The Wild Bunch / Vahşi Belde (1969) 1080p TR+TR+TR.ENG.

ebuselam

Aktif Üye
18 Kas 2015
229
2,132
nQNDb5.jpg


r5k223.jpg


 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,316
"Sinemada şiddetin şiirini yazan adam" diye nitelendirilmiş olan yönetmen Sam Peckinpah'ın uluslararası alanda tanındığı ilk filmi buydu. Aşağıda eleştirmen Atilla Dorsay'ın film hakkında yazdığı yazı var.
Türkçe seslendirmeli versiyon için teşekkürler, "ebuselam".


Vahşi Belde
The Wild Bunch - 1969


İşte tartışmalı bir yönetmenin tartışmalı filmi... Kimilerine göre, sinema
tarihine sanat görünümü altında gerçek şiddeti getirmiş olan, hatta (Jacques
Lourcelles’e göre) western türüne getirdiği şiddetle bu türün “mezar kazıcısı”
olan, “kişilerinin geleceğiyle ilişkili tüm psikolojiyi, siyasal, tarihsel veya ahla-
ki bir düşünmeyi gereksiz ve yüzeysel bir şiddetin içinde yok eden” ve “bu sö-
zümona yenileme eylemi ardında, bu türün ölümüne giden yolda en büyük
adımı atan” isim olan Sam Peckinpah’ın kuşkusuz ki en ilgiye değer filmi.
Demek ki, yönetmeni yoksama veya küçümseme tavrına girenlerin belki en
“zararlı” filmi sayacağı, ama, bizim gibi onun sinemasını beğenenlerin, hiç
şüphe yok ki başyapıtı olarak niteleyeceği bir film ...
Hiçbir sinema anlayışının ve ekolünün, hele western gibi sanatsal kaygıla-
rın dışında büyük bir toplumun tarihiyle çok yakından ilişkili, onun kolektif
bilinçaltında yer etmiş bir türün, ne Italyan westerni, ne de onun Amerikan
takipçileri tarafından yok edilebileceğine kesinlikle inanmayan bir sinemase
ver ve sinema yazarı olarak, bu düşüncelere elbette katılmıyorum. Tersine,
Peckinpah’ta yalnızca şiddeti ve kanı görenler, bana çok dar bir açıdan bakı-
yorlarmış gibi geliyor. Onlar, Peckinpah’taki benzersiz hüznü, bir dönemin,
bir çağın, bir yaşam biçiminin, bir değer ve inanç sisteminin modernleşmeye
yenilişini ve yok oluşunu gözlemlemenin acılı şiirselliğini hissetmiyorlar de-
mektir. Çünkü tüm o şiddetin altında, Peckinpah şüphe yok ki bir ozandır,
bir liriktir. Hep kaybedenleri, ‘loser’ları anlatmayı seçmiş bir Amerikan yazar,
şair ve de sinemacı geleneğinin en görkemli halkalarından biridir.
Vahşi Belde, doğrudur, bir kıyımla başlar, bir kıyımla biter. Filmin “kötü
adamları”, aslında seyircinin sempatisini kazanan, son tahlilde nerdeyse iyi
adamlardır: Pike (William Holden) ve çetesi, gerçi daha başta, Texas eyaleti
nin Meksika sınırındaki San Rafael kasabasında, demiryolu işçilerinin maaş
larına el koymaktan kaçınmazlar. 1910’lu yıllardır, vahşi batının son günleri,
kanunsuzluğun hâlâ kol gezdiği, ama yakında merkezi otoritenin kendini iyi
ce hisettirerek son haydutları, son kovboyları silkeleyip atacağı günler... Yani
Sam Peckinpah’ın Amerikan tarihi içindeki gözde dönem i... Pike ve çetesi,
kendilerine kurulmuş tuzaktan zor kurtulurlar: Arada sivil halktan da düzi-
nelerle insan vurulur... Ama aldatıldıklarını ve para yerine işe yaramaz hu-
rufat çaldıklarını anlayan çete, bu kez MeksikalI general Mapache’nin karar
gâhına doğru yollanır. İlişkiler hep en kanlı ve şiddetli biçimiyle sürer: Çete
nin genç haydudu Angel, generale metreslik yaptığını anladığı nişanlısını vu-
rur, çete general adına Amerikan ordusunun altın ve silah taşıyan bir trenini
soyar, Mapache kendisine karşı gelen Angel’i herkesin gözü önünde boğazını
keserek öldürür... Zaten generalden sürekli kuşku içinde olan çete, genel bir
kıyımı başlatırlar. Bu kıyımda tüm MeksikalIlar da, tüm çete de ölüp gider.
Yaşlı Freddy dışında... Bir de baştan beri Pike ve çetesini izleyen, onu yakala
mak için hapisten çıkartılıp koşullu olarak serbest bırakılmış soyguncu
Thornton (Robert Ryan) dışında...
Vahşi Beldenin kahramanları kuşkusuz birer anti-kahramandır. Klasik
olumlu, hatta olumsuz kahraman tipine hiç benzemezler. Bağlı oldukları bir
ahlak sistemi olmadığı gibi, bir ülke ve dava da yoktur: Aslen Amerikalı ol-
dukları halde Meksikalı şüpheli bir general için Amerikan ordusunu soymak
tan çekinmez, bir Meksikalı gencin hayatı için ortalığı kana bulamayı göze
alırlar. Bir tek, hiçbir şeyden korkmayan gözüpek silahşor niteliği onları klasik
western kahramanlarına bağlar. Öylesine gözüpektirler, tehlikelere öylesi
ne balıklama dalarlar ki, bu onlarda artık cesareti aşıp bir tür intihar eğilimi,
hatta saplantısı biçiminde meydana çıkar. Nitekim filmin son derece kanlı fi-
nalindeki kıyım, açıkça bir intihar girişimidir. Bu kişiler, artık ait olmadıkları
bir dünyada geçmişten kalan bir hayatı sürdürmekten yorgundurlar. Vahşi
Batı da bitmiştir, western de yakında bitecektir. (Yalnız Peckinpah yüzünden
de değil!). Uğruna ölünecek bir dava, peşinden koşulacak bir ideal, yaşama
anlam katacak bir inanç da yoktur. Para bile tek başına bir anlam ifade et-
mez: Aldatıldıklarında ellerine para geçmediği için değil, enayi yerine konul-
dukları için üzülürler. Onlar kusursuz intihar adayları, ölümün gönüllü yol
cularıdırlar. Ve bu denli angaje oldukları ölüm de onları bulmakta elbette ge-
cikmeyecektir.
Peckinpah bu kişileri, klasik western’deki idealizasyonu tümüyle kenarda
bırakarak, ama İtalyan westerninin kof biçimciliğine ve tiklere dayalı stilizas-
yonuna da düşmeden anlatır. Film, westernin bu iki uç noktası arasında baş-
ka bir özgürlük ve özgünlük sahibidir. İki vahşi, kan rengi kıyım arasında ki-
şiliklere yeterince zaman ayırır yönetmen: Onları Leone’nin filmlerinden çok
daha yakından ve ayrıntılı biçimde tanımamızı sağlar. Yönetmenin oldukça
hareketli kamerası, Leone’nin çok uzun planlarının yerini alır, bu hareketlilik
yavaşlatılmış çekimlerle birleşerek şaşırtıcı biçim oyunlarına yol açar. Önemli
anları yavaşlatılmış görüntülerle altını çizerek vermek, Peckinpah üslubunun
özelliklerinden biridir ve bu yöntem, bu filmde en iyi kullanma biçimine eri-
şir. Peckinpah’ın kahramanları, kendilerinin olmayan, aslında hiç ilgilenme
dikleri bir devrim için çarpışır ve hayatlarını ortaya koyarlarken, Peckinpah
geri planda bu devrimi, bitmeyen Meksika devrimini parlak ve görkemli bir
fresk halinde çizer. Ele aldığı dünya, ister Texas-Amerika cephesinde olsun,
ister Meksika cephesinde, büyük bir değişimi yaşayan bir dünyadır. Bir bü-
yük kargaşa ve geçiş dönemidir b u ... Bu değişim içinde, o yaşlanan kovboy
lara, o çökmekte olan maceracılara artık yer yoktur. Ve onlar bunu anladıkla
rı zaman, intiharı seçerler, her şeye ateş ederek ve olabildiğince insanı da
öldürerek, ölümlerine kucak açarlar...
Peckinpah, bu kan renginin içindeki gökkuşağı renklerini bulur çıkarır,
bu vahşet ve şiddet dünyasının içinde gizli şiiri sanki yakalar. Sineması aracı
lığıyla ... Onun gösterdiği şiddet sanki bedava ve gereksiz bir gösterinin bir
öğesi değil, bir dönemde, bir çağda bir yaşam biçimi olmuş bir şiddettir,
onun sinema yoluyla saptanmasıdır. William Holden, bu şiddet filmindeki
şaşırtıcı varlığını doğrular biçimde çok başarılı bir portre çizer. Gözde
Peckinpah oyuncusu Warren Oates, iyi oyuncular Ernest Borgnine, Robert Ryan,
Edmond O’Brien, Ben Johnson, generali oynayan ünlü Meksikah oyuncu
Emilio Fernandez de çok iyidirler. Kamera arkasında Lucien Ballard yine ha-
rikalar yaratır. 1970 yılında filmi ülkemizde gördüğümüzde eleştirimizin so-
nunda yazdığımız “westerni yenileyen heyecan verici bir film” saptaması
bunca yıl sonra bize hâlâ doğru gözükür. Stanley Kauffmann şöyle demiştir:
“Western formunu estetik, tematik ve şeytanlık olarak yenileyen bir film.”
Time Out dergisi şöyle yazmıştır: “Yok olmuş bir çağa bu türün içinde yakıl-
mış en heyecan verici ağıtlardan biri.” Ama şiddete karşı oldukları bilinen ka-
dınlar daha temkinlidir. Nitekim Pauline Kael şöyle demiştir: “Kan içindeki
ölümler ürkütücü, kavrayıcı ve güzel. Westernin eski kabına yeni şarap dol-
durmaya çalışan Peckinpah, kabı parçalıyor. Öyküsü, bu görsel destan için
yeterince büyük değil.” Judith Christ ise şöyle yazmış: “Şiddetin kötü olduğu
nu anlatmak için bize sonsuz şiddet sunan bir filmi izliyoruz.” Elbette herke-
sin yargısı kendine...

The Wild Bunch / Yönetmen: Sam Peckinpah/Senaryo: Walon Green, Sam
Peckinpah/Görüntü: Lucien Ballard/Müzik: Jerry Fielding/Oyuncular:
William Holden, Ernest Borgnine, Robert Ryan, Edmond O’Brien, War
ren Oates, Jaime Sanchez, Ben Johnson, Strother Martin, L. Q. Jones, Al
bert Dekker/1969, Warner Bros (Amerikan) filmi/145 dakika.

 
Son düzenleme:

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,874
52,438
Kendi Koltuğunda
Teşekkürler Ebuselam.
Tür : Western / Macera
Yönetmen : Sam Peckinpah
Yapım : 1969, ABD
Tür : 139 dk.

Oyuncular
William Holden, Ernest Borgnine, Robert Ryan, Jaime Sánchez
Edmond O'Brien, Warren Oates, Ben Johnson, Strother Martin

Filmin Konusu
Teksas ve Meksika'da, Birinci Dünya Savaşı arifesinde geçen kanlı bir öykü. Batıyı ve eski gelenekleri yok eden modern zamanlar'a karşı direnen dört silahşörün tek amacı ceplerini bu bunalımlı dönemde dahi kabarık tutmak.

Zoomlar ve yavaş çekimlerle görüntülenen bu kanlı öykünün oyuncu kadrosunda çetenin elebaşını canlandıran William Holden, Ernest Borgnine, Robert Ryan, Edmond O'Brien ve Warren Oates gibi isimler bulunuyor. Sam Peckinpah'ın sinema sanatında çığır açan başyapıtı
 

hggurak

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
8 May 2015
1,132
8,147
İstanbul
Paylaşımı için Ebuselam dostumuza ve konuya katkıda bulunan Scanfan ve Beymelikli 18 dostlara çok teşekkür ediyorum.
Forumumuzun 'Yabancı Film' sekmesi, gözardı edilemeyecek filmlerle devam ediyor... Şanslıyız...
 
Üst