Cemal Nadir Usta - 2.Bölüm

SuatYalaz

Büyük Usta
Onursal Üye
31 May 2017
28
971
kOJXWr.png


Sevgili “Diyarzede” dostlarım.. “Hastanelik” çizgi-roman hastası koğuş arkadaşlarım, yeniden merhaba…


“Ne oldu, hangi dağda kurt öldü de Suat Yalaz usta bizi meşgul ediyor, diyeceksiniz… Haklısınız… Herhangi bir dağda bir kurt falan ölmedi de... Bizim, “Selam Olsun Cemal Nadir Ustaya” yazımızın, OdaTv’den “Çizgi Diyarı’na taşınması sırasında önemli bir yanlışlık oldu, yazının son bölümü yarı yolda kaldı…

Artık, benim bilgisayar acemiliğimden mi ... Çizgi Diyarı’nın
Küçükçekmece’deki “Karargah”ında görevli nöbetçi komandonun geceyarısına doğru benim yazıyı yayına açma telaşımdan mı, nedense... O yazının sonundaki “Turhan Selçuk” ve benim “Amcabey”in maceralarını günlük olarak çizme ... dolayısıyla “Cemal Nadir” i yaşatma çabamı anlatan bölüm unutulmuş…

Halen Nevşehir’de oturan, eski İzmir’li Kadın Hastalıkları uzmanı Operatör -Doktor Nadir Bey ( Scanfan) .. Allah razı olsun..

Cemal Nadir’i Zincirlikuyu’da anma törenindeki karikatüristlerin adlarını siteye taşıdı da… Yazının yarım kaldığını anladım.

( Yeri gelmişken.. bizim “hastanelik” doktorumuz, meğer ne yaman bir belgeselci gazeteciymiş,, Helal olsun.)

Yarım kalmış yazım yüzünden. .”Uyku girmez gözüme..” gibi bir haller olunca.. karga kahvaltısını yapmadan ( yani mokunu yemeden) kalktım oturdum klavyenin başına…

Karargah’taki “Takım Kaptanı” Zeki Algan “izcibaşı”na “maruzatımı” yazmaya başladım…

Artık o topu kime atar, bilemem…

“Selam Olsun Cemal Nadir Usta’ya..” yazımızın 2’nci bölümü sonuna, Amcabey’li bandlardan eklemeye çalışacağım, etli-butlu Başlı başına ikinci bir yazı olacak, - İnşallah- ! SY


******

Selam Olsun Cemal Nadir Usta’ya - Bölüm 2

Yakın dostum, Turhan Selçuk da çok büyük bir karikatür san’atçımızdı,

Kardeşi İlhan Selçuk ile birlikte çıkardıkları, önce “Kırkbir Buçuk”, sonra, daha uzun ömürlü “dolmuş” mizah dergileriyle, modern Türk Karikatür san’atına çok büyük hizmette bulundular. Çok gencin elinden tuttular. Benim de ilk patronum olmuşlardı. İkisiyle de dostluğumuz onları kaybedene kadar en sıkı biçimde yürüdü…

Turhan, Milliyet’teki günlük karikatürleriyle, ayrıca özel olarak çizip yayınladığı karikatür albümleriyle birlikte, aynı gazetede yıllarca “Abdülcanbaz”ın maceralarını günlük olarak yazmış ve çizmişti.

Onun da Dünya San’at Galerileri’nde karikatürleri sergileniyor. Dünya Karikatür Müzesi’nde “kalıcı” karikatürleri var. Onun da, üstümüzde ödenmez hakkı var.

Ama… Cemal Nadir ile kıyaslamaya kalkarsak, unutmayalım ki, Cemal Nadir, Turhan’ın yaşadığı ömrün sadece yarısını yaşayabildi…

Turhan Selçuk’un eserleri, eşi Ruhan ve kızı Aslı sayesinde, emin ellerde. Sergiler düzenleniyor, her yıl Milas’ta, “Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması” yapılıyor… Kadıköy Belediyesi’nin “Karikatür Evi”nde Abdülcanbaz’ın heykeli var. Ellerine sağlık…

Ama ben, Cemal Nadir Usta’mızın, lâyık olduğu vefa ve ilgiyi gördüğünü pek sanmıyorum.

İzmir’li, babadan gazeteci Dinç Bilgin, İstanbul’a sıçrayıp, Türk Basınında dev patronlarla yarışa girmiş, bir servet ödeyerek “Sabah” adını satın almıştı… Benden de “Karaoğlan’ın Maceraları”nı istediler. Yakın tarihimizden bir kahraman çizmek istiyordum. Tam zamanıydı. “Son Osmanlı/ Yandım ALİ”de anlaştık...

Ama, ben, -Paris’i bırakıp gelmişken- “pupa yelken” gitmek istiyordum. Karikatürcülüğüm de kullanılmalıydı. Kafamda da reddedilmez bir tasarı vardı. “Cemal Nadir’in AMCABEY’i”… Otel odasında, kurulu tezgahta, acele, 4 bantlık “Amcabey” esprisi resimledim. Cemal Nadir’in çizgisini taklit ettim, sanki o çiziyormuş gibi…

Dinç Bey, İzmir’deydi, Sabah’ı Güngör Mengi yönetiyordu. 4 Amcabey bandına baktı, baktı… ”Suat Bey, bunlar çok güzel şeyler. Ama, biz, bol resimli, sporlu, magazin konulu, hafif bir ‘Bulvar’ gazetesi çıkarmak istiyoruz. Bu “Amcabey” Hürriyet’e, Milliyet’e çok iyi gider de, bize ağır gelir. Onlara teklif et. Hemen alırlar.” dedi.

Gitmedim tabii… Amacım iş aramak değil, devlerle boğuşmaya kalkmış bir genç patrona destek olmaktı. Onun anlamı, havası başka olurdu.

Değerli san’atçılarımızı, bilim ve siyaset adamlarımızı yaşarken yere göğe sığdıramayıp, ölünce, iki metre çukur içinde toprağa gömüp unutmakta üstümüze yok!

Onları anmalı, hizmetlerini unutmamalı, eserlerini değerlendirmeliyiz… Bu, onlara bir vefa, insanlık ve vatandaşlık borcumuzdur.

Cemal Nadir’in 10’dan fazla Karikatür Albümü varmış. Nerede bunlar? Tozlu kitaplık raflarında unutulsun diye mi çizildiler?

Viyana’da, Uluslararası Karikatür Yarışması’nda bir karikatürü Birinci olmuş. Nasıl bir şeydi bu karikatür? Şimdi nerede?

Amerika’da açılan bir sergisi çok beğenilmiş, büyük sükse yapmış… İnanılmaz bir şey. Peki, o sergiden hiç yazı-resim, foto yok mu? Bir röportaj falan?

Genç san’at eleştirmenleri, araştırmacı yazarlar… Haydi, sıvayın kolları! Kuva-yı Milliye ruhu ile, “Kültürümüzün “Kurtuluş Savaşı”na katılın… “Seferber” olun!...

***

Cemal Nadir hakkında bilgi edinmek için, çizer olarak meslektaşım, heykeltıraş olarak hayranı olduğum, Belediye Başkanlığına şapka çıkardığım ve düzgün siyasi duruşundan dolayı da kıvanç duyduğum örnek insan, Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, bana bilgi vermekle kalmadı, bir de Kâzım Taşkent Arşivi’nden elde ettiği, Amcabey’in henüz “Bay Amca” olduğu günlerde çizilmiş renkli bir Cemal Nadir orijinali hediye edeceği müjdesini verdi. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam…San’atçı insan başka oluyor…

Hele bir de “eski toprak” ise…


m2NGDP.jpg


EPAV0q.jpg



Suat Yalaz

Odatv.com
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Raven

Yönetici
7 May 2009
1,443
12,533
Değerli Suat Yalaz üstadımız, yalnızca Türkiye'nin efsanevi çizeri olmakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişimizden bugüne gelen gerçek sanatçıları onurlandırıyor. Cemal Nadir Usta'nın ismi, yıllar sonra Suat Yalaz'ın sayesinde yeniden basında yer buldu, bu büyük bir mutluluk. Bir önceki yazı dizisinde de Lütfi Akad ile, Osman Alyanak ile, ve Fikret Hakan ile hasret gidermiştik. Bize, unutturulmaya çalışılan değerleri yeniden hatırlattığınız için çok teşekkür ediyor, hürmetle ellerinizden öpüyorum.
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,323
Üstad sanatımızın mikro tarih alanlarına öyle derin ,öyle incelikli ,öyle sarsıcı vurgular yapıyor ki sanki o günleri birebir yaşıyoruz.Anlatım uslübu ile sinema izler gibi bir tarihin peşinden gidiyoruz.Beyaz perdede bir belgesel izler gibi üstad sadece çizgileri ile değil yazılarıyla da okurlarıyla konuşuyor.
Hiç bilinmedik , hiç bilemeyeceğimiz tanışıklıklar , dostluları ile üstad bizlere aslında hayatın içinden renkli kareler sunuyor.
Yer yer hicivleri ile yer yer güzel yakıştırmaları ile üstadın yazıları mutlaka codex haline getirilmeli.Hatta üstad anılarını mutlaka yazmalı ve okuyucularını mahrum bırakmamalı düşüncesini taşıyorum.
Üstadın yazılarında sadece sanatı görmüyorsunuz bazan bir kahramanın yaratılma sürecine şahit oluyorsunuz bazan sıfır noktasını müşahede ediyorsunuz.
Derinlikli bir yaşam kültürüne sahip olduğunu çok yönlü sanat anlayışı ve sanata katkıları ile bildiğimiz büyük usta aynı zamanda keskin zekası ve mizahi anlatımları ilede bilgeliğini bizlere yansıtırken açık yürekliliği ve sevecenliğini ortaya koyuyor.
Kendisinden özel ricamız anılarını mutlaka kitaplaştırması.
Bu kitapta resimler ve çizimler olursa bizim gibi büyük ustaya gönülden seven insanlar için abide bir eser olur.
Paradigmasıyla , anlatımlarında ki zenginlikleriyle , millici bakış açısı ile ,dost canlısı tavır ve sevecenliği ile bizim çizgi romanzede olmamızda ki katkılarından dolayı kendisine en içten teşekkürlerimi sunarken iyi ki yakalandığımı düşündüğüm bu çaresiz hastalığın umarım devası bulunmaz temennisiyle kendisine paylaşımlarından dolayı çok teşekkür ederim.
 

ertuğrul

Admin
5 Nis 2009
24,847
136,872
Üstadım,yazıyı ve yazılarınızı fırsat buldukça keyifle okuyorum.
Sizin böyle güzel yazılarınızı ve sizi her daim burada görmekten mutlu oluyoruz.
Sağlık dolu günler dileğiyle saygılarımızı sunarız.
 
Üst