerel saat girilir böyle olaylarda ancak CET mi, İstanbul saati mi; emin olamadım.

- Alman kayıtlarına göre ikinci patlama 14 Aralık'da gerçekleşmiş. Resmi olmayan saat 22:40. Bu tarz belgelerde İtalyan kayıtları en düzgün ve doğru tutulmuş kayıtlardır (olayda İtalyanlar'ı suçlu gösterecek bir taraf bulunmadığı sürece) ancak kaza ile ilgili İtalyan kayıtlarına ulaşamadım.

- Resmi adıyla MT Independența hiç de öyle ufak tefek bir gemi değilmiş. 283 metre boyundaymış ve kaza olduğunda 93.800 ton ham petrol taşıyormuş.

- 7400 ton çelik taşıyan Yunan bayraklı Evriali 3 ve 4 numaralı tankların arasından, sancak yönünden bindirmiş. İşte burası çok ilginç; kılavuz kaptan Dinçer Sümerkan kazanın gerçekleşmesine bir kaç mil kala misafir gemiden ayrılmış. Ayrılırken yönerge olarak 260 derece sancak vermişse de, Yunan bandıralı gemi 160 derece iskele takip ederek turnayı gözünden vurmuş.

- 46 kişilik mürettebattan ancak 3 kişi kurtulabilmiş. Kazada yaşamını yitiren mürettebattan cesetleri karaya vuranlar olmuş.

- Yunanlı kaptan Alekos Adamopulos 7 ay süren mahkeme sonucunda ölümlü deniz kazasına sebebiyet vermekten 20 ay hapis cezasına çarptırılmış ancak uluslararası denizcilik yasaları gereği hüküm para cezasına çevrilmiş.
 

gurcansarı

Çeviri & Balonlama
10 Tem 2010
587
3,695
istanbul
Patlama olduğunda Zeynep Kamil'deki evimizde oturuyorduk. Kaloriferlerimiz yanmadığı için kullandığımız 2 çubuklu elektrik sobasının üstünde annemle ekmek ve peynir (Manyas peyniri) kızartıyorduk (O zamanlar gece yarısı kahvaltılarımız olurdu, zaten ben de genelde sabaha kadar kitap okurdum.). Sırtımız cama dönüktü. Birden bire odaya güneş doğdu, nooluyo diye arkamızı döndük ve resmen güneşin doğduğunu gördük. Aslında duymamış olmamız da imkansız ama ilginçtir patlama sesini hiç hatırlamıyorum. Yalnız cama dokunduğumu ve camın ısındığını hatırlar gibiyim.
Daha sonra babaları veya yakın akrabaları balıkçılıkla uğraşan arkadaşlarımdan bir çok balıkçı teknesinin enkazı yağmaladığını da duymuştum. Ama herhalde bu ilk patladığı ve yandığı zamanlarda olmamıştır diye düşünüyorum.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,577
34,703
İstanbul
Dayım da yıllarca peşinden koştuğu Papillon'un sonunu getiren Independenta'ya intikam yemini etmiş olacak ki; elde kamera hemen her gün yangını görüntülemeye gidiyormuş. Derken yine Baltimora Üstadım'ın yazısına başvurarak; 22. günde gerçekleşen patlama olduğunda dayım yine çekim yapıyormuş.

Dayımda hem yangının hem de 22. günde gerçekleşen ikinci patlamanın 16 milimetre filmleri ve fotoğrafları var. Belki yıllarca peşinden koştuğu Papillon'a doyamadan kaybetmenin acısıyla yıllarca o filmleri gözü gibi sakladı da şimdilerde nerelerdedir... Peşine düşüp burada paylaşacağım dostlar.
Şayet bu çok kıymetli film ve resimleri bizlerle paylaşırsan çok memnun olurum Güvencim. Sende ne kadar çok cevher olduğunu biliyorum ama gene de her seferinde beni şaşırtıyorsun canım kardeşim. :) Her şey için tekrardan çok teşekkür ederim. Saygılar..

Aslında duymamış olmamız da imkansız ama ilginçtir patlama sesini hiç hatırlamıyorum. Yalnız cama dokunduğumu ve camın ısındığını hatırlar gibiyim.
Daha sonra babaları veya yakın akrabaları balıkçılıkla uğraşan arkadaşlarımdan bir çok balıkçı teknesinin enkazı yağmaladığını da duymuştum. Ama herhalde bu ilk patladığı ve yandığı zamanlarda olmamıştır diye düşünüyorum.
Sevgili üstadım, ben o zamanlar yaklaşık 7 yaşındaydım ve bu olayla ilgili tek hatırladığım ertesi gün gazetede gördüğüm insanı dehşete düşüren cehennemvari görüntüler. Biz babamla balığa gittiğimizde sene ya 1981'di ya da 1982.. O gün Independenta'nın orada babam uzun oltayla bayağı lüfer tutmuştu. Bir de sanırım orada yuva mı yapmışlar ne? Bir sürü camgöz diye tabir edilen köpek balığı da istemeden oltalara gelmişti. Benim Independenta denince aklıma kaza gününden daha çok babamla çevresinde tekne ile dolaştığımız o gün geliyor ve o gün yaşadığım ürpertiyi sanki bugünmüş gibi hissediyorum. Tabi ki bunu babama asla söyleyemedim zira balıkta sıkılacağım için babam pek beni götürme taraftarı değildi. Ben de ona kesinlikle sıkılmayıp, dönmemiz için tutturmayacağıma söz vermiştim. :) Kıymetli anılarınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim. Saygılar..
 

melih_

Onursal Üye
24 Ara 2015
1,206
3,846
Osmaniye
İndependenta tankerinin kalıntılarının kaldırılması da bayağı bir olay olmuştu o yıllarda, sanırım 1987 yılıydı.

İlginç bir bilgi de gemiye isim verme ve gemiye indirme sırasında yaşanmış. O dönemin Romanya Cumhurbaşkanı Nikolay Çavuşesko'nun eşi Elena geminin bordasına gelenek üzerine vurduğu şampanya şişesi kırılmamış. Bu da kötüye yorumlanmış.

Kemal Sunal'ın Korkusuz Korkak filminden bir kare paylaşarak yazıma son vereyim. Arka planda dumanlar...

Ddxk.jpg
 
Son düzenleme:

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,577
34,703
İstanbul
İlginç bir bilgi de gemiye isim verme ve gemiye indirme sırasında yaşanmış. O dönemin Romanya Cumhurbaşkanı Nikolay Çavuşesko'nun eşi Elena geminin bordasına gelenek üzerine vurduğu şampanya şişesi kırılmamış. Bu da kötüye yorumlanmış.
Bu ilginç anekdot için teşekkürler Üstadım.
Sanırım esas uğursuzluk bu olaydan sadece 2 yıl sonra; eşi Nikolay Çavuşesku ile beraber halk tarafından gerçekleştirilen Romanya devrimiyle beraber idam edilmeleri olmuştur. Öyle ki Elena Çavuşesko Modern Romanya devleti tarafından idam edilen tek olmuş. (Bu arada eklenilen resim görülmüyor, bilginize sunulur.)
 

melih_

Onursal Üye
24 Ara 2015
1,206
3,846
Osmaniye
Bu ilginç anekdot için teşekkürler Üstadım.
Sanırım esas uğursuzluk bu olaydan sadece 2 yıl sonra; eşi Nikolay Çavuşesku ile beraber halk tarafından gerçekleştirilen Romanya devrimiyle beraber idam edilmeleri olmuştur. Öyle ki Elena Çavuşesko Modern Romanya devleti tarafından idam edilen tek olmuş. (Bu arada eklenilen resim görülmüyor, bilginize sunulur.)

Teşekkürler azizim, resmi tekrar yükledim. Film seyrederken arka planda ne olduğunu düşünür dururdum demek buymuş.
Geminin enkazının kaldırılması o dönemde yılın olaylarından biri olmuştu sanırım, Haliç'in temizlenmesi gibi bir şeydi bu :) Tam 27 sene devamlı yanan bir geminin enkazıydı tabi ki olay olacaktı. Bir de geminin ismi bana çok şaaşalı gelirdi. İndependenta. Off ne kelime be der dururdum.
Meğerse bağımsızlık ateşi demekmiş. Çok "afili" be! :))
 
Üst