Tommiks Hoz Comics Renkli Nostaljik Seri Sayı 07

drzeko

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
19 Şub 2012
1,473
14,290
İstanbul
Tommiks Hoz Renkli 07 (drzeko & emeri)


Tommiks%20Hoz%20Renkli%2007_zpsksmjmujd.jpg






Tommiks Hoz Renkli 07 (RAW)





Saygılarımla


 

necdet

Onursal Üye
17 Nis 2011
1,440
5,391
sayın drzeko kardeşim,ellerinize,yüreğinize sağlık,sistemli kitap sunumunuz içinde tekrar tekrar teşekkürler.Selamlar.
 

kadirnip

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
21 Kas 2014
4,654
22,310
Adana
Çok güzel tarama ve paylaşım için, teşekkürler sevgili Drzeko ve sevgili Emeri...
 

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,823
52,188
Kendi Koltuğunda
Bu çizerler bunlara dikkat etmiyorlar.Doktor sol eliyye tabancanın kabzası ile vuruyor ve taşıyor tabii gören doktor sallaso'yu solak sanacak.Hooop köşeyi dönünce tabanca sağ eline çizilmiş. bu hataları ben hiç sevmiyorum.Kısacası dövüşlerde,silah tutuşlarında. sağ ve sol kavramına hiç dikkat etmiyorlar.

[url=http://hizliresim.com/1MRJd1][/URL]
 
Son düzenleme:

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,823
52,188
Kendi Koltuğunda
Hoşuma gittiği için sizlerlede paylaşıyorum.
İlginç bir yazı haber 7 den ALINTIDIR


Konyakçı ile Doktor Sallaso'dur gönlümün sultanları



Büyüyünce, Konyakçı ve Doktor Sallaso gibi ayyaş olmak en büyük hayalimdi (halbuki bir nevî grup şefleri olan Tommiks saçlarını ortadan ayırır ve Nevada'nın belâ taşan barlarında süt ve limonata dışında hiçbir şey nûş eylemezdi)

Zamane çocuklarının en büyük zevkleri, anne-babalara bir dokun bin âh işit, bilgisayar oyunlarıyla televizyon. 1970'li yıllarda tıfılların muhteşem eğlencesi, 'Teksas-Tommiks okumak'tı. Saçına ak düşmemişlere izah edeyim: O devirde çizgi romana, 'Teksas-Tommiks' adı verilirdi.

Bacaksızlar kendilerini adale kütlesi Çelik Blek'in, yakışıklı Yüzbaşı Tommiks'in, Baltalı İlâh Zagor'un yerine koyup önlerine geleni pataklarlardı (muhayyilelerinde elbette).

Ben diğer veletlerden farklıydım. Bu erkek güzellerinin abuk subuk arkadaşlarına hayranlık duyardım.

O badem bıyıklı ve tostoparlak Profesör Oklitus, o her şeyi bilen orta yaşlı allâme, benim gözümde Blek'ten daha makbuldü.

Büyüyünce, Konyakçı ve Doktor Sallaso gibi ayyaş olmak en büyük hayalimdi (halbuki bir nevî grup şefleri olan Tommiks saçlarını ortadan ayırır ve Nevada'nın belâ taşan barlarında süt ve limonata dışında hiçbir şey nûş eylemezdi).

Mahalleden Şişko Rıdvan'a 'Zagor Tenay' diye hitap ederek yağdan zaten kabarmış koltuklarını iyice kabartırken, sıska bir çocuk olduğum halde onun bana 'Çiko! Sevgili fıçım!' diye seslenmesini isterdim.

Ha, bir de kılık değiştirme üstâdı Tom Braks vardı ki, onun kankaları olan Baron ve Köfteci'yi Sultanahmet'e götürüp köftenin yanında biber turşusu ve irmik helvası yedirmeyi kafaya koymuştum.

90'lı yılların unutulmazlarından biri, Gürcan Yurt'un L-Manyak'ta Robinson ile Cuma'yı çizmeye başlamasıydı. Burada Cuma, sonunda zılgıtı yese de, İngiliz'e posta koyabiliyordu. Zenciliğine şoparlığına bakmadan, ikide bir hır çıkarıyordu.

Alice'in Harikalar Diyarı'na girişi gibi Yeşilçam Rüyası'na girsem, Muhterem Nur'a veya Türkân Şoray'a değil Suzan Avcı'ya âşık olurdum. Arkadaşlarımın 'Oğlum, bu kız sana göre değil' yollu ikazlarına rağmen, mahallenin ren geyiği olma riskini göze alarak, o sarışın âfete evlenme teklif ederdim.

Doktor Watson'a ve Yüzbaşı Hastings'e sürekli salak muamelesi çeken Sherlock Holmes ve Hercule Poirot'ya hadlerine bildiremediğim için hâlâ vicdanım azap içindedir.

2000 yılının UEFA şampiyonunu içeriden çökertmek için Galatasaray'a sızmış bir ajan olsaydım, Hakan Şükür'ü değil Hakan Ünsal'ı, Hagi'yi değil Bülent Korkmaz'ı takımdan keserdim.

Rosencrantz ile Guildenstern'ı hatırlayanlarınız, Fener'in son kupa şampiyonluğunu hatırlayanları geçmez. Hamlet'in çocukluk arkadaşlarıdır bu iki delikanlı. Hamlet onlarla dalgasını geçer durur, maymuna çevirir zavallıcıkları. Kendileriyle alay edildiğini anlamazlar bile enayiler. Shakespeare'den 450 sene sonra Tom Stoppard diye bir yazar gelir, Rosencrantz ile Guildenstern'i kahraman yapan, Hamlet'i önemsiz bir karaktere dönüştüren bir oyun yazar.

İşte herkesin eşit olduğu bu düzene demokrasi diyoruz.

Ey göbeğini kaşıyan adam! Ey dağdaki çoban! Ey denize sırtını dönen kısa bacaklı kıllı zât!

İşte sizi seven benim, sizin aşkınızla ölenim!

Dr. Oğuz Tan - Haber 7
 
Üst