Taka Tak oyuncağı..

[Baltimora]

Şüphesiz ki 80'lerin en fazla kafa şişiren oyuncaklarındandı. Bir ağaç sapı ve bu sapa bağlı iki çubuğun ucundaki 2 plastik toptan oluşurdu. Kullanması biraz beceri isterdi. Baş parmak ile işaret parmağı arasına sıkıştırılarak elimizi seri şekilde yukarı aşağı oynatmamız gerekirdi, bunun sonucunda "Tak! Tak! Tak!" diye insanı rahatsız edici bir ses çıkardı. Taka-Tak'ın renkleri genelde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın renklerinde olurdu. Ben bu oyuncaktan çıkan sesi devasa bir ağaçkakanın ağacı delerken çıkarabileceği sese benzetmişimdir hep. Sanırım bunda, "Ağaçkakan Woody"yi çok sevmemin etkisi var.

Fırt dergisi (2 Ağustos 1983 / Sayı386)

 

[OZERTOPSOY]

Üstadım benim hatırladığım kadarıyla bu taka tak'ların ipli olanlarıda vardı, onunla yapması daha zordu topları hem daha büyük hemde da sertti, langırt topundan biraz daha büyük gibiydi sanki.

 

[Baltimora]

Üstadım benim hatırladığım kadarıyla bu taka tak'ların ipli olanlarıda vardı, onunla yapması daha zordu topları hem daha büyük hemde da sertti, langırt topundan biraz daha büyük gibiydi sanki.

Ben onu maalesef hatırlayamadım, muhtemelen bizim bakkalda satılmıyordu. Sanırım bahsettiğiniz üzere kullanması daha zor olduğundan, pazarı biraz daha dar olmalı. Şayet bir gün resmine rastlayıp bizimle paylaşırsanız sevinirim Özer bey.

 

[Beymelikli18]

Gürültü yapmayın çocuklar! Çizgi roman okuyoruz şurada.
Nostalji için teşekkürler üstadım.

 

[seneca66]

Galiba

Yukarıdaki resimdekiler sonra piyasaya çıkmışlardı.

Benim anımsadığım bilekkıran

Böyle idi.

 

[Baltimora]

Yukarıdaki resimdekiler sonra piyasaya çıkmışlardı.

Benim anımsadığım bilekkıran

Böyle idi.

Üstadım bunlar daha önce çıktıysa, hatırlayamamam normal zira Taka-Taklar çıktığında bile sadece 8-9 yaşlarındaydım. Bilgilendirme için teşekkür ederim.

 

[bergill]

Fatih Altaylı'nın küçükken en sevdiği oyuncak buymuş ve programının adını da bu oyuncaktan esinlenerek Teke Tek koymuş. Kesin bilgi, yayalım.

 

[muratti]

Ben onu maalesef hatırlayamadım, muhtemelen bizim bakkalda satılmıyordu. Sanırım bahsettiğiniz üzere kullanması daha zor olduğundan, pazarı biraz daha dar olmalı. Şayet bir gün resmine rastlayıp bizimle paylaşırsanız sevinirim Özer bey.

Sizin paylaştığınız yeni versiyon Özer beyin bahsettiği 70 lerde ilk çıkan laklak, ipe bağlı iki top ve ipin ortasında parmağa geçirilen bir halkası vardı; halkayı parmağınıza geçirir ve topları yukarı aşağı sallayıp birbirine vururdunuz, ele geldiğinde çok acıtırdı.

 

[Baltimora]

Sizin paylaştığınız yeni versiyon Özer beyin bahsettiği 70'lerde ilk çıkan laklak, ipe bağlı iki top ve ipin ortasında parmağa geçirilen bir halkası vardı; halkayı parmağınıza geçirir ve topları yukarı aşağı sallayıp birbirine vururdunuz, ele geldiğinde çok acıtırdı.

Sayın Seneca66'nın "Laklak"ın daha önce çıktığını söylemesiyle 1970'lerde çıkmış olabileceğini tahmin etmiştim, yanılmamışım. Bilgilendirme için teşekkür ederim Üstadım.

 

[OZERTOPSOY]

Sizin paylaştığınız yeni versiyon Özer beyin bahsettiği 70 lerde ilk çıkan laklak, ipe bağlı iki top ve ipin ortasında parmağa geçirilen bir halkası vardı; halkayı parmağınıza geçirir ve topları yukarı aşağı sallayıp birbirine vururdunuz, ele geldiğinde çok acıtırdı.

Aynen öyle muratti üstadım. Ben onu yaparken bayağı bir zorlanmıştım. Hep elimize kolumuza çarptırırdık.

 

[Beymelikli18]

Ben de şak şak olarak hatırladım ama iyi hatırlayanlar daha iyi bilir.

 

[Baltimora]

Ben de şak şak olarak hatırladım ama iyi hatırlayanlar daha iyi bilir.

Bu oyuncağın bir çok değişik tabiri var halk arasında, ben genel kabul görmüş olanını yazdım sadece, yoksa "Tak Tak", "Tik Tak" ya da sizin hatırladığınız gibi "Şak Şak" diyenler de vardı. Bu arada Sevgili Beymelikli sizi yorumlarınızla tekrardan burada gördüğüme çok sevindim.

 

[prince]

En güzel rengi sarı lacivert olanı idi, ama bende siyah beyazı vardı. Ne severdim keratayı..
Nostalji için teşekkürler üstadım.

 

[orpa]

Benim bileklerimi şişiren böyle bir şeydi.Halkayı parmağımıza geçirir topları birbirine vurmaya çalışırdık. Toptan çok bileğime çarpardı.​

 

[GüvenGüven]

Şu meşhur Bilekkıranlar (isme bak; Tatar süvari komutanı ünvanı gibi) oyuncak değil; olsa olsa av silahı Bolas olabilir.

Bolas nedir? Bolas, Bolederas, Boleras; Uçları birbirine bağlı iki ya da daha fazla (genelde üç) sağlam ancak çok kalın olmayan ipin ucuna top şeklinde ağırlıklar bağlanarak elde edilen ilkel av silahıdır. Kolomb öncesi Amerika menşeilidir ve günümüzde hâlâ Patagonya Düzlükleri'nde ve daha da sıkıkla Hollywood bilim kurgu filmlerinde kullanılır. Ne işe yarar? Fırlatıldığında havada daire biçiminde dönerek, hedefine sarılarak dolanır. Bu sayede hızlı koşan av hayvanlarının yakalanmasında etkilidir.

Benim gibi her işin ucunu Fumetti'ye bağlamazsa gözüne uyku girmeyen Mister No sevdalıları bu silahı PAMPA SÜVARİLERİ adlı maceradan anımsayacaklar.

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

Hayat ne kadar güzel, ne hoş; haydi durma sevgiline koş...

 

[Baltimora]

En güzel rengi sarı lacivert olanı idi, ama bende siyah beyazı vardı. Ne severdim keratayı..
Nostalji için teşekkürler üstadım.

Rica ederim Sevgili Prince. Bizim bakkalda da ilk başlarda siyah beyazı vardı, çok daha sonraları sarı-kırmızı ve sarı-lacivertler gelmişti. Mecburen biz de siyah beyaz almıştık ilk dönemler..

 

[gandor08]

Ufakken oynadım, bende de bundan vardı. Birbirine çarptırır ses çıkartırdı, düz, aşağı, yan kullanarak birbirimize hava atardık. Bir de sanırım işte "Ben bu kadar çarptırdım (Sayı)!" olarak belirtirdik.

 

[scanfan]

Harika nostalji için teşekkürler sevgili "Baltimora". Bu tür oyuncaklar bir zamanlar ABD'de de popülermiş. Bununla ilgili olarak yazılmış bol resimli bir kitabı 4,5 yıl önce ÇD'nda paylaşmıştım: Posta Siparişinin Gizemleri - Eski Comics Reklâmlarındaki Ivır Zıvır Şeyler. Orada bu "Taka Tak" (Biz "Laklak" derdik) tan da bahsedilmişti. Konuya yazılan cevaplar arasında bir "Kozalak" anısı bir de "Hey" haberi yer alıyordı. 1971'de Hey'de çıkan yazıda alete "Klik Klak" demişler, ben öyle anıldığını hatırlayamadım. Biz Lak Lak derdik (1970'lerin başı). Demek ki şimdi 3 tane adı oldu! El bileğine çarptığında uğundururdu. Kemik kanserine yol açtığı söylentisi çıkınca bırakmıştık. Sağlık hassasiyetine bakar mısınız (!) Oysa o tarihte gizli gizli sigara içerdik! Sizin konunuzu zenginleştirmek adına "Hey" haberini buraya da alıyorum:

Bir lak lak haberi de İtalyan şarkıcı Gianni Morandi ve eşinden. Haber "Hey" dergisinin Eylül 1971 tarihli 42. sayısında çıkmış. Ancak oyuncağın adına "klik klak" demişler.

​

 

[Baltimora]

Harika nostalji için teşekkürler sevgili "Baltimora".

Asıl konuya kattığınız zenginlik için ben size teşekkür ederim Sevgili Scanfan zira bahsettiğiniz bilgiler sanırım net ortamında ilk kez paylaşılıyor. Böylece gerek üyelerimiz ve gerekse üye olmayıp "Google", Yahoo", "Yandex" gibi arama motorları vesilesiyle bu konulara ilgi duyan insanlar istifade etmiş oluyorlar..

 

[Pertev]

Üstadım benim hatırladığım kadarıyla bu taka tak'ların ipli olanlarıda vardı, onunla yapması daha zordu topları hem daha büyük hemde da sertti, langırt topundan biraz daha büyük gibiydi sanki.

Doğru... Bilardo topunun malzemesindendi sanırım... Kemik tozu gibi... Hatta polis gördüğünde elimizden alırdı...

 

[yazicizahmet]

Evet; Biz de (scanfan üstadımın belirttiği gibi) Ankara da "Laklak" derdik ve çok gürültü yapmak adına bilek kemiklerimizi incitirdik.

 

[garfield67]

Evet ben de taka tak değil lak lak olarak hatırlıyorum... ilk çıkan versiyonları ipliydi... ipin ortasındaki halkaya parmak geçirilir önce altta birbirine vurdurulur sonra giderek hızlanarak bir yukarıda bir aşağıda birbirine çarptırılırak ses çıkarması sağlanırdı. Çok tehlikeliydi öğreninceye kadar pek çok parmak kırıldığından yasaklandı... ikinci saplı versiyonu çıktı...

www.youtube.com/watch?v=CK-TenYOVJs&feature=emb_title​

 

[Baltimora]

Evet ben de taka tak değil lak lak olarak hatırlıyorum... ilk çıkan versiyonları ipliydi... ipin ortasındaki halkaya parmak geçirilir önce altta birbirine vurdurulur sonra giderek hızlanarak bir yukarıda bir aşağıda birbirine çarptırılırak ses çıkarması sağlanırdı. Çok tehlikeliydi öğreninceye kadar pek çok parmak kırıldığından yasaklandı... ikinci saplı versiyonu çıktı...

Videodan da izlediğim kadarıyla, her ne kadar videodaki abi çok rahat yapsa da, bunu yapmak için hem beceri, hem de motor hareketlerinin çok iyi olması lazım. İşin bir de tehlike boyutunu düşününce, fazla tutulmamasının sebebini bulmuş olduk. Bilgilendirme, resim ve video için teşekkürler Üstadım.

Ben de içeriği renklendirmek adına bir Taka Tak karikatürü ekliyorum.

'Hürriyet Çocuk' dergisi (16 Eylül 1983 Sayı 37)