Süper Gordon Uzay Yayınları Haftalık Mecmua Sayı 04 _ Tek Sayfa

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
325
14,064
Süper Gordon Uzay Yayınları Haftalık Mecmua Sayı 04 _ Tek Sayfa​

gordon-uzay-04-01.jpg





Süper Gordon Uzay Yayınları Haftalık Mecmua Sayı 04 _ Tek Sayfa Olarak Dengelenmiş Tarama 39 Mb:





Süper Gordon Uzay Yayınları Haftalık Mecmua Sayı 04 _ Tek Sayfa Olarak Siyah Beyaz Tarama 39 Mb:



gordon-uzay-04-02-2r.jpg


gordon-uzay-04-16-1l.jpg


Sevgili Baytekin/Flash Gordon/ severler; aşağıda alıntıladığım yazıların ilkinde 1967 yılında ülkemizde çevrilen Flash Gordon filmi olan Baytekin Fezada Çarpışanlar'dan bahsediliyor.
İkinci kısa yazıda Baytekin adı ve filmdeki diyaloglar irdeleniyor.Eyvah tanıtımı daha uzun oldu....
Üçüncü yazıda yaşam öyküsü var.
Dördüncü yazı olan kendisiyle yapılan röportajda Baytekin sevdasını
ve ondan esinlendiği Tengiz çizgiromanını anlatıyor.


1-Baytekin Fezada Çarpışanlar

Amerikan pop kültüründe derin izler bırakmış ünlü çizgi roman karakteri, bilimkurgu kahramanı "Flash Gordon" ilk kez 1934'te Alex Raymond'un çizgileriyle yayınlandı.

Gordon ülkemize Amerika'daki çıkışından çok fazla zaman geçmeden, 1935'de "Çocuk Sesi" dergisinde "Baytekin" adıyla yayımlanmaya başladı. Kahramanların isimlerinin Türkçeleştirilmesi o dönemler yaygın bir alışkanlıktı ve aynı şekilde Dale Arden'in adı Yıldız, Zarkov'un adı da Çetinel olmuştu.

"Uzay yolu", "Supermen", "Yıldız Savaşları" başta olmak üzere bilimkurgu sinemasının birçok yapıtına öncülük eden "Flash Gordon" 1938'den itibaren defalarca filme çekildi. 1980'de ingiliz yönetmen Mike Hodges'ın yaptığı film bunlar arasında en çok iz bırakan oldu. "Flash Gordon Space Soldiers" filminin bir kopyası, 1967'de Türk sinemasının üretken yönetmeni Şinasi Özkonuk tarafından "Baytekin Fezada Çarpışanlar" adıyla sinemaya aktarıldı. Baytekin rolünü Hasan Demirtaş'ın üstlendiği filmin orijinal müziği '60'ların progresif Anadolu rock grubu Koyun tarafından yapılmış olması ise filmle ilgili dikkat çeken bilgiler arasında.

2-Flash Gordon nasıl Baytekin oldu?

Türklük ve Türkçülüğün ön planda oldugu yıllarda uzayın fatihi elbette Baytekin adında biri olmalıydı.
Baytekin’in diyalogları ise daha da da ilginçti:

Baytekin- ne oluyorsunuz, tabancanızı indiriniz dedi.

Alim- siz casussunuz, benim içözümü öğrenmek, planlarımı almak, şöhretimi çalmak istiyorsunuz…
virgül'den sonra.com


ÇİZGİROMAN RESSAMI ŞAHAP AYHAN ve FLASH GORDON

3-Ressam Şahap Ayhan'ın yaşam öyküsü

Gerçek adı Ali Şahabettin Ayhan olan sanatçı, yazıp çizdiği çizgiromanlarında kullandığı imzasıyla "Şahap Ayhan" olarak tanındı.

1926 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdu. İlkokulu Üsküdar Ravza-i Terakki Mektebi’nde okudu. Öğrenimini Üsküdar Paşakapısı Ortaokulu ve Haydarpaşa Lisesi'nde devam ettirdi. Yüksek öğrenimini İstanbul Edebiyat Fakültesi'nde 2 yıl Tarih bölümü, Felsefe, Coğrafya, Sanat Tarihi bölümlerinde birer yıllık öğrenciliğin ardından tamamladı.

İlk çizgiromanı Mahmut Şevket Beşinci’nin yazdığı "Pire Nuri Cumhuriyet Bayramında", 1944'de Mehmet Faruk Gürtunca’nın yayınladığı Afacan Çocuk Sesi dergisinde yayınlandı. Ardından aynı dergiye "Pire Nuri Karaborsacılar Peşinde" ve "Pire Nuri'nin Yaramazlıkları" adlı çizgiroman serilerini çizdi. 1946 yılında "Yarın" gazetesinde ressam olarak çalışmaya başladı .

1947 yılında Çocuk Sesi dergisine "Kralın Hilesi", Çocuk Haftası dergisine Ayhan Erer'le birlikte "Atilla Geliyor", ardından "Atilla'nın Ölümü", "Arslan Yüreği" gibi eserler hazırladı.

Bir Şahap Ayhan karesiKırklı yılların sonunda üniversiteyi bitirip yedek subay olarak askere giden Şahap Ayhan, 1950 yılında askerlik görevini tamamlayıp Babıali'ye çizer olarak döndü. Memleket, 101 Roman, Vatan, Yeni Sabah, Ceylan, Hür Anadolu, Sabah, Tercüman, Son Havadis, Tercüman Çocuk, Türkiye, Türkiye Çocuk, Çocuk Haftası gibi dergi ve gazetelere çizgiromanlar, yazı resimlemeleri, tarihi tablolar hazırladı.

1950 yılında Mustafa Kızıltan'ın "101 Roman" adlı haflalık çocuk dergisine "ZIU'nun Maceralari", ve "Kara Kamçının Serüvenleri" adlı ilk Türk bilimkurgu çizgiromanlarını yazıp çizdi.

1953 yılında ilk tek kahramanlı Türk çizgiroman dergisi Köroğlu'nu Galip Bülkat’la birlikte çizdi, Köroğlu'nun yayını 40 sayı sürdü.

1952 yılından başlayarak Yeni Sabah Gazetesi'nin çizgiroman ilavesine "Resimle İstiklal Savaşı", "Baltacı ve Katerina", "Safiye Sultan", "Kleopatra", "Çiçi", gibi çok sayıda çalışmalar yaptı.

1955 yılında Ceylan dergisinde "Karabulut Kargalar Ülkesi", "Karabulut Gökleri Yenen Adam" gibi çizgiromanları derginin arka sayfasında renkli olarak basıldı.

Çok üretken bir çizerimiz olan Şahap Ayhan, Kazanova, Don Juan, Denizaltı Korsanları, Arzın Merkezine Seyahat, Dede Korkut, Alpaslan, Şeyh Şamil, Rasputin, Kara Orkun, Kara Pelerin, Akbulut, Tengiz, Hacı Bektaş-ı Veli, Gazavatlı Hayreddin Paşa gibi çeşitli konularda çizgiromanlar yaptı. Bilimkurgu tarzı çizgiromanlar hazırlamasında, ünlü çizer Alex Raymond'un Türkiye'de "Baytekin" adıyla yayınlanan Flash Gordon’un okunup sevilmesinde büyük rolü oldu. Çizgiromanlarda ışık ve gölgeyi en iyi kullanan çizerimizdir.

Kaynak: Bu yazı Hakan Alpin'in Genel Yönetmenliğinde yayınlanan Darkwood Sakinleri Çizgiroman Kültürü Dergisinin Ağustos 1996 tarihli 5. sayısındaki Yener Çakmak'ın makalesinden alınmıştır. Biyografi.net

4-Şahap Ayhan'ın Ardından_10.06.2005-Medya Takibi
Haberi Ekleyen:
Serven - izgi Roman Aratrmalar Dergisi

Rahmetli Şahap Ayhan'ı anmak adına kendisiyle yapılmış 1993 yılında Joker dergsinde yayınlanmış arkadaşımız Levent Cantek’in yaptığı bir röportajı aktarıyoruz.

Türkiye'de çizgi roman altmış yılı aşkın bir süredir varoluş süreci yaşıyor. Aynı süreç içerisinde yaşanan çeşitli dönemeçler ve önemli kilometre taşları da çocukluk düşlerimizden günümüze uzanıyor. Başlangıç dönemlerinin en önemli olayı Flash Gordon'un Baytekin adıyla Çocuk Sesi Dergisi'nde yayınlanmasıyla gerçekleşti. (1935) Çünkü Baytekin'e daha doğrusu yaratıcısı Alex Raymond'a özenen onlarca çocuk sonraları ilk çizgi romancılar oldular. Bu başlangıç yıllarında yaratma cesareti göstermiş ilk kuşaktan geriye pek az insan kaldı. Göçüp gidenlere rahmet dilerken, bugün yaşayan en eski çizgi romancımız olan Şahap Ayhan'dan bahsedeceğiz.

Şahap Ayhan yaşadığımız bombardıman yıllarında kaybolmaya yüz tutmuş Mohikanlardan... Aşırı dürüst, titiz, sözüne sadık ve güvenilir bir çizer olarak tanınıyor. Reklâmı hiç sevmiyor. Gösterdiği o korkunç tevazu yüzünden bir türlü fotoğraf çekmeye ikna edemiyoruz. Çekebildiklerimizde de yüzünü gayri ihtiyari saklıyor. 50'lerde yaptığı İstiklal Harbi adlı çalışması için yapılan olağanüstü reklâmlardan ne kadar rahatsız olduğunu anlatıyor. Aslında onun çizdiği kahramanlardan pek bir farkı yok. Aynen onlar gibi yaşamış Altunizade'de bugün yıkılmış olan eski evini kendi inşa etmiş. Çalışma odasına açılan dehlizler, tüneller yapmış. Onun bu absürd yaşam tarzı yakın arkadaşı Suavi Süalp'e defalarca konu olmuş. Şahap amca da bunun farkında... Kendi de gülüyor. Ama haksızlıklara kendince karşı koymayı hep sürdürmüş. Sokaktaki güçsüz hayvanları korumak için veya evine giren hırsızlar fatih döneminden kalma yayını kullanmakta tereddüt etmemiş. Nallamış hepsini Onun dünyasında iyiler hep kazanıyor.Kazanmalı da!

— Üstadım, bütün çizgi romancıları çocukluklarında etkileyen çizgi romanlar, dergiler vardır. Siz nelerden etkilendiniz? Nasıl etkilendiniz?
—Ben asker bir aileden geliyorum o yüzden oyuncaklarım gerçek ok ve kılıçlardı. Anlatılan öyküler, masallar etkiliyor insanı... Ardından bunları canlandırmak hevesi geliyor. Ama babam hattat'tı. Dayım resim yapar, keman çalardı. Yani ailede de bir şey vardı. Ondan sonra ilkokulda "Çocuk Sesi" mecmuaları Tarzan filmleri falan sonra Baytekin geldi alt üst etti düşlerimizi... Şimdi tercüme yapıyorlar, insan hiç olmazsa ismini Türk yapar mesela isimler Dr. Çetinel, Bayan Yıldız, Flash Gordon'un adı da Baytekin... Hoştu yani macerada burada Kandilli Rasathanesinde başlıyordu.

-Peki siz çizgi romana nasıl başladınız?
-Eskiden telif hakları falan yok, klişeler renkliden değil siyah-beyazdan çekebiliyor. Biz de yabancı renkli resimli romanları aydınger koyup kopye ederdik. Ancak o şekilde basılabiliyordu. Öyle başladık. Sonra kendimiz çizmeye heveslendik. Ama bizim bu sahaya atılışımızın asıl sebebi Rakım Çalapala'dır. Onun hakkı hiçbir zaman ödenmez. O zaman çizdiklerimizi yayınlamayabildi, zira iyi değildi onlar.. Ama o aldı romanımızı Çocuk Haftası'na koydu. Sonra bize bir şevk geldi, yoksa başka sahalara kayacaktık. Benim bütün hevesim asker olmaktı.

-Yıl kaç?
-İlk çizgi romanıma göre 1946 demek lazım. Ben Ayhan Erer'le çalışırdım. Şahap Ayhan Erer diye imza atardık. Herkes bizi tek kişi sanardı. Barbaros adlı bir çalışma yaptık. O ilk çalışmamızdı. Ben kara kalemini yapıyordum, o çiniliyordu. Sonra Atilla Geliyor ve Atilla'nın Ölümü'nü yaptık.

-Bu son söylediğiniz çalışmaların Sezgin Burak'ın Tarkan'ıyla bir ilgisi olduğunu duymuştum. Doğru mu?
-Evet... O çalışmalarda TARKANS adlı bir kahramanımız vardı. Hani biz nasıl Baytekin'den etkilendiysek rahmetli Sezgin Burak da herhalde çocukluğunda oradan etkilendi. Saçlar tip hemen hemen aynıdır. Fakat o onu Tarkan adlı uzun bir kahraman şekline soktu ve hakikaten güzel oldu. Benimkisi bir romanlık çalışmaydı.

-Genelde çalışmalarınız hep kısa ömürlü..
-Evet ben hep aynı şeyi yapmaktan sıkılırım. Değişik tipler ve konular daha cazip, İki yüze yaklaşıyor yaptığım romanlar.

-Sinemaya uyarlanmış bir çalışmanız oldu mu?
-Belirli bir kahramanı sürdürmeyince tercih edilmiyor. Yalnız "Kara Orkun" adlı bir çalışmam epey sürdü, onun üstüne filme çektiler.

-Biraz da Tengiz'den bahsedelim. Bizim kuşak sizi Tercüman Çocuk'un kapanışına kadar yıllarca süren Tengiz adlı çalışmanızdan tanıyor.
-Şimdiki neslin Baytekin'den yoksun kalmasını istemiyordum. Tengiz'i yaptım. Bazıları kopya dediler. Evet kopya ama hani araklamak değil onu alıp onore etmek.. Hatta dergidekilere de söyledim, çocuklar okusun istiyordum. Bütün Baytekin'i baştan aşağı bazı ilavelerle yaptım. Epey bir süre sürdü.

-Üstadım, çizgi romancı olmak isteyen gençlere ne önerirsiniz?
-Ben ortaokulda resimden aşağı-yukarı 6-7 alırdım. (Gülüşmeler) Şimdi suçlamak için söylemiyorum. Akademide hocalar var kafadan bir kaç figür, desen desek kaç tanesi çizebilir bilemiyorum yani bu illüstrasyon işi bambaşka birşey... İyi resim çizmek ayrıdır, iyi çizgi roman yapabilmek ayrıdır. Sabretsinler, özveride bulunsunlar, hayal kırıklıklarını –göze alsınlar, gerisi gelir.

- Ağzınıza sağlık, çok teşekkür ederim.
-Ben teşekkür ederim. Kaynak: Levent Cantek Joker, 15/3/1993


ZamanGezgini​
 

tabure

Guest
14 Eki 2011
621
2,016
Bastiani Kalesi
Eline sağlık dostum :) bana göre; çizgi romanda, bilim kurgunun en sağlam klasiği; kesinlikle Gordon dur ;)

Aynen katılıyorum, Gordon Rulez!!!

Doyurucu bilgiler için de eline sağlık Zamangezgini.
Şu Türkiye'de çekilen Gordon filminin linkini vereyim. Ben de ilk defa seyredeceğim. Şöyle bir baktım da seyredenler özellikle Baytekin'in kostümünün göğüs kısmına bir baksınlar, o ne ya sütyen gibi :)

 
Son düzenleme:

abartman

Onursal Üye
13 Ocak 2011
1,998
11,871
Bayhun, madem 35.sayıya ait paylaşımda o sayının kapağına değindin, öyleyse bir örrek daha verelim Süper Gordon'un "kaynaklarına"...

gordon-uzay-04-01.jpg

Yücel Usta bu sayı için de, Tarzan'ın en güzel maceralarını resimleyerek hafızalarımıza yer eden Russ Mannign'in 60'lı yıllarda Gold Key tarafından yayınlanan bir diğer çizgi romanı Magnus - Robot Fighter'ın (yanılmıyorsam 16.sayı) kapağından "esinlenmiş".. Kapak ressamı Manning değil o kesin, ama orijinal çizime imza atan kim bilmiyorum maalesef.

z2m0QY.jpg



Not: Yazık ki daha iyi görseller yok elimde, idare edin lütfen.. .)
 
Son düzenleme:
Üst