Konyakçı ile Doktor Sallaso'dur Gönlümün Sultanları - Dr. Oğuz GÜVEN Haber7

savok

Admin
30 Eki 2009
19,991
83,647
Kasımpaşa
Konyakçı ile Doktor Sallaso'dur gönlümün sultanları



....
Zamane çocuklarının en büyük zevkleri, anne-babalara bir dokun bin âh işit, bilgisayar oyunlarıyla televizyon. 1970'li yıllarda tıfılların muhteşem eğlencesi, 'Teksas-Tommiks okumak'tı. Saçına ak düşmemişlere izah edeyim: O devirde çizgi romana, 'Teksas-Tommiks' adı verilirdi.

Bacaksızlar kendilerini adale kütlesi Çelik Blek'in, yakışıklı Yüzbaşı Tommiks'in, Baltalı İlâh Zagor'un yerine koyup önlerine geleni pataklarlardı (muhayyilelerinde elbette).

Ben diğer veletlerden farklıydım. Bu erkek güzellerinin abuk subuk arkadaşlarına hayranlık duyardım.

O badem bıyıklı ve tostoparlak Profesör Oklitus, o her şeyi bilen orta yaşlı allâme, benim gözümde Blek'ten daha makbuldü.

Büyüyünce, Konyakçı ve Doktor Sallaso gibi ayyaş olmak en büyük hayalimdi (halbuki bir nevî grup şefleri olan Tommiks saçlarını ortadan ayırır ve Nevada'nın belâ taşan barlarında süt ve limonata dışında hiçbir şey nûş eylemezdi).

Mahalleden Şişko Rıdvan'a 'Zagor Tenay' diye hitap ederek yağdan zaten kabarmış koltuklarını iyice kabartırken, sıska bir çocuk olduğum halde onun bana 'Çiko! Sevgili fıçım!' diye seslenmesini isterdim.

Ha, bir de kılık değiştirme üstâdı Tom Braks vardı ki, onun kankaları olan Baron ve Köfteci'yi Sultanahmet'e götürüp köftenin yanında biber turşusu ve irmik helvası yedirmeyi kafaya koymuştum.
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
773
5,728
Kdz. Ereğli
Böyle deyince nostalji kokuyor ama madalyonun öbür tarafı da var.

Çelik Blek'in en büyük düşmanı İngilizler, Zagor'un en büyük düşmanı Hellingen, Mandrake'nin en büyük düşmanı Ahtapot değildi. Bu çizgi romanları okurken enselenme ihtimalimiz olan otorite klişelerimizdi. Bunlar evde baba ve onun yardımcısı durumundaki anneden başlıyordu. Sevgili büyüklerimizin itirazı, bu kitapların çocukların akıl sağlığını bozduğu, okul başarısını düşürdüğü yönündeydi. Ne hikmetse pedagoji eğitimi almış olması gereken öğretmenlerimiz de ebeveynlerimizle aynı görüşteydi.

Bir yandan bir fantazi kozmosunda korku bilmeyen kahramanlarla özdeşleşerek yolculuklara çıkıyor, öbür yandan da kapıyı açıp içeri girecek ve ders çalışmak yerine bu siyah beyaz resimler bulunan kitapları okurken yakalarsa en hafifi kulak çekmekten başlayacak olan cezalara muktedir büyüklerimizi beklerdik.

Kırk yılı aşkın bir süre geçtikten sonra geriye dönüp bakıyorum da, tüm toplum mu delirmişti ne? Çizgi roman evlere gömleklerin kazakların içinde girer, yatakların altındaki karton kutulara yatırılırdı. Bu sayede geceleri biz yorganın altında hayal evrenlerinde gezinirken, çizgi kahramanlarımız da hemen yatağımızın altındaki kartondan bisküvi kutularında aynısını yapardı.

Netice itibarıyla çizgi roman tutkusunun toplum tarafından desteklenen değil, kösteklenen bir tutku olduğunu söyleyebiliriz. Her otorite timsalinin dayattığı zorlamalara boyun eğen kimileri, Kemalettin Tuğcu'nun kitaplarını okur gibi yaparak durumu kurtarırken, inatla kendi tutkusunun peşinden koşan asi çocuklar, korku içinde de olsa kahramanlarını terk etmeyi reddediyordu.

Elli yaşında, eğitim sisteminin öğrencilere veremediği o adalet duygusunun, müsait olan yerine münasip olanı, doğru olduğu söyleneni değil, doğru olduğuna inandığını yapma arzusunu böyle mücadelelerle kazandığımızı söyleyebilirim.

Hiçbir şeyden korkmayan ana karaktere saygı duymakla birlikte, çeşitli zaafları olan, korktuğunu inkar etmeyen yan karakterlere daha çok sevgi duymamızın nedeni, onların bize daha fazla benzemesidir bence...

Güzel yazı için tebrik ederim.
 

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,874
52,438
Kendi Koltuğunda
Bir gün bütün müzik aletleri bir araya toplanmışlar veeee düğüne gitmeye karar vermişler.
Davul demiş ki;
"ben düğüne gideceğim, ben düğüne gideceğim"
keman ince sesiyle cevap vermiş
"beniiii de götürr, benii de götür"
saz demiş ki
"gidelummu gitmeyelummu, gidelummu gitmeyelummu"
kemençe hemen atılmış
"gidelum da gidelum, gidelum da gidelumm"
darbuka koşarak gelemiş
"hepbirlikte birlikte, hep birlikte birlikte"
Bende diyorum hep birlikte Gönlümüzü Sultanları onlar .Çizgi roman kahramanlarına güzel bir kahvaltı hazırlayalım ama çikomuz doymaz ama Büyük Beyazın ayvalık tostları imdada yetişir.
 
Son düzenleme:
Üst