Esinlenmeler...

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
mc4jw7jg.png



Bilindiği gibi bu konuda üstadlar pek çoktur...:) Bu yüzden örneklerimiz ancak ve sadece naçizane olacaktır...


72nnde8n.png



N.B.: Image upload sitelerine bundan böyle ' ya da en azından tarafımızdan ' güvenilemeyeceği aşikardır, zira büyük emeklerle hazırlanılmış bazı çok önemli dosyaların büyük bir çoğunluğunun imajları maalesef bir kez daha yitirilmiştir... Bu, ikide bir su koyveren upload sitelerinin " This image is no longer available " ve benzeri uyarılarından ya da orijinal imajlar yerine gülünç logolarından bıktık usandık artık... Dolayısıyla;

_ Formumuzdaki bu ve benzeri bütün gülünç logolar kaldırılacak ve elden geldiğince orijinal resimler konulmaya çalışılacaktır, lakin malum olduğu üzere hiçbir image upload sitesine güvenilemeyeceğinden ' en azından şu an için güvenilir olduğu düşünülen ' bir dosya upload sitesine yüklenilip link olarak da sunulacaktır...

_ Forumumuzda her bir sayfa on bölümden oluştuğundan, her sayfadaki bütün paylaşılan imajlarımızın linki, ilişkili sayfadaki herhangi bir yerde tek bir link olarak sunulacaktır...

_ Ayrıca bundan böyle ' yazı olarak ifade edilebildiği müddetçe ' image yerine yazı kullanılacaktır...



İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Son düzenleme:

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,078
36,669
İstanbul
Çizgi romanın içinde yer alan panellerden birinin kapağa taşınmasına daha önce de rastlamıştım. Yine samim Utkan ustanın kapak çalışmalarıydı galiba.

Bu örnekte Samim Utkan'ın çizimi esinlendiği panelden daha güzel olmuş desem... :)

Bu tür örnekleri görmek hep keyif verici oluyor. Devamını görmek dileğiyle teşekkür ediyorum.
 

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
Bu esinlenme değil ki... İkisi de Teksas.

Biz daha önce ne demiştik_?... : )

Bilindiği gibi bu konuda üstadlar pek çoktur...:)

Lütfen bizi üstadlığa zorlamayınız...Paylaşımlarımız naçizanedir...Fakat bu defalık sizi kırmayacağız... : )

'Latife bir yana, seni gördüğümüze biz de çok sevindik sevgili dostum...'



3nnlvhkn.png



Artık üstadlığı başka arkadaşlarımıza bırakıyor ve soruyoruz...Bu kızlar birbirlerine benziyorlar mı ki_?... : )


kx8aknlv.png



İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Son düzenleme:

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
machine_code dostumu da "bir yerlerden"hatırlıyorum.

Sevgili Caretta, biz de sizi "bir yerlerden" hatırlıyoruz...Ayrıca hiç bir zaman da unutmamıştık ki zaten... : )

Bu tür örnekleri görmek hep keyif verici oluyor. Devamını görmek dileğiyle teşekkür ediyorum.

vqUK2vr.png


Bu kareler keyif veriyor gerçekten,
sağolun machine_code.
Yukardaki resimlerde "Tay Yayın"
logosu da "Monarch Books" logosuna
benziyor mu ne, öyle bir his oluştu.
Gerçi sık sık değiştiriyorlarmış logolarını ama...


Sevgili Direnc11 ve Yeryüzü, bu tarz bir paylaşımı bile beğendiğiniz için çok teşekkür ediyoruz...Bilindiği gibi bu işin üstadları var, onlar çok daha keyif verici paylaşımlarda bulunurlar ki, zaten biz de kendilerinden bekliyoruz açıkcası...

Ayrıca Sevgili Yeryüzü arkadaşın " his " sine katılmamak elde değil... Üstad işi bu değil ise eğer nedir ki_?... : )


w3laznai.png



Le Poète Maudit ' French ' / Il Poeta Maledetto ' Italian ' / Lanetli Şair

Fransızca kelimelerin her birine ' Le artikeline, Poète ismine,... ' üç tane ' s ' eklenirse ne olur_?...

Les Poètes Maudits ' French ' / Lanetli Şairler; Paul Verlaine' nin bir eseri...


qemnzg5x.jpg



Frères humains qui après nous vivez, n'ayez les cœurs contre nous endurcis. ' French '

Bizden sonra yaşayan insanoğlu, bize karşı yüreklerinizi katılaştırmayın.

Fransızcası_?...

Ballade Des Pendus ' French ' / Asılmışların || Asılanların Baladı; François Villon' un bir şiiri...


4jqt82pd.png



Soru:

Poeta Maledictus ' Latin ' / Lanetli Şair

falan filan olsa neyse de aşağıdaki neyin nesidir ki_?...

Espionnage Mortel ' French ' / Ölümcül Casus _? :)

L I N K




İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Son düzenleme:

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,538
28,575
İzmir
Sevgili machine_code daha önceden sizi tanıyor muyum bilmiyorum ama emin olduğum birşey var:
Görsel hafızanız çok iyi. Ve eminim ki sağlam bir arşiv sahibisiniz.
Uyarlama ve esinlenmeler en sevdiğim konu başlıklarından birisidir.
Güzel paylaşımların devamını görmek hoş olurdu.
Teşekkürler.
 

Hakan Alpin

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
24 Şub 2015
1,781
15,129
Shoryuken' Alıntı:
Merhaba Hakan bey.
Tay Yayınlarının logosunun arka planını anlatırken bahsi geçen efsanevi İngiliz kralı 1. Şarlman'dan bahsetmişsiniz. Bu efsanevi Roma-Germen İmparatoru olmasın sakın? Buna bir açıklama getirebilirseniz sevinirim.
Bu arada yazılarınızı zevkle okuyorum. İnşallah yazmaya, bizleri bilgilendirmeye devam edersiniz. Kolay gelsin.


Dikkatsizliğim neticesinde gerçekleşen eski hatamı düzeltme imkanı verdiği için sevgili Shoryuken'e çok teşekkür ediyorum. Machine_code'un yeni paylaşımları ise bir harika :)
 

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
Güzel yakalamışsın sevgili code,sizi izlemeye devam ediyoruz.

Sevgili Vefalı arkadaşımıza içtenliği için çok teşekkür ediyoruz...

Üstad Frazetta' nın ölümsüz ' immortalis ' çizimlerinden... : )



bdq8njf5.jpg



fhgjwbyx.jpg



L I N K




İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Son düzenleme:

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
Frazetta Üstad' ın ölümsüz ' immortalis ' kapak resmi ve Zagor... : )

qnkbj.jpg



Her neyse...Bilindiği gibi çizgiler üzerinden ' resim - resim /foto /... ' benzerlikler bulmak fazlasıyla kolaydır, dehşetengiz bir ressam ya da kompozisyonların büyük üstadı falan filan olmakta pek gerekmez...Neden_?...

_ Çünkü al herhangi bir resmi, diğer'ler'iyle ' - resim /foto /... ' karşılaştır,... ya da zorlanılıyorsa, Google Chrome -> Görseller -> Görselle ara -> [ Görseli buraya bırakın -> ( drag drop ) Dosya yükleniyor ] Görsel yükleyin -> Dosya Seç -> Aç -> Dosya adı: -> Aç -> Dosya yükleniyor,... ya da daha da zorlanılıyorsa ' aslen karşı olmamıza rağmen itiraf etmeliyiz ki en güzeli... : ) ' bu işleri fazlasıyla yapan bazı platformlardan kökeni binlerce yıl eskilere dayanan Copy -> Paste ve her üç yöntemin hangisiyle yapılmış olursa olsun şipşak işlem tamam... : )

Dolayısıyla arada sırada, çizgilerden yazılara da geçilebilir, öyle değil mi_?...Öyle...

Zagor_F162' de Vudu ' Voodoo ' ve kavramları hakkında gerçekten de çok güzel bilgiler verilmektedir...Örneğin,...

Loa, Vudu dininde maddi olmayan varlıklardır; Ague ' Agoueh /Agwé ' deniz ilahı olan bir Loa' dır, Baron Samedi, ölüm ve kara büyüyü yöneten, ölümün Loa' sıdır,...

Bokor, Vudu dininde kara büyücüdür, Mambo, Vudu rahibesidir, Loi -ana, ' Mamaloa ' Loaların anası anlamına gelir,...

Fakat Zagor, belki de bir Fumetti olduğundan, Latin kökenli bazı kelimelerde kitapta geçer, ya da esinlenilmiştir...Örneğin,...

Tullius,' Roman praenomen -> Romalıların kullandığı bir isim ' ve Ague ' Nomen Substantivum /Aqua -> su deniz,... '


kaph87y3.jpg



vq59lfao.jpg



p2nr5utv.jpg



7b9kr2gd.jpg



krums9cl.jpg



lggo5nxf.jpg



p483zkj2.jpg



Bir de konu hakkındaki kitaplardan inceleyelim...


xdm6p3xw.png



636y4hum.png



Sorular... : )

i_ O'Keefe ' Ogun-Ingles ', insan kurbanından bahsederken gerçekten de haksız mıdır ki_?... ' Tamam, kendi oğlunun, kurban edilmek için kaçırıldığı bahsinde, haksız olabilir de peki ya "iki ayaklı keçi" kurbanı bahsi neyin nesi_?...Yoksa yalnızca Antik Vudu' da mı geçerliydi_?... '


ii_ Antik Vudu' da geçerli ise, niçin " Vuducular bu tür sorulardan hoşlanmazlar "_?...


iii_ Hınzır, kurban edilir mi, edilmez mi_?...' Dansör "Guede" ve platforma göre edilir, kitaba göre " asla " kurban edilmez... '


iv_ Bokor adı verilen kara büyücüler bu kadar güçlü ise, Firavun Bush, niçin kitaptaki gibi Zombiler tarafından ya da başka bir şekilde de olsa mahvolmadı_?...' Endonezyalı bir büyücü olan Pamungkas, Firavun Bush' a, karga, yılan ve keçi kanıyla brokoliyi karıştırarak Vudu büyüsü yapmış ve iddiasına göre Endonezya' daki beyaz adamlara bu büyüden yaptığında hepsi ölmüştü...Ölümcül bir büyü yaptığına göre, bu Pamungkas denilen arkadaş, O'Keefe' nin ' Ogun-Ingles ' dediği gibi basit ayinler yapan bir Hungan olamaz herhalde, öyle değil mi_?... '


İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,039
75,332
hiçbiryerde :)
Din ile mitolojiyi birbirinden ayırmak zordur herhalde.
Bu bakımdan farklı kültürleri incelediğimizde yukarıdaki
iki kaynakta çelişen bilgilerin olması gibi nice ilginç
sonuçlara ulaşabiliriz sanırım.
Benim şimdi merak ettiğim Çiko'nun kendini tutamayıp
"Agua"nın içine girmesine izin vereceği gün gibi ortadayken
sonuçta neler olacağıdır. Bu nedenle hemen "Vudu"
macerasını çıkarıp okuyayım bakayım :).
Teşekkürler machine_code.
 

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
Nefis bir yazı olmuş tam arşivlik çok sağol.


Teşekkürler machine_code.

Sevgili Serdary67 ve Yeryüzü arkadaşlarımıza içtenlikleri için çok teşekkür ediyoruz...

Din ile mitolojiyi birbirinden ayırmak zordur herhalde.
Bu bakımdan farklı kültürleri incelediğimizde yukarıdaki
iki kaynakta çelişen bilgilerin olması gibi nice ilginç
sonuçlara ulaşabiliriz sanırım.

Sevgili Yeryüzü, elbetteki bu konuda haklı olmamanızın imkansızlığı aşikardır... : )

Mitoloji, din ve Tanrı kavramlarının felsefi açıdan incelenilmesi...

Mitoloji, insan ya da yarı tanrı ' Hercules, Hector, Achilles,... ' kahramanlar ve tanrıların yaşam serüvenleriyle, bunların insanlar, toplumlar, doğanın olay ve varlıklarıyla olan ilişkilerinin öykülerini anlatan bir nevi romandır, antik çağların çoktanrıcılık ' polytheism /paganism ' düşünlerine özgüdür, burada Tanrıdan gayrı her şey tanrıdır, Tanrıya karşı ' contra Deum ' tanrıdır, bu tanrılar insanlara benzer eğilimler taşır, ihtiyaç ve tutkularla hareket ederler, yer, içer, savaşır, aşık olur ve hatta ölürler ' anthropomorphism ',...

Kısacası fabl gibi bir şeydir, ibareler yığınıdır, enikonu öyküdür, nesnel gerçeklikleri olmadığından felsefi ve bilimsel açıdan hemen hemen hiçbir anlam taşımazlar...Örnek vermek gerekirse,...

Antik Yunanlılara göre, Atlas, dünyanın üstüne düşmemesi için göğü tutuyordu, Antik Hintlilere göre, dünya, dört filin sırtında duran büyük bir daire biçimindeydi ve bu dört fil de bir kaplumbağanın sırtında duruyor, kaplumbağa ise sonsuz bir denizde yüzüyordu,...etc,...

Bu ve benzeri anlatımların tamamı sembolik, soyut anlatımlardır, arkaplanında ise ' basit olmakla birlikte ' şuna benzer bir mantık vardır...

Öküz ve balık kara ve denizde ' insanlık için ' bereketin, yaşamın simgesidir, bunlar olmadan hayat olmaz...

Fakat bazen arkaplanındaki mantık, biraz komplex olabilir...Sanal alemden bir arkadaş, bu ve benzeri mitolojik betimlemelerin niteliğini çok güzel açıklamaktadır...

Kırım Tatarları, dünya okyanusunda büyük bir balık olduğunu ve balığın üzerinde, boynuzlarıyla dünyayı taşıyan bir boğa bulunduğunu ileri sürerler (Mısır'da Tanrı Nun'un kolları ve elleri üzerinde ilksel sulardan çıkardığı düzen, kayık-kozmos; Isis Hator'un boynuzları üzerinde taşıdığı evren-dünya-kozmos; Hint'te okyanustaki sonsuzluk yılanı Ananta ve Hitit'teki boğa misali.

Nun'un ilksel sulardan başının üstüne kayığı kaldırması gibi, aynı Nun'un kolları üzerindeki kayık gibi öküz boynuzları üzerinde Güneş'i (düzen, evren, kozmos) taşımaktadır. Bu ve bunun gibi (Hititlerde öküzün boynuzu üzerindeki küre) tasvirler, ne yazık ki 'Eski medeniyetler, dünyayı öküzün boynuzu üzerindeki bir tepsi zannediyorlardı.' gibi düz bir mantıkla yorumlanmıştır. Hâlbuki tasvirlerindeki eteklerin şekli bile göklerdeki galaksilerin şekliyle, belli sembolik anlatımları amaçlayarak birebir resmedilen, aslında belli galaksilerin sembolik anlatımı olan bu ve bunun gibi eserler; kadim medeniyetlerin astronomi alanında en azından bizimle eş değer, büyük ihtimalle bizden çok daha ileri olduklarını göstermektedir.


Din ve arkaplanındaki alegori anlaşılamadığı zaman dünya düz de olur, köşeli de, mitolojinin ne anlatmak istediği anlaşılmadığı zamanda da dünyanın öküzün boynuzlarının tepesinde de, balığın sırtında da bulunulduğu zannedilebilir tabii ki...Peki neden anlaşılamaz_?...Antikçağ düşünce sistematiğinin nasıl olduğu anlaşılamadığından...: )

Antikçağlarda, doğal fenomenleri açıklamak, birtakım kuramsal problemleri çözümlemek ve bilgiye ulaşmak için, tümelden tikele, etkenden etkiye geçilir ' deductio ', a priori ve apaçık ilkelerin varolması gerektiği tezinden yola çıkılarak mantıksal çıkarımsamalar ' rasyonalism ' ve öznel ' subjectiva ' yorumlar getirilir ve gözlem ve deneysel yöntemler ' ampirism ' hemen hemen ya da hiç kullanılmaz, zaten imkanı da pek yoktur...


Dinler ise, Tek Tanrıcıdır ' monotheism ', insan biçimcilik ' anthropomorphism ' yoktur, dinlerdeki bazı batıl uygulamalar " lohusanın akşamları evde yalnız bırakılmaması, yine akşamları çamaşır ipinde çocuk bezinin bırakılmaması, çünkü bunları gören Lilith' in o evde çocuk olduğunu anlamasından endişe edilmesi, çaput bağlama, nazar boncuğu,...antropomorfik /sanatsal tasvirler ve figürler ' haleli, dikenli taçlı ' ecce homo ', sakallı,...ikonalar, heykeller,... ' veya felsefeler ' Gnosticism, Kabbalah,... ' " pagan /putperest kültürüdür...Monotheist dinlere bu ve benzeri uygulamaların sızma nedenlerinden en önemlisi de, Ecclesia Catholica ve diğerlerinin, paganizmi bir örf adet, kültürel motif,...tarzında ele alıp içselleştirmeleri yoluyla önemsizleştirerek aşamalı ve dolaylı olarak ortadan kaldırma ' asimilasyon ' politikasındandır, fakat Politeism, Monoteism' e çekilmek istenirken, istenilmeden de olsa Monoteism, Politeism' e çekilmiştir...Nedenleri ise tarih, felsefe ve bilim tarafından da kanıtlandığı gibi, üçtür:

_ Tarih, çok net olarak göstermiştir ki, bu politika yanlıştır, çünkü pagan kültürü, bu ve benzeri yöntemlerle asla yokedilememiştir...

_ Karşılıklı etki ve evrensel bağlantı yasası /Politzer

_ Tekil bir kuvvet yoktur. /Newton' un Etki —Tepki Yasası

Pagan /putperest kültürün, Monotheist dinlere nasıl sızdığına verilebilecek en iyi örneklerden biri Kabbalah' dır...Bu kitabın kökenleri Antik Babil' e kadar uzanır ve Hz. Musa' nın savaştığı Antik Mısır büyücülerinin büyü kitabıdır, üstüne üstlük Ahd-i Atik' teki,...

Aranızda oğlunu ve kızını ateşten geçiren, yahut falcı, yahut müneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut büyücü, yahut cinci, yahut bakıcı, yahut ölülere danışan bulunmıyacak. /Tesniye 18:10-11

Ve oğulları ile kızlarını ateşten geçirdiler, ve falcılık ettiler, ve sihirbazlık ettiler, ve RABBİN gözünde kötü olanı yapmak için, onu öfkelendirmek için kendilerini sattılar. /II. Melikler 17:17

bu ve benzeri ayetlere rağmen, Yahudilik gibi oldukça rijit ve homojen bir dine bile sızmayı başarmıştır..." alegoriktir ' sembolik anlatım ', dahası ve en sonunda idealist felsefedir,...yani Polytheism' den bütünüyle farklıdırlar...


Tanrı, yüce varlık ' être suprême ' türlü felsefe sistemlerinde başka başka anlaşılmıştır...Tanrı, ya aşkındır ' transcendes ', yani alemden, madde olarak farklı ve maddeden üstündür, yahut da, madde olarak alemle özdeştir; bu itibarla, O, alemde içkindir ' immanens '...Bu son taktirde Tanrı, alemden şöyle ayırt edilebilir:

Alem, türlü sayıdaki öğelerin bir toplamı iken ' Pythagorasçılığın sayılar kuramını, Hurufilik adıyla bir tarikat doktrini haline getiren Esterebat' lı Fazlullah' a göre " evrenin tanrısı, insandır. ", Auguste Gratry' e göre, yaratma, bir denklemle ispat edilebilir, zira sıfır, sonsuz bir surette çoğalırsa, herhangi bir niceliğe eşit olabilir,... ' Tanrı, birdir...O, doğayı canlandıran ve hareket ettiren, usa ve duyguya malik bir yaratıcıdır...Tanrı, evrenin birlik ilkesi olan bir varlıktır...

Tanrı; Socrates' e göre, tektir ' Filozof, monotheist bir inanca sahip olduğundan öldürülmüştür... ', Platon' a göre, idealar ideasıdır ' idea idearum /doctrina idearum ', Aristoteles' e ' Bu filozofun olduğu sanılan ve içinde Xenophanes' e söylettirilen, Melissos adlı eski bir yapıtta " Tanrı, her yönden kendisine benzediğine göre, küresel olmalıdır " düşününün tartışıldığını görürüz... ' göre, hareket etmeyen hareket ettirici, nedenlerin nedenidir ' causa prima ', Descartes' e ' Filozof, adeta matematik ve geometrik bir görüşle, içsel deneyin verdiği sezgi ile Tanrı düşününü elde eder... ' göre, tözdür ' substantia ', Spinoza' ya göre, etken doğadır ' natura naturans ', alem ise etkin doğadır ' natura naturata ', Malebranche' ye göre, ruhların yeridir ' le lieu des esprits ', Leibniz' e göre, monadların monadıdır, ' monas monadum ',...

Tanrısızlığa ' atheism ' göre de, alemde, hiç bir birlik ilkesi yoktur; eğer böyle bir ilke varsa da, o, bir varlık değil, soyut bir kavramdır...Tanrısızlık, bazılarında Tanrı' yı, bazılarında da dini inkar etme biçiminde görülür...Bunlar tanrısız bir alemle, tanrılı bir alemin özdeşliğine inanırlar...

Filozofların düşünleri incelenildiğinde, felsefenin, hemen hiç bir devirde, ' prélogique, alogique, supralogique, illogique, hyperlogique ' insan merkezcilik ' anthropocentrism ' ve insan biçimcilikten ' anthropomorphism ' kurtulamadığı açıkca görülmektedir...Örneğin,...

Platon, Socrates' in savunmasında ' Apologia Socratis ', Socrates' in ağzından güneş ve ay tanrılığına ' heliotheism /sabaism ' inançtan söz eder, Kanunlar ' Leges /De legibus ' adlı eserinde de, bunları, büyük tanrılar olarak niteler; Timaeus' da, en eski tanrılık olarak yeryüzü ve gökyüzünü ' earthism /heavenism ' gösterir,...

Yer ve gök Okeanos ' Oceanus ' ile Thétis' i ' Thetis ' doğurmak için birleştiler, bunlardan da yine bir çift olan Chronos ' Chronus ' ve Rhea doğdular; bunlardan da Zeus ' Iuppiter ' ve Hera ile kardeşleri yaratıldılar; böylece de bütün öteki maddesel ve tinsel alemin varlıkları oluştular.

Platon, Devlet' te ' De republica ', tanrıçalardan ' deae ', yeniden yeryüzüne çıkacak olan ruhların, kaosun ' chaos ' içinde yaşayan, başlangıcı ve sonu olmayan ' a parte ante -a parte post ', kaderi, hatta tanrıları dahi titreten zorunluluk ve kader tanrıçası ' dea ' Necessitas' ın kızlarına ' Clotho, Lachesis, Atropos ' başvurduğundan bahseder...

Platon, Philebus' da varlığın hiçbir ilk nedene muhtaç olmadığını, her şeyin nedensiz meydana geldiğini savunduğu halde, Timaeus' da, nedensiz hiçbir şey oluşamaz yargısını kabul eder...

Platon' a göre, her şey zincirleme değişir, değişim, kendiliğinden ve hareket ettirebilmesi için hareket yeteneğine sahip bir ilk nedensiz meydana gelemez, var olan tek gerçeklik, birer simge olarak idealardır, evren salt varlığın ruhuyla hareket eden bir hayvandır, insan, tanrıların elinde küçük bir oyuncak ve makinadan başka bir şey değildir, tanrılar insanı cinayetlere sürükleyebilir, onların bu kötülüklerinden korunmak için kendilerine kurbanlar sunulmasıyla satın alınmalıdırlar, fakat bir yanda da, tanrıların dikkatini dualarla çekmek isteyen kişileri alaya alır,...


Aristoteles, Fizik' te ' Physica ', bir şeyin varolabilmesi için, o şeyin, neden, cisim, erek ve biçim gibi dört niteliğe malik olması gerektiğini söyler, neden ' bir şeyin varlığına neden ' istemden kaynaklanır, istem eksiktir, o halde neden de eksiktir ve sonsuz değildir, öyleyse, yetkin bir neden vardır ki, bu, nedenlerin nedeni, hareket etmeyen bir hareket ettirici, düşüncenin düşüncesidir, yani Tanrı' dır...

Nicomachea' ya etik ' Ethica Nicomachea ' adlı eserinde de, Tanrı; kendi kendine merkezileşmiş ve yoğunlaşmıştır, bu yüzden maddeyi ve eşyanın zorunsuzluklarını düşünmez, insel acıları, heyecanları, yani insanı ilgileyen ihtiyaçları ve ruh hallerini, iyilik ve kötülüklerini bilmez, dışa çevrik değildir, yani dış olaylara bağımlı değildir, etkilenilemez, alemi bir mıknatısın demiri çektiği gibi, bilmeden hareket ettirir, kendine yöneltir ve bir amaçlı olarak hareket ettirir, katıksız edimdir, edimlerinin ayrıntılarına karışmaz, yani alem, kendisi açısından yokmuş gibidir...

Aristoteles' in Tanrısı, doğa-dünya /dışıdır ' ex machina /extra mundum ', kendi öz faaliyetlerinin gücünü ' energia ' kendisi taşıyan bir salt akıldır ' entelechia ', nedenlerin nedenidir ' causa prima ', sonrasız olarak kendi kendine düşünen bir düşünceden başka bir şey değildir, alemi aşkındır ' transcendes ', eşyaya ve biçimlere bağlı değildir, mukadderatla uğraşmaz, bunu bilmek de istemez, bilmeden ve istemeden, sadece ereksel neden gibi, kendine özgü, arı bir edimle ' actus purus ' meydana getirmiştir, evren olabilirler alemidir, bu yüzden Tanrı tarafından ' per Deum ' yoktan ' ex nihilo ' yaratılmamış, sadece düzenlenilmiştir...

Aristoteles, kaderden söz etmez; sorumluluk konusunda Sophocles gibi yazısız kanunların varlığına inanmasına rağmen, kader, ona göre, alemi yöneten kanunların toplamıdır, çünkü, Tanrı, seçmeksizin seçen, madde ise şekilsizlikten şekillenmeye doğru hareket eden bir dinamikten ibarettir.

Aristoteles, ölmezlik ve buna bağlı düşünceleri, ahlaksal ve siyasi zorunlulukların ürünü saymıştır, ahlakı, ahiret yaptırımlarının dışında bırakır; pozitif, seküler ve evrensel ' tümel ' bir ahlakı savunur, buna karşılık, ruh, bedenden ayrı ve kalptedir ' Platon' a göre beyindedir ' ve hayatı kabul edebilen cisimlerde gerçekten beliren bir kuvvettir ve ölümsüz ruhun, ölümden hemen sonra mutlak varlığa kavuşacağına da inanır,...


Justinus ' A.D.100 -A.D.164 ' : Apologia ' Savunma '

Felsefe; bizi Tanrı' ya götüren ve bize Tanrı' yı tanımanın zorunlu olmadığını telkin eden derslerdir ve Platon felsefesinin amacı; dolaysız olarak Tanrıyı görme umudunu vermektir, fakat bu girişim ona göre, saflık, düşüncesizlik olmakla birlikte Platon felsefesini, dinle uzlaştırmak istemiştir, çünkü,...

Sokrates, Herakleitos vb. gibi Grekliler, akla uygun olarak yaşadıkları için, tanrısız değil, Hristiyandırlar.

Cisimsiz olanların ruhu beni büyüledi, Idealar ruhumu kanatlandırdı, kısa zamanda bilgeleştiğimi hissettim.


der ve yaratmadan evvel bir maddenin var olduğunu Ahd-i Atik' le ispat etmeye çalışır...


Clemens ' A.D.150 -A.D.215 ' : Stromata ' Derlemeler '

Platon' a bağlı olmakla beraber, daha çok eski Yunan klasik filozoflarından adalet ve dine uygun düşünceler seçerek bunları yeni yayılmaya başlayan Hristiyanlık doktrinine uydurmaya çalışmıştır...Ona göre, Tanrı hiçbir düşüncenin kavrayamayacağı kadar sonsuzdur, fakat Tanrı' nın ilkeleri bulunmadığı için, ispat edilemeyeceğini ileri sürmüştür...Çünkü Tanrı' yı tanımlayabilecek hiçbir sözcük yoktur...Tanrı her şeydir ve yapıtlarıyla karıştırılmamalıdır, O' nun hiçbir niteliği bulunamaz, hatta var olup olmadığı bile bilinemez...

Benim felsefe dediğim şey ne Stoacılık, ne Platonculuk, ne Epikürcülük ne de Aristotelescilik'tir. Belki bütün bunların adalet ve dine uygun olarak söylediklerinin bireşimidir.

der, çünkü, ona göre, Tanrı' nın en esaslı yüklemi, adalet, iyilik ve özgürlüktür...


Tertullianus ' A.D.150 -A.D.230 ' : De Testimonio animae ' Ruhun tanıklığı '

Peygamberleri Hristiyanların, filozofları ise, inançsızların patriği sayar...Felsefe yapmak, din öğretisini açıklamak ve tanıtlamaktır...Ahd-i Atik' in bildirilerinden faydalanarak insanın Tanrı suretinde yaratılmış olduğunu, bu benzerliğin insanda türeme yoluyla gerçekleştiğini, dolayısıyla tüm insanlarda Hristiyanlık ruhunun var olduğunu savunur...

Her varolan şey bir cisimdir, Tanrı da vardır, demek ki o da bir cisimdir...Ama öbür cisimlerin en incesi ve düzgünüdür ' corpus sui generis '...O kadar parlaktır ki O' nu görmemize engeldir...O' nu göremeyiz ama kendisinde akılla iyiliğin bir arada bulunduğunu biliriz...Tanrı, ilkin kendisinden tinsel bir töz alan kelamı yarattı...Güneşin ışınları nasıl güneşse, kelam da öylece Tanrı' dır...Kavranılan bilinir, bilgi alanına girer; ancak kavranılmayana inanılır ve inanç alanında kalınır...

Credo quia absurdum /est. ' İnanıyorum çünkü saçma /dır. '


Augustinus ' A.D.354 -A.D.430 ' : Confessiones ' İtiraflar ', De Civitate Dei ' Tanrı Devleti '

Felsefe yapmak, Tanrı' yı bilmektir, çünkü din, felsefeyle özdeştir...Tanrı evrenin içinde değildir, onun dışındadır ve nesnelere form veren ' yaratan ', bütün cisimlerin oldukları gibi olmasının formlarını kendinde taşıyan, bu formların da tasarlayıcısı olduğundan, her şeyin ilk nedenidir...Tanrı yarattı, çünkü yaratmak istemişti...İnsan, bundan ötesini bilemez; çünkü Tanrılık iradesinin ötesinde hiçbir şey yoktur ki ereksel neden bilinebilsin...Yaratmanın dışında ne uzay, ne de zaman vardır...Akıl, Tanrı' nın kendisidir ve onun çocuğudur, fakat Tanrı' yı bütün yetkinlikleriyle değil, O' nun ne olmadığını tasarlamak suretiyle anlayabilir...Çünkü bir şeyi anlamak için önceden ona iman etmek gerekir...

Sancti Augustini Sermones ' Aziz Augustin' in Vaazları '

XLIII, VII

Tu dicebas: "Intellegam ut credam". Ego dicebam: "Ut intellegas crede".

Diyordun: "inanmak için anlayacağım". Diyordum: " inanın anlamak için".

XLIII, IX

Sicut dicit Propheta: "Immo crede ut intellegas", verum dicimus, concordemus. Ergo intellege ut credas, crede ut intellegas.

Peygamber diyor ki: "hakikaten anlamak için inanın", Hemfikir olarak diyoruz. Bu yüzden inanmak için anlayın, anlamak için inanın.


Ruh, iç alemimizin bir ışığıdır ki, bu Tanrı' nın kendisidir ve Tanrı, niteliksiz bir iyilik, niceliksiz bir büyüklüktür...O, Ideaların ideası olduğu için, ondan daha yüce gerçeklik yoktur...Platoncular Hristiyanlık inancına en yakın felsefeyi geliştirmişlerdir; bu Tanrı, yaratılmış her şeyin yaratıcısı ve nedenidir, duyular dünyasında Tanrı' yı aramak beyhude bir çabadır,...

Ancak Platoncu filozofların kitaplarını okuduktan sonra, hakikati görünen nesnelerin dışında aramayı öğrendim ve görünmeyen niteliklerini yapıtların aracılığıyla gördüm.

Çünkü şeyler, Tanrı' nın niteliklerinden ' değişmezlik, dokunulamazlık, bozulmazlık, duyusal algılanılmazlık,... ' hiçbirine sahip değildir...

İçten, bozulmaz, degişmez ve dokunulamaz olduğuna inanıyordum. Bu kesin inancın nasıl ve nereden geldiğini bilmiyordum ama kesin olarak bildiğim bir şey vardı: bozulabilen bir varlık bozulmayandan daha aşağı bir varlıktır. Dokunulmaz da dokunulabilir olandan üstündür ve hiçbir değişime uğramayan da değişebilenden daha iyidir.

Tanrı' da, ezeli ebedi ilkeler olarak adlandırılan, var olup yok olanların onlara göre var olduğu ve ne varlığa gelen ne yok olan, şeylerin özlerini oluşturan, fakat oluşturulmamış olan, yani Platon' un idealarına benzer formlar vardır...Şeyler, bu formlara göre yaratılır ve bu formlar şeylerin ilk örnekleridir...Yaratılmış olan, Tanrı' da her zaman bulunan ve Tanrı' nın niteliklerini taşıyan bu formlara göre yaratılmış olduğundan, Tanrı' nın kendisi olmasa da, izi olandır...

Son olarak, felsefi öneminden dolayı, şu noktayı da belirtelim...Dikkat edilirse,...

Antik Yunan felsefesi, Paganism ile, Patristik felsefede Antik Yunan felsefesiyle ilişkili olduğundan, Paganism, Patristik felsefe ile ne biçimde olursa da olsa, ilişkilidir, birbirlerini etkilemedikleri düşünülemez...Antik çağ filozofları ve kilise babalarının düşünceleri karşılıklı olarak incelendiğinde bu açıkca görülmektedir...



Anthropocentrism ve anthropomorphism gibi esinlenmelerden de ' inspirationes ' hiç kimse kurtulamaz tabii ki...: )


t6ci4hft.jpg



İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Son düzenleme:

Önder Çakı

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
5 Ağu 2012
263
1,722
Machine ve Code bir aradaysa o bizim eski dostumuzdur...

Esinlenme dereceleri Machine_Code'un dediği gibi derecelere ayrılabilir.
Ancak,hakikaten esinlenme ise.

Bugün bir firma isminin sonuna başına bir harf ekleyerek esinlendiğini zanneden ve haksız kazançtan keyif alıp,tadını çıkartan bir çok işyeri var.
Uğraşıldığında mani olunabiliyor.
Ama bu yıllarda yapılabiliyor bu işlemler.
İnternetin olmadığı,uçakların şimdiki gibi dakikada bir iniş yapmadığı zamanlarda mümkün değildi.
Yani,dünya küçüldü.

Esinlenmeler de daha ziyade eski dönemde çaktırmadan yapılabiliyordu .
Bugün bu pratik sistem zorlaştı sanki.

İnternetten bulduğunuz bir fotoğrafta dahi;renkleri de değiştirseniz arka planı da değiştirseniz anlaşıldığında hak iddia ediliyor.

Sonuçta biraz esinlenmek kabul edilebilir belki.
Ama ben bir Yüzbaşı Volkan macerası hatırlarım neredeyse aynı macerayı Milliyet Çocuk Dergisi'nde Michel Vaillant macerası olarak okumuştum.

Tay kapaklarından hatırlayınız;
Mister NO bıçak ağzında denizde kulaç atıyor.
Zagor, bıçak ağzında denizde kulaç atıyor.

Tekrar seni görmek çok güzel Machine_code...
 

direnc11

Yönetici
11 May 2009
10,078
36,669
İstanbul
"Esinlenme ve/veya alıntı" başlığı altında yer alan tüm çalışmaları büyük bir beğeni ve keyif ile izliyorum. Takip edebildiğim kadarıyla bu tür çalışmalara imza atanlar arasında sevgili Machine_Code üstadımızdan başka Newland üstadımızın ve vefalı üstadımızın ismi geliyor hemen aklıma. Atladığım isim varsa özür dilerim. Halen forum gündemini tam manasıyla yakalayabildiğim söylenemez. Atladıysam sebebi bu dağınıklığımdır. Her neyse benden bahsetmeyecektim aslında. :)

Machine_Code üstadım çok keyifli çalışmalarını hep büyük bir alçakgönüllülük eşliğinde sunuyor. Bu çalışmaların kolayca yapılabileceğine işaret ediyor. Doğruyu söylemek gerekirse ben özellikle Google görsellerinde arama yapma yöntemini birkaç kez denedim. Ancak (benim beceriksizliğimden de olabilir) 3-5 teşebbüsümde aradığım resmin benzerini, eşleniğini hiç bulamadım. :) Bu yüzden üstadımın alçakgönüllülüğünü saygı ve takdirle karşılıyorum ama bu iş hiç kolay değil (en azından benim için). Önce iyi bir görsel hafıza, sonra sağlam bir arşiv ve nihayetinde iyi bir entellektüel birikim gerekli. Bir de bilginin kendisi bir yana, bu bilginin nereden ve nasıl bulabileceğine dair tecrübe. Velhasıl bu iş için epeyce zaman harcamak gerekli sanki.

İsimlerini zikrettiğim üstadların çalışmalarında bu saydıklarımın izini kolayca sürebiliyorum ve her birini ayrı ayrı takdir ediyorum.

Burada olduğunuz için çok memnunum. Lütfen bizi zenginleştirmeye devam ediniz. Teşekkürler.
 
Son düzenleme:

machine_code

Kıdemli Üye
30 May 2015
150
703
Machine ve Code bir aradaysa o bizim eski dostumuzdur...

Unutulmamıştınız, unutulmazsınız, unutulmayacaksınız...Çünkü, eski dostlar asla unutulmaz ki sevgili Mistercaki...Ayrıca eşi benzeri zor bulunur içtenliğiniz için de teşekkür ediyoruz... : )


Machine_Code üstadım çok keyifli çalışmalarını hep büyük bir alçakgönüllülük eşliğinde sunuyor.

' Aslında tarafımızdan pek hakedilmemiş olsa da ' olağanüstü övgüleriniz için çok teşekkür ediyoruz sevgili Direnc11...Emin olun ki biz de sizlerle birlikteyken çok mutluyuz...

BURASI NEO-DARWINISM FORUMU YA DA MATEMATİK FORUMU DEĞİL. LÜTFEN ÇİZGİ ROMANDA ESİNLENMELERİN DIŞINA ÇIKMAYIN.

7nr4lzxb.jpg



L I N K




İ ç t e n l i k l e...

Sevgiyle...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Shoryuken

Yönetici
9 Nis 2013
4,043
20,201
Kamlançu
İlk olarak cevabım:

YAV HE HE.

İkinci olarak:
Her oturum için bir hesap açmam neden sizi rahatsız ediyor, yasak mı var bu kadar faşist olmayınız ïŠ

demişsiniz de, evet, yassah gardaşım, yassah. Faşist olduğumuzdan değil, kural böyle olduğundan söylüyoruz.

Üçüncü olarak da; bu kadar laf salatasını hazımsız olduğunuz, kendinizi "her şeyi bilen, her şeyin doğrusunu bilen" konumuna oturtup insanların düşüncelerini aşağılayıp onlara kulp takmaya kadar giden bir üslubun sahibi olduğunuz ve nefret yüklü olduğunuz için yazmışsınız. Sayın Machine_code kafanıza vura vura (işte böyle :86: ) acizliğinizi, bilgisizliğinizi gösterip sizi yerin dibine soktuğu halde halen bıdı bıdı yapıyorsunuz. Kusura bakmayın, sizinle uğraşacak bir saniyem bile yok.

Bundan sonra lütfen ismimi anmayın, kumda oynamaya devam edin. Çünkü görmezdem geleceğim yazdıklarınızı. :1:

Güle güle.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,726
25,908
ordu-turkey
Oktay bey ilk ve son bu yazıyı yazıyorum.Bu esinlenmeler kısmı ismi üstünde çr kapaklarında ki benzerliklerle ilgili ve altında machine-code kendince bunları formüllerle birleştirerek böyle bir kısım oluşturdu.Aynısını şu anda kapanan başka bir forum da yapmıştı.Sizi orada böyle yazılar yazarken hiç görmemiştim.Eğer siz gerçekten çizgisever iseniz olayın çizgi kısmına bakmanız gerekirdi.Ama olayı çok farklı bir boyuta taşıyan mesajlarla ve karşınızda ki insanı kusura bakmayın tahrik ederek başka bir boyuta taşıdınız.Evet bu forumun kuralları var ve siz bunları bildiğinize göre neden işin bu boyuta gelmesine yol açacak şekilde hareket ettiğiniz açıkçası beni şaşırttı.Bakın bu forumda amaç sadece çizgiler ve onunla ilgili konular eğer biraz kendinize saygınız varsa bu konuyu artık forum dışında halledin buranın huzuru ve bunca kişinin emeklerine saygı adına.İnsanlar burada icabında çok eski bir kitabı parçalayıp tarayarak buraya ekliyor.Hiç türkçe olmayan bir yayını çevirerek buraya ekliyor.Amaç şu ülkenin sıkıntılı zamanların da bir nebze bir rahatlama alanı yapmak bu forum kişisel hesaplaşma alanı olmamalı.Tekrar eğer biraz kendinize saygınız varsa bu konuyu burada kapatarak sadece çizgilerle meşgul olmanızı rica ederim.Ve lütfen yazdığıma hiçbir cevap yazmayın.Çünkü çok açık ve net benim yazdığım.
 

büyük beyaz

Yönetici
Çeviri & Balonlama
E-Dergi Takımı
17 Ağu 2009
17,730
43,945
denize sıfır
Bu sidik yarışından gına geldi sevgili arkadaşlar.
Ben şu güzel resimlere bakıp gönlümce eğlenmek istiyorum.
Bu diyar benim kafamı rahatlattığım mola yerim.
Lütfen kirletmeyin.
Yeni resimleri gördükçe çok mutlu oluyorum dostum. lütfen resim paylaşımına ara vermeyin.
Çok teşekkür ederim.:)
 
Üst