The Gold Rush / Altına Hücum (1925) Türkçe *Charles Chaplin filmidir

murtaza5

Yönetici
15 Tem 2009
12,048
318,500


Filmde, birçok maceracının yaptığı gibi Klondike Altına Hücumu hareketinde Alaska'ya altın aramak için giden "Küçük Serseri" Şarlo'nun buradayken çektiği sıkıntılar, düştüğü komik durumlar, hırstan gözleri dönmüş insanların zaaflarını görmesi ve bu arada aşkı bulması anlatılmaktadır. Filmin en unutulmaz sahnelerinden biri de kendi gibi iki altın arayıcıyla birlikte kar fırtınasının ortasında uçurumun kenarına sürüklenmiş bir kulübede mahsur kaldıkları sahnedir. Ayrıca yemek niyetine "ayakkabısını yediği" sahne de akıllara kazınan ve sinema tarihine geçen sahnelerden biridir.




"Altına Hücum", 1992 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.





Çizgi diyarı için özel upload etdim

izle-indir

KEYİFLİ SEYİRLER.​
 

lenard

Onursal Üye
29 Haz 2009
378
2,117
Meşhur ayakkabı yeme sahnesindeki ayakkabı meyan kökünden yapılmıştı. Bu sahneyi tam 63 kez tekrar etmişler. Çekimler bittiğinde Chaplin insülin şokuna girip hastaneye kaldırılmış. Bu sahnede ayakkabı bağcığını makarna gibi çatalına dolayıp yemesi de çok komiktir. Zaten film baştan sonra Chaplin'in zekasına yakışır parlak fikirlerle dolu. Bunlar yetenek ve mükemmeliyetçilikle birleşince de neredeyse 100 yıl sonra bile kendini büyük bir zevkle izletiyor. Mükemmeliyetçilik demişken, filmin çekimleri tam 14 ay sürmüştür. Chaplin o kadar çok tekrar çekermiş ki, bunun için verilebilecek en açık örnek, ustanın son filmi Hong Kong'lu kontes filmidir. Bu filmde birlikte çalıştıkları Marlon Brando şöyle demiştir; "Bazen bir sahneyi 100 kere çeker, sonra ilkini kullanırdı." Bu bıktırıcı süreçte sinirleri yıpranan Brando bir öfke anında işi kameraları parçalamaya kadar vardırmış. Altına Hücum için o dönemde rekor bir maliyet, 650 bin dolar harcanmıştır. Dış çekimlerin büyük kısmı sanılanın aksine gerçek mekanlardır. 1925'te gösterime giren film 1942'de Chaplin tarafından tekrar ele alınmış. Üzerine müzik ve sesli anlatım eklenmiştir. Türkçe seslendirmesi Rüştü Asyalı tarafından yapılmıştır.

Bu da filmin bir diğer meşhur sahnesi, ekmek dansı;

www.youtube.com/watch?v=4DLdMa98JdM

Az kaldı unutuyordum bu arada, link kırılmış :) Paylaşımlarınız için teşekkürler Murtaza bey.​
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,324
Sevgili "yeryüzü"nün başlattığı "Ve Günler Yürümeye Başladı, Müzikli Resimli Edebiyat Takvimi" sayfalarının 24 Ocak 2016 tarihli nüshasına şu aşağıdaki katkıyı sunmuştum (zira "altına hücum" ilk kez 1848 yılının 24 Ocağında başlamış). Filmin bu sahnesine oldum olası gülerim.


Dünyanın birçok yerinde "Altına Hücum" dönemleri oldu ama bunların sonuncularından ve en ünlüsü "Jack London"ın romanlarında ve "Charlie Chaplin"in "Gold Rush" ("Altına Hücum") filminde anlatılan, 1896-99 yıllarında Kanada'nın "Yukon" bölgesindeki "Klondike Altına Hücumu"dur. Aşağıda Chaplin"in 1925 yılında çektiği "Altına Hücum" filminin unutulmaz sahnesi. Bu klasik sahnede Şarlo ve arkadaşı altın ararlarken kar fırtınasında bir kulübede mahsur kalırlar. Yiyecekleri tükenir, arkadaşı "Koca Jim", Şarlo'yu açlıktan tavuk olarak görmeye başlar, ve onu yemeye kalkar!.


arlo_Gold_Rush_Tavuk.jpg


Altına Hücum - Chaplin Tavuğa Dönüşüyor!


Sevgili "Lichtenberg" dostumuz da aynı konunun altında "atına hücum" olayının "Walt Disney" cephesini ele almıştı:
ddk.jpg


Bu "altına hücum"un, Scrooge McDuck, yani Varyemez Amca'nın Yaşamında da önemli bir yeri vardır. Genç yaşta o da o hücuma katılmış, ve zenginliğinin temel taşlarını da orada bulduğu altınlar oluşturmuş.

ddkl.jpg


Hatta (para dışında) ilk aşkı olan "Glittering Goldie" ile de o zamanlar orada tanışmış.

spangledoil.jpg


En başta Carl Barks kendisi, daha sonra Don Rosa, daha sonra İtalyanlar, ve en sonunda 90larda "Ducktales" televiziyon dizisi, bu konuyu bir çok macerada işlemistir, kimisi bizzat Varyamez'in gençliğinde geçiyor, kimisi ise şimdiki zamanda, gençliğini geçirdiği yerlere dönmesiyle.

Sevgili "lenard"ın verdiği bilgiler de çok ilginç ve çok detaylı. Filme harcanan 650.000 dolar, 1925 yılı için gerçekten astronomik, o paranın bugünkü satın alma değerinin 138 milyon dolar olduğu hesaplanmış.

Film için teşekkürler sevgili "murtaza5".
 
Son düzenleme:
Üst