Tercüman Çocuk Dergisi 1978 Sayı 10

Baltimora

Yönetici
16 Nis 2009
9,577
34,702
İstanbul
10 Mart 1978/10 nolu Tercüman Çocuk dergisi, Gürbüz Azak’ın Mete Han konulu kapağı ile yayınlandığında, Şahap Ayhan’ın yıllar sürecek Tengiz klasiği de başlamış oldu. Yaratıcısı ve çizeri olan Şahap Ayhan, uzun yıllar boyunca Tercüman Çocuk Dergisi’nin sayfalarını süsleyecek bu çizgi romanı belki de müstakil bir kahraman olarak düşünmemiş olacak ki, 23 Haziran 1978 Tarihli 25. sayıya kadar Mete Han (Notun) olarak yazıp çizmiştir. İhtimal odur ki, asıl yapmak istediği, Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan bu destanı işlemek ve küçük okuyuculara resimli roman formatında sunmaktır. Mete Han çizgi romanı konusunu, Türk destanı Mete Han’dan (Notun) almış ve ilerleyen sayılarda Şahap Ayhan, yine adı geçen destandaki Mete Han’ın çocuklarından Deniz’in öyküsünü Tengiz Han adıyla adapte ederek çizmeye devam etmiştir. Hikayenin götürdüğü yerde Tengiz Han destan hikayesi olmaktan çıkmış ve Tengiz olarak yoluna devam etmiştir. Yaşadığı olağan ve olağandışı maceralarda zaman zaman Türk Tarihindeki yerine dönmüş olmasına karşın, hikayelerinin çoğunluğunu alabildiğine özgürce yaşamıştır.
1978 tarih ve 10 nolu Tercüman Çocuk dergisinde başlayan hikaye, bir destanı anlatmak üzere ele alınmış olmasına karşın, aynı yıl yayınlanan 32. sayıda Tengiz’in bir çocuk olarak göründüğü sayfalardan itibaren şekil değiştirmiş, belirli bir kahramanı olan çizgi romana dönüşmüştür. Aslında Tengiz Han başlığı daha önce, 25. sayıda konulmuş olup, hikayenin ilerleyeceği noktanın çerçevesi o zamandan belirmeye başlamıştır. “Tengiz Kızıl Deve Karşı” macerasında çizgi romanın adı “Tengiz”e dönüşmüştür.
Söz konusu destanda Mete Han’ın üç oğlu olur ki bunların isimleri Gök, Dağ ve Deniz’dir. İşte buradaki ”Deniz”, bizim çizgi kahramanımız “Tengiz” olacaktır. Alındığı kaynak “Oğuz Kağan Destanı” olup, destanın aslında geçen bir diğer üç oğuldan (Gün, Ay, Yıldız) bahsedilmez hikayede.
İlk maceradaki destansı anlatımın peşinden gelen “Buzlar Ülkesinde” isimli ikinci macera, yine Tengiz Han üst başlığıyla başlar. Çıktığı macera dolu yolculukta tanımadığı babası ile de karşılaşan Tengiz, onunla vuruşur ama bu bir çizgi romanda gerçekleşiyor olsa dahi, Türk ananelerine karşı koyamaz, babasına yenilmekten kurtulamaz.
Tengiz’in hikayesi şöyle başlar; Türk ulusuna zarar vermek isteyen dış güçler Tengiz ve kardeşlerini kaçırmak isterler. Tengiz henüz çocuk yaşta olmasına rağmen onlara karşı koyar, başarılı olur ve ilk kahramanlığını yapar. Lakin kardeşlerinin kaçırılmasına engel olamaz. Delikanlılık yolunda hızla ilerleyerek ata binmeyi, kılıç kullanmayı, ok atmayı çabucak öğrenir, kısa sürede de ustalaşır. Çok genç olmasına rağmen, maceradan maceraya atılabilecek iyi bir savaşçıdır artık.
Tengiz, ok atmayı, ata binmeyi, kılıç kullanmayı çok iyi bilmesine rağmen, diğer tarihi/kılıçlı kahramanların aksine yaya dolaşan, çıplak elle dövüşen bir karakterdir. En sıkışık anlarında bile espri yapabilmesi, okuyucuda, kahramanın başına bir felaket gelmeyeceği, gelse bile kolaylıkla kurtulabileceği izlenimini oluşturur. Alabildiğine saf ve temiz ama aptal değildir Tengiz. Daima akıllı ve uyanıktır. Gayrıciddi olmadığı gibi, kasıntı bir kahraman da değildir.
ALINTIDIR...
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,278
Çok teşekkür ederiz.Tercüman Çocuk dergilerinin yeri çok ayrıdır.Çok sağolunuz bu değerli paylaşım için minnettarım.Saygılarımla.
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,278
Şahap Ayhan çizimleri o kadar güzeldirki Kimse yanlış anlamasın küçümsemek için yazmıyorum Ülkemizin Galliano Ferrisi gözüyle bakmışımdır her zaman.Tengiz de müthiş fantastik bir öyküdür.Yerli ama dünya çapında çizerlerimizden biridir.Onun Zagor çizdiğini düşünün patlama yaşanırdı.Ah o eski günler.Şahap AYHAN ın çizgileri spesifiktir.Kendine özel bir tarzı vardır.Bin resim arasından ben buradayım der.Bütün değerli çizgiroman sanatçılarımıza bin selam olsun.İyiki varlar.İyiki bize bu değerli eserleri verdiler.Sabırsızlıkla Karabala yı bekliyoruz.Yine Yabani de hayli ilerleme sağlandı, kolleksiyondaki yerini almaya başladı yakında cilt haline getirip saklanması gereken konuma alınacak.Ancak bu bize sanırım yetmiyor daha fazla eser görmek istiyoruz.Karabala keşke siyah beyaz olsaydı.En azından daha az zamanda bizle buluşurdu.Yine Yabani dergisinde eskilerden bazı esintiler olsun istiyoruz.Arada nostalji yaşamak için.İçinde Demir Yumruklu Adam ve diğer çizgi romanlardan esintiler çok iyi olurdu.Her sanatçının çizgilerinin ayrı bir tadı oluyor.Yabani dergisi biraz yayın politikasında değişiklik yaparsa daha iyi bir grafik yakalar.Derginin satış grafiği ne kadar artarsa açıkçası okuyucular olarak işimize gelir.Bu nedenle yeni çizerlere şans verilmesi çok iyi ama biz klasik düşünen insanlarız yeni ve başarılı çizgileri hemen kabul ederiz ama arada Western ve bizim tarihimizden Karaoğlan , KaraMurat yada nostalji köşesinde Borax olsa dahamı iyi olur acaba.Karikatür tarzıda eklenebilir.Bu ay mesela denseki Kaptan Venüs başlıyor herkesin dikkatini çeker yada Yüzbaşı Volkan Biraz Milliyet Çocuk , Tercüman Çocuk, Türkiye Çocuk ve Hürriyet Çocuk gibi düşünülebilirmi bu yapılıp haftalık yada 15 günlük dergimiz çıkarsa bir ay beklememiş olduğumuz gibi biz kolleksiyonumuzada farklı bir eser katmış oluruz.Saygılarımla.
 
Üst