Selahattin Duman - Köşe yazıları - 1998

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,232
Selahattin Duman - Köşe yazıları - 1998
Selahattin Duman - 1998 yılına ait köşe yazıları (2. Cilt)
Yazar: Selahattin Duman
1998 yılında Sabah gazetesinde çıkan tüm köşe yazıları
809 sayfa, s/pdf

DUMAN_1998.jpg




Gazeteci yazar Selahattin Duman'ın Sabah gazetesinde (eski Sabah gazetesi) 1998 yılında yazdığı köşe yazılarının tümü bu ciltte bir araya getirildi (buradaki yazılar doğrudan gazetedeki köşe yazılarıdır, kitaplarının taramaları değildir). Bunlara bir köşe yazısından ziyade küçük mizahi hikâyeler gibi bakmak gerekir.

12.2.2013 tarihli bir yazısından alınmış şu kısa bölüm, yazarın üslubu hakkında bir fikir verebilir.
"Vampirsin, dediler.. Deftere geçirdiler..
Hollywood, ortalama zekâmıza güvenip bu vampir dizisi veya filmi üretimine hız verdikçe bu işin kendiliğinden ritüeli de oluşuyor..
Nedir o ritüel veya kurallar?
Kendini vampire ısırttırmayacaksın.. Vampir milletinden biri gelip de senin boynunu kırttı mı kan kalır.. Dişindeki virüs senin kanına girer..
Aynen köpek ısırığıyla kudurduğun gibi vampir ısırığıyla da vampir olursun..
Başlarsın “kimin dötünü dişleyeyim de karnımı doyurayım..” diye dolanmaya..
Vampirliğin “ısıran tarafa” bir zararı yok..
Geri zekâlıları kültürel anlamda besleyen vampir dizilerinden öğrendiğimize göre kişi bir kez vampir oldu mu bir daha ölmüyor..
Daha doğrusu göğsüne kazık saplanmayınca ölmüyor..
Fenerbahçe, Galatasaray Avrupa’da maç kazandı da magandanın havaya sıktığı “kutlama kurşunu” balkonda çekirdek çitleyen vampire denk geldi, diyelim..
Yahut halk otobüsü durağa girdi de vampiri tekerinin altına aldı, diyelim..
Veya vampir kız, komşunun vampir oğlanına âşık oldu.. Kavuşamayınca tarım ilacı içti, diyelim..
Bu şekildeki ölümlerden sonra vampir yeniden hayata dönüyor.. İlla ki teneşirde yatarken göğsüne kazık saplanması lâzım.."


Selahattin Duman Yazıları Sıralı Liste
 
Son düzenleme:

dedo11

Onursal Üye
8 Nis 2013
1,795
4,725
Sayın scanfan 1. kitapta yazdıklarıma ek ;Selahattin Duman'ın yazıları için "Köşe Yazıları" nitelemesi pek uygun değil , "Gazete Yazıları" daha uygun. Ben elektronik kitaplığıma bu niteleme ile kaydettim. Çünkü "Köşe Yazıları" daha başka özellikler de içerir. Bu yazıların onlardan eksikleri çok , fazlası da çok. Keşke o günkü gazetelerden "Zülfü Livaneli" vb. yazarların da yazıları derlense ...
 
Üst