İlk Televizyon Reklamı!

[Motion]

Dünyanın ilk televizyon reklamı 87 sene önce
bugün yayımlandı!​

Dünyanın ilk televizyon reklamının yayımlanmasının üzerinden tam
87 sene geçti.

Televizyon reklamları ilk kim tarafından düşünülmüş çok net olmamakla
birlikte ilk televizyon reklamı nerede ve nasıl gösterildi bellidir. ilk
Televizyon reklamı, Londra’da Olympia salonlarında 5 ve 13
Kasım 1930 tarihleri arasında yapılan “Saç Modası Festivali”
sırasında, Baird Co. şirketince kurulan kapalı devre televizyon
yayınları sırasında gösterildi. Bu yayında, Eugene Ltd.
tarafından üretilen malzemelerle, saçlara yapılacak permanın ne
denli uzun ömürlü olacağı anlatılıyordu.

Düzenli Televizyon yayınları arasında ilk Televizyon reklamı ise,
1 Temmuz 1941’de New York’ta, NBC'ye ait WNBT'de yayınlandı.
Ekrana Bulova marka bir saat görüntüsü geldi ve bir spiker,
bu statik görüntünün üzerine reklam spotunu okudu.

Bulova Saat

"Bulova Saatleri"nin reklamı Brooklyn Dodgers ve
Philadelphia Phillies arasında oynanan beyzbol maçının
hemen öncesinde ekranlara geldi. O sırada New York’ta sadece
4 bin televizyon bulunuyordu. Firma reklamı yayımlatmak için
kanala 4 dolar, TV istasyonlarına ise 5 dolar ödedi.

Reklamın masrafı günümüz enflasyonuna göre ayarlandığında 147
dolar ediyor! Reklam 20 saniye sürüyordu ve
toplam maliyeti 9 Dolar'dı!.
www.youtube.com/watch?v=lsjc2uDi1OI

NBC şirketi de, ilki 27 Haziran 1941’de yayınlanan bir
reklamlı program kampanyası başlattı. Bu kampanyada, isteyen firma
için bir saat süreli program düzenlenebiliyordu. Arasına reklam
spotlarının serpiştirildiği bu tür bir program için, stüdyo ve yapım
masraflarının dışında 120 dolar alınıyordu. O dönemde yalnızca 4 bin
700 adet Televizyon alıcısı bulunduğunu göz önüne alırsak, bu ücretin
hayli astronomik olacağı kendiliğinden anlaşılacaktır. Yine de "Ivory
Sabunları", "Bulova Saatleri" ve "Adam Şapkaları" bu tür
programlar yaptırmaktan kaçınmadılar.

İlk renkli Televizyon reklamı, ise İngiltere’de,
ATV şirketince 15 Kasım 1969 günü yayınlandı.
“Birds Eye” marka bezelyelerin tanıtıldığı 30 saniyelik bu filmin
yapımcılığını Lintas Reklam Ajansı üstlenmişti. Bu ilk renkli Televizyon
reklamı için "Birds Eye" firması, ATV şirketine 23 sterlin ödedi.

"Birds Eye" markasının 1960'larda ki bazı reklamları...
Siyah Beyaz'dan - Renkli'ye... (Son iki reklam da ki çocuk
oyuncu

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

'dir!)
www.youtube.com/watch?v=POWxoonI5VE

Peki Türkiye'de ki ilk televizyon
reklamı hangisi?

Türkiye'nin ilk reklam filmi, meyve suyu üreticisi
Meysu için çekilmişti!
www.youtube.com/watch?v=t3277XLuYos

Sevgilerimle...



​

Not :
Dünyadaki İlk televizyon yaklaşık 91
yıl önce (1926) İskoç mucit
John Logie Baird tarafıdan icat
edilmiştir.

1937 yılından itibaren mekanik TV
yerine, elektronik yayın yapan TV
kullanımına geçilmiştir. O tarihe
kadar her iki tür televizyon da
kullanılmıştır.

ABD’nin en büyük spor organizasyonu
olarak bilinen Amerikan futbolu finali
Superbowl’da 2016 yılında 30 saniyelik
bir reklam şirketlere 5 milyon dolara
mâl oldu!



Kaynaklar :

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[scanfan]

Şişede satılanlarının yanı sıra Meysu'nun bir de piramite benzeyen Tetrapak ambalajlarda satılan meyve suları vardı, pipet saplamalı! O meyve sularının tadını şimdi damağımda hissettim. Zaten isteseler bile o tarihte çok zararlı bir ürün üretemezlerdi! Zira Türkiye "nişasta şekeri" ile tanışmamıştı henüz. Daha doğrusu bazı büyük marketlerde pasta yapımı için filan satılırdı da çok pahalıydı, ithaldi galiba. Sonradan Türkiye'de de bolca üretilip aşırı derecede ucuzlayınca gofretten gazoza her mamulde kullanılır oldu, bunun sonucunda da "diyabet" ülkemizde son yirmi yılda 7-8 kat arttı! Eski meyve suları ve gazozlarda "pancar şekeri" kullanılırdı, o da pek matah bir şey değil ama nişasta şekeri kadar zararlı da değildi. Bir de koruyucu ve katkı maddeleri galiba bugünkü kadar çeşitli ve yaygın değildi. Belki yanılıyorumdur ama Meysu acaba o zaman pek katkı maddesi kullanmayıp sadece "pastörizasyon" mu yapıyordu? Sanki hep geçmişi övüyormuşum gibi bir duruma düşmek istemem, geçmişin her şeyi de harika değildi tabii, çok berbat yönleri de vardı. Ama "gıda güvenliği" açısından bugünden daha iyi olduğuna kalıbımı basarım. Geçen gün kanserle ilgili bir alanda (radyoterapistti galiba) çalışan bir akademisyen TV'de meyve sularının besleyici bir değeri olmadığından ve tamamının yapay olduğundan bahsetti, ve şöyle devam etti: "Orman meyveli diye bir çeşit var, dünyada o kadar meyveyi verecek orman var mı ki? İnsan bunu düşünse uyanır zaten!"

"İlginç bilgiler için teşekkürler sevgili "Motion", Türkiye'de ilk TV reklamının Meysu için çekildiğini bilmiyordum. Sinemalarda film aralarında birazcık daha uzun versiyonları gösterilirdi gerçi, demek o filmleri kısaltıp TV'ye de vermişler.
​

 

[savok]

Mükemmel bir bilgilendirme olmuş...
Yeni şeyler öğrendim ve keyifliydi.
Teşekkürler sevgili motion.

 

[abolardis]

Çok değerli ve güzel bir paylaşım.Çizgi roman severlerin genelinin entellektüel bilgi birikimi , bilimsel ve kültürel merakları ,zeka seviyeleri yüksek oluyor.Bende şahsen özel hayatımda kitap kurdu bir insanım.Kitap okumayı iş edinmiş gibiyimdir.Kitaplar benim hayatımın vazgeçilmezleridir.Bir gazeteci geçen haftaki yazılarından birinde çizgi romanlar yazmak isterdim şeklinde bir yazı kaleme almıştı.Keşke dedim. Keşke.Önemli bir yazarın siyasal eğilimleri önemli olmadan bir çizgi roman karekteri yaratması çok önemli bana göre.Forum sitelerinde yazılan hemen her yazıyı şahsen okumaya gayret sarfediyorum.Bu anlamda yazılan yazılardan kişilik profilleri zaten az çok şekilleniyor.Bu anlamda mikro tarih diyemeyeceğimiz ancak reklam tarihi açısından bir ilki araştırmanız zaten çok değerli Bu alan çok merak edilen ama az bilinen gerçeklikler taşıyor.Araştırmak için merak , merak için ilgi , ilgi için birikim gerekiyor.Bunları harmanlayabilmek için de muhakeme yeteneği.Öncelikle siz ve Scanfan Üstadımızı bu anlamda tebrik ediyorum.Katkılarınız , araştırma sonuçlarını paylaşmanız , ilginiz ve merak uyandıran konuları özenle seçmenizden dolayı.Gerçekten içtenlikle tebriklerimi her iki üstadımıza özellikle iletmek isterim.
BU ARADA İLK İNTERNET REKLAMI KONUSUNDA BİLGİNİZ VARMI ? BUDA MİKRO TARİH OLUR HERHALDE.
Saygı ve selamlarımızla.

 

[Baltimora]

Şişede satılanlarının yanı sıra Meysu'nun bir de piramite benzeyen Tetrapak ambalajlarda satılan meyve suları vardı, pipet saplamalı! O meyve sularının tadını şimdi damağımda hissettim.
​

Erken dönem çocukluğumun 70'lerin sonları unutulmaz içeceğiydi. Bu konu hakkında 13 sene önce Anılarım.net sitesinde bir yazı yazmış lakin başka bir platformda bundan bahsedilmediğini görünce içerlemiştim. Hatırlayan birini gördüğüm için mutlu oldum. Teşekkürler sevgili Scanfan, bu enfes lezzetli içecek bundan daha güzel anlatılmazdı.

 

[scanfan]

Erken dönem çocukluğumun 70'lerin sonları unutulmaz içeceğiydi. Bu konu hakkında 13 sene önce Anılarım.net sitesinde bir yazı yazmış lakin başka bir platformda bundan bahsedilmediğini görünce içerlemiştim. Hatırlayan birini gördüğüm için mutlu oldum. Teşekkürler sevgili Scanfan, bu enfes lezzetli içecek bundan daha güzel anlatılmazdı.

Ben de sizin hatırladığına sevindim, sevgili "Baltimora". Bu küçük piramit Tetrapaklarda satılan Meysu'ların çeşidi oldukça fazlaydı hatırladığım kadarı ile. Portakal, vişne, elma, mandalina, kayısı ve bir de domates suyunu çok iyi hatırlıyorum, zira çok kişi domates suyunu pek sevmediğinden sinemalarda o çeşit en sona kalırdı ve her zaman bulunurdu. Belki bu nedenle, belki de daha sağlıklı olduğunu düşündüğünden peder de bize sinemada antraktlarda hep domates suyu alırdı. Önceleri hiç sevmemiş, ayak diretmiştim, ama sonra alıştım. Şimdi bile domates suyunu diğerlerine tercih ederim.

O tarihlerde Hilton Oteli için İngilizce bastırtılmış bir Meysu tanıtım broşüründe yazanlar benim tahminlerimi doğruluyor sanırım. Broşürde doğal yetiştirilmiş meyvelerin sıkıldıktan sonra hemen şişelendiğini (muhtemelen pastörize edildikten sonra) yazıyor. En az 10 çeşitleri varmış. Aralarında domates suyu gözükmüyor, ama ben iyi hatırlıyorum vardı. Bugün meyveyi sıkıp şişeleyecek babayiğit bir firma çıkmaz herhalde, çıksa da, kâr edemez.

​

 

[Motion]

BU ARADA İLK İNTERNET REKLAMI KONUSUNDA BİLGİNİZ VARMI ? BUDA MİKRO TARİH OLUR HERHALDE.
Saygı ve selamlarımızla.

Sevgili "abolardis"
Bu istediğin bilgi maalesef internet'in derin sularına gömüldü!

Buna rağmen bu istediğin bilgiyi 2013 yılında "hatalı olmakla
birlikte" CHIP dergisi yayınlamıştı.

CHIP dergisine göre internet'in ilk reklamı bundan 20
yıl önce basit bir "banner"dı! O da şuydu:

The Wonderfactory'nin kurucusu
Joe McCambley'in 1994'de tasarladığı reklamda
"Farenizi hiç buraya tıkladınız mı?
Tıklayacaksınız!" yazıyordu...

Bu reklamın sponsoru "AT&T" firmasıydı.
Tıklanıldığında bir sanat müzesine yönlendiriyordu...

Bu banner şu sayfadaydı:

Yukarıda ki sayfa da aşağıda ki sitenin
alt sayfasıydı! (HotWired.com)

Bu site internet'de ki ilk
ticari dijital dergiydi...
(Bir tek burası kesin!)

HotWired.com, yukarıda ki banner'dan önce
IMC Telekom ve Volvo'nun reklamını yayınlamıştı.
AT&T'nin sponsor olduğu banner daha sonra yayınlandı!
(IMC Telekomun reklamı arşivde yok!)

Ama tabii ki bunların hiç birisi internet'in ilk reklamı değil!
Çünkü internet'de ilk reklamlar firmaların kendi
sitelerinde yayınladıkları ürün reklamlarıydı.
Onlara ise ulaşmak maalesef imkansız.

Örneğin; xerox.com, hp.com, ibm.com, sun.com, intel.com gibi firmalar
patır patır kendi sitelerini açmışlardı... Bu firmalar kendi ürünlerinin
reklamlarını zaten kendi siteleri üzerinde yapmaktaydılar.

Dolayısıyla ilk reklamın veya ilk "banner"ın hangisi olduğu bilgisi
"arşivde ki en eski banner hangisi" sorusu ile doğru orantılı!

O da Volvo ve AT&T'nin reklamını işaret ediyor!
Ama bu kesin değildir!

---------------------------------------------------------------------------

Bu da bONUS bilgi olsun!
İnternet'in ilk sitesi 2013'de tekrar yayına alındı!

İlk web sitesi, yani Tim Berners-Lee'nin World Wide Web'i,
CERN'de 20 Aralık 1990'da yayınlanmaya başlanmıştı. Ancak
gerçek anlamda halka açılması, 6 Ağustos 1991'de gerçekleşti.
Sayfa, hypertext tabanlı WWW projesinin nasıl çalıştığını
anlatmaktan fazlasını yapmıyordu...

CERN, ilk web sitesini artık çok ilkel kaldığı için yayından
kaldırmıştı. Ancak internetin gelişmesiyle birlikte dünyada
çok büyük bir devrimin ilk adımı olduğu fark edilince, 2013
yılında bu ilk site yeniden erişime

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

!

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Bu site yayına açıldıktan 17 gün sonra ilk ziyaretçisini aldı!

İlk web sitesi, sadece web sitesinin kullanımı hakkında bir kaç
linkten ibaretti. Tarihin bu en önemli adımlarından birinin
açılışında hiçbir tören yoktu. Sadece Tim Berners-Lee, siteyi
Usenet grubundaki arkadaşlarına haber verdi.

O zamanlar hiç birimiz, Google, Facebook, YouTube, Twitter
gibi sitelerin kurulup dünyayı yönlendireceğinden habersizdik!

Sevgilerimle...

​

Not :
CERN: Avrupa Nükleer Araştırmalar
Organizasyonu

Tim Berners-Lee: İngiliz fizik mühendisi
ve bilgisayar uzmanı. www’nin gelişimini
kontrol eden World Wide Web
Konsorsiyumunun (W3C) Direktörü
olarak görev yapıyor. 1955 doğumludur.


Kaynaklar :

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[abolardis]

Vallahi pes üstadım.Gerçekten tebrikler.

 

[kandraks53]

Türkiye'de ne içilir?.
Reklama ne gerek var?.
Varsa Rakı içilir..
O yoksa ne bulursan o içilir..