Suat Yalaz'dan haber

SuatYalaz

Büyük Usta
Onursal Üye
31 May 2017
28
971



Sevgili "Çizgi Diyarı" forsaları, hepinize selam olsun, Bahar Bayramınız kutlu ve uzun ömürlü olsun! Epeydir sohbet edemiyoruz. Kafakâğıdı eskiyince verim de düşük oluyor. Akü doluncaya kadar, size, Odatv'de yayınlanması için gönderdiğim yazıyı, "Çeribaşı" (Genel Yayın Müdürümüz) Zeki Algan'dan rica ettim. İbibikler öter ötmez "Diyar"dayım. Selamlar, sevgiler. SY



“Soykırımı” iftirasını Ermeni’den dinleyince…


1914’ten 1915’e kadar…

Tam bir yıl…

Ermeni Çeteleri ne yaptı,

Hiç soran soruşturan var mı?


****

1971 yılında, Paris’te yeniyim… Bir Türk dostun aracılığıyla, bir Ermeni Madamın evine pansiyoner olarak geçmiştim.

Orta yaşlı, sevecen bir kadındı. Kayseri’den Marsilya’ya göçmüş (kaçmış) bir Ermeni ailesinin terzilik yapan oğluyla evlenmiş. Türkiye’yi hiç görmemiş, her şeyi rahmetli kocasından dinlemiş, öğrenmiş…

“Arabalı”
ilk pansiyoner bendim herhalde ki, çok iyi ağırladı.

İki gün sonra, “Komşular sizinle tanışmak istiyorlar, akşama bir yemek düzenlesem, ne dersiniz?” diye sordu. Ben de, “Çok iyi olur” dedim. Sevindi…

O sevindi ama, beni de bir düşüncedir aldı.

Ermeni terör örgütü Asala’nın, elçilerimizi bir bir tuzağa düşürüp alçakça şehit ettiği yıllar...

Ben, o güne kadar “Ermeni Sorunu”nu pek merak edip derinliğine incelememişim... Kulaktan dolma, “Ermenileri fena halde kestiğimiz” bilgisi var kafamda…

ADAMLARI FENA HALDE KESMİŞİZ!

”Yahu” dedim, kendi kendime, “Bu komşular, hepsi Ermeni... Alt kattaki, üst dairedeki, onun yanındaki, en azından 6 aile… İkişerden 12 Ermeni eder... Adamlar Türk düşmanı… Hiç Türk tanımamışlar. Yâni, 'tam linç edilecek bir Türk' deyip de, dört bir yandan bana saldırırlarsa, ben kendimi nasıl savunacağım?"

Bildiğim(!) duyduğum kadarıyla, adamları fena halde kesmişiz!

Ve, bu konu ne zaman ortaya çıksa, utancımdan yerin dibine girmişim…

“Yemekten vazgeçtim” diyemem…

Akşam oldu, davet ettiler... Bir çiçek buketiyle, “giyotine gider gibi”, ev sahibesinin kapısını çaldım. Yemek salonuna alındım…

Aman Allah’ım… Uzun bir masa... Sağlı sollu madamlar, mösyöler… İçlerinde hiç genç yok, hepsi orta yaşlı… Yâni, içi kin ve nefret dolu Ermeniler.

Konuşma, karşılıklı iltifatlarla başladı... Ne iş yaptığımı sordular… Gazeteci ve film yapımcısı olduğumu öğrenince, daha da bir ilgilendiler.

“Aman, iyi gidiyor. Laf atma, saldırı falan yok”
derken…

Masanın öbür ucundaki, en yaşlı, kalantor, “ensesi ve gövdesi kalın” komşu:

- Siz de bizimkileri fena kesmişiniz haa! diye patlamaz mı…

- Valla, bilmem ki… İşte, savaş bu… Karşılıklı bir şeyler olmuş.

- Yok yok, öyle bir şeyler olmuş deyip geçme… Bir buçuk milyon Ermeni!


“Eyvah” dedim, “Ayvayı yedin oğlum. En keskin bıçağa elini yakın tut, en yakın kapıya nasıl atılırsın, onu hesapla…” derken, Madam Haçaturyan (gerçek adını söyleyemem, halen aynı evde yaşıyor) birden masaya bir yumruk atıp bağırmaya başladı:

- Bana bakın, dedi, Kesin sesinizi! Marsilya’da bizim evde, toplantılarda ne zaman böyle konuşmalar olsa, Türk mezaliminden söz açılsa, eşim öfkeyle:

- “Kesin sesinizi!” derdi. “Çok iyi biliyorsunuz ki bunu biz başlattık! Erkekleri cephede olan Türk köylerine biz saldırdık! Rus’un, İngiliz’in oyununa geldik… Bir daha benim evimde böyle konuşacaksanız, hiç gelmeyin!” derdi… Ben her şeyi kocamdan öğrendim… Şimdi, lütfen, bu konuyu kapatalım…

BU OLAYI ANLATMAYI GÖREV BİLMİŞİMDİR

Hayatımda, hiç böyle omuzlarımdan ağır bir yükün kalkması olayını yaşamamıştım.

Bir anda, dünyalar benim oldu…

Yahu, ufak tefek, çeyrek porsiyon Ermeni kadın, bir anda, beni, büyük bir kompleksten, “Ermeni katili Türk ulusunun bir mensubu olmam utancından” (!), çok eziklik duyduğum bir “ayıp”tan temizleyivermişti…

Ve ben, böylece, ciltler dolusu kitap okusam hakkıyla öğrenemeyeceğim “Ermeni Soykırımı” palavrasının içyüzünü, yemekli bir Ermeni toplantısında, bir Ermeni kadının ağzından, yâni, tam kaynağından öğrenmiş oldum…

O günden beri, “Ermeni Soykırımı” iftirası konusunda son derece rahatım…

Ve… Her fırsatta, bu konuda kuşkusu olan her Türk’e bu olayı anlatmayı bir görev bilmişimdir…

Her gün, 1 milyon aydın kişinin izlediği Odatv’de yayınlandıktan sonra, bu anlattığım, başımdan geçmiş, bana önce soğuk terler döktürmüş… Hemen ardından, bayram çocukları gibi sevindirmiş olayın, bu konuda kuşkusu olan çok kişinin ufkunu açacağına inanıyor, umuyor ve diliyorum.

Suat Yalaz


*****
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Sinan Atik

Yönetici
13 Haz 2011
2,395
6,514
Ankara
Savaş sadece gariban halk kitlelerini mağdur etmiştir. Hem canlarıyla, hem de mallarıyla. neredeyse 1.000 senedir bir arada yaşayabilen insanlar ne oldu da birbirlerini kesmeye başladı diye kimse düşünmez. Önce o yaptı, yok önce öbürü yaptı diye bir kısır çekişme, bitmeyen bir kan davası. Sonrasında da konuyla hiç alakası olmayanların düştüğü zor durum.
Suat bey ne de güzel anlatmış tam da bu durumu.
 

Dedecan 61

Süper Üye
25 Şub 2019
1,781
4,506
Helal olsun büyük ustaya.. Tarihin acı gerçeklerini çok güzel bir olayla anlatmıştır eline sağlık.. Yeni sohbetlerde buluşmak dileğiyle İnşallah..
 

sarkomer

Yönetici
18 Ağu 2009
13,336
302,071
Güzel ve ibret veren bir anı...
Madam doğruyu söylemiş; keşke herkes dürüst olabilse...
Biz kendi vatanımızda bize karşı ayaklanan bir topluluğa karşı kendi topraklarımızı, bağımsızlığımızı, bayrağımızı korumak için mücadele vermişiz.
Bugün bu olaya çanak tutan Amerikalısı, Fransızı, İngilizi ve diğerleri kendi gözlerindeki çapağı görmezden gelip, yıllarca Afrika, Orta Doğu ülkelerinde yaptıkları zulmü görmezden, bilmezden gelip bir mezalim tutturmuş gidiyorlar.
Emperyalist yalanları işte...

Saygılarımla üstat...

52308R.gif
 

HACILI

Onursal Üye
14 Kas 2012
2,170
7,981
Bir tarihi konu ancak Suat Yalaz ustadan
böyle güzel, böyle akıcı okunabilirdi.
Ellerinize sağlık.
Saygılarımla...
 

bereket

Kıdemli Üye
30 Haz 2011
207
177
Bir rivayete göre Hz.Ali (ra) 'ye sormuşlar ; "Hangi millet iyidir" diye. O da ; "Her milletin iyisi iyidir" demiş. Bilgece ve büyük bir söz. Büyük parantezlerle yani "Ermeniler", "Türkler", "Çerkezler" vb. diyerek şunları bunları yaptılar demek yanlışlara yol açabilir, KÖTÜ olan şeyi yapan kim ise o kötüdür, dolayısı ile İYİ değildir ve İYİLERDEN de değildir. Ayrımı yapmak bu anlamda şart...Çizgi romanlarla da yaşadığımız bu değil mi İYİLER bizi çeker, kötüler iter ve İYİLER her zaman kazanır...Biz iyilerin, haklıların tarafında olalım yeter...Selam ve saygılarımla.
 

hadon

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
10 Mar 2010
3,056
9,085
Kastamonu
Teşekkür ederiz üstadım. Çizgi Diyarı'ndaki varlığınızla gurur duyarken, bir sürü şey de öğreniyoruz. Var olun!
 
Üst