Çöplükten Sahaflığa Uzanan Hikaye

Nejat

Guest
5 Şub 2016
320
3,104
Oktay Çetinkaya ve Onun Mücadeleci Sokak Arkadaşları !

Oktay Çetinkaya, Lamelif Sahaf'ın sahibi. Kitap satıyor. Geçimini bununla sağlıyor. Ancak herkes gibi onun da çok farklı hikayesi ve çok farklı yaşam mücadelesi olmuş zamanında.

Şimdilerde bir de adını verdiği Instagram hesabından, sokaktaki insanların fotoğraflarını ve onların hikayelerini paylaşıyor.



İşte fotoğrafların ve içeriğin kahramanı: Oktay Çetinkaya !

file


1976 senesinde Adana'da dünyaya gelmiş Oktay Çetinkaya. Hurdacılık, kaportacılık ve son olarak da Adana'dan İstanbul'a uzanan çöp toplama macerası var hayatında. 20 yaşına kadar hiç kitap okumamış, bir gün çöpten bulduğu bir kitabı satmak yerine okumaya karar vermiş. İşte bundan sonrasında hayatı değişiyor.


Önce Kadıköy'de bir tezgahta kitap satmaya başlıyor, sonra Beyoğlu'nda bir sahaf açıyor.

file


Şu anda Beyoğlu'nda Lamelif Sahaf'ta çalışıyor. Lamelif Sahaf’ın geniş koleksiyonunda eskiye dair kartpostallar, eski fotoğraflar, afişler, Osmanlıca el yazmaları, Fransızca, İngilizce, Almanca, Ermenice kitaplar yer alıyor. 50 bine yakın belge ve kitap var.

Kendi tırnaklarını kazıyarak hayatta kalmış, istediği işi yaptığını söylüyor bu zamana kadar. Oldukça da mutlu!

Hatta hayatı "Çöpte Dostoyevski Buldum" adında bir belgesele bile konu olmuş! Oktay Çetinkaya'nın hayat hikayesini yönetmen Enis Rıza Sakızlı ele almış. Birçok uluslararası film festivallerinde de gösterilmiş.



Mesela bu fotoğraf Muğla'ya bağlı Ortaca kazasının çöplüğü, yıl 1997

file


Ben yarı çıplak ve diğer geri dönüşüm emekçisi arkadaşlar. Fotoğrafı İstanbul'da çöpte bulduğum makine ile çekmişti bir arkadaş .



file


Sokaklarda çalışırken, 1996 yılı Beyoğlu, yorucu güzel günlerdi..



file


Tophanede bir binanın bodrum katında hurda deposu 1997 yılı. Sol yanımdaki paltolu arkadaşım artık yürüyemiyor tekerlekli sandalye ile dolaşıyor artık sokakları. Sağ baştaki arkadaşım Yusuf, on yaşında kağıt depolarında yaşamaya başladı, küçük yaşta alkole başladı, defalarca ceza evine girdi, inanılmaz duygusal bir adamdır hemen ağlar. Bir gece kışın ortasında bunalımdan kendimi boğazın sularına atmıştım dayanamayıp, Yusuf da atlamıştı arkamdan. Az daha soğuktan donuyorduk.


file


1999 yılı Maçka Parkı'nın alt kısmında eskiden sokak insanlarının yattığı bir mekan vardı. Yanımdaki bu iki küçük kız kardeş bir arkadaşımın çocukları, o zamanlar ceza evine girmişti arkadaşımız, çocuklar ile ilgilenmeye çalışıyorduk bazen. Şimdi bu iki kız kardeş Nesin Vakfı'nda yaşıyor biri üniversiteye bile başladı, yolları ve bahtları açık olsun..


Şimdi de kendisi Instagram'dan isimlerini ve hayatlarını bilmediğimiz; ancak her gün gördüğümüz insanların fotoğraflarını paylaşıyor.

file


Sevim ablanın kocası Tahir abi geçtiğimiz aylarda vefat etti. Tahir abi de hayatı boyunca çöplerden topladıklarını satarak geçimini sağlamış bir insandı. Karı koca okuma yazmaları yok, çocukları da okula gitmedi. Sevim abla çok hasta. Torunu yardım etmek için Sevim abla ile birlikte çıkmış işe, poşetlerini taşımasına yardım ediyor anneannesinin.


file


Hüseyin abi köpekleri ile dolaşır Beyoğlu sokaklarında, bugün ördekleri de katmış gezi turuna.


Her fotoğrafta farklı hikaye,

file


İstanbul'a geldiğim ilk gün tanıştım Hamit abi ile ve ertesi gün sahibi olduğu kağıt deposunda çalışmaya başladım. O zamanlar yanında onlarca insan çalışırdı Hamit abinin, dün Beyoğlu'nun arka sokaklarından birinde çöplerden kağıt, plastik toplarken karşılaştık. Anlatması uzun sürer başından çok iş geçmiş Hamit abinin, bugünlerde sokaklarda çöpleri karıştırarak geçimini sağlıyor. Zamanında Beyoğlu'nun meczupları ve garipleri az ekmeğini yemedi Hamit abinin.


file


Ramazan abi 70 yaşında, yaklaşık 50 yıldır Yeşilçam'ın film makaralarını, depolardan sinema salonlarına taşıyan bir Beyoğlu karakteri. Ramazan abinin figüranlık yaptığı bazı filmler de var. Bir Yeşilçam emektarı.


Farklı yaşanmışlıklar var...

file


Mekin arkadaşımız bir geri dönüşüm işçisi. İki çocuğu var sırtındaki çuvalda çöpten bulduğu kilimi evine götürürken çektim fotoğrafını Meki'nin. 160 kilo oldu Mekin ve kilosu artmaya devam ediyor. Çok fakirdir ama hep mutlu, güler yüzlü ve kanaatkardır Mekin arkadaşımız.


Ancak hepsinin bir ortak noktası var...

file


Teneke Memet iki yıl önce vefat etti. Memet eski para, pul, teneke oyuncak ve kutular alıp satardı. Bazen doğu illerine gidip sokaklarda eski para tezgahı açar, Memet'i gören insanlar da evlerinde ne kadar eski para varsa getirip yok pahasına Memet'e satardı. Memet aldığı bu paraları getirip İstanbul'daki koleksiyonculara satardı çok para kazanırdı ama her zaman parasızdı bunu nasıl beceriyordu hiçbir zaman anlayamadım. Parasız kaldığı zamanlarda çöplerden bulduklarını satarak geçiniyordu son zamanlarda. Memet gençliğinde bir kamyon kasasında Aydın-Nazilli'den gelmiş İstanbul'a.


file


Hayatım boyunca sokaklarda yaşayan çok insan tanıdım ama Ferdi kadar masum ve zararsız bir insana rastlamadım..


Sokak.

file


Şekilden şekile giren Beyoğlu insanı Ramazan.


file


Osman amca bir Beyoğlu insanı.


Hepsi içimizden biri.

file


Seyfi abi Dolapdere'nin romanlarından, inanılmaz bir geçmişi var her şeyi alır satar; yeter ki satılacak şeylerin kanunen satılması yasak olmasın. Dolapdere'de dört tane tıka basa dolu deposu var depolarda her şey var her şey. Ayrıca çok güzel şarkı söyler, inanılmaz renkli bir kişilik inanılmaz.


file


Adı saklı bu abimiz otuz yıldır çöplerden katı atık toplayarak geçimini sağlıyor, evli ve kalbi delik bir oğlu var , karısının da elleri sakat. Oğlu devlet yurdunda kalıyor artık çünkü yaşadıkları ortam hasta küçük bir çocuk için hiç uygun değil. Bu abimize birkaç ay önce Cihangir'de gece yarısı bir araba çarpıp kaçtı ayaklarından sakatlandı, şimdi yeni yeni çalışmaya başladı, tam bir çilekeş abimiz, iyi bir insandır.


Hepsi gerçek hayat.

file


Cihangir'in çöplerini hallaç pamuğu gibi atan Sevim abla.


file


Kendi yaptığı eşsiz şapkası ile ayakkabıcı Sait usta.


Ve hepsi yaşam mücadelesi !

file


Tophane, hurda deposunda çalışan arkadaşlar.


Yaşamak için çalışmak zorunda olan kalbi güzel insanlar.

file


İstanbul'un yaşayan en eski sahafı Vahan usta. Galatasaray Lisesi'nin tam köşesinde tezgah açardı eskiden, güzel kadınlara ve kızlara şiirler okurdu, yeter ki tezgahına yanaşmaya dursun güzeller. Tezgah açtığı lisenin köşesini öyle bir donatırdı ki fotoğraflar, kartpostallar, kitaplar ve diğer görsel malzemeler ile İstiklal Caddesi'nden geçen turistler mutlaka fotoğrafını çekerdi tezgahın ve Vahan ustanın. Aslında hiç dükkanı olmamış Vahan ustanın hep sokaklarda ve meydanlarda tezgah açarak seyyar sahaflık yapmış. Doksan yaşına yaklaştı Vahan usta. Allah uzun ömürler versin.




021.jpg



 
Moderatör tarafında düzenlendi:

savok

Admin
30 Eki 2009
19,988
83,571
Kasımpaşa
Sevgili Nejat resim linklerini değiştirdiğin için teşekkür ederim.
Bu sahaf Beyoğlu'nda Sainte Pulchérie Fransız Lisesi'nin tam karşısında..
Yanında irili ufaklı bir sürü kafe var.
Çukurluçeşme sok.
Sevimli bir sokak.
Öncelikle ben 1982 yılından bu yana Beyoğlu'nda yaşıyorum.
Bütün bu sokaklarda üniversite ve sonrası dönemim geçmiştir.
Sokaklarında her türlü insanla tanışmışlığım, konuşmuşluğum hayatlarımızın kesişmişliği vardır.
Resimlerdeki insanların çoğunu şahsen tanırım, bazıları ile muhabbetim de vardır.
Özellikle instagram hesabındaki resimlerdeki kişilerden tanıdığım vardır.
Hatta içlerinden biri sitemizde üye...
Her resim bin hikaye..
Tutunamayanların hikayeleri..
Sağol dostum.
 

serdary67

Onursal Üye
18 Eki 2009
8,726
25,910
ordu-turkey
Bu insanlar ve sadece bizde değil dünya da böyle milyonlarca sokakta yaşayan insanlar var.Yemin olsun elimde güç olsa bir tanesinin bile sokaklarda yaşamaması için çok çabalardım.Kapitalizmin çökmesi ve insanlığın yardımlaşmasının çoğalması en büyük duam ve dileğimdir.
 

Lobador

Çeviri & Balonlama
21 Tem 2015
1,263
9,896
Ellerinize sağlık sevgili nejat gerçekten çok farklı ve güzel bir paylaşım.
Her hayat farklı bir hikaye ve savgili savok'un da söylediği gibi burada tutunamayanların hikayelerinden birer kare gördük. Allah hepsinin yardımcısı olsun..
 

kinkin

Yeni Üye
14 Ara 2014
64
66
korsika
cok tesekkurler emegi gecen arkadaslara
kitap gibi olmus ropotaj tadinda
10 10 2020 yilinda tekraradan okuyunca (okuyacak kitap ariyordum)ayni seyleri hissettim
Krona virus yuzunden gelemedik peynir pekmez kabak Çekirdegi ..kalmadi.Uzun zamandir cocuklardan dolayi yer olmadigi icin ne yeni nede eski kitap alamadim evdede yer kalmadi kartonlarda kitaplarim bu eve tasindigimizdan beri(himm 2006)aÇilmamislari var aÇmadan kartonu icindekileri hatirliyorum.Tesellim kitaplarin tozlanmamasi (bu evde termit karincasi yok insallah)
raki balik yapanlara eger deniz ustundeyseniz bir damla raki Poseidon a tesekkurler
 
Son düzenleme:
Üst