Yuki 1. Seri Haftalık Resimli Roman Mecmuası Sayı 047

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,324
Yuki 1. Seri - Sayı 047
Yuki dergisi, 19 Ekim 1965 tarihli 47. Sayısı
Düzenlenmiş, 35 MB, 300 dpi, 36 sayfa, CBR
Ham, 54 MB, 300 dpi, 36 sayfa, CBR

yuk196510eki4719101965dkapak.jpg





Tarama Notları: Sayfalarına ayrılmış dergi bir "döküman tarayıcı" (ADF tarayıcı) ile hiçbir müdahele yapılmadan, olduğu gibi tarandıktan sonra (ham tarama, 300 dpi), dergi üretilirken baskı, kırma, ciltleme ve giyotinleme sırasında ortaya çıkmış olması muhtemel sayfa eğrilikleri ABBYY FineReader OCR yazılımının deskew (eğrilik giderme) modülü kullanılarak düzeltildi. Sayfa kenarları çok dibinden tıraşlanmış sayfalar mevcut olduğundan önce PhotoScape yazılımı ile tüm sayfalara mümkün olduğu kadar kalın bir çerçeve (margin) eklendi. Daha sonra sayfa marjlarında mevcut olan ve deskew sırasında da fazlası ortaya çıkan düzensizlik, eşitsizlikler ve artefaktlar ACD FotoCanvas ile düzenlendi, temizlendi. Kıyaslama için ham hali de de sunuldu.
 

denizkara

Yeni Üye
28 Mar 2010
98
165
denizci
Üstadım benim için inan ki eşsiz bir paylaşım, ellerine sağlık.

BayX de taradı, yayınladı ve öğleden sonra, yani o anda, beni aradı “Uyumaya gidiyorum artık” dedi ve böyle sizler gibi dostlarım olduğu için ben müthiş şanslıyım.

Yuki benim çocukluğumda okuduğum bir çizgi roman ve ne yazık ki elimde bir tane bile yok artık ve tek umudum; ölmeden Yuki’yi baştan sona kesintisiz komple okuyabilmek, bunu çok çok istiyorum, tıpkı bizim eski mahalle, yani İstanbul’un ortasında, hatta göbeğinde; bahçesindeki incir ağacından biz veletler tarafından incir çalınabilen evlerin olduğu basit ama çok mutlu bir dönemin ufaklığıydım o vakitler, zamanında bir anne sokakta oynayan kendi çocuğuna bir parça yiyecek verdiğinde; eksiksiz tüm çocuklara da aynısından verirdi, ne eksik ne fazla ve tamamımıza, her anne hepimizin annesiydi, bir baba sadece kendi çocuklarını değil; tüm çocukları toplar luna parka, pikniğe, sinemaya (üstü açık yazlık sinemalara) vb... götürürdü, ne eksik ne fazla ve tamamımızı, benim çocukluğum hep sokakta geçti, her gün kafam oram buram yarılır gelirdim de hemen beni ilk gören bir anne gelir kafamı silerdi hem de en üst kattan hiç üşenmeden inip de, aynısını benim annem ve babam da yapardı, bir gün babam işten gelirken mahallenin gençlerini gördü ve “Hepiniz derhal gelin sabah yanıma” dedi ve hepsini işe koydu, şimdi bazıları çok ünlü işadamları. Bedava ders verirdi ve içlerinden çıkan profesörler hala gelip elini öperler, o profesörlerden biri de benim hocam oldu sonrası fakültede, Yuki’deki Şişko Nuri gibi bizde de Şişko Ertuğrul vardı, hepimiz vardık..., hangi birini anlatayım başınız ağrır, ama ben unutamıyorum.

Belki serinin hiç tamamlanmaması daha iyi, belki tamamlanırsa bitecek, Yuki benim tarihim üstadım.
 
Son düzenleme:

abartman

Onursal Üye
13 Ocak 2011
2,000
11,947
"Baskı, kırma, ciltleme ve giyotinleme" terimleri taramaya bile bakmadan işin ehlinin elinden çıktığını gösteriyor bu paylaşımın.. Teşekkürler Scanfan...
 
Üst