Ege Avcı - Bütün Ayazların Ortasında

[yeryüzü]

"Bütün
Ayazların Ortasında"...
Kısaca söylemem gerekirse çok karanlık bir kitap bu.
Karanlık kitapları oldum olası sevmişimdir, istediğin
gibi yorumlarsın, istediğini düşünürsün onun hakkında.
Kitabı okuyup bitirdim. Daha önce söyledim mi acaba,
çok karanlık bir kitap bu. İşte bu yüzden bir isim aklıma
geldi şimdi, "Karanlık Güzel", çok özel bir çizgi romandı
o da... Benim için anlamadığım hikayeler çok değerli
olmuştur hep, çünkü anlamıyorsam, anlamak için çaba
göstermem gerekiyor, çünkü daha çok emek gerekiyor
onlar için...

Ege Avcı, hep istediğimiz gibi Türkçe edebiyatın,
çizgi romanın, beklenen yazar-çizerlerden biri. Kitabın
sonunda bir müzik albümünün bu çizgi roman ile
ilişkisini öğrendim ve heyecanım daha da arttı.

www.youtube.com/watch?v=lO6vB6t7I4c

"Kayra", alternatif müzik dünyamızın parlayan
isimlerinden biri. Bu albümden sonra çizerimiz
bu kitabı yapmaya karar vermiş. Tabii aynı sanatçının
4 sayı süren "Kebenin Gölgesinde" serisi de vardı.
Ben de şimdi öğrendim.

https://www.youtube.com/watch?v=VRKnrnGYAuw

Daha fazla uzatmadan yazmak gerekirse, şöyle
söyleyeyim... Bir müzik albümü var. Bu albümü,
bir hikaye olarak düşünüp yazan bir "ozan" var.
Sonra onu dinleyen bir çizgi roman sever de var.
O da bu konuda hissettiklerini alıp bize aktarmayı
istedi ve şimdi bu çok özel hikayeyi okuma imkanı
bulduk böylece...

Kısaca "Bütün Ayazların Ortasında" kitabının öyküsü,
benim açımdan böyle...​

 

[abolardis]

Çok ilginç bir kitap olduğu kesin.
Karanlıkta parlayan bir çift göz misali , gizem ,karanlık ve korku bir üçleme gibi ,ayrılmaz bir dost gibi hep biraradadır.
Kitabın başlığı bile insanı üşütüyor.
İrrite etmiyorda daha çok sinsi sinsi yaklaşan soğuk hava gibi insanın tenine dokunuyor.
Ayaz bizimde çokça kullandığımız bir sıfattır.
Barış Manço nun hava ayazmı ayaz şarkısı misali.
Ayaz soğuğun keskin , insanın içini titreten , değdiği yeri mühürleyen ,genelde sabah ortaya çıkan soğuğun bir türü olarak tanımlanabilir.
Genellikle güneşin ilk ışıkları ile havada ki kar kristallerinin lirik dansında ,coşumsal raksında ayaz senfonisi başlamıştır.
Sağa sola savrulan ince kırağı ve kar tanecikleri diğer tarafta pırıl pırıl parlayan sihirli tanecikler.
Saatlerce izlenmeye değer eşsiz görüntülerde karanlıktan sıyrılıp gelen ayaz her şeyi dondurur.
Kelimeleri biraz bükersek Ay ve Az bir şeylerin az olduğu sonucuna varabiliriz.
Soğuk olan şeyler nedense hep ZZZ ile biter yada başlar.
Buz,ayaz,zemheri ilginçtir.
Rapten ,ozanlığa,çizgi romana doğru bir sürecin ilginç hikayesi.
Birde Ayaz - lar olunca durum daha da ilginç bir hal alıyor.
Kitabı okumadan bu kadar içim ürperdiyse ve üşüdüysem ve içimde ki karanlıklar son çizeri ve şairini arıyorsa.
Sabahın köründe dışarı çıkmam yasaksa , ayaza bile hasretsem,
Kim üşütecek şimdi beni , kim dokunacak yüzüme ,kim ellerimden tutacak ?
Sanal prangaları kim eskitecek ?
Gözlerime değen o karanlık , içimi titreten o ayaz,ürpererek çevirdiğim o sayfalar her sayfada bir ayaz ,her adımda binbir ayaz ve karanlığa üşüten o ayaz.
Gizem , korku ,karanlık yüzleşme hepsi bu serüven içinde.
Sevgili üstadımız Yeryüzü'ne çok teşekkür ederim.
Umut veren kitaplardan.
Kitaplar umudumuz.