Karaoğlan Felsefesi: Savaş ve Seviş (söyleşi)

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,318

Karaoğlan Felsefesi: Savaş ve Seviş
Levent Cantek'le Yapılmış Bir Söyleşi
Milliyet Pazar Eki
5 Ekim 2003

5 Ekim 2003 tarihli "Milliyet" gazetesinin haftalık pazar ekinde "Erotik ve Milliyetçi Bir İkon: Karaoğlan" kitabının yazarı Levent Cantek'le yapılmış bir söyleşi yayımlanmış. "Karaoğlan Felsefesi: Savaş ve Seviş" başlıklı ilginç yazıyı buraya aktarıyorum. Söyleşide adı geçen kitabın kapaklarını röportajın altına ben ekledim. Çizgi Diyarı'nın makale/söyleşi arşivine bir sayfa daha ekleyerek daha da zenginleşmesini umuyorum. Yararlı olması dileğiyle.

zBrra4.jpg



Yazıyı tekst olarak kopyalayıp istedikleri gibi düzenlemek isteyenler olabilir diye
"düzenlenebilir tekst" formatını da ilave ettim:


Milliyet PAZAR
Pazar 5 Ekim 2003


Karaoğlan felsefesi: Savaş ve seviş
"Erotik ve Milliyetçi Bir İkon: Karaoğlan" kitabının yazarı Levent Cantek "Karaoğlan, Batı'yı kadın bedenine indirilmiş bir şekilde karşısına alıp fethediyor, ona haddini bildiriyor. Karaoğlan'ın popülerleşmesinde en önemli etkenlerden biri bu" diyor
TUBA AKYOL


Karaoğlan korkusuzdu, tüm düşmanlarını alt edecek kadar güçlüydü ve kadınların karşı koyamadığı bir erkekti. Suat Yalaz'ın yarattığı Karaoğlan karakteri ha bire dövüşüyor, sonra sevişiyor, yeniden dövüşüyor, sonra yine sevişiyordu, sonra yine dövüşüyordu. Derken macera sona eriyor ama bir sonraki macerada da dövüş-seviş döngüsü bozulmuyordu. Bugün pek çoğumuza komik geliyor. Ama 41 yıl önce, 1962'de Akşam gazetesinde günlük bant olarak başladığında beğenilmekle kalmamış, kısa zamanda taklitleri yapılacak kadar çok tutulmuştu. Önce diğer gazetelerde benzer karakterler boy gösterdi, sonra haftalık dergi olarak yayımlandı, hatta filmleri yapıldı.
Peki neydi Karaoğlan'ı bu kadar popüler yapan? Çizgi roman araştırmaları ile tanınan Levent Cantek "Erotik ve Milliyetçi Bir İkon: Karaoğlan" adlı kitabında bu sorunun cevabını arıyor. Ve Karaoğlan üzerinden, bu çizgi romanın en etkili olduğu 60*lı yılların Türkiye'sini anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor.

* Sizin “Çizgili Hayat Kılavuzu” diye çizgi romanla ilgili bir araştırma ve derleme kitabınız yayımlanmıştı. Yeni kitabınız “Erotik ve Milliyetçi Bir ikon: Karaoğlan" ise Karaoğlan üzerine. Diğer çizgi romanlar içinde Karaoğlan sizin için nerede duruyor? özel bir yeri mi vardı kalbinizde?
Yok, o kadar değil. Çocukken severdim Karaoğlan’ı. Esprilidir, kahramanlan konuşkandır... Bir de tabii erotik bir yanı olması o yaşlarda etkiliyor sizi. Ama sonra Karaoğlan okumayı bıraktım. Hatta bu kitabı hazırlarken hepsini okumak zorunda kaldım. Açıkçası çok sıkıldım. Kitabı bitirince elimde kalanlann bir kısmını kutulara doldurdum, bir kısmını koleksiyoncu arkadaşlara dağıttım. İlişkimizi bitirdim. Boşandık yani.

“27 Mayıs’ın milliyetçi ortamı ona yaradı”

* Niye Karaoğlan’ı seçtiniz? Önsözde böyle bir teklif aldığınızı yazmışsınız ama... Onun dışında?
Karaoğlan’ı yazmak isteyişimin nedeni çocukluktan kalan dönemsel bir sempati değildi. 60’lann önemli bir fenomeni olmasıydı. Karaoğlan'ın hangi ihtiyaçlardan çıktığım saptamak, gelişme sürecini ve geçirdiği değişimleri anlamak istedim.

* Ve bunlar üzerinden de 60'ların Türkiye’sini anlamak... Karaoğlan o yıllarda niye bu kadar popüler olmuş, nasıl bir boşluğu doldurmuş?
27 Mayıs’la ilgili bir şey bu. 60’larda Türkiye, ikinci bir Kurtuluş Savaşı atmosferine giriyor, ideolojik olarak böyle bir atmosfer yaratılıyor. Buna bağlı olarak milliyetçi bir Ortam oluşuyor. Bu yüzden o dönemde sadece tarihi çizgi romanlarda değil, tarihi romanlarda da patlama var. Bir de biliyorsunuz, erotik yayınlar bunlar. Playboy'un Türkiye’de satışı yasaklanırken, çizgi romanlar için bir kısıtlama yok. Karaoğlan. Batı’yı kadın bedenine indirilmiş bir şekilde karşısına alıp fethediyor, ona haddini bildiriyor. Popülerleşmesinde en önemli etkenlerden biri bu.

“Karaoğlan’ın sayfaları sperm kokuyor”

* Karaoğlan hiç Türk kadınlarla birlikte olmuyor mu?
Bir dönem bunlar tartışıldı. Matta bazıları çok kızıyordu Karaoğlan’a; seviştiği bu kadınlar kim diye. Bunlar Türk mü, değil mi? Bir Türk kadın nasıl bu kadar rahat seks yapar? Kız arkadaşı Bayırgülü’nün etnik kimliği de muğlaktır. Ondan bir Türk gibi bahsedilmez. Çünkü sürekli seks yapıyor. Karaoğlan'ın annesi mesela. Meryemvari bir kutsiyetle çizilmiştir. Bütün kadınlar yarı çıplak dolaşırken o boğazına kadar kapalıdır.

* Kimse Karaoğlan’ın annesi onu tahrik etsin istemez. Yani Karaoğlan bir mastürbasyon malzemesi miydi?
Elbette. Sadece Karaoğlan ya da çizgi romanlar için değil, bütün mizah dergileri için geçerli bu. Akbaba’ya berber dergisi derler. Orada erkekler var. Onlar okurlar, bakarlar. Bütün o sayfalar sperm kokuyor yani. Şimdi siz bunu başlık yaparsınız. Yapmayın.

* Bence çok güzel başlık. Bir de şunu soracağım: Şimdi Karaoğlan eskisi kadar popüler değil. Erkekler için artık mastürbasyon malzemesi seçenekleri çoğaldı. O yüzden mi?
Milliyetçilik etkisinin azalması, kültürler arasında ayrışmaların ortaya çıkması ile Karaoğlan etkisini yitirdi. Ondaki kültürel değerleri reddeden sol yaklaşımın etkisiyle 70’lere tahrip olarak girmişti tarihi çizgi romanlar. İnandırıcılığını yitirmişti. Başta Gırgır olmak üzere dönemin popüler mizah dergilerinde hicvedildi. Komikleşti.

"Karaoğlan'ın yayımlanan bütün serüvenleri yaklaşık 8 bin 700 sayfa. Bu, bir gazetede 24 yıl kesintisiz her gün sürdürülebilecek bir dizi, tekrara düşmeden 91 ay devam edebilecek 96 sayfalık albüm / cilt anlamına geliyor"

"Ecevit'in lakabının Karaoğlan'la ilgisi yok"

* Karaoğlan milliyetçiliğinin yanı sıra biraz da solcu sayılmaz mı? Bülent Ecevit’e “Karaoğlan” lakabı takıldığı düşünülürse...
O lakabın çizgi roman Karaoğlan’la bir ilgisi yok. Karaoğlan; Esmer, sevimli erkek çocukları için söylenen bir sempati ifadesi. Bu lakabı Ecevit’e Mustafa Ekmekçi'nin taktığı da söyleniyor. 1973 seçimleri öncesinde Süleyman Demirel’e takılan “Çoban Sülü"ye karşılık, Ecevit’e de “bizden biri, halktan biri" vurgusu yapmak için yakıştırılmış bir lakap bu. Ama Karaoğlan’ın yaratıcısı Suat Yalaz bunu bir pazarlama aracı olarak kullanmış.

* Sahi, Suat Yalaz ne düşünüyor bu kitap hakkında? Beğendi mi?
Kitaptan çok hoşlanmamıştır herhalde, Gördüyse eğer hoşlanmamıştır. Kitap yayımlandıktan sonra aradım ama ulaşamadım. Görüp görmediğini bilmiyorum bu yüzden.

Kitabın arka kapağında yazanlar:

Karaoğlan altmışlı yılların popülerlik kazanmış en önemli yerli çizgi romanıdır. Öyle ki bugün, Türkiye'de adı çizgi romanla özdeşleşmiş sayılı ürünlerden biridir. Öyküleri sinemaya aktarılmış, haftalık dergisi-albümleri yayımlanmış, hepsinden önemlisi her yayın alanında benzerleri ve taklitleri yaratılarak tarihi roman furyasının başatlarından biri olmuştur. Karaoğlan'ın bir başka özelliği, yurt dışında seri olarak yayımlanan ilk yerli çizgi roman olmasıdır. Yetmişli yıllarda Changor ve Kébir adlarıyla yayımlanan dizi, sonraları -çoğunlukla- aynı serüvenlerin Türkçe'ye çevrilmesiyle sürdürülmüştür.

Levent Cantek'in hazırladığı inceleme. Karaoğlan'ın neden popüler olduğu sorusuyla başlayarak onu yalnızca bir çizgi roman olarak değil, sinema, edebiyat, Türkiye tarihi ve siyaset sosyolojisi gibi farklı mecralardan beslenen disiplinlerarası bir ilgiyle ele alıyor. Gökbayrak'tan Aptullah Ziya romanlarına, Kaan çizgi romanına, Hal Foster çizgilerine, western filmlerinden kılıçbaz anlatılara varıncaya kadar öncüllerine ve kaynaklarına eğiliyor. Cantek, Karaoğlan'ın anlatı olarak en önemli dayanaklarının milliyetçilik ve erotizm olduğu görüşünde. Tarihin ahlaki bir kategori biçiminde ele alındığını, geçmişin bugünden daha iyi ya da bugünün geçmişten daha kötü olduğu gibi bir ahlaki argüman taşındığını savlıyor.

Çalışmanın en ilginç yanı yerli bir çizgi roman kahramanı hakkında yayımlanmış ilk kitap olması. Çizgi roman ve mizah araştırmalarıyla tanınan Cantek, titiz ve ayrıntıcı bir dille yakın tarihimizin ve popüler kültürünün önemli bir fenomenini yorumluyor.
 
Son düzenleme:
Üst