Enfiye (Burun Otu)

ertekin

Süper Üye
22 Ağu 2009
1,913
4,850
Navajo Köyü
Enfiye
enfiye_tozu_kutu.jpg

pr_01_1205.jpg

Enfiye, toz haline getirilmiş tütünün burun deliklerine çekilerek tüketicide nefes yoluyla fizyolojik etki yapan bir tütün mamulüdür.

Bir başka enfiye çeşidi, ince toz halinde bulunan, burun deliklerine çekilerek kullanılan bir tütün mamulüdür. Kullanan kişinin burun mukozasından kan dolaşımına geçer ve merkezi sinir sistemini etkileyerek etkisini gösterir. Bu bakımdan, kokain çekme ile benzer bir yol söz konusudur ancak fizyolojik etkisi farklıdır. Tütün mamulleri tüketimi tarihinde ilgi çekici yeri ve müptelaları vardır. Kullanımı bundan 250 yıl kadar önce Avrupa saray sosyetesi arasında yaygınlaşmıştır. Bir dönem sarma tütün ve sigara taşımakta kullanılan tabaka gibi, enfiye de özel bir enfiye kutusunda taşınırdı. Porselen ve altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılanları, kullanıcının zevk sahibi ve varsıl sınıf mensubu olduğunun göstergesi sayılırdı. Kadınlar ve erkekler arasında keyif verici olarak kullanılan enfiye o zamanlar her yerde kolaylıkla bulunabiliyordu.

Tütünün dumansız tüketimi şekillerinden olan enfiye kullanımı, 17. yüzyılda IV. Murat zamanında tütünün yasaklandığı dönemlerde artış göstermiştir. Osmanlı tarihine ilişkin yazılanlardan anlaşıldığına göre İstanbul’da enfiye satma hakkını haiz dükkan sayısı 1750 yılında 60'a kadar çıkmıştır.[1]

Buruna enfiye çekme sigaranın yaygınlaşmasıyla birlikte hızla gerilemişse de son yıllarda Amerikalı ve Avrupalı gençler tarafından yeniden keşfedilerek bir Rönesans yaşamaya başlamıştır. Bugün dünya piyasalarında 250’yi aşkın enfiye çeşidi üretilmekte ve enfiye tüketimi başta Amerika, İngiltere ve Almanya olmak üzere yılda 25 milyon kiloyu bulmaktadır.

Enfiye Üretim Teknolojisi[değiştir | kaynağı değiştir]
Başlangıçta enfiye ele geçen herhangi kaba bir tütün tozunun veya enfiye haline getirmek üzere herhangi bir tütünü törpü kullanmak suretiyle sürterek herkesin kendisinin yaptığı bir mamuldü. Bundan sonra üretim yöntemleri daha da geliştirilmiştir. Enfiye fabrikasyonu önce İspanya ve Portekiz’de sonra sırası ile Fransa, Almanya, Hollanda, İskoçya ve İngiltere‘de gelişmeye başlamıştır. Müzelerdeki enfiye kutularının o günün özelliklerine göre çeşitli renk ve desenlerle süslenişleri de bunun bir göstergesidir. Türkiye'de enfiye üretimi bugünkü modern tütün fabrikasyonu yapısı içinde çok basit ve ilkel görünüşlü olup bir atölye işlemesini andırır. Buna neden üretim miktarının azlığıdır. Örneğin tek üretici durumunda olan Tekel'in 1991 yılı üretimi 100 kg civarındadır.

Enfiye, gerçekte çeşitli baharatlar ve fermente edilerek toz haline getirilen ve özel kaplarda bir süre dinlendirilen tütünlerden elde edilmektedir. İyi bir enfiye yapabilmek için kullanılacak tütünlerin bazı özellikleri olması gerekir. Tütünlerde aranan nitelikler kalın dokulu, koyu renkli, yüksek nikotinli ve aromalı olmalarıdır.

 

ertekin

Süper Üye
22 Ağu 2009
1,913
4,850
Navajo Köyü
Koruyucu Hekimlikte Önemli Bir Doğal Tıp Yöntemi: Enfiye

Karabiber ya da enfiye olarak bilinen bitkisel tozların buruna çekilerek hapşırma refleksinin uyarılmasıdır. Hapşırma, üst ve alt solunum yollarının en önemli savunma mekanizmalarından biridir. Hapşırırken verilen havanın ve içindeki partiküllerin çıkış hızı yaklaşık 140 km/saattir. Dolayısıyla fizik kanunları gereği hapşırdığımız zaman geri tepme prensibiyle bakınız neler olur:

Beyin damarları genişler.
Gözyaşı ve sinüs kanalları açılır.
Kalp damarları genişler.
Akciğerlerde normal solunumla atamadığımız rezidüel (ölü) hava dışarı atılır.
Kalbin diyastol (gevşeme) sonu dinlenme süresi artar. Bir anlamda kalp milisaniyeler düzeyinde durur ve tekrar çalışmaya başlar. Muhtemelen hapşıran birine “çok yaşa” denmesinin nedeni de budur.
Kanaatimiz odur ki; Türk toplumunda geçmişte Alzheimer hastalığı, erken bunama, senil demans, Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıkların bugüne göre çok daha az görülmesinin nedeni enfiyenin yaygın biçimde kullanılıyor olmasıdır ve biz düzenli enfiye kullanımının artan kalp-damar hastalıkları açısından da koruyucu bir etkisi olduğunu düşünüyoruz.

Ve geçtiğimiz haftalarda “Hapşırık Kalbe İyi Geliyor!” başlığıyla basında yer alan haber:

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hüseyin Telli, vücudun doğal refleksi olan hapşırık sırasında ağızdan çıkan havanın hızının çok yüksek olduğunu söyledi. Bu hızın vücutta oluşan yüksek basınçtan kaynaklandığını belirten Telli, “Hapşırırken karın bölgesi ve beyin ağırlıklı olmak üzere vücutta büyük bir basınç ortaya çıkar. Bu basınç nedeniyle kalp damarlarına yoğun kan gider” dedi.

Bazı riskler taşısa da kalp damarlarına kan gitmesini sağlayan hapşırığın kalp için faydalı olduğunu vurgulayan Telli, “Basınç nedeniyle bayılmalar, hatta hapşırığın tutulması durumunda çok ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Ancak biz kalp uzmanları, sağlıklı kalp için hapşırığı severiz. Tansiyon hastalığı ve bayılma tehlikesi olmayan kişiler, hapşırıkla sağlıklı bir kalbe sahip olabilirler” diye konuştu.

Metin: Uzm. Dr. Suat ARUSAN

Alıntıdır.
LİNK:
 
Son düzenleme:

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
18,880
52,465
Kendi Koltuğunda
Her türlü bağımlılık yapıcı maddelerdenden uzak durulmasını şiddetle ve ısrarla tavsiye ederek ve kullananların bir an önce bırakması dileğimle saygılar sunarım.
Bu arada 30 yıllık sigara tiryakisiydim bırakalı 13 yıl oldu
 
Üst