Guess Who's Coming To Dinner / Beklenmeyen Misafir (1967) 1080p TR-ENG.

ebuselam

Aktif Üye
18 Kas 2015
229
2,132


72fg9b4.jpg

eyxvcs6.jpg



NOT:Internet Download Manager ile indiriniz.
eyup17607@gmail.com

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,321

Filmin Türkiye'deki gösterim adı "Beklenmeyen Misafir"di. Sinema eleştirmeni Atillâ Dorsay filmin bizde gösterime girdiği yıl, yani 1969'da aşağıdaki yazıyı yazmıştı. Teşekkürler "ebuselam"

qfc46w0.jpg



Atillâ Dorsay, 1969

BEKLENMEYEN MİSAFİR
(Guess Who’s Corning To Dinner)
Yönetmen: Stanley Kramer / Oyuncular : Spencer Tracy, Katherine Hepburn, Sidney Poitier, Katherine Houghton, Cecil Kalleway.

Büyük Fransız Devrimi'nin getirdiği «sosyal ve politik eşitlik» düşüncesi, 10 Aralık 1948 İnsan Hakları Bildirisi ile, «insanlar arasında ırk, renk, dil, din farkı gözetmeksizin eşitlik» şeklinde pekiştirilyordu. Bu bildiriden 20 yıl sonra dünyamıza bir göz atıldığında görülen, pek iç açıcı değildir. İnsanlar hâlâ birçok ülkelerde —hem de en uygar geçinenlerinde— ırk ve renklerine göre davranış görmekte, «üstün ırk» düşüncesi hâlâ yandaş bulabilmekte, her türlü ırkçı, davranış ortalıkta kol gezmektedir. Irk sorununu en başarılı bir biçimde veren «Kader Bağlayınca - The Defiant Ones» filmini yaptıktan 10 yıl sonra, Stanley Kramer bu kez aynı temayı bir komedi filminde karşımıza çıkarmaktadır. San Francisco'da yaşayan bir aile çevresinde döner film... Baba, kentin ünlü gazetelerinden birinin sahibidir. Anne ise bir sanat galerisini yönetmektedir. İkisi de ileri düşünceli, tutucu sayılmayacak, aydın Amerikalılardır... Ve zencilere karşı bir önyargıları, ırkçı bir tutumları yoktur... tâ ki, biricik kızları, tatil dönüşü, bir zenci doktoru eve getirip onunla evlenmek istediğini söyleyinceye dek... Bu «beklenmedik misafir» aile için «beklenmedik bir şok»tur. O güne dek soyut biçimde, havada kalmış olan hoşgörüleri gerçek sınavdan şimdi geçecektir. Zira olay, somut biçimde kendi başlarına gelmiştir. Kişisel ve toplumsal önyargıların birikimiyle aydınlık, samimî bir düşüncenin çatışması, burada başlar..
«Beklenmeyen Misafir» aslında çağdaş bir sorunu dile getirir. Paris'in Londra'nın veya herhangi bir kentin kaldırımlarında, pırıl pırıl, sarışın bir genç kızı yanındaki kapkara delikanlıya bağlayan acaba nedir? Her türlü cinsel ve ruhbilimsel açıklamaların ötesinde, bu gençler, insanlar arasında gerçek bir eşitliğin kurulacağı, her türlü ırkçı davranışın mahkûm edileceği günlerin birer öncüsü, birer «martyre»idir. Her öncü gibi, onlar da anlaşılmayacak, suçlanacak, bazen de lânetlenecektir. Ama gerçek «eşitlik» günleri, uzak değildir... Stanley Kramer'in filmi, ilginç konusuna, mesajına karşın başarılı bir film sayılmaz. Kramer'in konuyu bir komedi olarak işlemesi değildir kınanacak., (bir güldürü ile çok şey söylenebilir). Kınanacak olan Kramer'in tiyatrovari anlatımı, yavan sinema dilidir. Buna rağmen, filmi sevdiğimi söylemeliyim. Bu, öncelikle oyunculardan dolayıdır: perdenin en gerçek, en uzun süreli ve sadık aşklarından birinin yaşlı kahramanlan, bu filmle son kez bir araya gelmektedirler: Filmden hemen sonra Spencer Tracy ölmüş, birkaç ay sonra ise, Katherine Hepburn bu rolüyle en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazanmıştı. Ve de başka bazı kişisel nedenler... Bu yüzden bu filmi size öğütlersem, bu, bu sütunda genellikle kullanmaya çalıştığımız nesnel ölçülerle değil, duygusal nedenerden ötürü olacaktır...

1969 "Mitos ve Kuşku" kitabından
 
Son düzenleme:

ekenciz

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
13 Eyl 2009
2,993
13,517
Atillâ Dorsay'in bu yazısını arşivden bulup çıkarmak gerçekten büyük maharet. Bu filmi de televizyonlar daha siyah beyazken oynadığında hatırlar gibiyim.
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,321
Atillâ Dorsay'in bu yazısını arşivden bulup çıkarmak gerçekten büyük maharet. Bu filmi de televizyonlar daha siyah beyazken oynadığında hatırlar gibiyim.


İşin enteresan yanı 1969'da sinemalarda "Beklenmeyen Misafir" adıyla gösterilen film, 8 Temmuz 1980 tarihinde TRT televizyonunda bu kez "Bir Akşam Yemeği" adıyla gösterime verilmişti. Özellikle ikincisini dün gibi hatırlıyorum, ilkinde ortaokul talebesiydim yani filmi idrak edemeyecek yaştaydım ve çok sıkılmıştım. Doğru hatırlıyorsunuz sevgili "ekenciz", filmi televizyonda siyah-beyaz izlemiştik ve çok ilginç gelmişti.

1jj2tye.jpg

 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,321
Oscar kazanan ilk siyahi aktördü! Sidney Poitier yaşama veda etti
Ocak 07, 2022

tn9es18.jpg


En iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazanan ilk siyahi aktör olan Hollywood yıldızı Sidney Poitier’ın 94 yaşında hayatını kaybettiği bildirildi. Aslen Bahamalı olan ve 1927'de ABD’nin Miami kentinde doğan Poitier, 1958'de The Defiant Ones ile Oscar’a aday gösterilmesinin ardından 1963'te Tarladaki Zambaklar filmi ile en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazanmıştı.
2001 yapımı Training Day adlı filmle en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanan ikinci siyahi aktör olan Denzel Washington, ödülünü aldığı sırada yaptığı konuşmada, Poitier'i överek, “Ben her zaman senin peşinde olacağım Sidney. Her zaman ayak izlerini takip edeceğim. Yapmayı tercih edeceğim başka bir şey yok efendim” ifadelerini kullanmıştı. Aynı törende Poitier ise, ABD sinemasına yaptığı katkılardan dolayı Onursal Akademi Ödülü almıştı.
Poitier, 1997'den 2007'ye kadar Bahamalar'ın Japonya Büyükelçisi olarak görev yapmış ve 2009'da eski ABD Başkanı Barrack Obama tarafından insanlığa katkılarından ötürü en yüksek sivil onur madalyası olan “Başkanlık Özgürlük Nişanı” verilmişti.
Ernest Borgnine'nin ölümünün ardından Poitier, 2012 itibariyle yaşayan en yaşlı en iyi erkek oyuncu ödülüne sahip aktör unvanını almıştı.

gazeteler
 
Üst