ZEPLİN Çizgi Roman Gazetesi

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,118
76,984
hiçbiryerde :)

(bülent tellan'ın Serüven Çizgi Roman Araştırmaları Dergisi'nin YAZ 2005 SAYISINDAN alınan makalesidir)
BİR ÇİZGİ ROMAN GAZETESİ DENEMESİ:
ZEPLİNÇizgi-Roman Gazetesi Zeplin’in ilk sayısı 7 Aralık 1991 tarihinde yayınlandı. Yedihafta boyunca Aybeniz Esen, Aydın Gündüz, Ayhan Dede, Bülent Morgök, Can Baytak,Çetin Şan, Ercüment Mesut, Erhan Erbey, Erhan Nuhoğlu, Fatih Hüseyinoğlu, Ferhat Ertürk,Güven Erkin Erkal, Hakan Alpin, Haluk Alpin, Humor Abi (Vedat Özdemiroğlu), KenanYarar, Mehmet Uğur, Metin Ferhan, Murat Bozkurt, Nuri Kurtcebe, Özgür Yici, Paçaro, RızaKuruüzümcü, Sefer Selvi, Sönmez Karakurt, Tarık Tolunay, Yıldırım Örer’den oluşan yazar ve çizer kadrosuyla yayınlanan gazetenin sahibi Hasan Gündüz, yazıişleri müdürü AydınGündüz, genel yayın yönetmeni ise Bülent Morgök’tü. 2000 liraya satılan 10 sayfalık gazete25 Ocak 1992 tarihinde yayınlanan 7. sayısından sonra kapandı.
Belki de ilk olarak Gazetenin iki logosu ve iki farklı isim bulunduğunu belirtmeliyiz.İkinci sayısından itibaren renklenen büyük logoda Zeplin Çizgi Magazin, büyük logonunsolunda yer alan ve Hindenburg Zeplini’nin düşüş anının resmedildiği küçük logoda daÇizgi- Roman Gazetesi Zeplinsözcükleri yer alıyordu.Gazetenin ilk sayısında adet haline gelen bir çıkış yazısı/manifesto bulunmamakla birlikte;
Humor Abi imzasını kullanan Vedat Özdemiroğlu, “Humordanmalar” köşesindekaleme aldığı yazısında Zeplin’e katılış macerasını ve yapacaklarını şöyle anlatıyordu:
“... TAM Honolulu’daki mizah dergilerini incelemek üzere kapsamlı bir geziyeçıkıyordum ki kod adı ZEPLİN olan gençler tarafından arandım. Bu gençler daha önceleri de zilime basıp basıp kaçıyorlardı. Neyse. Gençliklerine veriyorum. Efendim, ZEPLİN şu andaelinizde tuttuğunuz bir çizgi roman ağırlıklı gazete. Sağolsun bu arkadaşlar humor alanındakibitmek bilmez çalışmalarımızı Yeni Kaledonya üzerinden faksla öğrenmişler. Bana, “Humorabi, yeni bir mizah yayını çıkartacağız, bize lütfedip yazar mısınız?” dediklerinde doğrusu önceirkildim. Ürktüm. Tırstım. Şu gariban ülke zaten mizah dergisine batmış, bir yenisine daha gerek var mı diye kanma çıkıştım!.. Şu ortamda ÖZEL TV yayını filan düşünseler hadi neyse. Fakat bu gençlerin HUMOR girmiş kanına. Zaten, “Abi biz dergi değil gazete yapıyoruz,
üstelik ağırlık çizgi romanda, ayrıca bu işi kendi imkanlarımızla, kendi ayaklarımızın üzerindedeneyeceğiz.” diye de eklemişler. Doğrusu biraz rahatladım... Pencereyi açtım... Tuzlu ayraniçtim.. Mogadişu’da jogging yaptım.. Duş aldım... vs., vs..“SONUÇTA şu anda elinizde yeni bir gazete var...Ve ben bu gazetede işlerimden fırsat buldukça elimin humoruyla humor dünyamızı didik didik edicem. Humor dünyamızın arka sokaklarını İSKİ’den beter kazıp kazıp bırakıcam. Vurup vurup kaçıcam. Bende insaf yok. Bende aparkat yazılar var. Bende acıma duygusu yok. Elime düşene hiç acımam. Zaten mizahdünyası şu anda elimde rehine!.. Bildiklerimi açıklarsam yer yerinden oynar. Etna yanardağı yanımda sönük kalır. Piyasadaki dergileri su basar. Dergi yöneticileri dergilerini kayıkta yönetirler...”
Zeplin’in ilk sayısının kapağında Bülent Morgök’ün çizdiği (yaklaşık) tam sayfalık bir karikatür yer alıyordu. İlk sayının belirgin bir özelliği Morgök’ün son sayıya kadar devameden çizgi romanı “Hayırsever” dışındaki bütün çizimlerin, aynı sayıda başlayıp bitmesiydi.Gazete kapanana dek arka kapakta devam edecek olan “Çizgi-Roman Ustaları” başlıklı bölümde Aybeniz Esen’in, Fransız çizer Moebius’un çizgilerinden ve düşüncelerindenderlenmiş tam sayfalık çalışmasına yer veriliyordu.İkinci sayının kapağında Aydın Gündüz’ün “Çatı Katı” isimli tek sayılık çizgi romanıyer alıyordu.
Humordanmalar köşesinde “Humor Tarihimize Giriş” başlıklı yazıda 24 Kasım1870 tarihinde yayınlanmaya başlayan ülkemizin ilk mizah dergisi Diyojen’den başlayarak mizah tarihimize ilişkin bilgiler vermekteydi. Morgök’ün “Hayırsever” öyküsünün devamettiği dergide; Kenan Yarar’ın bilimkurgu temalı “Sınır” ve Murat Bozkurt’un “Soygun”isimli öykülerinin ilk sayıları yayınlanmaya başlamıştı.
Ferhan Ertürk’ün hazırladığı “Beyondthe Nonsense Entertainment Center” (Saçma Eğlence Merkezinin Ötesi) isimli köşe, İlk sayıda tek bir sütunken, ikinci sayıda tam sayfayı kaplamıştı. Sayfada Fantasy Rol Playingoyunu hakkında bilgi verilirken, bir yandan da bilimkurgu romanlarının tanıtımıyapılmaktaydı. Köşe, gazetenin hazırlıkları sırasında tanışan ve ortak zevkleri paylaşan (FRP, bilimkurgu,...) bir grup tarafından hazırlanmaya başlanmış, Türkçe kaynakların sınırlı olduğu bu alanda bir araya gelen grup, ilginin artması üzerine köşeyi tam sayfaya çevirmişti.
İkincisayıda “Çizgi-Roman Ustaları” bölümünde tanıtılan sanatçı Enki Bilal’di. Erdinç Ünlü veUğur Öncü’nün derleyip çevirdiği sayfada, Bilal’in Metal Hurlant dergisinden başlayanserüvenine ve çalışmalarına yer veriliyordu.Gazetenin üçüncü sayısının kapağında, Kenan Yarar’ın bir illüstrasyonu yer alıyordu.İç sayfalarda Yarar’ın “Sınır”, Bozkurt’un “Soygun”, Morgök’ün “Hayırsever” maceralarıdevam ederken, “Çizgi-Roman Ustalarından” sayfasında Devrim Zeynep Ateşer’indüzenlemesiyle, Caza’nın çalışmalarına yer veriyordu.
Vedat Özdemiroğlu, Humordanmalar köşesindeki yazısında önceki sayı başlattığı “Humor Tarihimize Giriş” yazılarına ara verip Milliyet gazetesinde 7 gün boyunca yayınlanan Perihan Çakıroğlu imzalı bir yazı dizisindenhareketle “Humorumuza Kaynak Sorunu” isimli yazısını kaleme alıyordu. Özdemiroğluözetle Çakıroğlu’nun “Mizahta Yeni Dalga” yazı dizisinde ulaşamadığı ve mizahta gerçektenyeni bir dalga yaratan yazar ve çizerlerin yayınlanmış eserlerini sıraladıktan sonra Türk mizahının “müzelik derneği” olan Karikatürcüler Derneği’ni eleştiriyor; derneğin ve dernek yönetimindeki isimlerin, mizah dergilerinde çalışanlara karşı yanlı bir tutum sergilediğini ilerisürüyordu.
“Çizgi-Roman Ustaları” sayfasında Erhan Erbey’in Manara’nın çalışmalarına yer verdiği dördüncü sayıda kapağı, Yıldırım Örer’in çizdiği Mad-Maxvari çizgi romanı“Brany”nin tam sayfa bir illüstrasyonu kaplıyor. Brany’nin kapaktaki çizimi bilimkurgusinemasından derin etkilenmeler ve göndermeler ile doluydu. Kapaktaki desende bir yandadört “Alien” yarı çıplak bir kadına saldırıyor, dev çöl kurtçukları bir ‘Kara şimşek’ benzeriotomobili yakalamaya çalışıyor, Brany bir motorsiklet çetesi ile dövüşüyordu. “Sınır” ve“Hayırsever”in devam ettiği dördüncü sayıda Murat Bozkurt’un çizdiği “Soygun”un son bölümü yayınlandı.
Gazetenin yeni bir köşesi de Güven Erkin Erkal tarafından yayınlanan“The Piyasa of Underground”du.
Humordanmalar köşesinde ise, “Çizgi-Romancılığın Ayak Seslerini Dinleyiniz” başlıklı yazısında Özdemiroğlu, bir yandan Türk mizah tarihiniGırgır , Diken, KalemveCemdergilerinden örnekler vererek anlatırken, bir yandan da artık devrinçizgi roman dergiciliği devri olduğunun altını çiziyordu. Özdemiroğlu, güncel gelişmelerişöyle aktarıyordu:“Zaman artık GIRGIR ŞABLONU dergicilikten sıyrılma zamanıdır. Şimdi bazıları şuanki haftalık dergilerde de çizgi-roman yok mu? Humorabi, diyebilir... Evet.. Tabii ki vardır.. Ancak hiç biri çizgi-romana yüzde 100!ü bırakın yüzde 50-60 bile yer vermez... 1991’in Aralık tarihi Humor tarihi açısından ilginç bir ay olacaktır. Önce aylık bir çizgi-roman dergisi olan Rr, kuşe kağıda basılı ve renkli olarak hemen arkasından da şu an elinizde olan ZEPLİN haftalık ve siyah-beyaz olarak yayına başladı. Birisi aylık, kağıt ve baskı açısından Batı lüksüne yaklaşmış, diğeri haftalık renksiz ve mütevazı ölçütler içerisinde. Birbirinden dış görünümleriyle oldukça farklı görülen, ama varmak istedikleri yol açısından Türkiye’de bir ÖNCÜLÜĞE şahitlik eden iki ayrı yayın..”
Beşinci sayının kapağında Aydın Gündüz’ün “Terörden işkenceden, tuttuğu takım yüzünden kaybedilen insan hayatlarına ilgisizlik had safhada... Kafamıza kan yağsaaldırmayacağız...” cümlesini taşıyan ve toplumsal vurdumduymazlığın ölçüsünü gösteren bir çalışması yer alıyordu. Humordanmalar köşesinde “Kim çizdi şu ilk karikatürü ?” başlıklı bir yazı ile karikatürün tarihçesine değinilirken; “Sınır”, “Hayırsever” ve “Cehennem SürücüsüBrany” devam ediyordu.
Hakan Alpin ve Haluk Alpin’in “Gelecek” isimli çizgi romanının ilk bölümünün yer aldığı sayıda, “Çizgi-Roman Ustaları” köşesinde Murat Bokzurt’undüzenlemesi ile Paolo Eleuteri Serpieri’nin çalışmalarına yer veriliyordu. “The Piyasa of Underground” köşesinde Çetin Şan’ın “Örülmeyen Saçların Hikayesi” başlıklı yazılarıyayınlanmaya başladı.
Gazetenin altıncı sayısının kapağında yaşça diğerlerinden daha büyük bir çizerin, NuriKurtcebe’nin (bize göre) eski bir çalışmasına yer verilmişti. Gazetenin ikinci sayısındayayınlanmaya başlayan Kenan Yarar’ın çizdiği “Sınır” tamamlanırken, “Hayırsever”, “Brany”
ve “Gelecek” devam ediyor, Ayrıca kapakta bir çalışması kullanılan Kurtcebe’nin “HaydanGelen Huya Gider” isimli tek sayılık bir çalışmasına yer veriliyordu.
Humordanmalar köşesinde Özdemiroğlu dünya mizah ve çizgi roman tarihçesinden söz etmeye devamediyordu. Zeplin’i Fransız mizah dergisi “Le Canard Enchaine” (Zincirli Ördek) ile ortak noktalarını, “sırtını büyük sermayeye dayamadan yayınlanıyor” olmalarını belirtenÖzdemiroğlu, bir yandan da okurların sorularını gazeteye göndermelerini böylece okur ile bir bağ kurulmasının gerekliliğinden söz ediyordu.
“Çizgi-Roman Ustaları” bölümünde MetinFerhan’ın düzenleme ve çevirisiyle Gaetano Liberatore’nin çalışmalarına yer veriliyordu.
Zeplin’in yedinci sayısını önceki sayılardan ayıran en belirgin özellik gazetenin boyutundaki değişmeydi. Gazete tam boy ölçüsü (38x56 cm) yerine tabloit (28x38cm)ölçüsünde yayınlanmıştı. Gazetenin künyesinin yanında küçük bir kutucuk içerisindedeğişiklik “Neden Küçüldük: Bayilerin gazetemize gerekli özen ve itinayı göstermemesindendolayı dergi ebatına indik!.. Zeplin”şeklinde değerlendiriliyordu. Ancak daha önce 10 sayfayayınlanan gazete boyutunu değiştirdikten sonra 16 sayfa olmuş böylece kullandığı kağıttanyüzde 20 tasarruf etmişti. Ancak gazetenin fiyatı değişmemişti.
Gazetenin kapağında içindekiçalışmalardan ve Nuri Kurtcebe’nin bir illüstrasyonundan oluşturulan kolaj çalışmasına yer verilirken, iç sayfalarda Kenan Yarar’ın “Elveda Sevgilim”, Nuri Kurtcebe’nin “Mars’daMars”, Bülent Morgök’ün “Hayırsever”, Yıldırım Örer’in “Brany”, Hakan ve Haluk Alpin’in“Gelecek” Rıza Kuruüzümcü’nün “Akvaryum” ve Mehmet Uğur’un “Kırmızı Pazartesi”isimli çalışmalarına yer veriliyordu. “Çizgi-Roman Ustaları” sayfasında Richard Corben’inçalışmaları sergileniyor, Güven Erkin Erkal ve Çetin Şan’ın hazırladığı “The Piyasa of Underground” ve Ferhan Ertürk’ün hazırladığı “Beyond the Nonsense Entertaintment Center”sayfaları da gazetedeki yerlerini koruyorlardı. Gazetenin yedinci sayısında dikkati çeken enönemli şey ise Humordanmalar köşesinin bu sayıda yer almamasıydı.
Zeplin’in yedi sayılık macerasına genel olarak bakıldığında iyi niyetli bir çabanın, piyasa koşulları yüzünden başarısızlığa uğradığını söyleyebiliriz. Gazete ölçülerinde, gazetekağıdına, kapaktaki logo hariç tek renk basılan Zeplin, “çizgi-roman’ın ayak sesleri”ninduyulmaya başladığı bir dönemde “öncülüğü üstleneceği” iddiasına rağmen çizgi romanokuru dışında okurlara ulaşabilmenin yollarını aramış; FRP, bilimkurgu, rock müzik köşeleri/sayfaları hazırlamıştı.
Sefer Selvi, Can Baytak, Erhan Nuhoğlu, Özgür Yici gibiçizerlerin karikatürlerine de yer vermesine rağmen; Moebius, Enki Bilal, Casa, Manara, PaoloEleuteri Serpieri, Gaetano Liberatore, Richard Corben gibi dünyaca ünlü çizerlerinçalışmalarını ve çizgi roman hakkındaki düşüncelerini de sergileyerek çizgi romanıngelişimine katkıda bulunmaya çalışmıştı.
İlk sayının yüzde 92,5’i çizgi roman ve karikatürlere, yüzde 5’i yazılara, yüzde 2,5’iise ilan ve diğer şeylere ayrılmıştı. Bu oran ikinci sayıdan itibaren yazıların miktarının artmasınedeniyle çizgi roman ve karikatürlerin yüzde 85, yazıların yüzde 12,5 yer kaplayacağışekilde değişecekti.
Gazetenin kapanmasındaki en büyük etkenin satışların düşüklüğü olduğu düşünülmelidir. Yedinci ve son sayıda ölçüsünü küçülten, sayfa sayısını azaltan, ancak fiyatında bir değişiklik yapmayan (kuramsal olarak küçülme ile fiyatını arttırdığını da ilerisürebiliriz) gazete reklam gelirinin de yeterli olmaması yüzünden kapanmak zorundakalmıştır.
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,118
76,984
hiçbiryerde :)
Doksanların başında okulum bitmiş işe başlamıştım,
güzel bir ilimizin küçük bir ilçesinin güzel bir köyünde...
istanbul'a oldukça uzak,bir köydü işte.
Yaklaşık iki ayda bir haftasonunu değerlendirmek için bir konser,
film falan ayarlayıp gidiyordum İstanbul'a.
Tabii o zaman şimdiki gibi internet, cep telefonu yok,
ilçe bayisine gelen gazete ve dergilerden takip etmeye çalışıyordum gündemi.
İstanbul'a geldiğim günlerde ise deli gibi kaset (sonra cd oldu ),
kitap,dergi,fanzin gibi şeyler alıyordum.
dönüp bir iki ayda bitiriyordum aldıklarımı..
''zeplin'' de o günlerde yapılan
''tewlo'',''nankör'',''deli'',''joker'',''Rh+'' gibi severek takip ettiğim,
ne yazık ki ömürleri kısa olan özgün çizgili işlerden biriydi.
zeplin ile aklıma böyle şeyler geldiği için paylaşmak istedim...





.
 
Son düzenleme:
Üst