agartan
Onursal Üye
- 28 Haz 2019
- 1,225
- 11,298
55 Days at Peking (1963)
Yönetmen: Nicholas Ray, Guy Green
Senaryo: Robert Hamer, Philip Yordan, Bernard Gordon
Müzik: Dimitri Tiomkin
Ülke: ABD
Tür: Tarihi, Aksiyon, Macera, Dram
Vizyon Tarihi: 1 Şubat 1964 Türkiye (Pekin'de 55 Gün)
Dil: İngilizce
Süre: 162 dk
Bütçe: $17 M
Çekim Yeri: Las Matas, Madrid, İspanya
IMDb Rating: 6.7
Sunum: 0,98 GB, 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.
Pekin'de 55 Gün:
1900'lü yılların başında Çin'in özgürlüğü için savaşan ve İmparatoriçenin gizlice desteklediği Boxerler, Pekin'de başta
İngiliz, Rus ve Amerikalıların olduğu bir çok ülke diplomatları ile askerlerin bulunduğu serbest bölgeye karşı
saldırı başlatırlar.
Bu saldırı karşısında bu bölgedekilerin tek çaresi bir arada kalmak ve yardımlaşmak olacaktır.
ABD deniz piyade Binbaşı Matt Lewis, İngiliz konsolosu Sir Arthur Robertson ile birlikte,
uluslararası bir askeri yardım gücü gelene kadar isyancıları uzakta tutmak için bir plan geliştirir.
"Boxer" sözcüğünü yabancılar koymuştur. Bu gruplar kendilerine "yihe quan" (halk ve uyum yumrukları) diyordu.
Saray daha sonra eyalet valilerine emir vererek isimlerini "yihe tuan" (halk ve uyum milisleri) olarak değiştirmiştir.
Örgüt olarak 1870 yılında kurulmuştu ve amacı hanedanlıkla mücadele idi.
Ayaklanmanın alt yapısı 1894 Japon - Çin savaşı ile atılır.
Japonlar Çin'e ağır bir yenilgi yaşatır ve Çin, barış antlaşması ile çok ağır ödünler verir.
Araya batılı devletler (İngiltere, Rusya ve Fransa) girer. Tabi ki karşılığını isterler.
Japonlar'a verilen ödünler geri alınır ama karşılık olarak Çin bu sefer batılı devletlere gebe kalır ve
onlara verdiği imtiyazlar ile sömürgeleşir. (şaşırdık mı? elbette ki HAYIR)
Bu noktadan sonra batıya yöneltilen tepki, Boxer vasıtası ile 1900 yılında ayaklanmaya dönüşür.
Çok sayıda elçilik ve misyon basılıp yabancılar öldürülür.
Boxerlar yabancı imtiyazlı demiryolları ve şirketlere saldırır ve burada çalışan yabancıları öldürürler.
Sonunda ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa ayaklanmayı sert bir şekilde bastırır.
Çin'e ancak 40 yılda bitecek bir tazminat yüklenir.
Çin tazminatı ödemek için borç, borcu ödemek için de başka bir borç alır. Böylece ekonomik girdaba düşer.
Osmanlı da, ucundan kıyısından olaya karışır. Arası Abdülhamid ile pek iyi olan Kayzer Wilhelm,
Pekin elçisi Baron Von Ketteler'in 20 Haziran 1900 günü isyancılar tarafından linç edilmesi üzerine ordu toplamaya başladı.
"Dostu" Abdülhamid'den iki ricada bulundu: birincisi, isyanı önleyecek orduya "Avrupalı" bir ülke olarak asker vermesiydi.
İkinci rica ise, Çin'deki 50-55 milyon Müslümana isyana karışmamaları için, "Halife" olarak tavsiye ve telkinde bulunmasıydı.
Padişah konuyu Sadrazam Halil Rıfat Paşa ile görüşür. Çin'e asker gönderilmesi benimsenmez.
Çin Müslümanlarına nasihatte bulunmak için bir heyet gönderilmesi ise, uygun görülür.
Çin'e gönderilecek heyet, askeriye, ilmiye ve mülkiye kısımlarından oluşuyordu. Heyette şu kişiler vardı:
- Mirliva Enver Paşa (heyet reisi)
[Nazım Hikmet'in dedesidir. Babası Konstantin Borzecki, 1848 ihtilalinde bize sığınıp Mustafa Celaleddin Paşa adını alan değerli kişidir]
- Kolağası Ömer Nazım bey [Meşrutiyet dönemi Selanik merkez komutanı]
- Din alimi Mustafa Şükrü Efendi [Beyazıt camii ve medresesi hocası, aydın bir kişiydi]
[Dadaylı Mustafa Şükrü olarak da bilinen kişidir ve Bülent Ecevit'in dedesidir.]
- Kadı hacı Tahir efendi [Fetvahane memuru]
- Sarıklı Zuhaf alayından Humuslu Mahmut ve Hasan (muhafız olarak)
- Hizmetçi İstanbullu Mehmet efendi
- Tercüman Viçinço [aslen Hırvat'tır.]
- Kinyoli'nin kızı matmazel Hortans. [yolculuk esnasında heyet reisi Enver Paşa ile evlenmiştir]
Mirliva Enver Paşa ve Mustafa Şükrü Efendi
Gelinimiz Matmazel Hortans
Bu ilginç yolcular, 18 nisan 1901 günü Rus bandıralı Nicola gemisiyle yola çıktı. 33 günde Çin'e vardı.
Ancak Türk heyeti geç kaldığından, onlar oraya ulaştığında isyan tamamen bastırılmıştı.
Çin'deki batı ordularının komutanı Mareşal Valdersee,
bu ortamda Türklerin barış meleği gibi görünmelerini kendi prestiji açısından istemedi ve onlara hiç önem vermedi.
Bizim heyet de oradan ayrılarak Kore'ye geçti. Oradan da trenle Sibirya üzerinden Moskova'ya ve sonra da İstanbul'a ulaştı.
Nazım Hikmet'in dedesi Enver Paşa ile matmazel Hortans'ın evlenmesi dışında hiçbir işe yaramayan yolculuk işte böyle sona erdi.
*yararlanılan kaynak: Yıllar Boyu Tarih Dergisi, Haziran 1978.
Tarihin gördüğü en garip ittifakın yaşandığı ayaklanma,
sömürgeciliğin neleri ve kimleri bir araya getirebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir.
İsyan sırasında omuz omuza savaşmış 8 büyük devlet yalnızca 14 yıl sonra ve
20 yıl sonra tekrar birbirinin gırtlağına sarılacaktır yine aynı sömürgecilik sebeplerinden ötürü.
8 büyük devlet fiilen 50 bin civarında asker göndermiştir isyanın bastırılması için.
Bunlar; Japonya, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, ABD, Almanya, İtalya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu.
Aradan yüz yıldan fazla süre geçti ve ne Wilhelm kaldı, ne Abdülhamid.
Ama halen daha batılıların uzak ülkelerdeki çıkarları devam etmektedir.
Çin'de, o zamanlar profesyonel bir maden mühendisi olarak çalışan gelecekteki ABD Başkanı Herbert Hoover ve eşi,
geleceğin First Leydisi "Louise 'Lou' Henry Hoover, yabancı lejyonların yerleşkesinde kuşatma altındaki sivillerdi.
Bu film İspanya'da çekildi ve yüzlerce Çinli figürana ihtiyaç duymuştu.
Asyalı görünümlü aktör ve aktrisleri işe almaları için İspanya ve Avrupa'nın geri kalanı tarandı.
Sonuçta Londra, Lyon ve Marsilya'daki bir çok Çin restoranı 1962 yazında çekimler sırasında kapatıldı,
çünkü restoran personelini - genellikle restoran sahipleri de dahil olmak üzere - film şirketi o kadar çok kişiyi işe aldı ki,
birkaç ay boyunca İspanya'da ve diğer üç şehirde açık olan bir Çin restoranı neredeyse yoktu.
Özellikle Nicholas Ray'in yönettiği King of Kings (1961) ve Anthony Mann'ın yönettiği El Cid (1961) olmak üzere tarihi filmler
yaparak ticari başarı elde eden yapımcı Samuel Bronston, bu film ve arkasından (aynı sette çekilen)
The Fall Of The Roman Empire (1964) filminin gişe başarısızlığı nedeniyle yerle bir olmuştur...
Keyifli seyirler, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
*
Yönetmen: Nicholas Ray, Guy Green
Senaryo: Robert Hamer, Philip Yordan, Bernard Gordon
Müzik: Dimitri Tiomkin
Ülke: ABD
Tür: Tarihi, Aksiyon, Macera, Dram
Vizyon Tarihi: 1 Şubat 1964 Türkiye (Pekin'de 55 Gün)
Dil: İngilizce
Süre: 162 dk
Bütçe: $17 M
Çekim Yeri: Las Matas, Madrid, İspanya
IMDb Rating: 6.7
Sunum: 0,98 GB, 720p, orijinal dilde ve Türkçe altyazısı yanındadır.
Pekin'de 55 Gün:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
1900'lü yılların başında Çin'in özgürlüğü için savaşan ve İmparatoriçenin gizlice desteklediği Boxerler, Pekin'de başta
İngiliz, Rus ve Amerikalıların olduğu bir çok ülke diplomatları ile askerlerin bulunduğu serbest bölgeye karşı
saldırı başlatırlar.
Bu saldırı karşısında bu bölgedekilerin tek çaresi bir arada kalmak ve yardımlaşmak olacaktır.
ABD deniz piyade Binbaşı Matt Lewis, İngiliz konsolosu Sir Arthur Robertson ile birlikte,
uluslararası bir askeri yardım gücü gelene kadar isyancıları uzakta tutmak için bir plan geliştirir.
"Boxer" sözcüğünü yabancılar koymuştur. Bu gruplar kendilerine "yihe quan" (halk ve uyum yumrukları) diyordu.
Saray daha sonra eyalet valilerine emir vererek isimlerini "yihe tuan" (halk ve uyum milisleri) olarak değiştirmiştir.
Örgüt olarak 1870 yılında kurulmuştu ve amacı hanedanlıkla mücadele idi.
Ayaklanmanın alt yapısı 1894 Japon - Çin savaşı ile atılır.
Japonlar Çin'e ağır bir yenilgi yaşatır ve Çin, barış antlaşması ile çok ağır ödünler verir.
Araya batılı devletler (İngiltere, Rusya ve Fransa) girer. Tabi ki karşılığını isterler.
Japonlar'a verilen ödünler geri alınır ama karşılık olarak Çin bu sefer batılı devletlere gebe kalır ve
onlara verdiği imtiyazlar ile sömürgeleşir. (şaşırdık mı? elbette ki HAYIR)
Bu noktadan sonra batıya yöneltilen tepki, Boxer vasıtası ile 1900 yılında ayaklanmaya dönüşür.
Çok sayıda elçilik ve misyon basılıp yabancılar öldürülür.
Boxerlar yabancı imtiyazlı demiryolları ve şirketlere saldırır ve burada çalışan yabancıları öldürürler.
Sonunda ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa ayaklanmayı sert bir şekilde bastırır.
Çin'e ancak 40 yılda bitecek bir tazminat yüklenir.
Çin tazminatı ödemek için borç, borcu ödemek için de başka bir borç alır. Böylece ekonomik girdaba düşer.
Osmanlı da, ucundan kıyısından olaya karışır. Arası Abdülhamid ile pek iyi olan Kayzer Wilhelm,
Pekin elçisi Baron Von Ketteler'in 20 Haziran 1900 günü isyancılar tarafından linç edilmesi üzerine ordu toplamaya başladı.
"Dostu" Abdülhamid'den iki ricada bulundu: birincisi, isyanı önleyecek orduya "Avrupalı" bir ülke olarak asker vermesiydi.
İkinci rica ise, Çin'deki 50-55 milyon Müslümana isyana karışmamaları için, "Halife" olarak tavsiye ve telkinde bulunmasıydı.
Padişah konuyu Sadrazam Halil Rıfat Paşa ile görüşür. Çin'e asker gönderilmesi benimsenmez.
Çin Müslümanlarına nasihatte bulunmak için bir heyet gönderilmesi ise, uygun görülür.
Çin'e gönderilecek heyet, askeriye, ilmiye ve mülkiye kısımlarından oluşuyordu. Heyette şu kişiler vardı:
- Mirliva Enver Paşa (heyet reisi)
[Nazım Hikmet'in dedesidir. Babası Konstantin Borzecki, 1848 ihtilalinde bize sığınıp Mustafa Celaleddin Paşa adını alan değerli kişidir]
- Kolağası Ömer Nazım bey [Meşrutiyet dönemi Selanik merkez komutanı]
- Din alimi Mustafa Şükrü Efendi [Beyazıt camii ve medresesi hocası, aydın bir kişiydi]
[Dadaylı Mustafa Şükrü olarak da bilinen kişidir ve Bülent Ecevit'in dedesidir.]
- Kadı hacı Tahir efendi [Fetvahane memuru]
- Sarıklı Zuhaf alayından Humuslu Mahmut ve Hasan (muhafız olarak)
- Hizmetçi İstanbullu Mehmet efendi
- Tercüman Viçinço [aslen Hırvat'tır.]
- Kinyoli'nin kızı matmazel Hortans. [yolculuk esnasında heyet reisi Enver Paşa ile evlenmiştir]
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Mirliva Enver Paşa ve Mustafa Şükrü Efendi
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Gelinimiz Matmazel Hortans
Bu ilginç yolcular, 18 nisan 1901 günü Rus bandıralı Nicola gemisiyle yola çıktı. 33 günde Çin'e vardı.
Ancak Türk heyeti geç kaldığından, onlar oraya ulaştığında isyan tamamen bastırılmıştı.
Çin'deki batı ordularının komutanı Mareşal Valdersee,
bu ortamda Türklerin barış meleği gibi görünmelerini kendi prestiji açısından istemedi ve onlara hiç önem vermedi.
Bizim heyet de oradan ayrılarak Kore'ye geçti. Oradan da trenle Sibirya üzerinden Moskova'ya ve sonra da İstanbul'a ulaştı.
Nazım Hikmet'in dedesi Enver Paşa ile matmazel Hortans'ın evlenmesi dışında hiçbir işe yaramayan yolculuk işte böyle sona erdi.
*yararlanılan kaynak: Yıllar Boyu Tarih Dergisi, Haziran 1978.
Tarihin gördüğü en garip ittifakın yaşandığı ayaklanma,
sömürgeciliğin neleri ve kimleri bir araya getirebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir.
İsyan sırasında omuz omuza savaşmış 8 büyük devlet yalnızca 14 yıl sonra ve
20 yıl sonra tekrar birbirinin gırtlağına sarılacaktır yine aynı sömürgecilik sebeplerinden ötürü.
8 büyük devlet fiilen 50 bin civarında asker göndermiştir isyanın bastırılması için.
Bunlar; Japonya, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, ABD, Almanya, İtalya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu.
Aradan yüz yıldan fazla süre geçti ve ne Wilhelm kaldı, ne Abdülhamid.
Ama halen daha batılıların uzak ülkelerdeki çıkarları devam etmektedir.
Çin'de, o zamanlar profesyonel bir maden mühendisi olarak çalışan gelecekteki ABD Başkanı Herbert Hoover ve eşi,
geleceğin First Leydisi "Louise 'Lou' Henry Hoover, yabancı lejyonların yerleşkesinde kuşatma altındaki sivillerdi.
Bu film İspanya'da çekildi ve yüzlerce Çinli figürana ihtiyaç duymuştu.
Asyalı görünümlü aktör ve aktrisleri işe almaları için İspanya ve Avrupa'nın geri kalanı tarandı.
Sonuçta Londra, Lyon ve Marsilya'daki bir çok Çin restoranı 1962 yazında çekimler sırasında kapatıldı,
çünkü restoran personelini - genellikle restoran sahipleri de dahil olmak üzere - film şirketi o kadar çok kişiyi işe aldı ki,
birkaç ay boyunca İspanya'da ve diğer üç şehirde açık olan bir Çin restoranı neredeyse yoktu.
Özellikle Nicholas Ray'in yönettiği King of Kings (1961) ve Anthony Mann'ın yönettiği El Cid (1961) olmak üzere tarihi filmler
yaparak ticari başarı elde eden yapımcı Samuel Bronston, bu film ve arkasından (aynı sette çekilen)
The Fall Of The Roman Empire (1964) filminin gişe başarısızlığı nedeniyle yerle bir olmuştur...
Keyifli seyirler, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
*
Son düzenleme:
