A Charlie Brown Thanksgiving - 1973 (Benim Çevirimle Doğrudan İzlemeniz İçin)

gitarisyen

Çeviri & Balonlama
7 Ara 2016
457
3,784
Hiçbir Şey Ülkesi
A CHARLIE BROWN THANKSGIVING
(Bir Charlie Brown Şükran Günü)
(1973)

d8gzlV.jpg


(Çizgi Film)
__________

Çeviri:

bk9E8m.gif

__________

ÇİZGİ FİLMİN KONUSU:

Şükran Günü'nde Charlie Brown büyükannesine yemeğe gidecektir. Ancak Nane Şekeri Patty, Charlie Brown'a telefon ederek kendisini ve arkadaşlarını yemeğe davet ettirir. Ne yapacağını şaşıran Charlie Brown farklı bir çözüm yolu arayacak, ancak işler hiç de umduğu gibi gitmeyecektir.
__________

2012 yılında Türkçe çevirisini benim yaptığım bu cici mi cici çizgi filmi, isteyenlerin dosya indirme zahmetine katlanmadan doğrudan izleyebilmesi için kendi hesabımdan Youtube'a yükledim. Bu neşeli çizgi filmi alt yazılı olarak aşağıdaki ekrandan izleyebilirsiniz.

İyi seyirler...

ZMB4Pz.gif
ZMB4Pz.gif
ZMB4Pz.gif




PEANUTS (YER FISTIKLARI) VE ÇİZERİ
CHARLES SCHULZ HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ:

İngilizcede "yer fıstıkları" anlamına gelen "Peanuts"ın çizeri, 1922 doğumlu Amerikalı karikatürist Charles Schulz'dur. Peanuts, çizgi bant olarak 1950'lerde yayınlanmaya başlamış ve kahramanları olan Snoopy, Charlie Brown, Woodstock, Linus, Marcie gibi karakterlerin yanısıra çizeri Schulz'a da dünya çapında büyük ün getirmiştir. Bunalımlı, soğuk ve mutsuz bir adam olan Charles Schulz, kendi ölümünden sonra hiç kimsenin Peanuts'ı çizmesini istemediğinden, ölümünden sonra yenilerinin çizilip yayınlanmamasını vasiyet etmiştir.

Peanuts'ın baş karakteri Charlie Brown adında hep kaybetmeye mahkûm olan bir çocuk olsa da, Charlie Brown'ın köpeği olan Snoopy adlı karakter bütün dünyada çok daha popüler olmuş ve çoğu ülkede bu seri "Snoopy" adı altında yayınlanmıştır.

Şimdi bu serinin kahramanlarından bazılarına kısaca bir göz atalım:

Charlie Brown: Hep kaybetmeye mahkûm ve "Kaybedenler Kulübü"nün doğal üyesi olan bir çocuktur. Lucy adındaki kız çocuğu her seferinde eliyle tuttuğu topa vurmasını ister ve Charlie Brown topa her vuracağında topu çekip Charlie Brown'ın düşmesine neden olur. Charlie Brown da bu tuzağa hep düşer. (Çizer Schulz'a "Charlie Brown, topa ne zaman vurmayı becerecek?" diye soranlara ünlü çizer şu cevabı vermiştir: "Topa vuran bir çocuğun neresi komik ki?")

Snoopy: Charlie Brown'ın köpeğidir. İnsan gibi davranır ama hiç konuşmaz. Genelde Charlie Brown'dan (hatta eserdeki bütün karakterlerden) daha akıllı olduğu söylenebilir.

Woodstock: Snoopy'nin arkadaşı olan sarı, küçük, neşeli kuş. Sürekli oynamak isteyen, şakacı bir tiptir.

Lucy: Patroniçe havalarında, çok bilmiş ve Charlie Brown'ı sürekli kandıran bir kızdır.

Patty: "Peppermint" (Nane Şekeri ya da Nane) olarak bilinir. Charlie Brown'a sürekli "Chuck" diye hitap eder. Charlie Brown'a ilgi duyar ve kendisine bir şey anlatmak neredeyse imkânsızdır, çünkü dinlemez.

Marcie: Gözlüklü ve akıllı bir tiptir. Patty, en yakın arkadaşıdır. Herkese sürekli "efendim" diye hitap eder.

Linus: Sorun çözmekte usta olan bir tiptir. Charlie Brown'ın yakın arkadaşıdır. Charlie Brown'ın kardeşi Sally kendisine aşıktır.

Sally: Charlie Brown'ın kız kardeşidir. Patavatsızlığıyla ünlüdür. Linus'a aşıktır ama bir türlü Linus'un kalbini kazanamaz.

Franklin: Charlie Brown'ın zenci arkadaşıdır. Sade, hayata olumlu bakan bir tiptir.

Schroeder: Müzisyen bir karakterdir. Sürekli piyano çalar. Lucy, kendisine aşıktır.
__________
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,311

İlginç katkılarınızla Diyar'a taze bir soluk getirdiniz sevgili "gitarisyen", öncelikle emekleriniz için teşekkür ediyorum.

Sayenizde filmler için altyazı çevirisinin kendine göre çok özel zorlukları olduğunu bir kez daha hatırlamış oldum. Altyazı çevirisi ve onun filme usulünce eklenmesi, düzyazı çevirilerinden oldukça farklı bir olay. Her şeyden önce bir senkron sorunu karşımıza çıkıyor. Yazı sesle saniyesi saniyesine uyumlu olacak yani. Sarkmaları önlemek için çeviride en uygun kelimeler özenle seçilecek. Öyle yorum yaparak uzun uzadıya yapılmış çeviriler olmayacak, tireye fazla (veya hiç) yer verilmeyecek vs. En kısa cümlede meramı anlatmak gerek. Zira yer darlığı da var, sanırım iki satırla sınırlı. Üçüncü satırı kullanmak iyi değil anladığım kadarıyla (Birçok tanıdığım ve yakınım var, yazı okumaktan filme bakamıyoruz deyip altyazılı filmleri hiç izlemek istemiyorlar) Font seçimi ve yazıların arka planda kaybolup gitmemesi için uygun renk/gölge/derinlik verilmesi vb gibi teknik sorunlardan hiç bahsetmiyorum bile. Bambaşka bir çeviri mecrası yani.

Tekrar elinize sağlık.

 
Üst