Her Yeni Baskıda Yayıncıların Boyaları mı Bitiyor?

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,211
75,231

Her Yeni Baskıda Yayıncıların Boyaları mı Bitiyor?
"Kötü Kedi Şero" Üzerinden Birkaç Örnek

Başlık Cem Yılmaz'ın gösterilerinden birindeki bir monologdan mülhemdir: "-Bu resmimde sevgiyi anlattım!; -Bakıyım, bence boyan bitmiş!". Geçen gün ÇD'da rastladığım 2011 baskı bir "Kötü Kedi Şerafettin" albümünde (ki çok iyi taranmış bir albümdü) bir şey dikkatimi çekince bu monoloğu hatırladım: Bu albümde renkler neredeyse yok gibiydi, birkaç yerdeki belli belirsiz soluk sarı tonlamaları saymazsak albüm neredeyse "siyah beyaz" olarak basılmış gibi duruyordu. Oysa hatırladığım kadarıyla bu maceralar zamanında "L-Manyak" dergisinde "renkli" basılıyorlardı. Bu maceranın ilk gözüktüğü Aralık 1997 tarihli L-Manyak dergisini buldum. Gerçi renkler tam da hatırladığım gibi değildi (aklımda ful renkli olarak kalmış, tıpkı "Robinson"un renklerinde olduğu gibi) ama yine de albümdekine kıyasla daha fazla ve daha doygun renkler vardı. Galiba ÇD'nda 1999 tarihli bir albüm daha paylaşılmıştı. Oraya da baktım, renkler orijinalindeki renklere yakındı. Kısaca yıllar geçtikçe yayınevi yavaş yavaş renkleri ortadan kaldırmış gibi görünüyor. Bence boyaları bitmiş(!)

Oysa bunun tam tersinin olmasını beklerdim. Dünyanın her yerinde sonradan çıkartılan yeni baskı veya derleme albümler daha özenli hazırlanırlar. Daha iyi kağıtlara basılıp daha albenili cilt kapakları oluşturulurken çoğunlukla da yeniden renklendirmeye gidilir. Hele bu işlerde artık sadece bilgisayarın kullanılıyor olduğunu düşünürsek eskiye nazaran çok da zor bir iş olmasa gerek. Yeni bir renklendirmeciyle anlaşılıp renk sayısını da arttırarak bu albüm(ler)de "yeniden bir renklendirme" yapılsa çok daha şık olurdu. Bu albümler de kitaplıklarda çok uzun seneler hevesle muhafaza edilirdi. Ancak yeniden renklendirme demek, ilave bir masraf demektir. Bunu anlayışla karşılıyorum, ama bunun "9. sanat"a ait bir iş olduğunu da unutmamak gerekir.

Böyle bir duruma sadece bu albümlerde rastlamadım. Daha da beterini eski "Leman" albümlerinde görmüştüm. Bilindiği gibi 1990'lı yıllarda Leman albümleri bayilerde satılıp bittikten çok sonra elde kalan ve iade edilen dergilerle yapılmış ciltleri piyasaya çıkardı. Bu ciltlerde tuhaf şeyler de olurdu. Mesela 25 sayıdan oluşan (o zaman öyleydi) bir ciltte bir ya da iki sayıda hiç renk olmazdı. Kapaklar da dahil tüm sayfalar siyah beyaz basılı olurdu (sarı tonlama bile olmazdı!) Bunun nedenini hep merak etmişimdir, kendi kendime şöyle bir olasılığı düşündüm: Ciltteki o özürlü sayıdan geriye hiç iade gelmemişse ve elde de düzgün bir nüsha kalmamışsa, baskı sırasında henüz renkli mürekkep basan klişeler devreye girmeden önce dönen ve sadece siyah mürekkebe ait rotatiflerin bastığı ve bir köşeye hurda niyetine atılmış nüshaları mı cilde soktular acaba? Bu Leman ciltlerindeki tek tuhaflık bu değildi tabii, ayrıca buruşuk sayfalar, eksik sayfalara da sıklıkla rastlanırdı. Bazen de cildin içinde, o sırada bulunması gereken sayı olmazdı ve onun yerine bir başka sayıdan iki tane olurdu. Bazen de eksik nüshanın yerinde hiç alakasız başka bir yayın olurdu. Yayıncılığın ayıpları olarak kabul ettiğim bu sakilliklere mutlaka sizler de rastlamışsınızdır. Belki yayıncılıkla uğraşan dostlar bize bu konuda daha fazla bilgi aktarablirler.

Saygı ve sevgilerimle...

L-_KK_Sero_1999-2011_degisim.jpg


 
Son düzenleme:

ekenciz

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
13 Eyl 2009
2,988
13,484
Derleme ciltlerde amaç olabildiğince elde kalan dergileri paraya tahvil etmek olunca özensizlik, eksik sayı normal. Sonradan baskılarda da aynı mantık geçerli, elimizde minumum masrafla basılması gereken dergiler var ve daha fazla masrafa girmeden olabildiğince düşük maliyetle satış yapmak. Belki kaliteli baskı arayan okuyucu var, bunların koleksiyon değeri olduğuna da inanıyor ama yayıncı kaç adet satacağını bilmediği için güvenli alanda kalıp karını maksimize etmeye çalışıyor. Asıl mesele satışların azlığı aslında.
 

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,824
52,199
Kendi Koltuğunda
Aslında tam tersi olması lazımdı maalesef dolar aldı başını gidiyor.bir yerlerden kısıyorlar.Zaman ilerledikçe herşeyin kalitesizi çıkıyor çünkü milletin gücü kalitesize yetiyor.
 

Hakan Alpin

Çizgi Roman Ustası
Onursal Üye
24 Şub 2015
1,781
15,130
Ciltler, elde kalan iade fasikülleri / sayıları tüketmek ve onları da nakde tahvil etme çabası için devreye sokuluyor. Sonuçta ya bunları hurda kağıt niyetine yok pahasına elden çıkaracaksınız ya da fazladan maliyetle depolama bedeli ödeyecek ve bekleteceksiniz.
Ciltlemedeki sorun, cilt olacak iade fasikül / sayıların eksiksiz olmasıdır. Peki, 25 sayıdan oluşacak ve nispeten daha uygun bir satış fiyatıyla yeniden okura sunulacak cilde girecek sayılardan iki tanesinden elinizde yeterli sayıda, yani basacağınız cilt miktarı kadar nüsha yoksa ne yapacaksınız.
Yani diyelim ki, 1.000 adet olarak ciltlenecek 25 fasikülden 23 tanesinden 1.000 adet ve üzeri miktarda nüshaya sahipsiniz; ancak 2 sayıdan sadece 100'er nüsha var. Ne yapacaksınız?
İki seçeneğiniz var.
1- Hazırlanacak 1.000 ciltten 900 adedinde o eksik olan 2 fasikül hiç yer almayacak. O sayılar olmadan ciltleme yapılacak.
2- Elinizde sadece 100 adet bulunan o iki sayının eksik kalan 900 tanesi için EKSTRA BASKI yapmak. Onu da maliyet oluşturmasın diye 4 renk yerine tek renk, yani siyah basmak...
Ve... siyah-beyaz bastığınız o 2 sayıda, ciltteki diğer 23 sayıyı renkli okuyan okurun hayalgücünün kudretine güvenmek...
 
Son düzenleme:
Üst