Yüzbaşı Volkan – Yedi Korkusuz Komando

reader20

Onursal Üye
23 Kas 2011
855
18,785
Denizli
Rahmetli Ali Recan'ın Yüzbaşı Volkan’ın maceralarından ayrı olarak çizdiği “Kıbrıs Kahramaları” adlı çizgiroman 3 Eylül 1974 Salı günü Son Havadis Gazetesinde tefrika edilmeye başlanmıştır.
Bu macera Bonanza dergilerinde Yüzbaşı Volkan’ın maceraları yayınlanmaya başlamadan önce “Mehmetçik Kıbrıs’ta” adıyla yayınlanmıştır. 9 Haziran 1975 tarihli 7. sayıda yayımlanmaya başlayan macera 15 Eylül 1975 tarihli 16. sayıda son bulmuştur. Maceranın derlemesi yapılmıştır.

Mehmetçik Kıbrıs’ta (Bonanza) bayposta
Mehmetçik Kıbrıs’ta (Bonanza) reader20

Macera daha sonra Yüzbaşı Volkan’a uyarlanmıştır ve “Barış İçin Savaş” adıyla “Tercüman Çocuk” dergisinde yayımlanmıştır. Macera 5 Ocak 1979 tarihli 1. sayısı ile 2 Şubat 1979 tarihli 5. sayısı arasında yer almıştır. Bu dergilerden de 2 defa derlemesi yapılmıştır.
Yüzbaşı Volkan – Barış İçin Savaş (Tercüman Çocuk) bayposta
Yüzbaşı Volkan – Barış İçin Savaş (Tercüman Çocuk) reader20

Macera tekrar düzenlenerek “Yedi Korkusuz Komando” adıyla Yüzbaşı Volkan dergilerinde yer almıştır. İlk defa Alfa Yayınları haftalık “Yüzbaşı Volkan” dergilerinin 1 Ağustos 1980 tarihli 19. sayısı ile 15 Ağustos 1980 tarihli 21. sayısı aralarında yayımlanmıştır.

Tekrar basımı Alfa Yayınlarının 30 TL. lik Serisinin 7. sayısında yayımlanmıştır.

Yine Alfa Yayınlarının 15 günde bir yayımlanan “Tam Maceralı Özel Dizi”nin 3. sayısında yayımlanmıştır.

Macera, Demirbaş Yayıncılık tarafından çıkarılan “Binbaşı Volkan” dergilerinin 1. ve 2. sayılarında yer almıştır.

Macera "Merlin Yayınları"nın 1. cildinde de yer almıştır.

Macerayı ulaşabildiğim tüm yayınlarını gözden geçirerek derlemeye çalıştım. Macera 52 sayfadan oluşmaktadır. Beğenilerinize sunuyorum…

v6Zn1z.jpg




Keyifli okumalar!..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

reader20

Onursal Üye
23 Kas 2011
855
18,785
Denizli
YEDİ KORKUSUZ KOMANDO
"20 Temmuz 1974... Mehmetçiklerin, Akdeniz'de kabarıp da Girne kumsallarına vuran dalgalar gibi Kıbrıs'a çıktıkları gün... 40 milyonluk Türkiye'nin tek yürek, tek yumruk olarak birleştiği gün...
—Ortada zorlu bir görev olduğu için seni çağırdığımı tahmin etmişsindir Volkan! Gerçi zorlu bir görevden döndüğünü ve yorgun olduğunu biliyorum fakat...
—Yorgun değilim komutanım. Vatana hizmetten yorulmam. Verilecek her göreve hazırım!"
20 Temmuz akşamüstü... Kıbrıs'a çıkan Türk birlikleri düşmanın yoğun direnmesi nedeniyle, iç bölgelere inen paraşütçülerle henüz birleşememişlerdir. Türk birliklerinin güvenliği ve Kıbrıs’ta tutunabilmeleri için, Beşparmak dağlarının ele geçirilmesi ve deniz piyadeleri ile paraşütçülerin birleştirilmesi gerekmektedir. Bu dağlar ise, Rumların yıllardan beri çok iyi tahkim ve kamufle ettikleri beton koruganlarla doludur. Türk Hava ve Deniz Kuvvetlerinin normal baraj ateşleri bu koruganları yok edememektedir. Yüzbaşı Volkan bir komando keşif koluyla birlikte, hava kuvvetleri temsilci olarak, o gece Beşparmak dağlarına paraşütle inecek ve Rum mevzilerini harita üzerinde işaretleyecektir.
Komando keşif kolundaki Onbaşı Mahmut, gözünü budaktan sakınmayan bir Erzurum Dadaşıdır ve bu maceranın en önemli tiplerinden biridir. "Kıbrıs'a inip savaşmaktan başka bir düşüncem yok yüzbaşım. Hiç kimse bunu benim kadar isteyemez. On yıl önceki kanlı Noel’de on dört yaşında bir çocuktum. Rum vahşetinden iğrenç anılarla da olsa canını kurtarabilmiş bir Türk kızının fotoğrafı yayınlanmıştı gazetelerde... Adını bilmiyorum... Yüz çizgileri bile hafızamın sisleri arasında silik bir hayal şimdi... Fakat o genç kızlık saflığına renk katan bakışlarındaki korku ve heyecan gözlerimin önünde... Saçları dağınık, eteği sarkmış... Yaşı kaçtı bilemem, belki on altı, belki on sekiz... O fotoğrafta yüzünü değil ruhunu görüyordum. Bir kor parçası gibi kaynayan kalbini, damarlarında dalga dalga köpüren hırsı... Bu kız, Rum vahşeti altında inleyen binlerce soydaşımızdan biriydi yalnızca. O gün on dört yaşımın heyecanıyla bir asker olmayı ve Kıbrıs’ta savaşmayı arzuladım. Bu arzum bugün gerçekleşmek üzere. İşte bunun için Kıbrıs'a inip savaşmaktan başka bir şey düşünmüyorum."
Dedesi Kurtuluş Savaşında, babası Kore’de gazi olan Onbaşı Mahmut, zaman zaman emirlere uymamaya varabilen bir tutkuyla savaşır Kıbrıs’ta... Fakat sonunda Yüzbaşı Volkan'ın "Savaş, bir kaba kuvvet gösterisi değildir ve en iyi asker emirlere itaat eden askerdir" sözlerine hak verir.
"Görevleri bitmiş değil... Lefke'ye, Magosa'ya kadar uzanan zafer yolları onları bekliyor... Yüzlerinde bir gurur, gözlerinde bir sevinç var. Yürüyorlar "Yürüyemez" diyenlerin şaşkın bakışlarına karşı. Ne ilk zaferleridir bu, nede son. Malazgirt'i, Mohaç'ı. Sakarya'yı, Dumlupınar'ı, Kore'yi... yaratanlar da onlar, isimlerini ayrı ayrı saymak gereksiz, kısaca MEHMETÇİK demek yeter..."


Ali RECAN (10 Haziran 1983)
 
Üst